Birçok insanın D vitamini merak etmeye, araştırmaya ve hatta yoğun bir şekilde kullanmaya başladığına dikkat çeken Ekiz, Aslında bilimsel verilere baktığımızda bunların çok da yanlış olmadığını görüyoruz. Günümüzde dünyada 1-2 milyar insanda D vitamini eksikliği olduğu varsayılmaktadır. Ülkemizde de farklı klinik araştırmalarda %80’leri bulan bir eksiklik olduğu gözlemlenmiştir” dedi.

Özel Giresun Kent Hastanesi Dahiliye Uzmanı Uzm. Dr Kubilay Ekiz yaptı açıklamada şunları kaydetti;

“D vitaminin güneşle ilgisini bilmeyen yoktur. Güneş ışınlarından yeterince faydalanan bir ülke olmamıza rağmen D vitamini eksikliği ülkemizde sık görülmektedir. Fakat bu ülkemize has bir durum değildir. İspanya, İtalya, Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerinde de bizim ülkemizle benzer istatistikler bulunmaktadır. D vitamini vücudumuzun kendi kendine sentezleyebildiği tek vitamindir. Bu sentez işlemine cilt, karaciğer ve böbrek katılmaktadır. Bir çeşit kolesterolden cilt üzerinde güneş ışınlarının katkısı ile D vitaminin sentezi başlamaktadır. Bu da günlük D vitamini ihtiyacımızın yaklaşık % 90’ını karşılamaktadır. Besinlerle alınan D vitamini ise ancak ihtiyacımızın %10’unu karşılayacak kadar düşük miktarlardadır. Yani güneş olmadan sadece diyet ile D vitamini ihtiyacını karşılamak pek mümkün görünmemektedir. D vitamini sentezi için gerekli güneş ışını en iyi olarak ülkemizde Mayıs ile Ekim ayları arasında saat 11 ve 15 arasında ulaşmaktadır. Güneş ışınlarından en iyi verimi alabilmemiz için ise vücudumuzun en az %20’sinin direkt olarak koruyucu kremler veya cam arkasından olmaksızın güneşle en az 30 dakika temas etmesi gerekmektedir. Diyetle D vitamini alabileceğimiz gıdalara ise karaciğer, balık, yumurta sarısı, portakal, mantar, ısırgan otu, maydanoz, süt ve brokoli örnek gösterilebilir.

“COVİD 19’A KARŞI D VİTAMİNİ KULLANMASI ÖNERİLMEKTE”

D vitamini bağışıklık sistemini destekler, kemiklerin sağlamlaşmasında rol alır, bağırsaktan kalsiyum emilimini arttırır, enfeksiyonlara karşı koruyucu etkisi vardır. D vitamininin birçok kanser çeşidinden, akciğer hastalıklarına ve hatta Alzheimer gibi birçok hastalıkta olumlu etkileri ortaya konmuştur. Bugün tüm dünyada ve ülkemizde Covid 19’a karşı D vitamini kullanması önerilmekte ve Covid 19 hastalarına reçete edilmektedir. Şu ana kadarki bilimsel veriler her ne kadar yeterli olmasa da, mevcut veriler, D vitaminin Covid 19’a karşı olumlu etkileri olduğu yönündedir. Hatta hastalığa yakalanmadan önce D vitamini düzeylerini normale getirmek daha fazla önem arz etmektedir. D vitamini eksikliğinde kas ve kemik ağrıları, sık hastalanma, yorgunluk, depresif ruh hali, saç dökülmesi gibi semptomlar görülebilir. Böyle bir durumda bir hekime başvurarak D vitamini ölçümü ve gerekirse D vitamini düzeyine göre tedavi planının yapılması doğru olacaktır. Rastgele ölçüm yapılmadan yapılacak olan düşük doz D vitamini tedavisi yanlış değilse de, ölçüm yaparak tedavi almak en doğrusudur.  Çünkü D vitamini fazlalığında da böbrek taşı ve kandaki kalsiyumun çok yükselmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. D vitaminin kapsül, damla, tablet, ampul ve sprey formları bulunmaktadır.  Ampul formu çok yüksek doz D vitamini içerdiğinden artık neredeyse kullanılmamaktadır. Diğer formlardan ise hastaya en uygun hangisinin olacağını bir hekimin karar vermesi en doğrusudur.”