Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

ONLAR; İDEALİST ÖĞRETMENDİLER HER KARANLIĞA BİR MUM DİKTİLER!...

Eğitim 15.03.2022 - 15:05, Güncelleme: 15.03.2022 - 15:21 2585+ kez okundu.
 

ONLAR; İDEALİST ÖĞRETMENDİLER HER KARANLIĞA BİR MUM DİKTİLER!...

Sevgili dostlar, Değerli canlar, Sizlerin de çok iyi bildiği üzere; Mart ayının içerisi iki-üç günlük aralıklarla tamamen 'özel gün' ve 'hafta' kutlamalarıyla dolu...

Örneğin yarında; 16 Mart Öğretmen Okullarının 174. kuruluş yıldönümü kutlama etkinlikleri yapılacak...   Eh, haliyle bizlerde naçizane 'Öğretmen Okulu' mezunu olduğumuz için (meslek şovenistliği yapıp) bir gün önceden başlamak istiyorum 'Öğretmen Okulları' sohbetimize...   Örneğin, bugünkü sohbetimizde sizlere yaptığı hizmetlerin karşılığı olarak 'heykeli dikilen' bir öğretmenimizin yaptığı çalışmalardan ve yaşadığı anılardan kesitler paylaşmak istiyorum...   Ve sözü daha fazla uzatmadan da 'meslek yaşı' cumhuriyetten bir yaş büyük olan efsane öğretmenimizi (tanımayanlar için) tanıtmak istiyorum...   Adı: Ayşe Sıdıka AVAR 1901 İstanbul-Cihangir doğumlu.. Annesinin adı; Emine Hanım.. Belediye memuru Mehmet Bey'in en büyük çocuğu...   Sıdıka AVAR; 1922 yılında Çapa Öğretmen Okulundan mezun oluyor... İlk 'öğretmenlik' görevini bir Çerkez Okulunda yapıyor...   1925 yılında İzmir'e geçiyor; Burada Amerikan Kız Kolejinde Türkçe dersleri veriyor...   İzmir'de öğretmenlik yaptığı sıralarda Kadınlar Hapishanesindeki kadınlara 'okuma-yazma' öğretilmesi isteniyor...   Ve bu haberi duyan Sıdıka Avar hiç zaman kaybetmeden Hapishane müdürünün yanına çıkıyor; "Ben bu dersleri vermeyi memnuniyetle kabul ederim" diyor...   Hapishane müdürü karşısında duran zayıf, çelimsiz, hatta çocukça fiziğe sahip olan gencecik öğretmeni görünce biraz şaşırıyor... Hatta çaktırmadan bıyık-altından gülümsüyor... "Peki, hoca hanım bu işle ilgileneceğim" diyor...   Ancak, mahpus kadınlara başka ders verecek başka 'öğretmen' çıkmayınca, Sıdıka Avar'ın 'mahpus kadınlara' ders vermesi kabul görüyor...   Genç öğretmen 'mahpus kadınlara' hem okuma-yazma öğretiyor... Ve hem de insani davranışlarını öne çıkararak kendisini sevdiriyor...   Kendisini sevdiriyor sevdirmesine ama; Karanlığı seven yarasalar rahat durmuyor!... Çamur at. izi kalsın' misali; "Bu kadın misyoner" dedikodusu yayılıyor...   Uzatmayalım; Bu dedikodu Mustafa Kemal Atatürk'e kadar ulaşıyor... Ve bir gün Atatürk; "Bana getirin bu öğretmenin dosyalarını" diyor...   Dosyaları incelemekle yetinmiyor; "Hakkında misyonerlik isnat edilen öğretmeni birde ben göreyim" diyor ve makamına getirtiyor...   Genç öğretmen, Atatürk'ün karşısına çıkınca tir-tir titriyor... Bu ufacık-tefecik kıza uzun-uzun baktıktan sonra; "Misyoner öğretmen sensin öyle mi" diye soruyor...   Genç öğretmen korkudan kısılmış sesiyle; "Efendim ben öğretmen Avar" diyor...   Atatürk, işaret parmağını korkudan tir-tir titreyen öğretmene uzatarak; "Hayır, sen misyoner Avar'sın. Bana senin gibi misyonerler lazım" dedikten sonra, sözlerini şöyle sürdürüyor;   "Git memleketin içine gir... Dağ köylerine uzan; orada bizden ışık bekleyen yarının annelerini göreceksin" sözlerini işiten Sıdıka Avar'ın üzerinde korku diye bir şey kalmaz... Tam tersine bir an önce dağlara çıkmak için, içi-içine sığmaz...   Sıdıka Avar, hiç zaman kaybetmeden Dersim denilen bölgeye tayinini yaptırır... 1954 yılına kadar Bitlis, Elâzığ ve Tunceli illerinde kalır...   Ancak, o günün karanlıkları bugünlerin karanlığına benzemez... Yani; Kız çocuklarının okula gitmesi ve okuması zinhar günahtır diye okula verilmek istenmez...   Bu kadarla kalsa yine iyi; Yörenin insanı üç-beş kelimeden fazla 'Türkçe' sözcük bilmez... Siz şimdi buna birde 'Dersim Olaylarından' kaynaklanan Türk-Kürt ayrımcılığını ekleyiverin...   Türkçe bilmeyen yöre halkıyla nasıl diyalog kuracak? Türk kökenli gencecik bir öğretmen 'Türkçe' konuşarak, Türkçeyi bilmeyenlere derdini nasıl anlatacak?   Ve genç öğretmen Sıdıka AVAR hiç zaman kaybetmiyor; Öğrencilerine 'Türkçe' öğretebilmek için önce kendisi 'Kürtçeyi' öğreniyor...   Ve atına binip, başlıyor köy-köy dolaşmaya... Kayadan daha sert ve inat olanları tatlı diliyle bir-bir ikna ediyor... Topladığı öğrencileri getirip çalıştığı yatılı okulun yatakhanesine yerleştiriyor...   Ve okula getirdiği kızlara annelik yapıyor; Okul görevlilerini hiç işin içine sokmadan, köylerden topladığı kızların bitlerini-pirelerini-dizlerine yatırıp-bizzat kendisi temizliyor..   Köyden getirdiği 'Kürt' öğrencilerinin aşağılanmasına asla ve asla izin vermiyor...   Türk-Kürt ayrımı yapanlara karşı amansız bir savaş veriyor!   Kısacası; çalıştığı okulda ve yörede 'Kürt ve Türk' ayrımcılığına en kısa zaman diliminde ortadan kaldırıyor...   Mesleğinin idealistlik ateşiyle yanıp-tutuşan Sıdıka Avar; Öğrencilerine gündüz 'öğretmenlik' yaparak; Türkçe, Matematik, Yurt Bilgisi, Sağılık Bilgisi , Ev İdaresi, Çocuk Bakımı ve Yemek-Dikiş Nakış dersleri veriyor...   Ders dışı saatlerde de, öğrencileriyle birlikte 'Halay' çekiyor... Birdenbire çocuklaşıp, onlarla birlikte yepyeni oyunlar oynuyor... Kendi giyecekleri elbiselerin dikilmesinde onlara öncülük ediyor... Vesaire, vesaire...   Ve okula giderken yoksulluğu üzerinden ilmik-ilmik döküldüğü belli olan kızlar, köylere çok 'bakımlı' bir şekilde dönen kızları annesi ve babası çok şaşırdığı gibi... Kızlarını daha önce okula göndermeyen annelerde pişman oluyor...   Ve okul bitiminde 'öğrencilerini' anne ve babalarına götürüp teslim eder... Kızını okula göndermediğine pişman olan anneler ise, bu kez Sıdıka Avar Öğretmenin ayaklarına sarılarak;   "Ne olur, benim kızımı da al götür Avar" yalvarmalarıyla karşılaşır...   Son söz; İstanbul gibi bir kentte doğup büyüyen ve mesleğini eğitimden hiç nasibini almamış bir yörede, elindeki meşaleyle karanlıklar ışık tutun Ayşe Sıdıka Avar'ı, yaptığı hizmetleri unutmayıp, kadir-kıymet bilenler;   Ve Elazığ da heykelini dikerler... Tunceli'de bir okula adını verirler...   Yarın; 16 Mart Öğretmen Okullarının kuruluşuyla ilgili bizim yaptığımız etkinliklerden ve eğitim anlayışı felsefemizden söz edeceğim. Şaban Karakaya
Sevgili dostlar, Değerli canlar, Sizlerin de çok iyi bildiği üzere; Mart ayının içerisi iki-üç günlük aralıklarla tamamen 'özel gün' ve 'hafta' kutlamalarıyla dolu...

Örneğin yarında;

16 Mart Öğretmen Okullarının 174. kuruluş yıldönümü kutlama etkinlikleri yapılacak...

 

Eh, haliyle bizlerde naçizane 'Öğretmen Okulu' mezunu olduğumuz için (meslek şovenistliği yapıp) bir gün önceden başlamak istiyorum 'Öğretmen Okulları' sohbetimize...

 

Örneğin, bugünkü sohbetimizde sizlere yaptığı hizmetlerin karşılığı olarak 'heykeli dikilen' bir öğretmenimizin yaptığı çalışmalardan ve yaşadığı anılardan kesitler paylaşmak istiyorum...

 

Ve sözü daha fazla uzatmadan da 'meslek yaşı' cumhuriyetten bir yaş büyük olan efsane öğretmenimizi (tanımayanlar için) tanıtmak istiyorum...

 

Adı: Ayşe Sıdıka AVAR

1901 İstanbul-Cihangir doğumlu..

Annesinin adı; Emine Hanım..

Belediye memuru Mehmet Bey'in en büyük çocuğu...

 

Sıdıka AVAR;

1922 yılında Çapa Öğretmen Okulundan mezun oluyor...

İlk 'öğretmenlik' görevini bir Çerkez Okulunda yapıyor...

 

1925 yılında İzmir'e geçiyor;

Burada Amerikan Kız Kolejinde Türkçe dersleri veriyor...

 

İzmir'de öğretmenlik yaptığı sıralarda Kadınlar Hapishanesindeki kadınlara 'okuma-yazma' öğretilmesi isteniyor...

 

Ve bu haberi duyan Sıdıka Avar hiç zaman kaybetmeden Hapishane müdürünün yanına çıkıyor;

"Ben bu dersleri vermeyi memnuniyetle kabul ederim" diyor...

 

Hapishane müdürü karşısında duran zayıf, çelimsiz, hatta çocukça fiziğe sahip olan gencecik öğretmeni görünce biraz şaşırıyor...

Hatta çaktırmadan bıyık-altından gülümsüyor...

"Peki, hoca hanım bu işle ilgileneceğim" diyor...

 

Ancak, mahpus kadınlara başka ders verecek başka 'öğretmen' çıkmayınca, Sıdıka Avar'ın 'mahpus kadınlara' ders vermesi kabul görüyor...

 

Genç öğretmen 'mahpus kadınlara' hem okuma-yazma öğretiyor...

Ve hem de insani davranışlarını öne çıkararak kendisini sevdiriyor...

 

Kendisini sevdiriyor sevdirmesine ama;

Karanlığı seven yarasalar rahat durmuyor!...

Çamur at. izi kalsın' misali;

"Bu kadın misyoner" dedikodusu yayılıyor...

 

Uzatmayalım;

Bu dedikodu Mustafa Kemal Atatürk'e kadar ulaşıyor...

Ve bir gün Atatürk;

"Bana getirin bu öğretmenin dosyalarını" diyor...

 

Dosyaları incelemekle yetinmiyor;

"Hakkında misyonerlik isnat edilen öğretmeni birde ben göreyim" diyor ve makamına getirtiyor...

 

Genç öğretmen, Atatürk'ün karşısına çıkınca tir-tir titriyor...

Bu ufacık-tefecik kıza uzun-uzun baktıktan sonra;

"Misyoner öğretmen sensin öyle mi" diye soruyor...

 

Genç öğretmen korkudan kısılmış sesiyle;

"Efendim ben öğretmen Avar" diyor...

 

Atatürk, işaret parmağını korkudan tir-tir titreyen öğretmene uzatarak;

"Hayır, sen misyoner Avar'sın. Bana senin gibi misyonerler lazım" dedikten sonra, sözlerini şöyle sürdürüyor;

 

"Git memleketin içine gir...

Dağ köylerine uzan; orada bizden ışık bekleyen yarının annelerini göreceksin" sözlerini işiten Sıdıka Avar'ın üzerinde korku diye bir şey kalmaz...

Tam tersine bir an önce dağlara çıkmak için, içi-içine sığmaz...

 

Sıdıka Avar, hiç zaman kaybetmeden Dersim denilen bölgeye tayinini yaptırır...

1954 yılına kadar Bitlis, Elâzığ ve Tunceli illerinde kalır...

 

Ancak, o günün karanlıkları bugünlerin karanlığına benzemez...

Yani;

Kız çocuklarının okula gitmesi ve okuması zinhar günahtır diye okula verilmek istenmez...

 

Bu kadarla kalsa yine iyi;

Yörenin insanı üç-beş kelimeden fazla 'Türkçe' sözcük bilmez...

Siz şimdi buna birde 'Dersim Olaylarından' kaynaklanan Türk-Kürt ayrımcılığını ekleyiverin...

 

Türkçe bilmeyen yöre halkıyla nasıl diyalog kuracak?

Türk kökenli gencecik bir öğretmen 'Türkçe' konuşarak, Türkçeyi bilmeyenlere derdini nasıl anlatacak?

 

Ve genç öğretmen Sıdıka AVAR hiç zaman kaybetmiyor;

Öğrencilerine 'Türkçe' öğretebilmek için önce kendisi 'Kürtçeyi' öğreniyor...

 

Ve atına binip, başlıyor köy-köy dolaşmaya...

Kayadan daha sert ve inat olanları tatlı diliyle bir-bir ikna ediyor...

Topladığı öğrencileri getirip çalıştığı yatılı okulun yatakhanesine yerleştiriyor...

 

Ve okula getirdiği kızlara annelik yapıyor;

Okul görevlilerini hiç işin içine sokmadan, köylerden topladığı kızların bitlerini-pirelerini-dizlerine yatırıp-bizzat kendisi temizliyor..

 

Köyden getirdiği 'Kürt' öğrencilerinin aşağılanmasına asla ve asla izin vermiyor...

 

Türk-Kürt ayrımı yapanlara karşı amansız bir savaş veriyor!

 

Kısacası; çalıştığı okulda ve yörede 'Kürt ve Türk' ayrımcılığına en kısa zaman diliminde ortadan kaldırıyor...

 

Mesleğinin idealistlik ateşiyle yanıp-tutuşan Sıdıka Avar;

Öğrencilerine gündüz 'öğretmenlik' yaparak; Türkçe, Matematik, Yurt Bilgisi, Sağılık Bilgisi , Ev İdaresi, Çocuk Bakımı ve Yemek-Dikiş Nakış dersleri veriyor...

 

Ders dışı saatlerde de, öğrencileriyle birlikte 'Halay' çekiyor...

Birdenbire çocuklaşıp, onlarla birlikte yepyeni oyunlar oynuyor...

Kendi giyecekleri elbiselerin dikilmesinde onlara öncülük ediyor...

Vesaire, vesaire...

 

Ve okula giderken yoksulluğu üzerinden ilmik-ilmik döküldüğü belli olan kızlar, köylere çok 'bakımlı' bir şekilde dönen kızları annesi ve babası çok şaşırdığı gibi...

Kızlarını daha önce okula göndermeyen annelerde pişman oluyor...

 

Ve okul bitiminde 'öğrencilerini' anne ve babalarına götürüp teslim eder...

Kızını okula göndermediğine pişman olan anneler ise, bu kez Sıdıka Avar Öğretmenin ayaklarına sarılarak;

 

"Ne olur, benim kızımı da al götür Avar" yalvarmalarıyla karşılaşır...

 

Son söz;

İstanbul gibi bir kentte doğup büyüyen ve mesleğini eğitimden hiç nasibini almamış bir yörede, elindeki meşaleyle karanlıklar ışık tutun Ayşe Sıdıka Avar'ı, yaptığı hizmetleri unutmayıp, kadir-kıymet bilenler;

 

Ve Elazığ da heykelini dikerler...

Tunceli'de bir okula adını verirler...

 

Yarın;

16 Mart Öğretmen Okullarının kuruluşuyla ilgili bizim yaptığımız etkinliklerden ve eğitim anlayışı felsefemizden söz edeceğim. Şaban Karakaya

Adana kapalı escort Çukurova kapalı escort Seyhan kapalı escort Ankara kapalı escort Mamak kapalı escort Etimesgut kapalı escort Polatlı kapalı escort Pursaklar kapalı escort Haymana kapalı escort Çankaya kapalı escort Keçiören kapalı escort Sincan kapalı escort Antalya kapalı escort Kumluca kapalı escort Konyaaltı kapalı escort Manavgat kapalı escort Muratpaşa kapalı escort Kaş kapalı escort Alanya kapalı escort Kemer kapalı escort Bursa kapalı escort Eskişehir kapalı escort Gaziantep kapalı escort Şahinbey kapalı escort Nizip kapalı escort Şehitkamil kapalı escort İstanbul kapalı escort Merter kapalı escort Nişantaşı kapalı escort Şerifali kapalı escort Maltepe kapalı escort Sancaktepe kapalı escort Eyüpsultan kapalı escort Şişli kapalı escort Kayaşehir kapalı escort Büyükçekmece kapalı escort Beşiktaş kapalı escort Mecidiyeköy kapalı escort Zeytinburnu kapalı escort Sarıyer kapalı escort Bayrampaşa kapalı escort Fulya kapalı escort Beyoğlu kapalı escort Başakşehir kapalı escort Tuzla kapalı escort Beylikdüzü kapalı escort Pendik kapalı escort Bağcılar kapalı escort Ümraniye kapalı escort Üsküdar kapalı escort Esenyurt kapalı escort Küçükçekmece kapalı escort Esenler kapalı escort Güngören kapalı escort Kurtköy kapalı escort Bahçelievler kapalı escort Sultanbeyli kapalı escort Ataşehir kapalı escort Kağıthane kapalı escort Fatih kapalı escort Çekmeköy kapalı escort Çatalca kapalı escort Bakırköy kapalı escort Kadıköy kapalı escort Avcılar kapalı escort Beykoz kapalı escort Kartal kapalı escort İzmir kapalı escort Balçova kapalı escort Konak kapalı escort Bayraklı kapalı escort Buca kapalı escort Çiğli kapalı escort Gaziemir kapalı escort Bergama kapalı escort Karşıyaka kapalı escort Urla kapalı escort Bornova kapalı escort Çeşme kapalı escort Kayseri kapalı escort Kocaeli kapalı escort Gebze kapalı escort İzmit kapalı escort Malatya kapalı escort Manisa kapalı escort Mersin kapalı escort Yenişehir kapalı escort Mezitli kapalı escort Erdemli kapalı escort Silifke kapalı escort Akdeniz kapalı escort Anamur kapalı escort Muğla kapalı escort Bodrum kapalı escort Milas kapalı escort Dalaman kapalı escort Marmaris kapalı escort Fethiye kapalı escort Datça kapalı escort Samsun kapalı escort Atakum kapalı escort İlkadım kapalı escort Adıyaman kapalı escort Afyonkarahisar kapalı escort Ağrı kapalı escort Aksaray kapalı escort Amasya kapalı escort Ardahan kapalı escort Artvin kapalı escort Aydın kapalı escort Balıkesir kapalı escort Bartın kapalı escort Batman kapalı escort Bayburt kapalı escort Bilecik kapalı escort Bingöl kapalı escort Bitlis kapalı escort Bolu kapalı escort Burdur kapalı escort Çanakkale kapalı escort Çankırı kapalı escort Çorum kapalı escort Denizli kapalı escort Diyarbakır kapalı escort Düzce kapalı escort Edirne kapalı escort Elazığ kapalı escort Erzincan kapalı escort Erzurum kapalı escort Giresun kapalı escort Gümüşhane kapalı escort Hakkari kapalı escort Hatay kapalı escort Iğdır kapalı escort Isparta kapalı escort Kahramanmaraş kapalı escort Karabük kapalı escort Karaman kapalı escort Kars kapalı escort Kastamonu kapalı escort Kırıkkale kapalı escort Kırklareli kapalı escort Kırşehir kapalı escort Kilis kapalı escort Konya kapalı escort Kütahya kapalı escort Mardin kapalı escort Muş kapalı escort Nevşehir kapalı escort Niğde kapalı escort Ordu kapalı escort Osmaniye kapalı escort Rize kapalı escort Sakarya kapalı escort Siirt kapalı escort Sinop kapalı escort Sivas kapalı escort Şanlıurfa kapalı escort Şırnak kapalı escort Tekirdağ kapalı escort Tokat kapalı escort Trabzon kapalı escort Tunceli kapalı escort Uşak kapalı escort Van kapalı escort Yalova kapalı escort Yozgat kapalı escort Zonguldak kapalı escort
Adana eskort Çukurova eskort Seyhan eskort Ankara eskort Mamak eskort Etimesgut eskort Polatlı eskort Pursaklar eskort Haymana eskort Çankaya eskort Keçiören eskort Sincan eskort Antalya eskort Kumluca eskort Konyaaltı eskort Manavgat eskort Muratpaşa eskort Kaş eskort Alanya eskort Kemer eskort Bursa eskort Eskişehir eskort Gaziantep eskort Şahinbey eskort Nizip eskort Şehitkamil eskort İstanbul eskort Merter eskort Nişantaşı eskort Şerifali eskort Maltepe eskort Sancaktepe eskort Eyüpsultan eskort Şişli eskort Kayaşehir eskort Büyükçekmece eskort Beşiktaş eskort Mecidiyeköy eskort Zeytinburnu eskort Sarıyer eskort Bayrampaşa eskort Fulya eskort Beyoğlu eskort Başakşehir eskort Tuzla eskort Beylikdüzü eskort Pendik eskort Bağcılar eskort Ümraniye eskort Üsküdar eskort Esenyurt eskort Küçükçekmece eskort Esenler eskort Güngören eskort Kurtköy eskort Bahçelievler eskort Sultanbeyli eskort Ataşehir eskort Kağıthane eskort Fatih eskort Çekmeköy eskort Çatalca eskort Bakırköy eskort Kadıköy eskort Avcılar eskort Beykoz eskort Kartal eskort İzmir eskort Balçova eskort Konak eskort Bayraklı eskort Buca eskort Çiğli eskort Gaziemir eskort Bergama eskort Karşıyaka eskort Urla eskort Bornova eskort Çeşme eskort Kayseri eskort Kocaeli eskort Gebze eskort İzmit eskort Malatya eskort Manisa eskort Mersin eskort Yenişehir eskort Mezitli eskort Erdemli eskort Silifke eskort Akdeniz eskort Anamur eskort Muğla eskort Bodrum eskort Milas eskort Dalaman eskort Marmaris eskort Fethiye eskort Datça eskort Samsun eskort Atakum eskort İlkadım eskort Adıyaman eskort Afyonkarahisar eskort Ağrı eskort Aksaray eskort Amasya eskort Ardahan eskort Artvin eskort Aydın eskort Balıkesir eskort Bartın eskort Batman eskort Bayburt eskort Bilecik eskort Bingöl eskort Bitlis eskort Bolu eskort Burdur eskort Çanakkale eskort Çankırı eskort Çorum eskort Denizli eskort Diyarbakır eskort Düzce eskort Edirne eskort Elazığ eskort Erzincan eskort Erzurum eskort Giresun eskort Gümüşhane eskort Hakkari eskort Hatay eskort Iğdır eskort Isparta eskort Kahramanmaraş eskort Karabük eskort Karaman eskort Kars eskort Kastamonu eskort Kırıkkale eskort Kırklareli eskort Kırşehir eskort Kilis eskort Konya eskort Kütahya eskort Mardin eskort Muş eskort Nevşehir eskort Niğde eskort Ordu eskort Osmaniye eskort Rize eskort Sakarya eskort Siirt eskort Sinop eskort Sivas eskort Şanlıurfa eskort Şırnak eskort Tekirdağ eskort Tokat eskort Trabzon eskort Tunceli eskort Uşak eskort Van eskort Yalova eskort Yozgat eskort Zonguldak eskort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.