Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler siyah bayrak ayna

Mevlüt Kaya
Köşe Yazarı
Mevlüt Kaya
 

1930’LARDA GİRESUN’DA HASTANE İHTİYACI

1936 yılında Giresun yöresinin en temel sorunlarından biri de ulaşımdı. Giresun’un iç kesimlerine giden sınırlı yollar, oldukça bozuk ve dardı. Özellikle Giresun merkezi ile Şebinkarahisar arasındaki yolun iyileştirilmesi gerekiyordu. Bu yol, Giresun’un İç Anadolu’ya bağlantısı ve ticarî role sahip olması bakımından oldukça önemliydi. Dönemin valisi Feyyaz Bosut, 1936 yazında başta iç kesimler, ardından kıyı şeridindeki ana yollar olmak üzere, yörenin ulaşım ağı üzerinde önemli incelemelerde bulunmuştu. Vali Bosut, yollar üzerindeki teftişlerini analiz ederek basına özet bilgiler içeren bir demeç vermişti: Basına verdiği demeçte; “Parti örgütlerimiz üzerinde parti arkadaşlarımızla görüştük. İşlerin tüzüğümüze uydurulması, arasız takip edilmesi için icap eden tedbirleri beraber aldık. Yaz, kış çalışmaları için program hazırladık” (Akgün, 30 Ağustos 1936) diyen Bosut, Şebinkarahisar’da sağlık işlerinin eksikliğine dikkat çekmişti: “Karahisar dispanseri kapalı bir vaziyettedir. Orada herhalde bir operatör lazımdır. Ve bu operatörün çalışabileceği küçük bir hastane kurmak zaruridir. Karahisar’a civar, kendi vilayet merkezlerine uzak kazalar da bu hastaneden kolaylıkla istifade edebilmek imkânlarını bulacaklardır. Bunun için alakadar vilayetlerle anlaşarak burada 10-15 yataklık bir hastane tesis etmek imkânlarını aramaktayız.” (Akgün, 30 Ağustos 1936). Bu dönemlerde hastane ve doktor olanakları, zamanın koşulları çerçevesinde yeterli olmasa da bölgede sağlık işleri üzerinde hassasiyetle durulmaya çalışılıyor; sağlık alanındaki eksiklikler ve hastane kurma faaliyetleri özveriyle sürdürülüyordu. 1938 yılına gelindiğinde, Giresun merkezinde yeni bir hastanenin yapılması çalışmalarına girişilmişti. Yerel basının duyurduğuna göre, 5 Mart 1938’de Saytaş mevkiine yapılacak olan bu hastanenin ihalesi gerçekleştirilmişti. İlgili haber şöyleydi: “Yeni Hastanenin İhalesi Yapıldı Bina Saytaş’ta kurulacak 5 Mart Cumartesi günü yeni hastanenin inşası taliplerden Süleyman Yolsal’a ihale edilmiştir. Tüccarlarımızdan Fahri Ekmekçi ve Lütfü Arıkan da bu işle alâkadardırlar. Memleketin yıllarca sürüp gelen ve adeta hayat mevzularından birini teşkil eden bu hastane işinin Valimiz Feyyaz Bosut zamanına isabet etmesinde bir hayır olmakla beraber memleketin temiz adamları üzerinde kalmasında da bir uğur telakki etmek mümkündür. Şimdilik hastanenin kârgir, beton ve betonarme kısımları 48000 liraya ihale edilmiştir. Diğer kısımları, tesis, tefriş ve sairesi ile hastaneye yüz bin lira sarf edileceği tahmin edilmektedir. Hastane, Saytaş’ta, Yüzbaşı suyuna giden yolun üst tarafında Halid Güvençlerden istimlâk edilen yere yapılacaktır. Burası gerek manzarası, gerek hava ve suyu, gerekse ferahlığı noktasından Giresun’un en güzel yerlerinden biridir. Hastanenin bütün inşası ve tesisiyesi en çok iki yıl içinde bitirilmiş olacaktır. Bu hayırlı işe başladığından dolayı Vali C.H.P. başkanımız Bay Feyyaz Bosut’u ve çalışma arkadaşlarını tebrik eder, işi alan vatandaşların güzel gayretlerini bekleriz.” (Akgün, 10 Mart 1938). Hastane, şüphesiz önemli bir ihtiyaçtı. Salgın hastalıklara bağlı ölümler; çocukların dar imkânlarla yeterli beslenemeyerek büyütülmesinin sonucu olarak ortaya çıkan gelişim bozuklukları döneme damgasını vuran olgulardı. Sonraki yıllarda yapılan Memleket Hastanesi’nin de birçok eksikleri vardı. Bunlardan biri 1947’de hastanede röntgen bulunmayışı idi (Ulus, 1 Haziran 1947).
Ekleme Tarihi: 18 Temmuz 2021 - Pazar

1930’LARDA GİRESUN’DA HASTANE İHTİYACI

1936 yılında Giresun yöresinin en temel sorunlarından biri de ulaşımdı. Giresun’un iç kesimlerine giden sınırlı yollar, oldukça bozuk ve dardı. Özellikle Giresun merkezi ile Şebinkarahisar arasındaki yolun iyileştirilmesi gerekiyordu. Bu yol, Giresun’un İç Anadolu’ya bağlantısı ve ticarî role sahip olması bakımından oldukça önemliydi. Dönemin valisi Feyyaz Bosut, 1936 yazında başta iç kesimler, ardından kıyı şeridindeki ana yollar olmak üzere, yörenin ulaşım ağı üzerinde önemli incelemelerde bulunmuştu. Vali Bosut, yollar üzerindeki teftişlerini analiz ederek basına özet bilgiler içeren bir demeç vermişti:

Basına verdiği demeçte; “Parti örgütlerimiz üzerinde parti arkadaşlarımızla görüştük. İşlerin tüzüğümüze uydurulması, arasız takip edilmesi için icap eden tedbirleri beraber aldık. Yaz, kış çalışmaları için program hazırladık” (Akgün, 30 Ağustos 1936) diyen Bosut, Şebinkarahisar’da sağlık işlerinin eksikliğine dikkat çekmişti:

“Karahisar dispanseri kapalı bir vaziyettedir. Orada herhalde bir operatör lazımdır. Ve bu operatörün çalışabileceği küçük bir hastane kurmak zaruridir. Karahisar’a civar, kendi vilayet merkezlerine uzak kazalar da bu hastaneden kolaylıkla istifade edebilmek imkânlarını bulacaklardır. Bunun için alakadar vilayetlerle anlaşarak burada 10-15 yataklık bir hastane tesis etmek imkânlarını aramaktayız.” (Akgün, 30 Ağustos 1936).

Bu dönemlerde hastane ve doktor olanakları, zamanın koşulları çerçevesinde yeterli olmasa da bölgede sağlık işleri üzerinde hassasiyetle durulmaya çalışılıyor; sağlık alanındaki eksiklikler ve hastane kurma faaliyetleri özveriyle sürdürülüyordu. 1938 yılına gelindiğinde, Giresun merkezinde yeni bir hastanenin yapılması çalışmalarına girişilmişti. Yerel basının duyurduğuna göre, 5 Mart 1938’de Saytaş mevkiine yapılacak olan bu hastanenin ihalesi gerçekleştirilmişti. İlgili haber şöyleydi:

“Yeni Hastanenin İhalesi Yapıldı

Bina Saytaş’ta kurulacak

5 Mart Cumartesi günü yeni hastanenin inşası taliplerden Süleyman Yolsal’a ihale edilmiştir.

Tüccarlarımızdan Fahri Ekmekçi ve Lütfü Arıkan da bu işle alâkadardırlar. Memleketin yıllarca sürüp gelen ve adeta hayat mevzularından birini teşkil eden bu hastane işinin Valimiz Feyyaz Bosut zamanına isabet etmesinde bir hayır olmakla beraber memleketin temiz adamları üzerinde kalmasında da bir uğur telakki etmek mümkündür.

Şimdilik hastanenin kârgir, beton ve betonarme kısımları 48000 liraya ihale edilmiştir. Diğer kısımları, tesis, tefriş ve sairesi ile hastaneye yüz bin lira sarf edileceği tahmin edilmektedir.

Hastane, Saytaş’ta, Yüzbaşı suyuna giden yolun üst tarafında Halid Güvençlerden istimlâk edilen yere yapılacaktır. Burası gerek manzarası, gerek hava ve suyu, gerekse ferahlığı noktasından Giresun’un en güzel yerlerinden biridir. Hastanenin bütün inşası ve tesisiyesi en çok iki yıl içinde bitirilmiş olacaktır.

Bu hayırlı işe başladığından dolayı Vali C.H.P. başkanımız Bay Feyyaz Bosut’u ve çalışma arkadaşlarını tebrik eder, işi alan vatandaşların güzel gayretlerini bekleriz.” (Akgün, 10 Mart 1938).

Hastane, şüphesiz önemli bir ihtiyaçtı. Salgın hastalıklara bağlı ölümler; çocukların dar imkânlarla yeterli beslenemeyerek büyütülmesinin sonucu olarak ortaya çıkan gelişim bozuklukları döneme damgasını vuran olgulardı. Sonraki yıllarda yapılan Memleket Hastanesi’nin de birçok eksikleri vardı. Bunlardan biri 1947’de hastanede röntgen bulunmayışı idi (Ulus, 1 Haziran 1947).

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.