Çakırmelikoğlu, yaptığı açıklamada, üretici ve imalatçı üyelerden gelen görüşler doğrultusunda ilgili kurumlar ile paylaştıklarını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu doğrultuda TBMM Başkanlığına sunulan çay kanunu teklifine göre belirlenecek Ulusal Çay Konseyi bölgelerin üretim kapasiteleri dikkate alınarak temsilcilikler şeklinde oluşup oluşmayacağı öncelikle kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Ayrıca en önemli madde olan kuru çay üretecek A ve B türü işletmelerin kapasitelerinin belirlenme kriterleri ve 6 ay içinde üreticiye ödemelerine yönelik finans yapıları için sağlanacak destek başlıkları netleştirilmelidir. Küçük butik işletmelerin bu süreçte büyük sanayi tesisleri karşısında mağdur edilmesinin önüne geçici tedbirler ile mutlak kanun güvencesinde olmalıdır. Diğer yandan bölgemizde kadastro çalışmalarından dolayı orman arazisinde gözüken dolayısıyla ruhsatsız duruma geçen çaylıkların kanun ile kapsama dahil edilmesi, Giresun ve yöresinde on bine yakın, diğer bölgelerde de binlerce aileyi kapsayan çay üreticisinin mağdur edilmemesinin yasal altyapısı da gündeme alınmalıdır. Kısacası meclise geldiğini öğrendiğimiz ve yakinen takip ettiğimiz çay kanununa göre, kuru çay imalatçısı işletmelerden yaş çay üreticisi çiftçiye kadar bölge insanımızın mağdur edilmemesini arzuluyor, büyük işletmeler karşısında yerel işletmelerimizin desteklenmesini bekliyoruz.”