‘HOŞ GELDİN YA ŞEHR-İ RAMAZAN’

Ne açık havada katılmaya doyamadığımız ramazan eğlenceleri olacak ne de sahura kadar ziyaret ettiğimiz camiler ve avlularında özgürce koşturan çocuk sesleri…  İftarların en güzel yanı çocukların da hayatları boyunca unutamayacakları hatıraları belleklerine kazımaları oluyordu. Kalabalıklar arasında açılan oruçlar, iftardan sonra çıkılan yürüyüşler, mahyalara doyasıyla bakarak rengârenk macunlarını yemeleri… Olağanüstü günlerden de geçiyor olsak,  evde ramazan atmosferini yaşatmak mümkün.

Bereket ve af kapılarının sonuna kadar açıldığı mübarek ramazan ayına girmiş bulunuyoruz. Sayısız nimet ve güzelliğin yağdığı bu kutlu ay; aynı zamanda çağrısıyla her dönemde insanlığı aydınlatan, zulmü sona erdirerek hakkı ve hakikati hakim kılan Kuran-ı Kerim’in de indirilmiş olduğu mübarek bir ay.

Ramazan ayı şükür ayıdır, Ramazan ayı takva ayıdır, Ramazan ayı farkındalık kazanma, nimetlerin farkına varma, uyanma ayıdır.

Hoş geldin ey onbir ayın sultanı… Hoş geldin ey orucun farz kılındığı, yılın en kutlu zamanı… Hoş geldin ey ayların en fazîletli olanı… Hoş geldin ey huşû, hayır ve bereket ummanı…

Hoş geldin ey nefsin belinin kırıldığı, ihtirasların durulduğu, kardeşlik duygularının dirildiği, ibâdetlere en çok sevabın verildiği ay… Hoş geldin ey  “Cehennem kapılarının kapandığı, Cennet kapılarının açıldığı, Şeytanların zincire vurulduğu” ay… Hoş geldin ey fakirlerin feryâdını dindiren ay…  Hoş geldin ey âşıkları en fazla sevindiren ay… Hoş geldin ey kalplerimizdeki merhamet duygusunu çoğaltıp bizleri hayra özendiren ay…

“Hoş geldin Yâ Şehr-i Ramazan!”, hoşluklar getirdin bize

Gönüllerden gönüllere köprü kurarsın

Sen’ki hanelere “Hızırı” uğratırsın

Bolluk sende, bereket sende, iyilik sende

Hoş geldin, ey şehri “Ramazan” hoş geldin…

Orucun sabır, nefsi terbiye ve empati kurmak olduğunu unutmadan herkese hayırlı, bereketli ramazan ayı diliyoruz…