Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler siyah bayrak ayna

19 MAYIS 1919’UN KISA ÖYKÜSÜ!...

Dünya 15.05.2022 - 01:00, Güncelleme: 15.05.2022 - 01:00 5960+ kez okundu.
 

19 MAYIS 1919’UN KISA ÖYKÜSÜ!...

Bugün, Atatürk’ün Samsun’a çıkışının ve kurtuluş meşalesini tutuşturmasının 102.Yıldönümü.Yüce Türk Milleti’ne kutlu olsun!

Bu önemli tarihin öyküsüne gelince…   Almanya’nın I.Dünya Savaşı’ndan yenik çıkması üzerine, müttefiki olan Osmanlı İmparatorluğu da yenik sayılarak, 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalamak zorunda kalır. Çanakkale Zaferi’nin muzaffer komutanı Tümgeneral Mustafa Kemal, bu sırada 7.Ordu Komutanı olarak Suriye cephesinde bulunuyordu. Hemen kendisine Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı görevi verilerek, gıda ihtiyaçlarının karşılanması için İskenderun Limanını ve ayrıca silahlarını İngilizler’e teslim edip Adana’ya çekilmesi emri verilir. Paşa, Adana’ya döner lakin İskenderun limanının ve silahların teslimi emirlerine uymaz. Bunun üzerine görevinden azledilir ve derhal İstanbul’a dönmesi emredilir. Özellikle silahları, güvenli gördüğü yerlere naklettirir, ondan sonra da trenle İstanbul’a döner. 13 Kasım 1918 tarihinde Haydarpaşa Garında trenden indiğinde, tesadüf bu ya, işgal kuvvetlerinin savaş gemileri ağır ağır önlerinden geçmektedir. Hemen dudaklarından tarihe geçen şu iki sözcük dökülür: “Geldikleri gibi giderler! Mustafa Kemal Paşa, İstanbul’da kaldığı 6 aylık süre içinde, vatanın kurtarılması için çareler aramaya, Kur.Alb.İsmet Bey (Paşa, İnönü), Ali Fuat Paşa (Cebesoy), Kazım Paşa (Karabekir), İsmail Canbulat, Kara Kemal, Rauf Bey (Orbay) gibi güvendiği arkadaşlarıyla gizli toplantılar yapmaya başlar. Mustafa Kemal Paşa’nın asıl amacı, bir yolunu bulup kendini Anadolu’ya atıp, kurtuluş meşalesini tutuşturmaktır. Nihayet beklediği fırsat eline geçer. İngiliz Komiserliği’ne Karadeniz’de Türk çetelerinin ve özellikle de Giresunlu Osman Ağa’nın şiddet hareketlerinde bulundukları, Anadolu’da şuralar kurulduğu ve silahların teslimi konusunda ağırdan alındığına dair şikayetler ve raporlar gelmektedir. Dolayısıyla bir hal çaresi bulması için Padişah Vahdettin’i sıkıştırmaktadırlar. Tacını ve tahtını kurtarmanın derdine düşmüş olan Vahdettin de, Ermeni tehcirine adı karıştığı gerekçesiyle idam hükümlüsü olarak aranan ve Giresun dağlarında Pontus çetelerine karşı amansız bir savaş vermekte olan Topal Osman’ın yakalanması ve Karadeniz Bölgesi’nde asayişin sağlanmasından yana idi. Mustafa Kemal Paşa’nın arkadaşlarının hükümete tavsiyeleri üzerine Padişah Vahdettin, 9.Ordu Müfettişi sıfatıyla Mustafa Kemal Paşa’yı bu iş için görevlendirir. Oysa Mustafa Kemal Paşa’nın düşüncesi tamamen farklıdır. İlk amacı da, Pontus çetelerine karşı savaşan Osman Ağa gibi vatanseverlerle tanışıp, onları yanlarına çekmekti. Tam yetkiyle donatılmış Padişah Fermanı’nı cebine koyan Tümgeneral Mustafa Kemal Paşa, hiç vakit geçirmeden 15 Mayıs 1919 tarihinde kendisine inanmış 18 vatansever arkadaşını yanına alarak, Bandırma adlı köhne bir vapurla yola çıkar. Gemide Mustafa Kemal Paşa ve kurmayları 22, er ve erbaş 25, müşavir ve katipler 8, gemi personeli (biri Göreleli serdümen Ali oğlu Basri) 21 kişi olmak üzere toplam 76 kişi bulunuyordu. (Genelkurmay ATASE Başkanlığı) Gemideki kurmayların adlarını Dr.Fethi Tevetoğlu şu şekilde sıralıyor: 1.Kurmay Albay Re'fet Bey (General R. BELE, 3. Kor. Kom) 2. Kurmay Albay Manastırlı Kazım Bey (General K. DİRİK, Müfettişlik Kur Bşk.) 3. Dr. Albay İbrahim Talî Bey (İ.T.ÖNGÖREN, Müfettişlik Sağlık Bşk.) 4. Kurmay Yarbay Mehmet Arif Bey (AYICI, Kurmay Bşk. Yardımcısı) 5. Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey (H.GEREDE, Karargâh Erkan-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyasiyat Şubesi Müdürü) 6. Topçu Binbaşı Kemal Bey (K.DOĞAN, Müfettişlik Topçu K.) 7. Doktor Binbaşı Refik Bey (R.SAYDAM, Sağlık Bşk. Yardımcısı) 8. Yzb. Cevat Abbas (C.A.GÜRER, Müfettişlik Başyaveri) 9. Yzb. Mümtaz (M.TÜNAY, Kurmay Mülhakı) 10. Yzb. İsmail Hakkı (İ.H.EDE, Kurmay Mülhakı) 11. Yzb. Ali Şevket (A.Ş.ÖNDERSEV, Müfettişlik Emir Subayı) 12. Yzb. Mustafa Vasfi (M.V.SÜSOY, Karargah K.) 13. Ütğm. Hayati (Kurmaybaşkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kalem Amiri) 14. Ütğm. Arif Hikmet (A.H.GERÇEKÇİ, Kurmay Mülhakı, sonra 3. Kor. K. Yaveri) 15. Ütğm. Abdullah (İaşe Subayı) 16. Tğm. Muzaffer (M.KILIÇ, Müfettişlik İkinci Yaveri, II.Dönem Giresun Milletvekilliği yapmıştır.) 17. Birinci sınıf katip Faik (F.AYBARS, Şifre Katibi) 18. Dördüncü sınıf katip Memduh (M.ATASEV, Şifre Katibi Yardımcısı) (Dr.Fethi Tevetoğlu, Atatürk’le Samsun’a Çıkanlar, Atatürk ve Çevresi Yayınları,1971) Bunların haricindeki diğerleri: Dr. Yüzbaşı Behçet Efendi Mülhak Yüzbaşı Rauf Yüzbaşı Hersekli Ahmet Efendi Mülhak Teğmen Zebur Emir Subayı Teğmen Ruhsat İZMİR’İN İŞGALİ GİRESUN’DA PROTESTO EDİLİYOR Onlar Samsun’a doğru hareket ede dursunlar, aynı gün yani 15 Mayıs’ta Yunanlılar yerli Rumların “zito zito (yaşa yaşa)” naraları ve taşkınlıkları arasında İzmir’e çıkarlar. Her taraf Yunan bayraklarıyla donatılmıştır. Türkler ise sinmiştir. Ancak biri vardır ki daha fazla dayanamaz. Kurtuluş Savaşımız’ın “İlk Kurşun”uyla Yunan bayraktarının alnında delik açar. Hasan Tahsin takma adıyla tanınan bu kahraman, Osman Nevres adlı bir gazetecidir. Korku ve şaşkınlıkla bir an duralayan Yunanlılar, toparlanır toparlanmaz Hasan Tahsin’i oracıkta şehit ederler. Öfkeleri dinmemiştir. Yerli hainlerin de desteğiyle vahşete başlarlar. Masum insanların kanları gövdeyi götürmektedir. Yakıp, yıkmalar, ırza geçmeler, yağmalar… bir birini izler. Yerli Rumlar, Yunan’ın İzmir’e çıkmasını yurdun muhtelif yerlerinde olduğu gibi Giresun’da da sevinç gösterileriyle karşılarken, İzmir’in İşgali’ni protesto için ilk ses de Giresun’dan yankılanır. Bu sıralarda Kayabaşı köyünde bulunan Osman Ağa’ya haber salınır. Osman Ağa’nın talimatıyla Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti iki gün sonra büyük bir miting düzenler. Gerisini Ömer Sami Coşar’dan takip edelim: “…17 Mayıs cumartesi günü halkı Camlıçarşı önünde toplamışlardı. Dükkanının kepengini indiren gelmişti. Buradan İstanbul’da İngiliz, Amerikan, Fransız, İtalyan yüksek komiserlerine protesto telgrafları çekilmişti. Ayrıca Sadrazam Damat Ferit Paşa’ya yollanan telgraflarda İzmir’in Yunan idaresi altında kalmayacağı, kalamayacağı oldukça kati bir lisanla ifade ediliyordu.” (Atatürk’ün Muhafızı Topal Osman, s.16) Osmanlı Sadrazamı Damat Ferit Paşa’ya çekilen telgraf şöyle: “Hükümetimizi, idamımızı tebliğe memur görmek istemiyoruz. Size Türk Sadrazamı olarak hitap ediyoruz. İzmir’de mavi mi sallanacak, al mı kalacak? Hükümetimiz buna bigane kalarak boyun mu eğecek? İzmirli kardeşlerimiz Yunan palikaryalarına teslim mi edilecek? Darağaçları bizim de ufkumuzda belirmekte. İdam anımız yaklaşmaktadır. İzmir’in ilhak edildiğini öğrendiğimiz gün, Giresun muhiti akissiz kalmayacaktır ve dünyada hiçbir kuvvet bizi mahzun çevirmeyecektir. Cebir neticeyi tecilden başka bir şeye yaramayacaktır.” (Erden Menteşeoğlu, a.g.e. S.66) MUSTAFA KEMAL PAŞA SAMSUN’DA (19 MAYIS 1919) Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkar. Mülki ve askeri erkan tarafından törenle karşılanır. Hasan İzzettin Dinamo’nun tabiriyle artık, “Kutsal İsyan” başlamıştır. Paşa, buradaki işlerini bitirdikten sonra Havza’ya geçer. Yaptırdığı soruşturma sonucu hakkında olumlu şeyler duyduğu Osman Ağa’yı Havza’ya görüşmeye davet eder. MUSTAFA KEMAL PAŞA İLE OSMAN AĞA HAVZA’DA EL SIKIŞIYOR (29 MAYIS 1919) Ermeni Tehciri’ne adı karıştığı için Osman Ağa bu sıralarda çetesi ile birlikte dağlarda dolaşmakta, Pontus eşkıyasına karşı amansız bir savaş vermektedir. Vatanın kurtuluşu için beklediği fırsat şimdi eline geçmiştir. Ancak yine de endişeleri vardır. Ya, Paşa Hazretleri’nin niyeti kötü ise?.. Yanına en gözü pek adamlarından beş kişiyi alır. Çete kıyafetlerini ve silahlarını denk yaparak tebdil kıyafet yola çıkarlar. Giresun’dan motorla Samsun’a, oradan da yaylı arabayla Havza’ya hareket ederler. Havza’da bir hana yerleşirler. Paşa Hazretleri’nin hangi amaçla Havza’ya geldiğini anlamak için de kahvehanelerde halktan bilgi toplamaya başlarlar. Paşa’nın vatanın kurtuluşu için buraya geldiğini anlayınca hanlarına dönüp, asıl kıyafetleri olan aba-zıpkalarını özenle giyinirler. Silahlarını, fişekliklerini kuşanırlar. 29 Mayıs 1919 akşamı Mustafa Kemal Paşa’nın konakladığı otelin yolunu tutarlar. Tanışma faslını dilerseniz, Hasan İzzettin Dinamo’nun Kutsal İsyan adlı eserinden takip edelim: “…Mustafa Kemal,böbrek sancılarını dindirmek için doktorların salıkladığı altı saatte bir alınması gereken banyolardan birini yapmış, yüzü alev alev yanarak bir sandalyede oturmuş, sigara tüttürüyor, bir yandan da arkadaşlarıyla hararetli hararetli bir şeyler konuşuyordu.Topal Osman’ın geldiğini haber verdiler. Sandalyesinden merakla doğruldu. Sağ bacağını kalçadan atarak , odaya giren mavi kurt gözlü, orta boylu, kendi yaşında, kendisi gibi kırpık bıyıklı, çukur ve inatçı çeneli, silahlı ünlü çete reisine sempati ile baktı. Sonra ayağa kalkıp ona doğru giderek elini hararetle sıktı: -Hoş geldin Osman Bey, dedi, buyur, otur. Samsun’da seni anlata anlata bitiremediler. Onu elinden tutarak yanındaki bir sandalyeye çökertti. Osman Ağa’nın adamlarının da ellerini sıkarak, hepsine hoş geldiniz, dedi. Sonra çete reisinin yanına oturdu; çeteci delikanlıları göstererek: -Ordularımızı dağıttılar, dedi, kumandanları askersiz bıraktılar. İşte bundan sonra bizim askerimiz bunlar olacak! Sigara içer misin, Osman Bey? Ona ünlü gümüş tabakasını uzattı. Topal Osman, bir sigara aldı, sonra adamlarına döndü: -Haydi uşaklar, siz dışarı çıkın! Mustafa Kemal emir eri Halit’e seslendi: -Halit, çocuk, al bu arkadaşları, istirahat ettir. Çay ver onlara, yorgundurlar.” (c.2, s.130-132) Bundan sonra Atatürk, Osman Ağa’ya iltifatlarda bulunduktan sonra memleketin genel durumunu uzun uzun anlattı: “…Pontus belasının temizlenmesini senin tecrübeli ellerine bırakıyorum, Osman Bey. Seninle durmadan muhabere edeceğiz. Belediye reisliğini bırakıp uzaklaşmamalıydın. (Osman Ağa, I.Dünya Harbi sona erip, Giresun’a dönünce Hacı Bey’in başkanlıktan çekilmesi üzerine kimseye danışmadan Giresun Belediye Başkanlığı koltuğuna oturmuştu. S.Ç.) Şimdi yine bu mevkii elde edebilir misin? Topal Osman güldü: -Ne demek, Paşam? Çocuk oyuncağı bu. Siz arkamızda bulunduktan sonra evvel Allah Giresun Belediyesi’ne gidip oturmamız artık gün meselesidir. -Madem ki şehrin Türk halkı seni tamamıyla destekliyor. Hiç durma, teşkilatını yap. Git reislik makamına otur. Şehir bil fiil senin ve adamlarının işgalinde bulunsun. Sen kaçıp dağa çekileceğine Pontusçular ve Rumlar kaçsın. Onlar bir kere kanunsuz yola adım atar göründüler mi zamanla temizleriz. -Sen hiç merak etme, Paşam, dedi, ben bu Pontos Rumcuklarına öyle bir tütsü vereceğim ki hepsi eşek arıları gibi mağaralarında boğulup gidecek. Sen, başımızdasın ya artık, yeter! Birkaç gün içinde Giresun Belediye Reisliğini yeniden üzerime alarak memleket kurtuluncaya kadar da kimseye vermeyeceğim. Hemşehrilerin en yiğitlerinden biri de ‘Müdafaayı Hukuk Cemiyeti” kurarım, olur biter.” (a.g.e) Sonunda el sıkışıp, anlaşırlar. Osman Ağa, Paşa’dan aldığı talimatları uygulamak üzere Giresun’a çetesinin başına dönerken, Mustafa Kemal Paşa da, Erzurum ve Sivas Kongreleri için yoluna devam eder. 19 Mayıs’ın kısa öyküsü budur! 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı yüce Türk Milleti’ne bir kez daha kutlu olsun! Ne mutlu Türk’üm diyene! *** Seyfullah Çiçek
Bugün, Atatürk’ün Samsun’a çıkışının ve kurtuluş meşalesini tutuşturmasının 102.Yıldönümü.Yüce Türk Milleti’ne kutlu olsun!

Bu önemli tarihin öyküsüne gelince…

 

Almanya’nın I.Dünya Savaşı’ndan yenik çıkması üzerine, müttefiki olan Osmanlı İmparatorluğu da yenik sayılarak, 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalamak zorunda kalır.

Çanakkale Zaferi’nin muzaffer komutanı Tümgeneral Mustafa Kemal, bu sırada 7.Ordu Komutanı olarak Suriye cephesinde bulunuyordu.

Hemen kendisine Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı görevi verilerek, gıda ihtiyaçlarının karşılanması için İskenderun Limanını ve ayrıca silahlarını İngilizler’e teslim edip Adana’ya çekilmesi emri verilir.

Paşa, Adana’ya döner lakin İskenderun limanının ve silahların teslimi emirlerine uymaz. Bunun üzerine görevinden azledilir ve derhal İstanbul’a dönmesi emredilir. Özellikle silahları, güvenli gördüğü yerlere naklettirir, ondan sonra da trenle İstanbul’a döner.

13 Kasım 1918 tarihinde Haydarpaşa Garında trenden indiğinde, tesadüf bu ya, işgal kuvvetlerinin savaş gemileri ağır ağır önlerinden geçmektedir.

Hemen dudaklarından tarihe geçen şu iki sözcük dökülür:

“Geldikleri gibi giderler!

Mustafa Kemal Paşa, İstanbul’da kaldığı 6 aylık süre içinde, vatanın kurtarılması için çareler aramaya, Kur.Alb.İsmet Bey (Paşa, İnönü), Ali Fuat Paşa (Cebesoy), Kazım Paşa (Karabekir), İsmail Canbulat, Kara Kemal, Rauf Bey (Orbay) gibi güvendiği arkadaşlarıyla gizli toplantılar yapmaya başlar.

Mustafa Kemal Paşa’nın asıl amacı, bir yolunu bulup kendini Anadolu’ya atıp, kurtuluş meşalesini tutuşturmaktır.

Nihayet beklediği fırsat eline geçer.

İngiliz Komiserliği’ne Karadeniz’de Türk çetelerinin ve özellikle de Giresunlu Osman Ağa’nın şiddet hareketlerinde bulundukları, Anadolu’da şuralar kurulduğu ve silahların teslimi konusunda ağırdan alındığına dair şikayetler ve raporlar gelmektedir. Dolayısıyla bir hal çaresi bulması için Padişah Vahdettin’i sıkıştırmaktadırlar.

Tacını ve tahtını kurtarmanın derdine düşmüş olan Vahdettin de, Ermeni tehcirine adı karıştığı gerekçesiyle idam hükümlüsü olarak aranan ve Giresun dağlarında Pontus çetelerine karşı amansız bir savaş vermekte olan Topal Osman’ın yakalanması ve Karadeniz Bölgesi’nde asayişin sağlanmasından yana idi.

Mustafa Kemal Paşa’nın arkadaşlarının hükümete tavsiyeleri üzerine Padişah Vahdettin, 9.Ordu Müfettişi sıfatıyla Mustafa Kemal Paşa’yı bu iş için görevlendirir. Oysa Mustafa Kemal Paşa’nın düşüncesi tamamen farklıdır. İlk amacı da, Pontus çetelerine karşı savaşan Osman Ağa gibi vatanseverlerle tanışıp, onları yanlarına çekmekti.

Tam yetkiyle donatılmış Padişah Fermanı’nı cebine koyan Tümgeneral Mustafa Kemal Paşa, hiç vakit geçirmeden 15 Mayıs 1919 tarihinde kendisine inanmış 18 vatansever arkadaşını yanına alarak, Bandırma adlı köhne bir vapurla yola çıkar.

Gemide Mustafa Kemal Paşa ve kurmayları 22, er ve erbaş 25, müşavir ve katipler 8, gemi personeli (biri Göreleli serdümen Ali oğlu Basri) 21 kişi olmak üzere toplam 76 kişi bulunuyordu. (Genelkurmay ATASE Başkanlığı)

Gemideki kurmayların adlarını Dr.Fethi Tevetoğlu şu şekilde sıralıyor:

1.Kurmay Albay Re'fet Bey (General R. BELE, 3. Kor. Kom)

2. Kurmay Albay Manastırlı Kazım Bey (General K. DİRİK, Müfettişlik Kur Bşk.)

3. Dr. Albay İbrahim Talî Bey (İ.T.ÖNGÖREN, Müfettişlik Sağlık Bşk.)

4. Kurmay Yarbay Mehmet Arif Bey (AYICI, Kurmay Bşk. Yardımcısı)

5. Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey (H.GEREDE, Karargâh Erkan-ı Harbiyesi İstihbarat

ve Siyasiyat Şubesi Müdürü)

6. Topçu Binbaşı Kemal Bey (K.DOĞAN, Müfettişlik Topçu K.)

7. Doktor Binbaşı Refik Bey (R.SAYDAM, Sağlık Bşk. Yardımcısı)

8. Yzb. Cevat Abbas (C.A.GÜRER, Müfettişlik Başyaveri)

9. Yzb. Mümtaz (M.TÜNAY, Kurmay Mülhakı)

10. Yzb. İsmail Hakkı (İ.H.EDE, Kurmay Mülhakı)

11. Yzb. Ali Şevket (A.Ş.ÖNDERSEV, Müfettişlik Emir Subayı)

12. Yzb. Mustafa Vasfi (M.V.SÜSOY, Karargah K.)

13. Ütğm. Hayati (Kurmaybaşkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kalem Amiri)

14. Ütğm. Arif Hikmet (A.H.GERÇEKÇİ, Kurmay Mülhakı, sonra 3. Kor. K. Yaveri)

15. Ütğm. Abdullah (İaşe Subayı)

16. Tğm. Muzaffer (M.KILIÇ, Müfettişlik İkinci Yaveri, II.Dönem

Giresun Milletvekilliği yapmıştır.)

17. Birinci sınıf katip Faik (F.AYBARS, Şifre Katibi)

18. Dördüncü sınıf katip Memduh (M.ATASEV, Şifre Katibi Yardımcısı)

(Dr.Fethi Tevetoğlu, Atatürk’le Samsun’a Çıkanlar, Atatürk ve Çevresi Yayınları,1971)

Bunların haricindeki diğerleri:

Dr. Yüzbaşı Behçet Efendi

Mülhak Yüzbaşı Rauf

Yüzbaşı Hersekli Ahmet Efendi

Mülhak Teğmen Zebur

Emir Subayı Teğmen Ruhsat

İZMİR’İN İŞGALİ GİRESUN’DA PROTESTO EDİLİYOR

Onlar Samsun’a doğru hareket ede dursunlar, aynı gün yani 15 Mayıs’ta Yunanlılar

yerli Rumların “zito zito (yaşa yaşa)” naraları ve taşkınlıkları arasında İzmir’e çıkarlar. Her taraf Yunan bayraklarıyla donatılmıştır. Türkler ise sinmiştir. Ancak biri vardır ki daha fazla dayanamaz. Kurtuluş Savaşımız’ın “İlk Kurşun”uyla Yunan bayraktarının alnında delik açar. Hasan Tahsin takma adıyla tanınan bu kahraman, Osman Nevres adlı bir gazetecidir. Korku ve şaşkınlıkla bir an duralayan Yunanlılar, toparlanır toparlanmaz Hasan Tahsin’i oracıkta şehit ederler. Öfkeleri dinmemiştir. Yerli hainlerin de desteğiyle vahşete başlarlar. Masum insanların kanları gövdeyi götürmektedir. Yakıp, yıkmalar, ırza geçmeler, yağmalar… bir birini izler.

Yerli Rumlar, Yunan’ın İzmir’e çıkmasını yurdun muhtelif yerlerinde olduğu gibi Giresun’da da sevinç gösterileriyle karşılarken, İzmir’in İşgali’ni protesto için ilk ses de Giresun’dan yankılanır. Bu sıralarda Kayabaşı köyünde bulunan Osman Ağa’ya haber salınır. Osman Ağa’nın talimatıyla Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti iki gün sonra büyük bir miting düzenler. Gerisini Ömer Sami Coşar’dan takip edelim:

“…17 Mayıs cumartesi günü halkı Camlıçarşı önünde toplamışlardı. Dükkanının kepengini indiren gelmişti. Buradan İstanbul’da İngiliz, Amerikan, Fransız, İtalyan yüksek komiserlerine protesto telgrafları çekilmişti. Ayrıca Sadrazam Damat Ferit Paşa’ya yollanan telgraflarda İzmir’in Yunan idaresi altında kalmayacağı, kalamayacağı oldukça kati bir lisanla ifade ediliyordu.” (Atatürk’ün Muhafızı Topal Osman, s.16)

Osmanlı Sadrazamı Damat Ferit Paşa’ya çekilen telgraf şöyle:

“Hükümetimizi, idamımızı tebliğe memur görmek istemiyoruz. Size Türk Sadrazamı olarak hitap ediyoruz. İzmir’de mavi mi sallanacak, al mı kalacak? Hükümetimiz buna bigane kalarak boyun mu eğecek? İzmirli kardeşlerimiz Yunan palikaryalarına teslim mi edilecek? Darağaçları bizim de ufkumuzda belirmekte. İdam anımız yaklaşmaktadır. İzmir’in ilhak edildiğini öğrendiğimiz gün, Giresun muhiti akissiz kalmayacaktır ve dünyada hiçbir kuvvet bizi mahzun çevirmeyecektir. Cebir neticeyi tecilden başka bir şeye yaramayacaktır.” (Erden Menteşeoğlu, a.g.e. S.66)

MUSTAFA KEMAL PAŞA SAMSUN’DA (19 MAYIS 1919)

Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkar. Mülki ve askeri erkan tarafından törenle karşılanır. Hasan İzzettin Dinamo’nun tabiriyle artık, “Kutsal İsyan” başlamıştır. Paşa, buradaki işlerini bitirdikten sonra Havza’ya geçer.

Yaptırdığı soruşturma sonucu hakkında olumlu şeyler duyduğu Osman Ağa’yı Havza’ya görüşmeye davet eder.

MUSTAFA KEMAL PAŞA İLE OSMAN AĞA HAVZA’DA EL SIKIŞIYOR (29 MAYIS 1919)

Ermeni Tehciri’ne adı karıştığı için Osman Ağa bu sıralarda çetesi ile birlikte dağlarda dolaşmakta, Pontus eşkıyasına karşı amansız bir savaş vermektedir. Vatanın kurtuluşu için beklediği fırsat şimdi eline geçmiştir. Ancak yine de endişeleri vardır. Ya, Paşa Hazretleri’nin niyeti kötü ise?..

Yanına en gözü pek adamlarından beş kişiyi alır. Çete kıyafetlerini ve silahlarını denk yaparak tebdil kıyafet yola çıkarlar. Giresun’dan motorla Samsun’a, oradan da yaylı arabayla Havza’ya hareket ederler. Havza’da bir hana yerleşirler. Paşa Hazretleri’nin hangi amaçla Havza’ya geldiğini anlamak için de kahvehanelerde halktan bilgi toplamaya başlarlar. Paşa’nın vatanın kurtuluşu için buraya geldiğini anlayınca hanlarına dönüp, asıl kıyafetleri olan aba-zıpkalarını özenle giyinirler. Silahlarını, fişekliklerini kuşanırlar. 29 Mayıs 1919 akşamı Mustafa Kemal Paşa’nın konakladığı otelin yolunu tutarlar.

Tanışma faslını dilerseniz, Hasan İzzettin Dinamo’nun Kutsal İsyan adlı eserinden takip edelim:

“…Mustafa Kemal,böbrek sancılarını dindirmek için doktorların salıkladığı altı saatte bir alınması gereken banyolardan birini yapmış, yüzü alev alev yanarak bir sandalyede oturmuş, sigara tüttürüyor, bir yandan da arkadaşlarıyla hararetli hararetli bir şeyler konuşuyordu.Topal Osman’ın geldiğini haber verdiler. Sandalyesinden merakla doğruldu. Sağ bacağını kalçadan atarak , odaya giren mavi kurt gözlü, orta boylu, kendi yaşında, kendisi gibi kırpık bıyıklı, çukur ve inatçı çeneli, silahlı ünlü çete reisine sempati ile baktı. Sonra ayağa kalkıp ona doğru giderek elini hararetle sıktı:

-Hoş geldin Osman Bey, dedi, buyur, otur. Samsun’da seni anlata anlata bitiremediler.

Onu elinden tutarak yanındaki bir sandalyeye çökertti. Osman Ağa’nın adamlarının da ellerini sıkarak, hepsine hoş geldiniz, dedi.

Sonra çete reisinin yanına oturdu; çeteci delikanlıları göstererek:

-Ordularımızı dağıttılar, dedi, kumandanları askersiz bıraktılar. İşte bundan sonra bizim askerimiz bunlar olacak! Sigara içer misin, Osman Bey?

Ona ünlü gümüş tabakasını uzattı. Topal Osman, bir sigara aldı, sonra adamlarına döndü:

-Haydi uşaklar, siz dışarı çıkın!

Mustafa Kemal emir eri Halit’e seslendi:

-Halit, çocuk, al bu arkadaşları, istirahat ettir. Çay ver onlara, yorgundurlar.” (c.2, s.130-132)

Bundan sonra Atatürk, Osman Ağa’ya iltifatlarda bulunduktan sonra memleketin genel durumunu uzun uzun anlattı:

“…Pontus belasının temizlenmesini senin tecrübeli ellerine bırakıyorum, Osman Bey. Seninle durmadan muhabere edeceğiz. Belediye reisliğini bırakıp uzaklaşmamalıydın. (Osman Ağa, I.Dünya Harbi sona erip, Giresun’a dönünce Hacı Bey’in başkanlıktan çekilmesi üzerine kimseye danışmadan Giresun Belediye Başkanlığı koltuğuna oturmuştu. S.Ç.) Şimdi yine bu mevkii elde edebilir misin?

Topal Osman güldü:

-Ne demek, Paşam? Çocuk oyuncağı bu. Siz arkamızda bulunduktan sonra evvel Allah Giresun Belediyesi’ne gidip oturmamız artık gün meselesidir.

-Madem ki şehrin Türk halkı seni tamamıyla destekliyor. Hiç durma, teşkilatını yap. Git reislik makamına otur. Şehir bil fiil senin ve adamlarının işgalinde bulunsun. Sen kaçıp dağa çekileceğine Pontusçular ve Rumlar kaçsın. Onlar bir kere kanunsuz yola adım atar göründüler mi zamanla temizleriz.

-Sen hiç merak etme, Paşam, dedi, ben bu Pontos Rumcuklarına öyle bir tütsü vereceğim ki hepsi eşek arıları gibi mağaralarında boğulup gidecek. Sen, başımızdasın ya artık, yeter! Birkaç gün içinde Giresun Belediye Reisliğini yeniden üzerime alarak memleket kurtuluncaya kadar da kimseye vermeyeceğim. Hemşehrilerin en yiğitlerinden biri de ‘Müdafaayı Hukuk Cemiyeti” kurarım, olur biter.” (a.g.e)

Sonunda el sıkışıp, anlaşırlar.

Osman Ağa, Paşa’dan aldığı talimatları uygulamak üzere Giresun’a çetesinin başına dönerken, Mustafa Kemal Paşa da, Erzurum ve Sivas Kongreleri için yoluna devam eder.

19 Mayıs’ın kısa öyküsü budur!

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı yüce Türk Milleti’ne bir kez daha kutlu olsun!

Ne mutlu Türk’üm diyene!

*** Seyfullah Çiçek

Adana kapalı escort Çukurova kapalı escort Seyhan kapalı escort Ankara kapalı escort Mamak kapalı escort Etimesgut kapalı escort Polatlı kapalı escort Pursaklar kapalı escort Haymana kapalı escort Çankaya kapalı escort Keçiören kapalı escort Sincan kapalı escort Antalya kapalı escort Kumluca kapalı escort Konyaaltı kapalı escort Manavgat kapalı escort Muratpaşa kapalı escort Kaş kapalı escort Alanya kapalı escort Kemer kapalı escort Bursa kapalı escort Eskişehir kapalı escort Gaziantep kapalı escort Şahinbey kapalı escort Nizip kapalı escort Şehitkamil kapalı escort İstanbul kapalı escort Merter kapalı escort Nişantaşı kapalı escort Şerifali kapalı escort Maltepe kapalı escort Sancaktepe kapalı escort Eyüpsultan kapalı escort Şişli kapalı escort Kayaşehir kapalı escort Büyükçekmece kapalı escort Beşiktaş kapalı escort Mecidiyeköy kapalı escort Zeytinburnu kapalı escort Sarıyer kapalı escort Bayrampaşa kapalı escort Fulya kapalı escort Beyoğlu kapalı escort Başakşehir kapalı escort Tuzla kapalı escort Beylikdüzü kapalı escort Pendik kapalı escort Bağcılar kapalı escort Ümraniye kapalı escort Üsküdar kapalı escort Esenyurt kapalı escort Küçükçekmece kapalı escort Esenler kapalı escort Güngören kapalı escort Kurtköy kapalı escort Bahçelievler kapalı escort Sultanbeyli kapalı escort Ataşehir kapalı escort Kağıthane kapalı escort Fatih kapalı escort Çekmeköy kapalı escort Çatalca kapalı escort Bakırköy kapalı escort Kadıköy kapalı escort Avcılar kapalı escort Beykoz kapalı escort Kartal kapalı escort İzmir kapalı escort Balçova kapalı escort Konak kapalı escort Bayraklı kapalı escort Buca kapalı escort Çiğli kapalı escort Gaziemir kapalı escort Bergama kapalı escort Karşıyaka kapalı escort Urla kapalı escort Bornova kapalı escort Çeşme kapalı escort Kayseri kapalı escort Kocaeli kapalı escort Gebze kapalı escort İzmit kapalı escort Malatya kapalı escort Manisa kapalı escort Mersin kapalı escort Yenişehir kapalı escort Mezitli kapalı escort Erdemli kapalı escort Silifke kapalı escort Akdeniz kapalı escort Anamur kapalı escort Muğla kapalı escort Bodrum kapalı escort Milas kapalı escort Dalaman kapalı escort Marmaris kapalı escort Fethiye kapalı escort Datça kapalı escort Samsun kapalı escort Atakum kapalı escort İlkadım kapalı escort Adıyaman kapalı escort Afyonkarahisar kapalı escort Ağrı kapalı escort Aksaray kapalı escort Amasya kapalı escort Ardahan kapalı escort Artvin kapalı escort Aydın kapalı escort Balıkesir kapalı escort Bartın kapalı escort Batman kapalı escort Bayburt kapalı escort Bilecik kapalı escort Bingöl kapalı escort Bitlis kapalı escort Bolu kapalı escort Burdur kapalı escort Çanakkale kapalı escort Çankırı kapalı escort Çorum kapalı escort Denizli kapalı escort Diyarbakır kapalı escort Düzce kapalı escort Edirne kapalı escort Elazığ kapalı escort Erzincan kapalı escort Erzurum kapalı escort Giresun kapalı escort Gümüşhane kapalı escort Hakkari kapalı escort Hatay kapalı escort Iğdır kapalı escort Isparta kapalı escort Kahramanmaraş kapalı escort Karabük kapalı escort Karaman kapalı escort Kars kapalı escort Kastamonu kapalı escort Kırıkkale kapalı escort Kırklareli kapalı escort Kırşehir kapalı escort Kilis kapalı escort Konya kapalı escort Kütahya kapalı escort Mardin kapalı escort Muş kapalı escort Nevşehir kapalı escort Niğde kapalı escort Ordu kapalı escort Osmaniye kapalı escort Rize kapalı escort Sakarya kapalı escort Siirt kapalı escort Sinop kapalı escort Sivas kapalı escort Şanlıurfa kapalı escort Şırnak kapalı escort Tekirdağ kapalı escort Tokat kapalı escort Trabzon kapalı escort Tunceli kapalı escort Uşak kapalı escort Van kapalı escort Yalova kapalı escort Yozgat kapalı escort Zonguldak kapalı escort
Adana eskort Çukurova eskort Seyhan eskort Ankara eskort Mamak eskort Etimesgut eskort Polatlı eskort Pursaklar eskort Haymana eskort Çankaya eskort Keçiören eskort Sincan eskort Antalya eskort Kumluca eskort Konyaaltı eskort Manavgat eskort Muratpaşa eskort Kaş eskort Alanya eskort Kemer eskort Bursa eskort Eskişehir eskort Gaziantep eskort Şahinbey eskort Nizip eskort Şehitkamil eskort İstanbul eskort Merter eskort Nişantaşı eskort Şerifali eskort Maltepe eskort Sancaktepe eskort Eyüpsultan eskort Şişli eskort Kayaşehir eskort Büyükçekmece eskort Beşiktaş eskort Mecidiyeköy eskort Zeytinburnu eskort Sarıyer eskort Bayrampaşa eskort Fulya eskort Beyoğlu eskort Başakşehir eskort Tuzla eskort Beylikdüzü eskort Pendik eskort Bağcılar eskort Ümraniye eskort Üsküdar eskort Esenyurt eskort Küçükçekmece eskort Esenler eskort Güngören eskort Kurtköy eskort Bahçelievler eskort Sultanbeyli eskort Ataşehir eskort Kağıthane eskort Fatih eskort Çekmeköy eskort Çatalca eskort Bakırköy eskort Kadıköy eskort Avcılar eskort Beykoz eskort Kartal eskort İzmir eskort Balçova eskort Konak eskort Bayraklı eskort Buca eskort Çiğli eskort Gaziemir eskort Bergama eskort Karşıyaka eskort Urla eskort Bornova eskort Çeşme eskort Kayseri eskort Kocaeli eskort Gebze eskort İzmit eskort Malatya eskort Manisa eskort Mersin eskort Yenişehir eskort Mezitli eskort Erdemli eskort Silifke eskort Akdeniz eskort Anamur eskort Muğla eskort Bodrum eskort Milas eskort Dalaman eskort Marmaris eskort Fethiye eskort Datça eskort Samsun eskort Atakum eskort İlkadım eskort Adıyaman eskort Afyonkarahisar eskort Ağrı eskort Aksaray eskort Amasya eskort Ardahan eskort Artvin eskort Aydın eskort Balıkesir eskort Bartın eskort Batman eskort Bayburt eskort Bilecik eskort Bingöl eskort Bitlis eskort Bolu eskort Burdur eskort Çanakkale eskort Çankırı eskort Çorum eskort Denizli eskort Diyarbakır eskort Düzce eskort Edirne eskort Elazığ eskort Erzincan eskort Erzurum eskort Giresun eskort Gümüşhane eskort Hakkari eskort Hatay eskort Iğdır eskort Isparta eskort Kahramanmaraş eskort Karabük eskort Karaman eskort Kars eskort Kastamonu eskort Kırıkkale eskort Kırklareli eskort Kırşehir eskort Kilis eskort Konya eskort Kütahya eskort Mardin eskort Muş eskort Nevşehir eskort Niğde eskort Ordu eskort Osmaniye eskort Rize eskort Sakarya eskort Siirt eskort Sinop eskort Sivas eskort Şanlıurfa eskort Şırnak eskort Tekirdağ eskort Tokat eskort Trabzon eskort Tunceli eskort Uşak eskort Van eskort Yalova eskort Yozgat eskort Zonguldak eskort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.