bir gayretkeşlikle ne dere bıraktılar ne de tarihi değirmen kaldı, havzada yaşayan canlılar bitti, suyumuz da zehir kusar oldu.

Kim derdi ki deremize bir gün bir atölye kurulacak ve para uğruna dere yatakları yok olacak, bizim ve civar köylerin istifade ettiği değirmen pendine kot düşmesi sonucu su tahliyesi mümkün olmayınca kapısına kilit vurulacak.

Yakında bu çalışmadan derelerimiz ve değirmenimiz gibi Merkez Camimiz ve top sahamız da olumsuz etkilenecek, demedi demeyin.

Bu tür atölyelerin faaliyetleri bilinen sel felaketinden sonra Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN' ın talimatıyla durdurulmuştu, tınlayan olmadı, bu tür atölyeler taşı derelerimizden değil başka yerden getirip yıkayacak ve işleyecekti hatta kendi nakliye yollarını özel olarak yapması gerekiyordu gene tınlayan olmadı, henüz karayollarının umumi yolunu kullanıyorlar.

Hiç bir kanun ve talimata uymazlar, neden uysunlar ki güç aldıkları kişi bizim sorunumuza çare bulmak için bizim oylarımızla vekil olup bize yarar yerine zarar veren şahıslar.

Konuyu daha fazla uzatmadan buradan köylülerimize, etkili ve yetkili kişilere, köyümüzün yetiştirdiği avukatlarımıza sesleniyorum;

Ne yapmamız gerekiyorsa tez zamanda bu ucube gidişata bir son verelim. Bu adamlar durmaz, biz de durmayalım hemen bir şeyler yapalım.

İnanca Köyü Dernek Yönetimi adına

Başkan, Mahmut POŞUL