On dört yıl önce Sapanca'ya geldiğimde ilk dikkatimi çeken şey çınar ağaçlarının çokluğu ve göğe doğru tüm ihtişamlarıyla kucak açmış manzaralarıydı. Nacizane altı yıl önce yazdığım kitabın bir bölümünde Sapanca'yı anlatmış ve çınar ağaçlarından bahsetmeden geçememiştim. Gel zaman git zaman Sapanca'ya geçici gelen ben defalarca başka bir yere gitme çabalarımızın olumsuz neticeleri sonrası ailecek Sapanca da kalma kararı aldık. Efendim bu kararın etkili olmasında elbette bir çok etken var. Ama gerçek şu ki, bu şehirde kalıcı bir hal alınca etrafıma daha dikkatli bakmaya başladım. Daha etkili ve daha işe yarar işler yapmaya başladım.Daha çok huzurun mesken tuttuğu ortamlarda yer almayı destur edindim. Tabi güzelliklerini anlatmaya başlarsam yeni bir kitap çıkar ortaya. Ancak özet geçeyim. Diyeceğim şu ki ben Sapanca'ya aşık oldum. Çınarlar demiştim lafın başında. Şimdi konuya dönüyorum. Çınar gücün simgesi olarak kullanılır her daim. Yıllar geçip giderken bütün tecrübelerin bir bedende şekillenmesiyle dik duruşun adıdır. Her insan maneviyatıyla arkasında hissettiği kimseye" sırtımı dayadığım çınar o" der. Yılları devirmiş tecrübe abidesi olmuş insanlarda tüm toplumun çınarlarıdır. Şimdi size Sapanca'nın çınarlarının bir bölümünün mesken tuttuğu bir mahalleden bahsedeceğim. Adres çok kolay merkezden sahile yol aldığınızda kuvvay-yi milliye parkının hemen yanındaki alt geçidi geçip,dümdüz ilerleyin. Jandarma karakolunu geçin ilerlemeye devam edin. Aysel ablanın büfesinin hemen dibinde Sapanca'nın simgesi olduğunu düşündüğüm ulu çınarı göreceksiniz. Ama heyecanlanmayın. Evet çınar ağacının ululuğu şüphesiz. Ancak az sonra yaş olarak değil ama insanlık olarak o çınar dan daha ulu çınarlar tanıtacağım sizlere. Evet nerde kalmıştık. Aysel ablanın büfesinin yanında, Kumbaz caddesinin tam ortasında tüm ihtişamıyla duran çınar ağacının dibindeydik. Ha şimdi orda bir durun Bi soluklanın isterseniz. Sağ taraftaki sokağa çok dikkatli bakın. Hah! İşte burası "HUZUR SOKAĞI" . Lütfen o sokağa girin ve istediğiniz evin kapısını çalın. Her kapıda en az bir tane" ÇINAR" karşılayacak sizi. İnsanlık için birbirinden değerli çınarlar. Onların yüzüne baktığınızda, bir süre sohbet ettiğinizde bulacağınız huzuru size garanti ediyorum. Ve inanılmaz tarihi hatıralarını dinlerken adım gibi eminim ki " keşke o yıllarda yaşasaydım" diyeceksiniz. Sonra özümüzde olan o misafir perverliğinin en kıymetli halini yaşayacaksınız. Girdiniz mi huzur sokağına. Sağdaki ilk evin kapısını çalın. Çıkan Şükran teyze olacak. Her daim gülen gözlerle sizi karşılayacak. Naif cümleleri kalbinize pamuk gibi dokunacak. İlerleyin lütfen sağdan ikinci kapıyı çalın. Sizi karşılayan Gülümser hatun olacak. O geleni nasıl ağarlayacağını, çay mı? kahvemi ikram etsemi düşünürken sizin kendinizi hiç anlamadan yemek sofrasında bulmanız kaçınılmaz söyleyeyim. Ve esas çınar içerde olacak bilin isterim. Mukaddim dedem. O benim hiç yaşamadığım dede sevgimin sahibi. Kültürlü olmanın verdiği asaletin beden bulmuş hali. İnsan doksan yaşında bu kadarmı anlayışlı olur. Bu kadar mı beyefendiliğnden, özgüveninden ödün vermez. Vermiyor kardeşim. O eli öpülesi, gönlü güzel, yaşadıklarıyla bir tarih kitabı kadar bilgiye sahip tıpkı kumbaz caddesinin ortasındaki çınar gibi Sapanca'nın ortasında duran bir Çınarımız. Efendim. sağ taraftan başlamıştık. Şimdi hemen sol taraftaki kapıyı çalın bakalım. Kapıda sizi karşılayacak olan Saime sultan. Herşeye olumlu yaklaşan, tüm duygusallığına rağmen olumsuzlukları örtbas etme becerisi ve kurduğu cümleler gönlünüze taht kuracak. Tek isteği herşeyin güzel olması, herkesin iyi olması. Keşke herkes ve herşey onun dediği gibi olsa inanın dünya olabileceğinin en güzel halinde olur. Veeee bakın burası çok önemli. Her daim temiz, şık, bakımlı, ah o perçem taraması yokmu adam temelden karizma. Yakışıklı ve kuul. Bence Sapanca da tanıyan çoktur. Merak ettiniz değil mi? Seksenlik delikanlı Namık amcam. Saime sultanın beyaz atlı prensi. Güzel adam yüzündeki tebessüm yeter yeminle. Sokağın sonuna geldik ama Hayriye teyze, Perihan ablayı unutmamak lazım. Hemen sağa dönün. Suzan teyze, sevgi teyze. Şimdi taşındı ama düne kadar mahallemizde olan Fevziye teyze. Hiperaktif kadın. Heyecanından hiç birşey eksilmemiş. Dünyanın tadını sonuna kadar çıkarmak için elinden geleni yapıyor. Ve bende onun gibi olmayı diliyorum onun yaşında. İlerlemeye devam ederken ilk sağdaki sokağa girip kapıyı çalarsanız Atiye teyzeyi balkonda bulma ihtimaliniz çok yüksek. Gün sabahsa günaydın, akşamsa iyi akşamlar demeniz yeterli size vereceği " Günaydın kuzuuummm, yada iyi akşamlar kuzuuummm" demesi size yetecektir. Dedim ya Aysel ablanın büfesinden sonra ilk sağdaki sokağa girin ve istediğiniz kapıyı çalın.bir çok çınarla tanışacak ve çok şey kazanacaksınız. En önemlisi de "HUZURA" hoşgeldiniz.