Sarıgül, fındık ve çay la ilgili olarak yaptığı değerlendirmede” Çay ve fındık Karadeniz ekonomisinin can damarıdır. Karadeniz’in doğalgazı, petrolü çaydır, fındıktır. Bu ürünlerin üretimini ve değerini korumak sınırlarımızı korumak kadar milli bir görevdir. Bu bir devlet politikası olmalıdır. Tütün, şekerpancarı ve pamuk üzerinde oynanan oyunlar fındık ve çay içinde oynanmaya çalışılıyor. Fındık ve çayın üretimi ve ticareti yabancıların insiyatifine bırakılmamalıdır. Yabancı şirketlerin tuzaklarına düşmemeliyiz. Bu tuzaklara düşmeyecek tek parti TDP dir” dedi.

Mustafa Sarıgül, Türkiye siyaseti ile ilgili olarak ise şunları söyledi” Ülkemizin sorunlarını ve çözüm yollarını biliyoruz. Bizim önceliğimiz işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı ve tarım olacak. Çiftçimize destek vereceğiz. Tarlalarımızı ekeceğiz. Sanayicimize destek vereceğiz. Üretimden yana olacağız. Tarıma, turizme, teknolojiye, tekstil ve tasarrufa önem vereceğiz. Herkesin karnının doyduğu, zengin ve bereketli bir vatan sofrası kuracağız.”

Türkiye Değişim Partisi Genel başkanı Sarıgül konuşmasında siyaset gündemi ile ilgili olarak da “ Son günlerde ortaya bir 50+1 meselesi atıldı. Sayın Erdoğan,50+1 in mahsurlu olduğunu anladık demiş. 50+1 diyerek kum saatini çalıştıran sayın Erdoğan, şimdi bunu durdurmak için formüller arıyor. Biz artık 50+1 alamıyoruz. Bunu düşürelim, örneğin 40+1 yapalım denirse daha büyük sorunlara yol açar. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde tadilat yapmak yola devam etmek isteniyorsa bu sistem tadilatla düzelmez. Biz tarafsız Cumhurbaşkanı, güçlü meclis, bağımsız yargıya dayanan parlamenter sistemden yanayız. Bu sistemin yürümediğinin görülmesi ülkemize çok pahalıya mal olmuştur, olmaya devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı, “faizi düşürürsek, enflasyon düşer” tezinde ısrar ediyor. Türkiye’nin bütün ekonomistleri, ‘’bu tez yanlış bir tezdir’’ diyor ama… bir ekonomisti ikna edemiyorlar! ‘’dediğim dedik çaldığı düdük!’’ diyor, olan ülkemize oluyor.”