Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Serdar Kara
Köşe Yazarı
Serdar Kara
 

BİR YILI DAHA ESKİTTİK!...

Nasılda geçiyor zaman hiç anlamıyor insan… Bir yıl daha geçti düş'e dokunur gibi... Ve bir yıl daha akıp gitti ömrümden... Zaman su gibi akıp gidiyor! Bir kitabın son sayfasını okur gibi, ya da bir filmin sonuna gelmiş gibi, tekrarı yok bazı şeylerin ömrümüzden biten bir yılı bir yaşı daha geride bıraktık. Aslında değişen sadece takvim yaprakları oldu. 10 Temmuz benim doğum günüm. Bir yıl daha geçti ömrümden. Nasılda geçiyor zaman hiç anlamıyor insan. Geçip giden yılların ardından öylece baka kalıyor. Herkes gibi benim hayatım da sevinçlerle ve üzüntülerle geçti… Yıllar böyle aktı… Tıpkı Türk Sanat Müziğinin en acıklı esrelerinden olan “ Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım” eserini dinlerken olduğu gibi… Bir film şeridi gibi hayatımız gözlerimizin önünden geçer, gider o gün gelince… Aslında geriye dönüp baktığımda “Çok acımasızsın hayat” sözleri döküyor dudaklarımdan kısaca… Mutlulukları , üzüntüleri , kaybettikleri , nefret ettikleri , tecrübe ettikleri …. Ve daha bir çok şey bir bir yazılıyor ömür defterine… Durup düşünüyor insan. Bir yudumda biten ömür de yaşadıklarım neydi ?.. iyisiyle kötüsüyle geçen bir ömür de kazandığımız güzelliklerin bizi sonsuz saadete ulaştırması … Doğmak, büyümek, hep büyümek, büyümeye çabalamak gibi bir misyonumuz var hayatta.. "Belli bir yaşa geldik artık, yaşam kendi tekrarlarına başladı" diyemiyoruz… Kaç yaşına gelirsek gelelim hep ilkler oluyor yaşamımızda.. Düşünsenize ilk nefesle başlıyor, ilk ağlama ile devam ediyor. Sonra ilk sözcükler, ilk adımlar, ilk okul, ilk ayrılık, mesleğe ilk adım, ilk maaş, ilk terfi, ilk işten çıkış, ilk arayış, ilk sonlanış.. Ama bu döngünün sonu yok, yüz yaşımıza gelsek de hayatımızda hep ilkler olacak… Doğum günleri duygusal ve kırılgan günler çünkü.. İnsan olmak belki de bu yüzden güzel… Bu yaşıma kadar hiç doğum günü kutlayan biri olmadan siz okuyucularımla paylaştığım bu özel günüm nedeniyle sizleri sıktıysam özür diler, izin verirseniz kendi doğum günümü kutlamak için yazdığım bu yazıyı paylaşmak istiyorum… Ve diyorum ki her ne kadar sağlığım sizlerle olmama pek müsaade etmese de yazılarımla ve kalbimle her zaman siz sevdiklerim ve dostlarımın yanındayım her ne kadar gözden ırak olsak ta… Yeni bir yılı karşılamaya hazırlanıyoruz.2023 yılına büyük umutlarla girmiştik aslında… Kimse giden yıla üzülmeyecek… Çünkü uğurlamaya hazırlandığımız yıl birçok felaketleri getirdi… Ama en büyük felaket 2023 yılında annemiz, babamız ve sevdiklerimizden ayrı olmak ve bir çok sevdiğimiz isimleri kaybettiğimiz tam anlamıyla felaket bir yıl oldu diyebiliriz… Sanırım buraya kadar yazdıklarıma kimsenin bir itirazı olmaz… Halbuki geçip giden yıl eli boş gitmeyecek... Ömrümüzden bir yıl daha alıp gidecek…En güzel yıllarımızı yaşarken bunun hiç farkında olmayız ve geçip gittikten sonra geriye baktığımızda hayatımızın en güzel yıllarıymış meğer deriz… Yaşarken farkında olmak ve kıymetini bilmek gerek, eski yıl hesabınızı yaparken hep olumsuzluklara odaklanmayın, mutlaka güzel şeyler, hatta çok güzel şeyler de oldu ve onları hatırlayıp giden yılı sevgiyle uğurlayalım, ne dersiniz… Sevdiklerinize Zaman Ayırın Sımsıkı Sarılın!... “Sarılmak neden güzeldir bilir misin? Çünkü sağ tarafta kalp yoktur; Sarılınca sağ yanını onun kalbi doldurur.” Aziz Nesin... Sevdiklerinize sımsıkı sarılın! Yarın çok geç olabilir. Çok kilişe olacak ama sevdiklerinize zaman ayırın yoksa zaman sizi sevdiklerinizden ayırır. Biliyorum hepimiz çooook yoğunuz. Başımızı kaşıyacak vaktimiz yok! Bir de zaman öyle hızlı akıp geçiyor ki günün 24 saati bize yetmiyor. Günlük yaşantımızla o kadar meşgulüz ki sevmeye bile vaktimiz yok. Çılgın bir tempoda oradan oraya koştururken ne yazık ki sevdiklerimizi ihmal edebiliyoruz. ‘Yarın ararım’, ‘Gelecek hafta giderim’ gibi bahanelerin arkasına sığınıyoruz. Para, pul bir yana asıl hazinenin sevgi olduğunu unutuyoruz. Sevdiklerimize daha çok vakit ayıralım mesela. Bunun kendimize de iyi geleceğini unutmayalım. Hiçbir şeyi ertelemeyelim! Hayat kısa. Bir sabah uyandığımızda annemizi, babamızı, sevdiğimizi, küs olduğumuz arkadaşımızı hatta kedimizi, köpeğimizi bile bulamayabiliriz. Hayat kısa, seviyorsanız söyleyin ve sevdiklerinize sımsıkı sarılın! ''Sen, hiç sevdiğin birinin sesini unuttun mu?'' Derin düşününce unutmanın ne kadar korkunç bir şey olduğunu izah edemiyorum. Ülke olarak zor günler geçirdiğimiz şu günlerde küçük dünyamıza kapılıp sevdiklerimizi unutuyoruz… İnsanları hele hele bizim için değerli olan sevdiklerimizi aile büyüklerimizi bir “Merhaba” demek için de olsa arayalım… Unutmayalım ki bu güneş, bu ağaçlar, bu güzel hayat, bu çocuk cıvıltıları bizim için de bitecek… Sevdiklerimize sevdiğimizi göstermek için çok geç olmadan arayalım, onlara yalnızlıklarını hissettirmeyelim, onların hayır dualarını alalım… Sevdiklerinizin sesini duymak bir dokunuşa bakar. Yani hiç de eskisi gibi uzak değil, çok yakınınızda hatta o kadar yakın ki sol yanımızda. Cebimiz de, elimiz de her an. Sevdiklerimizi arayalım araya zamanı sokmayalım, zaman öyle çabuk geçiyor ki, telafisi mümkün değil. Ne demiş şair ''Bir ses , bir nefes yeter bana'' Sevdiklerinizin, değer verdiklerinizin sesini duyun ,Duyun ve hafızalarınıza kazıyalım… Kısacası bazen hayatımızda bazı şeyler taşınmaz hale gelir. Hep kendimize zaman ayırmayalım etrafımızdakilere de ayıralım. Ne olursa olsun bizi sevenlere bir fincan kahve için ayıracak zaman yaratın… Birbirimize seversek, sayarsak, değer verdiğimiz her insanın bize bakışının değiştiğini göreceğiz… 2024 Yılının ATATÜRK’ün Işığı ile aydınlanıp yolunda ilerlenen bir Türkiye’de yaşayacağımız getirdiği mutluluğun tüm kötülükleri unutturacağı, başarıların tüm başarısızlıkları yok edeceği güzelliklerin hayatını dolduracağı tüm insanlığa ve ülkemize sağlık, barış ve mutluluk getirmesi dileği ile 2023 yılında başta şehitlerimiz olmak üzere kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızı anıyor, 2024 yılının da savaşın, kadın ve çocuk cinayetlerinin yaşanmadığı bir yıl diliyorum.
Ekleme Tarihi: 18 Aralık 2023 - Pazartesi

BİR YILI DAHA ESKİTTİK!...

Nasılda geçiyor zaman hiç anlamıyor insan… Bir yıl daha geçti düş'e dokunur gibi... Ve bir yıl daha akıp gitti ömrümden... Zaman su gibi akıp gidiyor! Bir kitabın son sayfasını okur gibi, ya da bir filmin sonuna gelmiş gibi, tekrarı yok bazı şeylerin ömrümüzden biten bir yılı bir yaşı daha geride bıraktık. Aslında değişen sadece takvim yaprakları oldu. 10 Temmuz benim doğum günüm. Bir yıl daha geçti ömrümden. Nasılda geçiyor zaman hiç anlamıyor insan. Geçip giden yılların ardından öylece baka kalıyor. Herkes gibi benim hayatım da sevinçlerle ve üzüntülerle geçti… Yıllar böyle aktı… Tıpkı Türk Sanat Müziğinin en acıklı esrelerinden olan “ Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım” eserini dinlerken olduğu gibi… Bir film şeridi gibi hayatımız gözlerimizin önünden geçer, gider o gün gelince… Aslında geriye dönüp baktığımda “Çok acımasızsın hayat” sözleri döküyor dudaklarımdan kısaca…
Mutlulukları , üzüntüleri , kaybettikleri , nefret ettikleri , tecrübe ettikleri …. Ve daha bir çok şey bir bir yazılıyor ömür defterine… Durup düşünüyor insan. Bir yudumda biten ömür de yaşadıklarım neydi ?.. iyisiyle kötüsüyle geçen bir ömür de kazandığımız güzelliklerin bizi sonsuz saadete ulaştırması …
Doğmak, büyümek, hep büyümek, büyümeye çabalamak gibi bir misyonumuz var hayatta.. "Belli bir yaşa geldik artık, yaşam kendi tekrarlarına başladı" diyemiyoruz…
Kaç yaşına gelirsek gelelim hep ilkler oluyor yaşamımızda.. Düşünsenize ilk nefesle başlıyor, ilk ağlama ile devam ediyor. Sonra ilk sözcükler, ilk adımlar, ilk okul, ilk ayrılık, mesleğe ilk adım, ilk maaş, ilk terfi, ilk işten çıkış, ilk arayış, ilk sonlanış.. Ama bu döngünün sonu yok, yüz yaşımıza gelsek de hayatımızda hep ilkler olacak… Doğum günleri duygusal ve kırılgan günler çünkü.. İnsan olmak belki de bu yüzden güzel… Bu yaşıma kadar hiç doğum günü kutlayan biri olmadan siz okuyucularımla paylaştığım bu özel günüm nedeniyle sizleri sıktıysam özür diler, izin verirseniz kendi doğum günümü kutlamak için yazdığım bu yazıyı paylaşmak istiyorum… Ve diyorum ki her ne kadar sağlığım sizlerle olmama pek müsaade etmese de yazılarımla ve kalbimle her zaman siz sevdiklerim ve dostlarımın yanındayım her ne kadar gözden ırak olsak ta…

Yeni bir yılı karşılamaya hazırlanıyoruz.2023 yılına büyük umutlarla girmiştik aslında… Kimse giden yıla üzülmeyecek… Çünkü uğurlamaya hazırlandığımız yıl birçok felaketleri getirdi… Ama en büyük felaket 2023 yılında annemiz, babamız ve sevdiklerimizden ayrı olmak ve bir çok sevdiğimiz isimleri kaybettiğimiz tam anlamıyla felaket bir yıl oldu diyebiliriz… Sanırım buraya kadar yazdıklarıma kimsenin bir itirazı olmaz…

Halbuki geçip giden yıl eli boş gitmeyecek... Ömrümüzden bir yıl daha alıp gidecek…En güzel yıllarımızı yaşarken bunun hiç farkında olmayız ve geçip gittikten sonra geriye baktığımızda hayatımızın en güzel yıllarıymış meğer deriz…

Yaşarken farkında olmak ve kıymetini bilmek gerek, eski yıl hesabınızı yaparken hep olumsuzluklara odaklanmayın, mutlaka güzel şeyler, hatta çok güzel şeyler de oldu ve onları hatırlayıp giden yılı sevgiyle uğurlayalım, ne dersiniz…

Sevdiklerinize Zaman Ayırın Sımsıkı Sarılın!...

“Sarılmak neden güzeldir bilir misin?

Çünkü sağ tarafta kalp yoktur;

Sarılınca sağ yanını onun kalbi doldurur.”

Aziz Nesin...

Sevdiklerinize sımsıkı sarılın! Yarın çok geç olabilir. Çok kilişe olacak ama sevdiklerinize zaman ayırın yoksa zaman sizi sevdiklerinizden ayırır.

Biliyorum hepimiz çooook yoğunuz. Başımızı kaşıyacak vaktimiz yok! Bir de zaman öyle hızlı akıp geçiyor ki günün 24 saati bize yetmiyor. Günlük yaşantımızla o kadar meşgulüz ki sevmeye bile vaktimiz yok.

Çılgın bir tempoda oradan oraya koştururken ne yazık ki sevdiklerimizi ihmal edebiliyoruz. ‘Yarın ararım’, ‘Gelecek hafta giderim’ gibi bahanelerin arkasına sığınıyoruz. Para, pul bir yana asıl hazinenin sevgi olduğunu unutuyoruz.

Sevdiklerimize daha çok vakit ayıralım mesela. Bunun kendimize de iyi geleceğini unutmayalım. Hiçbir şeyi ertelemeyelim! Hayat kısa. Bir sabah uyandığımızda annemizi, babamızı, sevdiğimizi, küs olduğumuz arkadaşımızı hatta kedimizi, köpeğimizi bile bulamayabiliriz. Hayat kısa, seviyorsanız söyleyin ve sevdiklerinize sımsıkı sarılın!

''Sen, hiç sevdiğin birinin sesini unuttun mu?'' Derin düşününce unutmanın ne kadar korkunç bir şey olduğunu izah edemiyorum. Ülke olarak zor günler geçirdiğimiz şu günlerde küçük dünyamıza kapılıp sevdiklerimizi unutuyoruz…

İnsanları hele hele bizim için değerli olan sevdiklerimizi aile büyüklerimizi bir “Merhaba” demek için de olsa arayalım… Unutmayalım ki bu güneş, bu ağaçlar, bu güzel hayat, bu çocuk cıvıltıları bizim için de bitecek… Sevdiklerimize sevdiğimizi göstermek için çok geç olmadan arayalım, onlara yalnızlıklarını hissettirmeyelim, onların hayır dualarını alalım…

Sevdiklerinizin sesini duymak bir dokunuşa bakar. Yani hiç de eskisi gibi uzak değil, çok yakınınızda hatta o kadar yakın ki sol yanımızda. Cebimiz de, elimiz de her an.

Sevdiklerimizi arayalım araya zamanı sokmayalım, zaman öyle çabuk geçiyor ki, telafisi mümkün değil. Ne demiş şair ''Bir ses , bir nefes yeter bana'' Sevdiklerinizin, değer verdiklerinizin sesini duyun ,Duyun ve hafızalarınıza kazıyalım…

Kısacası bazen hayatımızda bazı şeyler taşınmaz hale gelir. Hep kendimize zaman ayırmayalım etrafımızdakilere de ayıralım. Ne olursa olsun bizi sevenlere bir fincan kahve için ayıracak zaman yaratın… Birbirimize seversek, sayarsak, değer verdiğimiz her insanın bize bakışının değiştiğini göreceğiz…

2024 Yılının ATATÜRK’ün Işığı ile aydınlanıp yolunda ilerlenen bir Türkiye’de yaşayacağımız getirdiği mutluluğun tüm kötülükleri unutturacağı, başarıların tüm başarısızlıkları yok edeceği güzelliklerin hayatını dolduracağı tüm insanlığa ve ülkemize sağlık, barış ve mutluluk getirmesi dileği ile 2023 yılında başta şehitlerimiz olmak üzere kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızı anıyor, 2024 yılının da savaşın, kadın ve çocuk cinayetlerinin yaşanmadığı bir yıl diliyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.