Her yıl olduğu gibi, geçen bir yılı değerlendirme, yeni hedefler belirleme vakti.
Son bir yıldır sosyal medyadan, televizyondan uzak, içe dönük zamanlar geçirdim. Çok çalıştım, Bozcaada-İstanbul-Kuşçulu arasında su gibi aktı zaman…
Ruhumun gençliğinin hiç pörsümediğinin farkındalığı ve zindeliği içindeyim.
Ruhum; sonsuz sınırsızlık alemine yolculuğuna devam ederken, bedenim ruhumun peşinden nasılsa gelecek, ait olduğu toprağa dönene dek.
Tadını çıkarıyorum, yaşamın!
Yaşam; tekrarı olmayan bir film ve akışta kalmak en güzel şey…
Baktığım yeri aydınlık, dinç ve güzel görüyorum. O yüzden insanların sözlerini değerlendirirken onun beni, benim sözlerimi veya hallerimi değil kendilerini ortaya koyduklarını hiç aklımdan çıkarmıyorum.
İnsanın aklı ve kalbi nasılsa, diğer insanları da öyle görür.
Korkularımı ve yargılarımı bırakalı uzun zaman oldu.
“İnsanın kendisi ile yüzleşmeye cesareti yoksa başkalarının hatalarıyla oynar durur.” demiş Oscar Wilde
Bu yüzden ‘Ne anlatırsan anlat, ne söylersen söyle karşındakinin anladığı ve algıladığı kadarsın’ sözü terapi gibidir.
Ey hayat, senden neler istediğimi biliyorum ve bu farkındalıkla verdiğin cevapları sevgiyle alıyorum.
Yaşamıma dokunduğunuz için, güzel insanlar biriktirdiğim için şükürler olsun,
Sağ olun varolun