Eğitim Sen: Laik eğitime meydan okumaktır!...

Eğitim Sen Giresun Şube Yürütme Kurulundan yapılan açıklamada, “Okullarda karma eğitimi hedef alan cinsiyet ayrımcı uygulamalar, laik eğitime meydan okumak anlamına gelmektedir” ifadesine yer verildi.

Bursa Osmangazi Mithatpaşa Ortaokulu Müdürü’nün, okulda kız ve erkek öğrencilerin ayrı sıralarda oturtulması için öğretmenlere yazı göndermesinin basında yer aldığının hatırlatıldığı açıklamada,  “Okul müdürünün, yetkisini ve haddini aşarak kız ve erkek öğrencileri cinsiyetçi bakış açısıyla ayrı sıralarda oturtmak istemesi, iktidar ve yandaşları tarafından sık sık gündeme getirilen karma eğitim karşıtlığının tipik bir sonucudur. Bu çağ dışı zihniyetin kız ve erkek öğrencileri ayrı sıralarda, ayrı sınıflarda, daha sonra ayrı ayrı okullarda okutulması fikrinin somut bir yansıması olduğu açıktır. Eğitim biliminin en temel ilkeleri ile çelişen böylesine çarpık ve hastalıklı bir yaklaşımın laik eğitime meydan okumak anlamına geldiği açıktır” denildi.

“Bu tür uygulamaların asıl hedefi karma eğitimdir ve çocukların gelişimi açısından son derece tehlikeli bir durumdur. Kız ve erkek çocuklarının ayrı sıralarda ve sınıflarda, hatta ayrı okullarda eğitim görmesi gerektiğini savunanlar, okulların çocukların sağlıklı gelişimi açısından aynı zamanda önemli sosyalleşme mekânları olduğu gerçeğini yok saymaktadır” denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ AÇISINDAN EN BÜYÜK TEHDİTLERDEN BİRİDİR”

“Laik eğitimin önemli göstergelerinden biri de ‘karma eğitim’dir. Karma eğitimle öğretim, kız-erkek öğrencilerin aynı ortamda öğretim görmesiyle birlikte sağlıklı oluşabilmekte, kadın erkek eşitliğini yaşama geçirmeyi kolaylaştırmaktadır. Bu şekilde daha dengeli kişilikler oluşmakta, farklı cinslerin birbirine ve farklılıklarına saygı göstermesi eğitim süreci içinde öğretilebilmektedir.

Erkek ve kız öğrencilerin karma eğitimine dinsel ve cinsiyetçi gerekçelerle karşı çıkmak ve tek cinse dayalı eğitimi savunmak, okulların sadece öğrenme değil, aynı zamanda çocuklar ve gençler için sosyalleşme mekânları olduğu gerçeğinin göz ardı edilmesi, öğrencilerin cinsiyetlerine göre ayrıştırılması birbirinden açıkça tecrit edilmesi anlamına gelmektedir.

Böylesine ayrımcı ve cinsiyetçi bir anlayışa sahip kişilerin okul yöneticisi olarak görev yapıyor olması çocuklarımızın geleceği açısından en büyük tehditlerden biridir. Çocuklarımızın cinsiyetleri üzerinden yasal yetkilerini de aşarak suç işleyen bu okul müdürü derhal görevden alınmalı, böylesine çağ dışı zihniyete sahip birisinin idarecilik ya da öğretmenlik yapmasına kesinlikle izin verilmemelidir.”