Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

PEK BİLİNMEYEN BİR KADİM DİL: GİRASUNCA (GİRESİNCE) …

Kültür-Sanat 23.09.2021 - 05:10, Güncelleme: 23.09.2021 - 05:10 2627+ kez okundu.
 

PEK BİLİNMEYEN BİR KADİM DİL: GİRASUNCA (GİRESİNCE) …

-Geceye Bırakılan Öyküler-Murat Akyol yazdı…

Malzemesi dil, kaynağı yaşantılar ve hayal gücü olan şifahi ve kitabi eserlerden oluşma sanatı; “Edebiyat” olarak adlandırıyoruz… Edebiyatı da, yazılı ve sözlü olarak iki kısma.   Sözlü Edebiyat sözel olarak, nesilden nesile ve kulaktan kulağa yayılarak aktarılan sözlü edebi ürünlerdir. Bu tür, kurgu veya gerçek algı temelinde sınıflandırılabilmekle birlikte, daha yazının bulunmadığı dönemlerde üretilmeye başlanmış, günümüze kadar da kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılmıştır.   Bu bağlamda, ortada bir edebi ürün olması için öncelikle bir dilin varlığına ihtiyaç olması da tabii ve gerektir. İşte; dillerin yapısını, gelişmesini, dünyada yayılmasını ve aralarındaki ilişkileri ses, biçim, anlam ve cümle bilgisi bakımından genel veya karşılaştırmalı olarak inceleyen bilime, lisaniyat veya lengüistik diğer tanımıyla “dilbilimi” adını veriyoruz. Bu bilim dalıyla iştigal eden kişilerin genel adına da “dilbilimci.” diyerek.  *        Bu çok bilinmez?... Dilbilimcilerin, filologların, filoloji ilmiyle uğraşan tüm bilginlerinse bu hiç dillendirilmez, ama yüzyıllık bir rüyaları vardır:  -Dünya yüzünde şöyle, yeni bir dil bulsak da?... Ve bu dil bu zamana kadar kimselerin bilmediği, incelemediği, ulaşamadığı bir dil olsa da?…  Cümlenin devamında bunların bu şaşkınlıkla dilleri dolaşır: -Ve hazır bu bilinmeyeni bulmuşken; onun tarihini, coğrafyasını, etimolojisi, ardı-arkası-iviğini-diviğini, gelmişini-geçmişini, güzelce gine ve diğer tüm disiplinleriyle anam has gine bi araşdursayduk???   Ula bu’da ne?...   Ula! Kastedilen bu şeyi, yani işte o dili, araştırılmak istenileni ve aranılanı bizler zaten biliyoruz?... Ula siz kimi gandırıyusuuz? Biz onu hemencecik bulduk bile! Bizim yerel dilimiz bu. ***   -Şu bizim bardabaş* Hakkı; öncee gün, cimbara* yakın bi yerde, alemeşkere* gine ve caranak* altında ceek gargiyi* tüfekle bi vurmiye daldan aşşaa aldı.   Bilmeyenler için söylüyorum: Bir üstte yazılı olan cümleyi çözmeye öyle fazla da çalışmayın… Biz çok uğraşmanızı istemeden aşağıda tercümesini yapacağız zaten.  Öncelikle bu pek bilinmez cümleyi anlamak için içindeki bilinmeyen kelimeleri açıklamak lazım gelir sanırım, sonrasını birlikte çözer okuruz zaten;  *Bardabaş: Düzensiz, fazla gürültü yapan.  *Cimbar: Harabe.  *Alemeşkere: Aleni, açıkça.  *Caranak: Sağanak yağmur.  Ceek Garga (Karga): Bağıran Alakarga.  Yukarıdaki sırlı cümlenin tercümesi ve tam anlamı ise şudur:   -Şu bizim gürültücü, düzensiz Hakkı; önceki gün harabeye yakın bir yerde ve aleni bir şekilde, sağanak yağmur altında bağıran alakargayı tüfekle bir vurmaya daldan aşağı aldı.   *  Yazılışı, harf karakterleri ve okunuşu itibarıyla aslında “Türkçe” olan ama normalde bıraktığı  anlam ve ifade olaraksa Güzel Türkçemize pek benzemeyen bu başka ve garip dil acep nereye aittir? Bu tuhaf dili ve onu oluşturan kelimeleri, söz kalıplarını, onlarında oluşturduğu cümlelerden türeyen anlam ve ifadeleri kimler, nerede, ne zamanlardır ve hangi amaçlarla kullanmaktadır? Bu ilginç ama ilk okunduğunda veyahut duyulduğunda da insana komik gibi gelen bu dilin sahipleri dünyanın neresinde yaşamaktadırlar? Bunlar toplamda gaç gişidirler? (A’ha! Hemencek bizim dilimizde kaymaya ve Giresuncaya meyletmeye başladık bile... Eyvah, eyvah!)        ***  Bağırsağ’ın (bağırsak) “baarsuk” olarak teaffuz edildiği bir coğrafyada yaşarız biz… Zaten vücudumuzun diğer bölümlerinden biri olan kasık’ta, e tabi bu hesaba ve diyalektiğe göre “gaarsuk”dur. Zehirlenmek; anlam olarak “cüherlenmektir” bu topraklarda… Feğelfeşgil’in Giresunca’daki  kelime anlamı; “darmadağın”dır mesela? Felfekiç; buruşuk, yırtık demektir. Vurup ses çıkarınca; “cırang ettürürüz” biz!... Biraz dinlenip rahatlayınca; “fene ferümekleriz.*”  ...........  *Ferimek: Hafiflemek.  Kimi nesneleri kabına “fırfıkıç” doldururuz. Bu kimi bazen "fısfıkıç"da olabilir. Yani, ağzına kadar sıkıştırırız. Beğenmediğimiz şeyleri; fışırtıp yada olmadı “fıydırıp” atarız.      İyi de arkadaş, bu yerel dil nerede ve nasıl birde hangi ihtiyaçlara binaen doğmuştur? Etki alanı ne kadardır ve hangi coğrafi bölgeyi kapsar? Bu gayet değişik kelime başkalaşımları, sözcük sadeleştirmeleri ve aslında epeyce de komik söz anlatımları acaba nerelerden gelip nerelere gitmektedir? Bu, okunduğunda dahi yüzlerde gülücükler açtıran kelime grupları ve bu kelimelerden türeyen cümleler, acep günlük hayatta kullanılınca muhatabı veya muhataplarına nasıl bir his vermekte, onları hangi komik diyalogların bıraktığı mutluluk sellerine katmaktadır?   İşte bugüne değin belki de dil bilimcilerin bile pek de cesaret edip içine dalamadığı, kim bilir belki de “uğraşsak da içinden çıkamayız” diyerek çekindikleri bu konuya güle oynaya ama şamata ve gırgırla ve de bir hengame içinde işte şimdi biz giriyoruz. ***       Adına “Girasunca” denilen bir dili yaşarız Karadeniz kıyısında bir yerlerde, yerel ama çok güzel ve gülümseten bir ağızla biz, işte böylece... Günlük hayatımız içinde bu ve buna benzer yüzlerce kelime ile söz kalıbı değişik an ve zamanlarda dilimizde dolaşır, bu kelime ya da bunlardan kurulu cümle öbeklerini kullanırken de gülümser ve gülümsetiriz gündelik yaşamımızda.   Aşağıdaki Girasunca cümlenin anlamını bu topraklarda yaşayanlardan başka da zaten kim çözebilirki?... İşimiz, bizim de zordur aslında: - Gararbazar yürii gine mükgem bi şekilde inerken köyün yokuşundan; bizim külek gafalı, sibekbaşlı Gamalik Osman’ı gördüm yolda… Çok da gadaklıydı… Oslama dert diinemedim. (Aşağı yukarı rahat, sağlam bir halde inerken köy yokuşundan; bizim geç anlayan, aksi, ters, işe yaramaz Osman’ı gördüm yolda. Biraz sorunluydu… Boşuna dert dinlemedim.)   Peki, genel manada ve aslında “adı” itibarıyla bir ili kapsayan, sadece onu ilgilendiren ve aslında kullanıcılarının ona büyük bir gönül bağı ile bağlı olduğu ve hiç unutulmayan bu dilin adı, anlamı, amacı ve varlık sebebi nedir? Günlük hayatıların içerisinde biribirlerine sürekli; "he hee, gaç urdan!", "andır galsın saa heri!", "nebri-nasbalat-külekbaş, öte var!" gibi çok garip ama sevecen ve aslında bünyesinde sevgi öbekleri barındıran, gülümseten bu yerel dil nasıl bir etkiye sahiptir?   Girasunca veya daha da bir yöresel haliyle “Giresince”, kadim Türkçenin dünya yüzündeki binlerce alt kolu olan değişik tür ve yapıdaki lehçelerinden sadece bir tanesidir... Fakat bizim için çok değerlidir ve o biz Giresunlular için vazgeçilmezdir. Özeldir. Örneklerle görelim: Ör.1-       Giresunda sıradan bir iş ilanı:  Eyi fındık topliyan  Çuval-sebet daşiyan  Güleç yüzlü  İyi derecede Girasunca bilen   Baççe arkadaşları ariyik.  Ör.2- Bir Giresunlu borcunu şu şekilde yapılandırır: 1.taksit 2.taksit fındık sonrası (fındık veresiye)  Ör. 3- Girasunlu gülmez, sıytarur Girasunlu duş almaz, çimer Girasunlu, ayakta durmaz, dinelür Girasunlu atmaz, fışıdur Girasunlu düşmez, yuulanur (yuvarlanır) Girasunlu sinirlenmez, herslenür Girasunlunun başı ağrımaz, gafası zonklar Girasunlu şamar atmaz, cırang ettürür! Girasunlu alkışlamaz, cipban çalar Girasunlu ışığı kapatmaz, garartur Girasunlu çıkarmaz, söküdür Girasunlu kaybetmez, yitürür Girasunlu avuçlamaz, emlekler Girasunlu bakmaz, annaklar Girasunlu surat asmaz, tosarur Girasunlunun ayağı kaymaz, gaşdan altına gider Giresunlu yaşlanmaz, gocar Girasunlu özlemez, göresi gelür Girasunlu, üşenmez, erünür Girasunlu “al” demez, “meh” der.   Giresun ve yöresinde kullanılan yerel dilin estetik yönü kuvvetli ve zengindir. Görülen bu zengin çeşitlilik ve farklı özelliklerin, etki alanı yaratabileceği diğer unsurlarda da dikkatlice incelenmesi, incelenip kayıt altına alınması zarureti ise elzemdir. Bu da demektir ki Girasuncayı farklı dinamikleriyle, çeşitli yönleriyle, onu kullanılır kılan temel niteliklerin ve disiplinlerin tamamını bir bütünlük ve bu kapsamlar dahilinde inceleyeceklerce bu yerel dil hakkında daha anlaşılır sonuçlar elde edebiliriz.  Bu örnekler ve izahatlar ışığında;    1-Giresun ve yöresinin günlük kullanım yerel dili içerisinde, günlük hayatta kullanılan ve çoğunluğu da kullanışında “gülümseme hissi” yaratan sözcükler ve yerel ağızlı sözcük öbekleri büyük yer tutar. Kimi kelimeler ve isimler zaman içinde yuvarlanmış, kullanışta ve algıda daha pratik olması sağlanmıştır. Bu da, günlük kullanımda mizaha dayalı samimi bir yerel dilin oluşmasına olanak sağlamıştır. Konuya sosyolojik olarak bakılırsa, bu durumla yörenin günlük kullanım dilinde toplumla ve seçili dil arasında “mutlu, barışçıl ve sevecen” olguların varlığı hemen göze çarpar. Yöre insanının mizaha dayalı yaşayışıyla kendisiyle barışık yanlarının çokluğu, ayrıca özgüven olgusu gündelik dile de fazlasıyla yansır.   2-Günümüzün bir gerçeği olarak insanlar sadece konuştukları dilin değil, bir nevi mirasçısı oldukları kültürlerinin de sahibi, taşıyıcısı ve nihayetinde de aktarıcısı durumundadırlar. İşte Giresun ve yöresinin kendine has yerel dili, bir nevi karşıtlıkları kullanarak gerçekleştirilen akıl yürütme biçimi olan diyalektik sanatının da yöreye ait terminolojisini açıklamada etkendir.                    3-Anadolu insanı, dolayısıyla Giresun halkı yüzyılların, binyılların birikimleriyle oluşmuş kendine has bir kültür zenginliği içinde yaşar. Bahsedilen bu özellik; zamanın imbiklerinden damıtılarak geçen, birçok unsurun olağanüstü katkılarıyla boy veren ve günümüze kadar gelen muazzam bir kültür örgüsünün de bütünüdür. Fakat ne yazık ki sayılan bu birikimlerle oluşan bu toplumsal yapı bileşeni, bugün yeni ortaya çıkan diğer ve başka kültürlerin baskısı ve tehdidi altındadır. Günümüzde, her neslin miras aldığı kültüre maddi ve manevi katkı yapması ve onu kendinden sonrakilere miras bırakması gerekken, maalesef bu görevi mensubu olduğumuz kuşağın layıkıyla yapmadığı gerçeğini üzülerek görüyoruz ve yaşıyoruz.  İşte bu nedenlerledir ve takdir edersiniz ki, hemen hemen tüm kültürel öğelerimiz gibi yerel dilimiz de şimdilerde zamanın yıpratıcı etkisi altındadır. Bu konunun yazılış amacı da işte bu sebeptendir ve bu yolla sözel kültür miraslarımızdan birisinin daha unutulmadan kayıt altında olması gayesi göz önüne alınmıştır.   4-Buna sebep olan ana unsurlar; bu yerel dilin yaşayışıyla, o yaşayışların bıraktığı kültürle, tarihi, doğası ve coğrafyasıyla da yakından ilintilidir. Bu toprakları diğerlerinden ayıran türlü türlü anlam ve özellikleri, farklı değer ve birikimleri vardır.   5-Bunun için, toplumsal belleğimizin ve toplum hafızamızın canlı tutulması, unutulmaması ve gelecek nesillere sağlıklı aktarımı için bir dizin, bir nevi hafıza görevi de gören bu türde sözel aktarımların yaşaması, yaşatılması, sürmesi, devamı ve ışıl ışıl parlaması taraftarıyız.   *                                                                                                                  Son olaraksa; Giresunda sabah olmaz… “Gapı ışır.” O vakit, yarınki güne ve sizlerin o ışıldayan güzelim tüm kalplerinize, ayrı ayrı şimdiden: "günaydın."                                    -S  O  N  -
-Geceye Bırakılan Öyküler-Murat Akyol yazdı…

Malzemesi dil, kaynağı yaşantılar ve hayal gücü olan şifahi ve kitabi eserlerden oluşma sanatı; “Edebiyat” olarak adlandırıyoruz… Edebiyatı da, yazılı ve sözlü olarak iki kısma.  

Sözlü Edebiyat sözel olarak, nesilden nesile ve kulaktan kulağa yayılarak aktarılan sözlü edebi ürünlerdir. Bu tür, kurgu veya gerçek algı temelinde sınıflandırılabilmekle birlikte, daha yazının bulunmadığı dönemlerde üretilmeye başlanmış, günümüze kadar da kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılmıştır.  

Bu bağlamda, ortada bir edebi ürün olması için öncelikle bir dilin varlığına ihtiyaç olması da tabii ve gerektir. İşte; dillerin yapısını, gelişmesini, dünyada yayılmasını ve aralarındaki ilişkileri ses, biçim, anlam ve cümle bilgisi bakımından genel veya karşılaştırmalı olarak inceleyen bilime, lisaniyat veya lengüistik diğer tanımıyla “dilbilimi” adını veriyoruz. Bu bilim dalıyla iştigal eden kişilerin genel adına da “dilbilimci.” diyerek. 

*       

Bu çok bilinmez?... Dilbilimcilerin, filologların, filoloji ilmiyle uğraşan tüm bilginlerinse bu hiç dillendirilmez, ama yüzyıllık bir rüyaları vardır: 

-Dünya yüzünde şöyle, yeni bir dil bulsak da?... Ve bu dil bu zamana kadar kimselerin bilmediği, incelemediği, ulaşamadığı bir dil olsa da?… 

Cümlenin devamında bunların bu şaşkınlıkla dilleri dolaşır:

-Ve hazır bu bilinmeyeni bulmuşken; onun tarihini, coğrafyasını, etimolojisi, ardı-arkası-iviğini-diviğini, gelmişini-geçmişini, güzelce gine ve diğer tüm disiplinleriyle anam has gine bi araşdursayduk???  

Ula bu’da ne?...  

Ula! Kastedilen bu şeyi, yani işte o dili, araştırılmak istenileni ve aranılanı bizler zaten biliyoruz?... Ula siz kimi gandırıyusuuz? Biz onu hemencecik bulduk bile! Bizim yerel dilimiz bu.

***  

-Şu bizim bardabaş* Hakkı; öncee gün, cimbara* yakın bi yerde, alemeşkere* gine ve caranak* altında ceek gargiyi* tüfekle bi vurmiye daldan aşşaa aldı.  

Bilmeyenler için söylüyorum: Bir üstte yazılı olan cümleyi çözmeye öyle fazla da çalışmayın… Biz çok uğraşmanızı istemeden aşağıda tercümesini yapacağız zaten. 

Öncelikle bu pek bilinmez cümleyi anlamak için içindeki bilinmeyen kelimeleri açıklamak lazım gelir sanırım, sonrasını birlikte çözer okuruz zaten; 

*Bardabaş: Düzensiz, fazla gürültü yapan. 

*Cimbar: Harabe. 

*Alemeşkere: Aleni, açıkça. 

*Caranak: Sağanak yağmur. 

Ceek Garga (Karga): Bağıran Alakarga. 

Yukarıdaki sırlı cümlenin tercümesi ve tam anlamı ise şudur:  

-Şu bizim gürültücü, düzensiz Hakkı; önceki gün harabeye yakın bir yerde ve aleni bir şekilde, sağanak yağmur altında bağıran alakargayı tüfekle bir vurmaya daldan aşağı aldı.  

Yazılışı, harf karakterleri ve okunuşu itibarıyla aslında “Türkçe” olan ama normalde bıraktığı  anlam ve ifade olaraksa Güzel Türkçemize pek benzemeyen bu başka ve garip dil acep nereye aittir? Bu tuhaf dili ve onu oluşturan kelimeleri, söz kalıplarını, onlarında oluşturduğu cümlelerden türeyen anlam ve ifadeleri kimler, nerede, ne zamanlardır ve hangi amaçlarla kullanmaktadır? Bu ilginç ama ilk okunduğunda veyahut duyulduğunda da insana komik gibi gelen bu dilin sahipleri dünyanın neresinde yaşamaktadırlar? Bunlar toplamda gaç gişidirler? (A’ha! Hemencek bizim dilimizde kaymaya ve Giresuncaya meyletmeye başladık bile... Eyvah, eyvah!)       

*** 

Bağırsağ’ın (bağırsak) “baarsuk” olarak teaffuz edildiği bir coğrafyada yaşarız biz… Zaten vücudumuzun diğer bölümlerinden biri olan kasık’ta, e tabi bu hesaba ve diyalektiğe göre “gaarsuk”dur.

Zehirlenmek; anlam olarak “cüherlenmektir” bu topraklarda… Feğelfeşgil’in Giresunca’daki  kelime anlamı; “darmadağın”dır mesela? Felfekiç; buruşuk, yırtık demektir. Vurup ses çıkarınca; “cırang ettürürüz” biz!... Biraz dinlenip rahatlayınca; “fene ferümekleriz.*” 

........... 

*Ferimek: Hafiflemek. 

Kimi nesneleri kabına “fırfıkıç” doldururuz. Bu kimi bazen "fısfıkıç"da olabilir. Yani, ağzına kadar sıkıştırırız. Beğenmediğimiz şeyleri; fışırtıp yada olmadı “fıydırıp” atarız.     

İyi de arkadaş, bu yerel dil nerede ve nasıl birde hangi ihtiyaçlara binaen doğmuştur? Etki alanı ne kadardır ve hangi coğrafi bölgeyi kapsar? Bu gayet değişik kelime başkalaşımları, sözcük sadeleştirmeleri ve aslında epeyce de komik söz anlatımları acaba nerelerden gelip nerelere gitmektedir? Bu, okunduğunda dahi yüzlerde gülücükler açtıran kelime grupları ve bu kelimelerden türeyen cümleler, acep günlük hayatta kullanılınca muhatabı veya muhataplarına nasıl bir his vermekte, onları hangi komik diyalogların bıraktığı mutluluk sellerine katmaktadır?  

İşte bugüne değin belki de dil bilimcilerin bile pek de cesaret edip içine dalamadığı, kim bilir belki de “uğraşsak da içinden çıkamayız” diyerek çekindikleri bu konuya güle oynaya ama şamata ve gırgırla ve de bir hengame içinde işte şimdi biz giriyoruz.

***      

Adına “Girasunca” denilen bir dili yaşarız Karadeniz kıyısında bir yerlerde, yerel ama çok güzel ve gülümseten bir ağızla biz, işte böylece... Günlük hayatımız içinde bu ve buna benzer yüzlerce kelime ile söz kalıbı değişik an ve zamanlarda dilimizde dolaşır, bu kelime ya da bunlardan kurulu cümle öbeklerini kullanırken de gülümser ve gülümsetiriz gündelik yaşamımızda.  

Aşağıdaki Girasunca cümlenin anlamını bu topraklarda yaşayanlardan başka da zaten kim çözebilirki?... İşimiz, bizim de zordur aslında:

- Gararbazar yürii gine mükgem bi şekilde inerken köyün yokuşundan; bizim külek gafalı, sibekbaşlı Gamalik Osman’ı gördüm yolda… Çok da gadaklıydı… Oslama dert diinemedim.

(Aşağı yukarı rahat, sağlam bir halde inerken köy yokuşundan; bizim geç anlayan, aksi, ters, işe yaramaz Osman’ı gördüm yolda. Biraz sorunluydu… Boşuna dert dinlemedim.)  

Peki, genel manada ve aslında “adı” itibarıyla bir ili kapsayan, sadece onu ilgilendiren ve aslında kullanıcılarının ona büyük bir gönül bağı ile bağlı olduğu ve hiç unutulmayan bu dilin adı, anlamı, amacı ve varlık sebebi nedir?

Günlük hayatıların içerisinde biribirlerine sürekli; "he hee, gaç urdan!", "andır galsın saa heri!", "nebri-nasbalat-külekbaş, öte var!" gibi çok garip ama sevecen ve aslında bünyesinde sevgi öbekleri barındıran, gülümseten bu yerel dil nasıl bir etkiye sahiptir?  

Girasunca veya daha da bir yöresel haliyle “Giresince”, kadim Türkçenin dünya yüzündeki binlerce alt kolu olan değişik tür ve yapıdaki lehçelerinden sadece bir tanesidir... Fakat bizim için çok değerlidir ve o biz Giresunlular için vazgeçilmezdir. Özeldir. Örneklerle görelim:

Ör.1-      

Giresunda sıradan bir iş ilanı: 

Eyi fındık topliyan 

Çuval-sebet daşiyan 

Güleç yüzlü 

İyi derecede Girasunca bilen  

Baççe arkadaşları ariyik. 

Ör.2-

Bir Giresunlu borcunu şu şekilde yapılandırır:

1.taksit

2.taksit

fındık sonrası (fındık veresiye) 

Ör. 3-

Girasunlu gülmez, sıytarur

Girasunlu duş almaz, çimer

Girasunlu, ayakta durmaz, dinelür

Girasunlu atmaz, fışıdur

Girasunlu düşmez, yuulanur (yuvarlanır)

Girasunlu sinirlenmez, herslenür

Girasunlunun başı ağrımaz, gafası zonklar

Girasunlu şamar atmaz, cırang ettürür!

Girasunlu alkışlamaz, cipban çalar

Girasunlu ışığı kapatmaz, garartur

Girasunlu çıkarmaz, söküdür

Girasunlu kaybetmez, yitürür

Girasunlu avuçlamaz, emlekler

Girasunlu bakmaz, annaklar

Girasunlu surat asmaz, tosarur

Girasunlunun ayağı kaymaz, gaşdan altına gider

Giresunlu yaşlanmaz, gocar

Girasunlu özlemez, göresi gelür

Girasunlu, üşenmez, erünür

Girasunlu “al” demez, “meh” der.

 

Giresun ve yöresinde kullanılan yerel dilin estetik yönü kuvvetli ve zengindir. Görülen bu zengin çeşitlilik ve farklı özelliklerin, etki alanı yaratabileceği diğer unsurlarda da dikkatlice incelenmesi, incelenip kayıt altına alınması zarureti ise elzemdir. Bu da demektir ki Girasuncayı farklı dinamikleriyle, çeşitli yönleriyle, onu kullanılır kılan temel niteliklerin ve disiplinlerin tamamını bir bütünlük ve bu kapsamlar dahilinde inceleyeceklerce bu yerel dil hakkında daha anlaşılır sonuçlar elde edebiliriz. 

Bu örnekler ve izahatlar ışığında;   

1-Giresun ve yöresinin günlük kullanım yerel dili içerisinde, günlük hayatta kullanılan ve çoğunluğu da kullanışında “gülümseme hissi” yaratan sözcükler ve yerel ağızlı sözcük öbekleri büyük yer tutar. Kimi kelimeler ve isimler zaman içinde yuvarlanmış, kullanışta ve algıda daha pratik olması sağlanmıştır. Bu da, günlük kullanımda mizaha dayalı samimi bir yerel dilin oluşmasına olanak sağlamıştır. Konuya sosyolojik olarak bakılırsa, bu durumla yörenin günlük kullanım dilinde toplumla ve seçili dil arasında “mutlu, barışçıl ve sevecen” olguların varlığı hemen göze çarpar. Yöre insanının mizaha dayalı yaşayışıyla kendisiyle barışık yanlarının çokluğu, ayrıca özgüven olgusu gündelik dile de fazlasıyla yansır.  

2-Günümüzün bir gerçeği olarak insanlar sadece konuştukları dilin değil, bir nevi mirasçısı oldukları kültürlerinin de sahibi, taşıyıcısı ve nihayetinde de aktarıcısı durumundadırlar. İşte Giresun ve yöresinin kendine has yerel dili, bir nevi karşıtlıkları kullanarak gerçekleştirilen akıl yürütme biçimi olan diyalektik sanatının da yöreye ait terminolojisini açıklamada etkendir.                   

3-Anadolu insanı, dolayısıyla Giresun halkı yüzyılların, binyılların birikimleriyle oluşmuş kendine has bir kültür zenginliği içinde yaşar. Bahsedilen bu özellik; zamanın imbiklerinden damıtılarak geçen, birçok unsurun olağanüstü katkılarıyla boy veren ve günümüze kadar gelen muazzam bir kültür örgüsünün de bütünüdür. Fakat ne yazık ki sayılan bu birikimlerle oluşan bu toplumsal yapı bileşeni, bugün yeni ortaya çıkan diğer ve başka kültürlerin baskısı ve tehdidi altındadır. Günümüzde, her neslin miras aldığı kültüre maddi ve manevi katkı yapması ve onu kendinden sonrakilere miras bırakması gerekken, maalesef bu görevi mensubu olduğumuz kuşağın layıkıyla yapmadığı gerçeğini üzülerek görüyoruz ve yaşıyoruz. 

İşte bu nedenlerledir ve takdir edersiniz ki, hemen hemen tüm kültürel öğelerimiz gibi yerel dilimiz de şimdilerde zamanın yıpratıcı etkisi altındadır. Bu konunun yazılış amacı da işte bu sebeptendir ve bu yolla sözel kültür miraslarımızdan birisinin daha unutulmadan kayıt altında olması gayesi göz önüne alınmıştır.  

4-Buna sebep olan ana unsurlar; bu yerel dilin yaşayışıyla, o yaşayışların bıraktığı kültürle, tarihi, doğası ve coğrafyasıyla da yakından ilintilidir. Bu toprakları diğerlerinden ayıran türlü türlü anlam ve özellikleri, farklı değer ve birikimleri vardır.  

5-Bunun için, toplumsal belleğimizin ve toplum hafızamızın canlı tutulması, unutulmaması ve gelecek nesillere sağlıklı aktarımı için bir dizin, bir nevi hafıza görevi de gören bu türde sözel aktarımların yaşaması, yaşatılması, sürmesi, devamı ve ışıl ışıl parlaması taraftarıyız.  

*                                                                                                                 

Son olaraksa;

Giresunda sabah olmaz… “Gapı ışır.”

O vakit, yarınki güne ve sizlerin o ışıldayan güzelim tüm kalplerinize, ayrı ayrı şimdiden: "günaydın."

                                   -S  O  N  -

Adana kapalı escort Çukurova kapalı escort Seyhan kapalı escort Ankara kapalı escort Mamak kapalı escort Etimesgut kapalı escort Polatlı kapalı escort Pursaklar kapalı escort Haymana kapalı escort Çankaya kapalı escort Keçiören kapalı escort Sincan kapalı escort Antalya kapalı escort Kumluca kapalı escort Konyaaltı kapalı escort Manavgat kapalı escort Muratpaşa kapalı escort Kaş kapalı escort Alanya kapalı escort Kemer kapalı escort Bursa kapalı escort Eskişehir kapalı escort Gaziantep kapalı escort Şahinbey kapalı escort Nizip kapalı escort Şehitkamil kapalı escort İstanbul kapalı escort Merter kapalı escort Nişantaşı kapalı escort Şerifali kapalı escort Maltepe kapalı escort Sancaktepe kapalı escort Eyüpsultan kapalı escort Şişli kapalı escort Kayaşehir kapalı escort Büyükçekmece kapalı escort Beşiktaş kapalı escort Mecidiyeköy kapalı escort Zeytinburnu kapalı escort Sarıyer kapalı escort Bayrampaşa kapalı escort Fulya kapalı escort Beyoğlu kapalı escort Başakşehir kapalı escort Tuzla kapalı escort Beylikdüzü kapalı escort Pendik kapalı escort Bağcılar kapalı escort Ümraniye kapalı escort Üsküdar kapalı escort Esenyurt kapalı escort Küçükçekmece kapalı escort Esenler kapalı escort Güngören kapalı escort Kurtköy kapalı escort Bahçelievler kapalı escort Sultanbeyli kapalı escort Ataşehir kapalı escort Kağıthane kapalı escort Fatih kapalı escort Çekmeköy kapalı escort Çatalca kapalı escort Bakırköy kapalı escort Kadıköy kapalı escort Avcılar kapalı escort Beykoz kapalı escort Kartal kapalı escort İzmir kapalı escort Balçova kapalı escort Konak kapalı escort Bayraklı kapalı escort Buca kapalı escort Çiğli kapalı escort Gaziemir kapalı escort Bergama kapalı escort Karşıyaka kapalı escort Urla kapalı escort Bornova kapalı escort Çeşme kapalı escort Kayseri kapalı escort Kocaeli kapalı escort Gebze kapalı escort İzmit kapalı escort Malatya kapalı escort Manisa kapalı escort Mersin kapalı escort Yenişehir kapalı escort Mezitli kapalı escort Erdemli kapalı escort Silifke kapalı escort Akdeniz kapalı escort Anamur kapalı escort Muğla kapalı escort Bodrum kapalı escort Milas kapalı escort Dalaman kapalı escort Marmaris kapalı escort Fethiye kapalı escort Datça kapalı escort Samsun kapalı escort Atakum kapalı escort İlkadım kapalı escort Adıyaman kapalı escort Afyonkarahisar kapalı escort Ağrı kapalı escort Aksaray kapalı escort Amasya kapalı escort Ardahan kapalı escort Artvin kapalı escort Aydın kapalı escort Balıkesir kapalı escort Bartın kapalı escort Batman kapalı escort Bayburt kapalı escort Bilecik kapalı escort Bingöl kapalı escort Bitlis kapalı escort Bolu kapalı escort Burdur kapalı escort Çanakkale kapalı escort Çankırı kapalı escort Çorum kapalı escort Denizli kapalı escort Diyarbakır kapalı escort Düzce kapalı escort Edirne kapalı escort Elazığ kapalı escort Erzincan kapalı escort Erzurum kapalı escort Giresun kapalı escort Gümüşhane kapalı escort Hakkari kapalı escort Hatay kapalı escort Iğdır kapalı escort Isparta kapalı escort Kahramanmaraş kapalı escort Karabük kapalı escort Karaman kapalı escort Kars kapalı escort Kastamonu kapalı escort Kırıkkale kapalı escort Kırklareli kapalı escort Kırşehir kapalı escort Kilis kapalı escort Konya kapalı escort Kütahya kapalı escort Mardin kapalı escort Muş kapalı escort Nevşehir kapalı escort Niğde kapalı escort Ordu kapalı escort Osmaniye kapalı escort Rize kapalı escort Sakarya kapalı escort Siirt kapalı escort Sinop kapalı escort Sivas kapalı escort Şanlıurfa kapalı escort Şırnak kapalı escort Tekirdağ kapalı escort Tokat kapalı escort Trabzon kapalı escort Tunceli kapalı escort Uşak kapalı escort Van kapalı escort Yalova kapalı escort Yozgat kapalı escort Zonguldak kapalı escort
Adana eskort Çukurova eskort Seyhan eskort Ankara eskort Mamak eskort Etimesgut eskort Polatlı eskort Pursaklar eskort Haymana eskort Çankaya eskort Keçiören eskort Sincan eskort Antalya eskort Kumluca eskort Konyaaltı eskort Manavgat eskort Muratpaşa eskort Kaş eskort Alanya eskort Kemer eskort Bursa eskort Eskişehir eskort Gaziantep eskort Şahinbey eskort Nizip eskort Şehitkamil eskort İstanbul eskort Merter eskort Nişantaşı eskort Şerifali eskort Maltepe eskort Sancaktepe eskort Eyüpsultan eskort Şişli eskort Kayaşehir eskort Büyükçekmece eskort Beşiktaş eskort Mecidiyeköy eskort Zeytinburnu eskort Sarıyer eskort Bayrampaşa eskort Fulya eskort Beyoğlu eskort Başakşehir eskort Tuzla eskort Beylikdüzü eskort Pendik eskort Bağcılar eskort Ümraniye eskort Üsküdar eskort Esenyurt eskort Küçükçekmece eskort Esenler eskort Güngören eskort Kurtköy eskort Bahçelievler eskort Sultanbeyli eskort Ataşehir eskort Kağıthane eskort Fatih eskort Çekmeköy eskort Çatalca eskort Bakırköy eskort Kadıköy eskort Avcılar eskort Beykoz eskort Kartal eskort İzmir eskort Balçova eskort Konak eskort Bayraklı eskort Buca eskort Çiğli eskort Gaziemir eskort Bergama eskort Karşıyaka eskort Urla eskort Bornova eskort Çeşme eskort Kayseri eskort Kocaeli eskort Gebze eskort İzmit eskort Malatya eskort Manisa eskort Mersin eskort Yenişehir eskort Mezitli eskort Erdemli eskort Silifke eskort Akdeniz eskort Anamur eskort Muğla eskort Bodrum eskort Milas eskort Dalaman eskort Marmaris eskort Fethiye eskort Datça eskort Samsun eskort Atakum eskort İlkadım eskort Adıyaman eskort Afyonkarahisar eskort Ağrı eskort Aksaray eskort Amasya eskort Ardahan eskort Artvin eskort Aydın eskort Balıkesir eskort Bartın eskort Batman eskort Bayburt eskort Bilecik eskort Bingöl eskort Bitlis eskort Bolu eskort Burdur eskort Çanakkale eskort Çankırı eskort Çorum eskort Denizli eskort Diyarbakır eskort Düzce eskort Edirne eskort Elazığ eskort Erzincan eskort Erzurum eskort Giresun eskort Gümüşhane eskort Hakkari eskort Hatay eskort Iğdır eskort Isparta eskort Kahramanmaraş eskort Karabük eskort Karaman eskort Kars eskort Kastamonu eskort Kırıkkale eskort Kırklareli eskort Kırşehir eskort Kilis eskort Konya eskort Kütahya eskort Mardin eskort Muş eskort Nevşehir eskort Niğde eskort Ordu eskort Osmaniye eskort Rize eskort Sakarya eskort Siirt eskort Sinop eskort Sivas eskort Şanlıurfa eskort Şırnak eskort Tekirdağ eskort Tokat eskort Trabzon eskort Tunceli eskort Uşak eskort Van eskort Yalova eskort Yozgat eskort Zonguldak eskort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.