Değerli okuyucularım: Zaman zaman öyle olaylar, öyle dramatik yaşam hikayeleri okuyorum dinliyorum görüyorum ki “Türk toplumu nasıl bu hale geldi?” diye soruyorum kendi kendime... “Okuma- yazma oranı arttı.” deniyor... “İletişim araçları insanların ufkunu açtı.” deniyor... “Toplumun kültür düzeyi giderek yükseliyor.” deniyor... Fakat tüm bu olumlu gelişmelere rağmen bu ülkede kadın cinayetleri de dur durak bilmiyor... Bugün Giresun'da; Henüz reşit bile olmayan 16 yaşında (kız çocuk) cinayeti daha.. Edindiğim bilgiye göre; Olay Giresun 'da yaşandı. Ayvasıl köyünde yaşayan 16 yaşındaki Sıla ŞENTÜRK, nişanlısı olduğu iddia edilen, Hüseyin Can Gökçek tarafından, evinde bıçakla boğazı kesilerek vahşice katledildi. Anne ve babası işte, kardeşi okulda olan Sıla, evde işitme ve konuşma engelli babaannesi ile birlikte iken, eve gelen Hüseyin Can Gökçek, tartışma sonrasında vahşi cinayeti gerçekleştirdi. Babaanenin çığlıklarına eve gelen komşular, Sıla'nın cansız bedeni ile karşılaştı. Güvenlik kuvvetleri, cinayet sonrası kaçan Hüseyin Can Gökçek'i Ordu - Giresun Havalimanın'da yakaladı. Ankara'dan gelen ve bir gece otelde kalan Hüseyin Can Gökçek'in, geçen yıl sosyalmedya'da tanıştığı Sıla'yı evlilik vaadi ile kaçırdığı, ailenin kızlarını geri aldığı ve küçük yaşta kız çocuğunu alıkoymaktan tutuklandığı, cezaevi çıkışı Giresun'a gelerek bu vahşi cinayeti işlediği söyleniyor. Cinayetle ilgili soruşturma sürüyor. Sıla Şentürk ise otopsi için Adli Tıp Kurumuna sevk edildi. Sen neyin kafasını yaşıyorsun. Senin Allah belanı versin ahlak yoksunu adam. Şimdi bu katil tıraş olacak, takım elbise giyecek, kravat takacak ve iyi hal indiriminden yararlanacak öyle mi? Hayır hayır bu yasa değişmeli... Hep yazıyorum yine yazacağım, yazmayada devam edeceğim. Sadece kadın cinayetleri için de söylemiyorum. Bu indirim tümden kaldırılmalı... Şimdi katil zanlısı Hüseyin Can Gökçek, soruşturmasında utanmadan kendine savunma yapacak birazda süklüm püklüm duracak öylemi; Sıla nasıl olsa öldü, istediğin savunmayı yap... Zaman zaman bu tür savunmaların bile ceza indiriminde gerekçe olarak yer aldığını görmek insanın ruhunda derin yaralar açıyor... Ben bir kadın gazeteci olarak bu yazıları yazarken ellerim titriyor, kanım donuyor. Burada anlaşılması gereken şudur! Verilecek hapis cezalarını artırmak. Hem de suçun nevine göre bir daha çıkmamacasına, sudan sebepten kasıtlı olarak eşini öldüren ya da başka birini öldürenler o zindanlardan çıkmamalı. Eğer cezalar ağırlaştırılırsa bu cinayetlerin önüne geçilebilir. Yani caydırıcı olabilir. Gece yarılarında torba yasalar çıkarıp, yüzlerce değişiklik yapan iktidar partisi torba yasanının birine ekleme yaparak bu tür cinayetlerin cezalarını ağırlaştırabilir... Yapmalı da başka da çare görünmüyor. Hani bazen idam cezasının geri gelmesi gündeme gelip tartışılıyor ya, ben şahsen başta kadın cinayetleri olmak üzere, kasten bilerek öldüren hele de katliam yapanların idam edilmesinden yanayım... Bugün bir referandum yapılsa ben, idam geri gelsin kararının açık ara önde çıkacağına inanıyorum. Durum sorun konu ne olursa olsun, Allah'ın verdiği canı Allah'tan başkası alamaz. Bakalım soruşturmanın sonucu ne olacak bakalım gelişmeler ne yönde olacak, bekleyip göreceğiz... Güzeller güzeli kızımız Sıla'ya Allah'tan rahmet diliyorum mekanı cennet olsun ışıklarda uyusun İnşallah.