ALTI DEV BESTEKAR BİR KAREDE

Bu muhteşem besteleri seversiniz, değil mi? “O da laf mı Hocam, kim sevmez ki?” diyorsanız, fotoğrafın solunda ayaktaki udi bestekar Teoman Alpay yüksek huzurlarınızda! Kendisine Allah’dan rahmet diliyorum. *** Devam edelim. “Agora meyhanesi”, “Boş kalan çerçeve”, “Oyun bitti”, “Arım balım peteğim”, “Benim de canım var”, “Gelincik çılgın aşkım”, “Kalpsiz”, “Unutmak istiyorum”, Adını anmayacağım”, “Leylaklar altında” Han duvarları”, “Yiğit olan sevdasından ağlamaz” (Malkoçoğlu-‘Ölüm Fedaileri’ filminden), “Karadut”, “Adını yoldaki taşlara yazdım”, “Bir daha aşık olmayacağım”, “İki damla gözyaşı”, “Nasıl ihanet ettin şu ilahi aşkıma” başta olmak üzere, çoğu film müziği olmuş bir birinden popüler 300 beste! Daha bu şarkıların adlarını duyar duymaz “üfff…” dediğinizi duyar gibiyim. Evet bu muhteşem üstü muhteşem besteler de, Teoman Alpay’ın önünde oturan (sarı ceketli) Türk Müziği’nin yenilikçi bestekar ve ses sanatçısı İsmet Nedim’in (1937-Samsun) yüreğinden kopmuştur. Küçüklüğümden beri hayranı olduğum bu değerli sanatçıyla yıllar sonra (1983) aile dostu olmanın da onurunu taşıyorum. İsmet ağabey, hem sesiyle, hem besteleriyle hem de kişiliğiyle benim için her zaman bir numaradır! Kendisine sağlıklı bir yaşam diliyorum. *** “Sevemez kimse seni”, “İntizar”, “Artık sevmeyeceğim”, “Gündüzüm seninle, gecem seninle”, “Sus, sus, kimseler duymasın”, “Kalbimde gizli bir sevgili arar”, “Sokağın ardındayım” ve daha nice bombalar!.. Şarkıları mırıldanmaya başladınız, değil mi? Bu bir birinden güzel besteler de, Suat Sayın’ın (en sağda oturan) gönül pınarından fışkırdı. Ona da Allah’dan rahmet diliyorum. *** “Veda busesi”, “Gözlerin doğuyor gecelerime”, “İzmirlim”, “O ağacın altını”, “Dargın ayrılmayalım”, “Maksadım birazcık sana naz yapmaktı”, “Çatılmış kaşlarınla”, “Kimi dertten içermiş, kimi neş’eden” ve… İşte, bizi mazinin derinliklerine doğru yolculuğa çıkartan bu nadide eserlerin bestekarı Yusuf Nalkesen (ayakta ortada)! *** “Şarkımı senin için yazdığımı bilseydin”, “Sensiz kalan gönlümde”, Ömrümce hep adım adım”, “Bir sen kaldın içimde”, “Meyhalerde akşam olunca, “Hani yosun rengi gözlerin vardı”,”Gülünce gözlerinin içi gülüyor”, “Pişman olur da bir gün”… İşte karşınızda, bu mücevher değerindeki ölümsüz eserlerin bestekarı Udi İrfan Özbakır! (Oturanlardan ortadaki) *** “Kader diyemezsin sen buna”, “Hayat ne çabuk harcadın beni”, “Dünyada ne günler gördüm yaşadım”… Bu çok sevilen eserler de; kemani, bestekar, şef Ali İhsan Kısaç’dan… *** BU FOTOĞRAFIN ÖYKÜSÜNE GELİNCE… TSM Sanatçısı Muazzez Ersoy, 1995 yılından itibaren, ünlü bestekarların eserlerinden oluşan “Nostalji” serisi albümler (kasetler) çıkarmaya başlamıştı. Bu albümler serisi o kadar çok tuttu ki (biz de o albümlere sahip olanlardanız), Muazzez Ersoy’a “Nostalji Kraliçesi” unvanını bile kazandırdı. Bir gün İsmet ağabey (İsmet Nedim) beni arayarak, “Seyficiğim” dedi: “-Şu anda Muazzez Ersoy’un hayat arkadaşı Metin Güneş bize geldi. Senin bana verip de bestelediğim “Sen sevgiden ne anlarsın” adlı eserimizi de çok beğendi, seninle tanışmak istiyor, gelebilir misin?” Hemen atladım otobüse, aldım soluğu Etiler’deki evinde! Metin Bey, beni kutlayarak, şarkıyı çok beğendiğini, en kısa sürede Muazzez hanıma okutacağını söyledi. (Bir süre sonra Muazzez hanımla yolları ayırınca, bizim eser de güme gitmiş oldu!) Sonra elime bir davetiye sıkıştırarak, 18 Mayıs 1999 akşamı Maksim Gazinosunda yapılacak olan, “Nostalji” albümünde söz yazarı ve bestekar olarak adları geçen sanatçıları plaketle onurlandırmak için düzenledikleri “Nostalji Gecesi”ne beklediğini söyledi. İsmet Nedim’e, “Adını anmayacağım” ve “Oyun bitti” adlı eserlerin bestekarı olması nedeniyle davetiye takdimi için geldiğini söyleyince, ben “zırt” diye ortaya atıldım: “-Metin Bey, albümünüzde ‘Unut beni kalbimdeki hicranla yalnız kalayım’ da vardı, değil mi?” dedim. “Evet, o da” var deyince; “-Onun söz yazarı Ahmet Kaçar, benim hemşehrim ve çok yakın dostumdur. Hatta yeğeniyim de diyebilirim. Onu da davet ettiniz mi?” dedim. Onun adresini bilemedikleri için, ulaşamadıklarını söyleyince, “Ahmet ağabey böyle ritüellerden hoşlanmaz. Dilerseniz plaketini o gece bana verin, ben de yıllık izinde memlekete gittiğimde ona takdim ederim” dedim. Sonuç olarak İsmet ağabey ve ailesiyle birlikte Maksim’deki davete icabet ettik. Halit Kıvanç’ın sunuculuğunu üstlendiği gecede kimler yoktu ki? O gece, adeta dev sanatçılar geçidi yaşadık. Muazzez hanım bir şarkı okuyor, ardından o şarkının söz yazarı ve bestekarına ödüllerini veriliyordu. Sonuçta “Unut beni” adlı şarkının söz yazarı plaketini alıp, yıllık iznimde Görele’de Ahmet Kaçar’a takdim ettim. Yukarıdaki fotoğraf, Uğur Güneri’nin imtiyaz sahibi ve yayın koordinatörü olduğu “Kilips” adlı magazin dergisinden alınmadır. (Özel arşivimden) Bu vesileyle, yukarıdaki fotoğrafta yer alan bestekarlarımızdan ölenlere rahmet, hayatta olanlara da musıki ile iç içe daha nice sağlıklı ve mutlu yıllar diliyorum. Not: Elimde, o geceye ait başka fotoğraflar da var ama sizlerin yukarıdaki fotoğrafa odaklanmanız için onları paylaşmadım. İlerde yeri geldiğinde onlarla ilgili de paylaşım yapmayı düşünüyorum. (S.Ç.)