Güçlü olmak için; "kale gibi durmak lazım" derler. Ayakta durabilmek, sağlam karakterli ya da her neyse işte.
İnsanoğlu her zorluğa, güçlüğe karşı durabilmiş ya da durmasını bilmiştir. Ölüm hariç.
Bunu kâh kendi kendine kâh birileri aracılığıyla yapmıştır. Ama yapmıştır.
Hele ki içinde bulunduğumuz hayat şartları ve yaşamın bize sunduklarını düşünürsek koşulların ne olduğunun bir önemi de kalmıyor. Hani derler ya, "insan oğlu çiğ süt emmiştir" diye. İnsanoğlu için koşulların artık önemi de yok.
Açalım biraz mevzuyu. Koşullar;
Ekonomik sorun birinci sırada olduğu için insanoğlu muhtaç konumda.
Eğitimszlik; İnsanoğlu ekonomik sorunun ANA kaynağı ve nedenlerini kavrayamayacak kadar aciz durumda.
Duyarsız; Yaşadığı olumsuz hayatın düzenine kendini tamamen alıştırmış, daha rahat ve kolay bir yaşamın da olabileceğini algılamada güçlük yaşayacak kadar duyarsız insanoğlu.
Sorgulamayan, araştırmayan, okumayan bir toplum olarak daha ne kadar ileriye gideriz bilinmez ama, geçmişten bugüne getirdiklerimizin gelecekte çok aranacağı o kadar açık ve net.
Tercihlerin KADER olabileceğini öğrenmeli insan. !
Kale ne demek? Neden sözlerime kale ile başladım? Bir insanın kalesi önce kendisidir. Kale gibi sağlam olabilen kalesinin içine tüm dünyayı sığdırır. O kale de ancak ve ancak en başta insan olmanın erdemi ile sağlanır.
"Hiç" kelimesini kullanmayı sevmem, "hep" kelimesi bana daha cazip gelir. Hep birlikte derken tüm ailem, dostlarım, arkadaşlar, yoldaşlar tüm sevenlerim...
Hep birlikte kurulan dostluklar,
Hep birlikte atılan adımlar,
Hep birlikte alınan kararlar,
Hep birlikte yapılan eylemler,
Hep birlikte gidilen yollar,
Hep birlikte sunulan iyilikler,..
Gözleriniz güneş gibi hep parlasın, bakışlarınız ufku delsin. Geleceğe HEP umutla bakın.
Her biriniz bir kale gibi tüm güçlükleri yenen, tek başına ama HEP beraber olmayı da bilerek yürüyenlerden olun. Sevgiyle ve sağlıcakla kalın. / Nihal