Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

GİRESUNLU HÜSEYİN KARATAŞ ANISINA GEMLİK’TE FOTOĞRAF SERGİSİ AÇILDI!...

Kültür-Sanat 20.01.2022 - 22:58, Güncelleme: 20.01.2022 - 22:58 1713+ kez okundu.
 

GİRESUNLU HÜSEYİN KARATAŞ ANISINA GEMLİK’TE FOTOĞRAF SERGİSİ AÇILDI!...

Bursa’nın Gemlik ilçesinde doğan, Aslen Giresunlu Emekli Öğretmen, Araştırmacı Yazar, Fotoğraf Sanatçısı Hüseyin Karataş anısına Gemlik Belediyesi ve Gemlik Giresunlular Derneği işbirliği ile Gemlik Cemil Meriç Kültür Merkezinde fotoğraf sergisi açıldı.

Bursa’nın Gemlik ilçesinde doğan, Aslen Giresunlu  Emekli Öğretmen, Araştırmacı Yazar, Fotoğraf Sanatçısı Hüseyin Karataş anısına  Gemlik Belediyesi ve Gemlik Giresunlular Derneği işbirliği ile  Gemlik Cemil Meriç Kültür Merkezinde fotoğraf sergisi açıldı. Geçtiğimiz yıl Kovid’den dolayı hayatını kaybeden Karataş’ı hemşerileri de unutmadı. Gemlik Cemil Meriç Kültür Merkezinde açılan sergisine Karataş Ailenin üyelerinin yanı sıra, Karabük Üniversitesi Akademik Araştırmacı Doç. Dr. Adem Sarı, Gemlik Belediyesi Özel Kalem Müdürü Kemal Atan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Duran, GTSO Başkanı Paşa Paşa Ağdemir, Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Sedat Gürle, Gemlik Esnaf Odası Başkanı İsmail Beki, Gemlik Giresunlular Dernek Başkanı Nadir Uzun, Gemlik Belediyesi Meclis Üyesi Durmuş Uslu, Alpaslan Eker, Sedat Akkuş , Milliyetçi Hareket Partisi ilçe başkan yardımcısı Mehmet Demir, Kadın ve Aile komisyonu başkanı Vildan Bilici ve yönetim kurulu, BBP Gemlik Belediye Başkan Adayı H.Ömer Yavuz, , Gemlik Erzurumlular Derneği Başkanı Cemal Yavilioğlu, Gemlik Dereli Aksu Köylüleri Derneği başkanı Özkan Yiğit, Gemlik Muşlular Derneği Başkan Yardımcısı Müslüm Güler, Av.Ali Osman Kufacı ve çok sayıda hemşerileri katıldı. Gemlik Cemil Meriç Kültür Merkezi Fuaye alanında 18 ile 23 Ocak pazar gününe kadar saat 13:00 ile 17:30 saatleri arasında sergilenecektir. Rahmetli Hüseyin Karataş’ı yakında tanıman için geçtiğimiz yıllarda Reyhan Çorum’un kendisi ile yaptığı röportajı aşağıda okuyabilirsiniz. Aslen Giresunluyum, emekli öğretmenim. Ailem 1952 yılında, coğrafyanın zorluğu, darlığı, imkânların kıtlığı nedeniyle yeni bir arayış içine girdiler. Hayvanlarını; ineğini, davarını satarak gemi ile 3 günlük bir yolculuktan sonra İstanbul’a, oradan da yine gemiyle Bursa’nın Gemlik ilçesine geldiler, oradan bir kamyonet gibi bir şey onları aldı, Gemlik’te eski Rumlardan kalma harabe bir binaya kiracı olarak götürdü, bizim Gemlik ilçesi ile bağlantımız böyle başlar. Ben henüz o zaman doğmamışım.  Bursa Gemlik ilçesinde doğdum, beni şekillendiren, beni ben yapan kültür unsurları Giresun’a aittir. Buraya gelişimizden yaklaşık 5 sene sonra dünyaya geldim. Babam 1896 doğumlu, Memişo Ahmet, babamın takma lakabı. 1312 doğumlu, 1896’ya denk geliyor. Hey Onbeşli türküsü 315 doğumlular için söylenmiştir, babamın yaşı onlardan 3 yaş erken, dolayısıyla 1.Dünya Harbi’nde 5 yıllık zamanını geçirmiş, Kurtuluş Harbi’nde yaklaşık 4 yıl savaşlarda bulunmuş, Topal Osman dediğimiz Giresunluların Efesi vardır, Karadeniz’de Rumların azınlık yapmalarını önlemiştir, aynı zamanda orduya verdiği destek de çok ciddi yararlar sağlamıştır. Babam son askerlik döneminde Atatürk’ün Muhafız Alayı komutanlığındaki Topal Osman’ın emrindeki askerlerin içinde yer almaktadır. Onun dışında bana gelecek olursak, 1962 yılında ben daha henüz 5 yaşındayken babamı kaybettim. Zor bir hayata, 65 yaş gibi diyebileceğim zamanda erken veda etti. Ailenin en küçüğü olaraktan babasız kaldık ama babasız kalmanın ne olduğunu annemiz bize yaşatmadı. Hem annemiz, hem babamız oldu. Bir gelir yoktu, 5 yaşındaki çocuk ve birbirinden üçer yaş büyük üç kız kardeş olarak, en büyüğümüz 12 yaş civarında, evde hepimizin işi ve görevi olurdu, yani ben 5 yaşında ve gücümün yettiği oranda bir şeyler yapardım, bir şeyler getirir götürürdüm, bakkala giderdim gibi. Diğer Ablalarım da yine kendilerinin yaşının beklentisi olarak hizmetleri olmuştur. Gelirimiz olmamıştır, hiçbir yerden maaşımız yoktu o yıllarda, ama ne yaptık hepimiz? İneğimiz, koyunumuz, kuzumuz, tavuğumuz ve bir bahçemiz vardı, ektik biçtik karnımızı doyurduk, geçimimizi öyle sağladık. Elektrik olmadığı için gaza ihtiyacımız olurdu; gazı, yağı, şekeri, tuzu dışarıdan alırdık, gerisinin tamamını emeğimizle sağladık. Annem kendine göre iyi bir terziydi, üstümüze giyebileceğimiz her şeyi, önlüğümüz, pantolonumuz, atletimiz dahil olmak üzere, çok güzel kumaş satan mağazalar vardı onlardan alır ve bizim giyim-kuşamımızı annemin terziliği sayesinde hallederdik. Ayağımızdaki ayakkabı kara lastikti, lastik insanın ayağını karartır, terletir, kokutur. Kara lastiğin bir kokusu vardır güzel görünmez. Biz Gemlik’in kenar mahallesinde otururduk, şimdi zaman zaman düşünüyorum Gemlik’in kenar mahallesinde oturmakla merkezinde oturmak arasında fark var mıydı? Vardı, çünkü merkezindeki insanlar ya esnaf çocuğuydu, ya hali vakti iyi olanların çocuğuydu, onlarla yan yana, biz rengi bozarmış önlükler ile kara lastik ayakkabılarla okula giderdik. Muhtemelen öyle yorumlamak istemiyorum ama öğretmenlerimizde bize farklı bakıyordu. Ben bugünkü yaşıma geldiğim zaman düşünüyorum, okula gitmeden ahırda iş yapardık, ineklerimizi sulardık, yem verir, altını temizlerdik, muhakkak “Ahır” dediğimiz ahırın ağır kokusu vardır, insanın üstüne siniyordur. Belki sıra arkadaşlarımız bizden rahatsız oluyordur, belki öğretmenimiz bunu yüzümüze söylememesine rağmen o durumun farkındadır. Bu da bizi ikinci sınıf öğrenci yapmıştır, sınıfımızda hak ettiğimiz birçok şeyi almamıza engel olmuştur, ama biz tabii ki yılmadık, okuma yazma bilmeyen bir annenin çocuğu olarak en sonunda zekâmızın ve çalışkanlığımızın getirdiği öğretmenlik mesleğinde kendimizi bulduk. 70’li yılların başında iki aşamalı bir sınav sonucunda Edirne erkek öğretmen okulunu kazandım, yatılıydı. Çok şiddetli sevinç duydum oraya giderken, yaşımız 15. Bursa’dan Gemlik’ten kalkıyorsunuz otobüslere biniyorsunuz, uzun bir yoldan öğrenciliğe adımımızı attık.  İlk gittiğimiz gece bizim için önemliydi, farklı bir ortamda çizgili pijamalarla yerimizi aldık. Amerika’nın süt tozu ile tanıştık. Muhtemelen genetiğimizi de bozmuştur diye düşünüyorum ama sağlam bir bünye ile her şeyi doğal olan ortamda yetiştiğimiz için çok fazla zarar vermedi, ama şehirden gelen arkadaşlarımız da vardı bilmiyorum onlara bir zarar verdi mi? Öğretmen Okulu deyince, yemekhane deyince aklıma ilk gelen şey, Amerikan peyniridir, sarı peyniri biz dört yıl boyunca yemek zorunda kaldık.  Devlet tabii ki imkânları nispetinde bize baktı, yılda 2 kere takım elbiselerimiz olurdu, ceketimiz, pantolonlarımız ayakkabılarımız olurdu. Bu bazen kalitesiz olurdu ama ne de olsa devlet de evladına bakmış oldu. O yıllarda İyi bir okuyucuydum, öğretmen okulunun güçlü bir Kütüphanesi vardı ve ben elime ne gelirse okuyordum. Kerime Nadir’in romanları ile mesela orada tanıştım, Batı klasiklerini orada okumaya başladım, değişik dergiler mecmualar bizi besleyen şeylerin tamamını orada okudum. Bizim kuşakta her insan sever, âşık olur, öfkelenirdi, ben bunu insani duygu olarak görüyorum. Biz bu duyguları dışa vurduk, öfkelenmeyi, kızmayı ama sevmeyi dışa vuramadık, âşık olduk mu?  Olduk. Yoldan geçen bir kıza, haberi olmadı, alışveriş yaptığımız yerde çalışan birine, okulumuzdaki bir kıza, ben hiç unutmuyorum Kız Öğretmen Okulu da vardı, kız öğretmen okulun öğrencilerine el sallamalar, mektup göstermeler falan, muhtemelen kızlar bizimle dalga geçerdi. Yıl 1976 zor bir dönem geçirdik. Türkiye’de 70’li yıllar aslında 70’lerin ilk yarısı terör eylemlerinin başladığı yıllarda Türkiye’de öğrenci olayları gençlik çatışmaları sonradan duyduk. Aynı masada yemekhanede, otobüste olduğumuz arkadaşlarla neredeyse kanlı bıçaklı hale geldik, kim haklı, kim haksız demiyorum ama birbirimize kinle nefretle bakar hale geldik. Sonra mezuniyette bütün arkadaşlarımız “Türk bayrağının dalgalandığı her yerde görev yapacağız” diye yer belirtmedik, kurada neresi çıkmışsa oraya gittik. Yaş 18 ama idealler yaştan büyüktü, terörün en kötü dönemleri evden çıktığımızda başımıza ne geleceğini bilmediğimiz dönemdi, her seferinde ayrı güzergâhlardan gittik. Erzurum yılları, Horasan’ın Kırıklar köyünde görev yaptım. Gönlü güzel insanlardı, elektrik yoktu, kendimi kendi nefesimle ısıttığımı bilirim. 1980’de 12 Eylül’de Gemlik’teyim darbe oldu, 80 darbesini genç olarak yaşadık. 23 yaşındaydım bizim devrimizde olanlar erken olgunlaştı. Safranbolu, 15.000 kadar nüfus vardı, çok şirin bir ilçeydi, evlerin güzellikleri vardı 3,5 yıldır bu şehri geziyorum bitiremedim, hissetmek lazım. Hayatımda keşke yok, hayatımın acılı kısmını anlattım. Mesela Gemlik’in dereleri vardı boyumuzu aşan, orada öğrendik yüzmeyi, boğulan arkadaşlarımız oldu, balık tutardık. Bahçelerde tuttuğumuz balıkları kızartır evden getirdiğimiz domatesle yerdik, o kadar neşeli bir hayatımız vardı bizim. Her türlü sebze ve meyveyi dalından koparıp yemişliğimiz vardır. Her türlü meyve ve sebzenin ağacını da dalını da tanıyan insanlarız. Bugünkü nesil bundan mahrum, yumurtayı, sütü, tereyağını ki bunu ben yapardım, zeytin, zeytinyağı kendimizindir. Ben 10 yaşındaydım annemin dikiş makinesinde dikiş dikmeyi öğrendim. Çelik çomak, yakan top bizim oyunumuzdu, uzuneşek, birdirbir. Korucular kovalardı bahçelerden bir şeyler toplardık, çocukluğumuzda doya doya yaşadık, keşke o günlere dönme imkânı olsa, bozulmamış otantik arkadaşlıklar, çevre. Bugün çocuklar sanal bir ortam yaşıyor, bizim evlerimiz tek katlıydı. Oturur sohbet ederdik, bütün evler hepimizin evi gibiydi, herhangi bir evin sofrasında yer içerdik, bize o evin çocuğu gibi bakarlardı, şimdiki dönemde kıyaslayamıyorum bile. Kavga ettiğimiz olur muydu? Olurdu.  Hiç kuş öldürmedim, sapanla hayvanlara zarar vermek istemezdim, kedi köpek bakmak için ya zengin ya fakir olacaksın. Bizlerin ağaç, yeşil, bitki sevgisi sonsuzdur. Babasız büyüdük, duygusal bir adamım, yetim kelimesi zordur. O zaman bizim adımız yetimdi. Gücü olmayan öğrencilere bazı okullarda yardım ederler, bana gömlek alınacak, annemde olurdu ama yandaki bizim adımıza pazarlık yapmaya kalkar, birisine yetimdir diye üç kuruş indirmek isterdi, yetimliği terazinin bir kefesine koymak, o beni çok üzmüştür. İnşaatlarda çalıştım, günlük yevmiyem yedi buçuk liraydı. 1967’de inşaatlarda 10 lira gibi paraya, 15 yaşındaydım depolarda hamal olarak yaz tatilinde, bugün okuldan gelmişimdir Gemlik’e, yarın hamal olarak çalışmaya başlamışımdır, aldığım parayı anneme vermişimdir. O da okumamız için bize gönderirdi.bursagiresunhavadis
Bursa’nın Gemlik ilçesinde doğan, Aslen Giresunlu Emekli Öğretmen, Araştırmacı Yazar, Fotoğraf Sanatçısı Hüseyin Karataş anısına Gemlik Belediyesi ve Gemlik Giresunlular Derneği işbirliği ile Gemlik Cemil Meriç Kültür Merkezinde fotoğraf sergisi açıldı.

Bursa’nın Gemlik ilçesinde doğan, Aslen Giresunlu  Emekli Öğretmen, Araştırmacı Yazar, Fotoğraf Sanatçısı Hüseyin Karataş anısına  Gemlik Belediyesi ve Gemlik Giresunlular Derneği işbirliği ile  Gemlik Cemil Meriç Kültür Merkezinde fotoğraf sergisi açıldı.

Geçtiğimiz yıl Kovid’den dolayı hayatını kaybeden Karataş’ı hemşerileri de unutmadı.

Gemlik Cemil Meriç Kültür Merkezinde açılan sergisine Karataş Ailenin üyelerinin yanı sıra, Karabük Üniversitesi Akademik Araştırmacı Doç. Dr. Adem Sarı, Gemlik Belediyesi Özel Kalem Müdürü Kemal Atan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Duran, GTSO Başkanı Paşa Paşa Ağdemir, Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Sedat Gürle, Gemlik Esnaf Odası Başkanı İsmail Beki, Gemlik Giresunlular Dernek Başkanı Nadir Uzun, Gemlik Belediyesi Meclis Üyesi Durmuş Uslu, Alpaslan Eker, Sedat Akkuş , Milliyetçi Hareket Partisi ilçe başkan yardımcısı Mehmet Demir, Kadın ve Aile komisyonu başkanı Vildan Bilici ve yönetim kurulu, BBP Gemlik Belediye Başkan Adayı H.Ömer Yavuz, , Gemlik Erzurumlular Derneği Başkanı Cemal Yavilioğlu, Gemlik Dereli Aksu Köylüleri Derneği başkanı Özkan Yiğit, Gemlik Muşlular Derneği Başkan Yardımcısı Müslüm Güler, Av.Ali Osman Kufacı ve çok sayıda hemşerileri katıldı.

Gemlik Cemil Meriç Kültür Merkezi Fuaye alanında 18 ile 23 Ocak pazar gününe kadar saat 13:00 ile 17:30 saatleri arasında sergilenecektir.

Rahmetli Hüseyin Karataş’ı yakında tanıman için geçtiğimiz yıllarda Reyhan Çorum’un kendisi ile yaptığı röportajı aşağıda okuyabilirsiniz.

Aslen Giresunluyum, emekli öğretmenim. Ailem 1952 yılında, coğrafyanın zorluğu, darlığı, imkânların kıtlığı nedeniyle yeni bir arayış içine girdiler. Hayvanlarını; ineğini, davarını satarak gemi ile 3 günlük bir yolculuktan sonra İstanbul’a, oradan da yine gemiyle Bursa’nın Gemlik ilçesine geldiler, oradan bir kamyonet gibi bir şey onları aldı, Gemlik’te eski Rumlardan kalma harabe bir binaya kiracı olarak götürdü, bizim Gemlik ilçesi ile bağlantımız böyle başlar. Ben henüz o zaman doğmamışım.  Bursa Gemlik ilçesinde doğdum, beni şekillendiren, beni ben yapan kültür unsurları Giresun’a aittir. Buraya gelişimizden yaklaşık 5 sene sonra dünyaya geldim. Babam 1896 doğumlu, Memişo Ahmet, babamın takma lakabı. 1312 doğumlu, 1896’ya denk geliyor. Hey Onbeşli türküsü 315 doğumlular için söylenmiştir, babamın yaşı onlardan 3 yaş erken, dolayısıyla 1.Dünya Harbi’nde 5 yıllık zamanını geçirmiş, Kurtuluş Harbi’nde yaklaşık 4 yıl savaşlarda bulunmuş, Topal Osman dediğimiz Giresunluların Efesi vardır, Karadeniz’de Rumların azınlık yapmalarını önlemiştir, aynı zamanda orduya verdiği destek de çok ciddi yararlar sağlamıştır. Babam son askerlik döneminde Atatürk’ün Muhafız Alayı komutanlığındaki Topal Osman’ın emrindeki askerlerin içinde yer almaktadır.

Onun dışında bana gelecek olursak, 1962 yılında ben daha henüz 5 yaşındayken babamı kaybettim. Zor bir hayata, 65 yaş gibi diyebileceğim zamanda erken veda etti. Ailenin en küçüğü olaraktan babasız kaldık ama babasız kalmanın ne olduğunu annemiz bize yaşatmadı. Hem annemiz, hem babamız oldu. Bir gelir yoktu, 5 yaşındaki çocuk ve birbirinden üçer yaş büyük üç kız kardeş olarak, en büyüğümüz 12 yaş civarında, evde hepimizin işi ve görevi olurdu, yani ben 5 yaşında ve gücümün yettiği oranda bir şeyler yapardım, bir şeyler getirir götürürdüm, bakkala giderdim gibi. Diğer Ablalarım da yine kendilerinin yaşının beklentisi olarak hizmetleri olmuştur.

Gelirimiz olmamıştır, hiçbir yerden maaşımız yoktu o yıllarda, ama ne yaptık hepimiz? İneğimiz, koyunumuz, kuzumuz, tavuğumuz ve bir bahçemiz vardı, ektik biçtik karnımızı doyurduk, geçimimizi öyle sağladık. Elektrik olmadığı için gaza ihtiyacımız olurdu; gazı, yağı, şekeri, tuzu dışarıdan alırdık, gerisinin tamamını emeğimizle sağladık. Annem kendine göre iyi bir terziydi, üstümüze giyebileceğimiz her şeyi, önlüğümüz, pantolonumuz, atletimiz dahil olmak üzere, çok güzel kumaş satan mağazalar vardı onlardan alır ve bizim giyim-kuşamımızı annemin terziliği sayesinde hallederdik. Ayağımızdaki ayakkabı kara lastikti, lastik insanın ayağını karartır, terletir, kokutur. Kara lastiğin bir kokusu vardır güzel görünmez.

Biz Gemlik’in kenar mahallesinde otururduk, şimdi zaman zaman düşünüyorum Gemlik’in kenar mahallesinde oturmakla merkezinde oturmak arasında fark var mıydı? Vardı, çünkü merkezindeki insanlar ya esnaf çocuğuydu, ya hali vakti iyi olanların çocuğuydu, onlarla yan yana, biz rengi bozarmış önlükler ile kara lastik ayakkabılarla okula giderdik. Muhtemelen öyle yorumlamak istemiyorum ama öğretmenlerimizde bize farklı bakıyordu. Ben bugünkü yaşıma geldiğim zaman düşünüyorum, okula gitmeden ahırda iş yapardık, ineklerimizi sulardık, yem verir, altını temizlerdik, muhakkak “Ahır” dediğimiz ahırın ağır kokusu vardır, insanın üstüne siniyordur. Belki sıra arkadaşlarımız bizden rahatsız oluyordur, belki öğretmenimiz bunu yüzümüze söylememesine rağmen o durumun farkındadır. Bu da bizi ikinci sınıf öğrenci yapmıştır, sınıfımızda hak ettiğimiz birçok şeyi almamıza engel olmuştur, ama biz tabii ki yılmadık, okuma yazma bilmeyen bir annenin çocuğu olarak en sonunda zekâmızın ve çalışkanlığımızın getirdiği öğretmenlik mesleğinde kendimizi bulduk.

70’li yılların başında iki aşamalı bir sınav sonucunda Edirne erkek öğretmen okulunu kazandım, yatılıydı. Çok şiddetli sevinç duydum oraya giderken, yaşımız 15. Bursa’dan Gemlik’ten kalkıyorsunuz otobüslere biniyorsunuz, uzun bir yoldan öğrenciliğe adımımızı attık.  İlk gittiğimiz gece bizim için önemliydi, farklı bir ortamda çizgili pijamalarla yerimizi aldık. Amerika’nın süt tozu ile tanıştık. Muhtemelen genetiğimizi de bozmuştur diye düşünüyorum ama sağlam bir bünye ile her şeyi doğal olan ortamda yetiştiğimiz için çok fazla zarar vermedi, ama şehirden gelen arkadaşlarımız da vardı bilmiyorum onlara bir zarar verdi mi?

Öğretmen Okulu deyince, yemekhane deyince aklıma ilk gelen şey, Amerikan peyniridir, sarı peyniri biz dört yıl boyunca yemek zorunda kaldık.  Devlet tabii ki imkânları nispetinde bize baktı, yılda 2 kere takım elbiselerimiz olurdu, ceketimiz, pantolonlarımız ayakkabılarımız olurdu. Bu bazen kalitesiz olurdu ama ne de olsa devlet de evladına bakmış oldu. O yıllarda İyi bir okuyucuydum, öğretmen okulunun güçlü bir Kütüphanesi vardı ve ben elime ne gelirse okuyordum. Kerime Nadir’in romanları ile mesela orada tanıştım, Batı klasiklerini orada okumaya başladım, değişik dergiler mecmualar bizi besleyen şeylerin tamamını orada okudum.

Bizim kuşakta her insan sever, âşık olur, öfkelenirdi, ben bunu insani duygu olarak görüyorum. Biz bu duyguları dışa vurduk, öfkelenmeyi, kızmayı ama sevmeyi dışa vuramadık, âşık olduk mu?  Olduk. Yoldan geçen bir kıza, haberi olmadı, alışveriş yaptığımız yerde çalışan birine, okulumuzdaki bir kıza, ben hiç unutmuyorum Kız Öğretmen Okulu da vardı, kız öğretmen okulun öğrencilerine el sallamalar, mektup göstermeler falan, muhtemelen kızlar bizimle dalga geçerdi.

Yıl 1976 zor bir dönem geçirdik. Türkiye’de 70’li yıllar aslında 70’lerin ilk yarısı terör eylemlerinin başladığı yıllarda Türkiye’de öğrenci olayları gençlik çatışmaları sonradan duyduk. Aynı masada yemekhanede, otobüste olduğumuz arkadaşlarla neredeyse kanlı bıçaklı hale geldik, kim haklı, kim haksız demiyorum ama birbirimize kinle nefretle bakar hale geldik.

Sonra mezuniyette bütün arkadaşlarımız “Türk bayrağının dalgalandığı her yerde görev yapacağız” diye yer belirtmedik, kurada neresi çıkmışsa oraya gittik. Yaş 18 ama idealler yaştan büyüktü, terörün en kötü dönemleri evden çıktığımızda başımıza ne geleceğini bilmediğimiz dönemdi, her seferinde ayrı güzergâhlardan gittik.

Erzurum yılları, Horasan’ın Kırıklar köyünde görev yaptım. Gönlü güzel insanlardı, elektrik yoktu, kendimi kendi nefesimle ısıttığımı bilirim. 1980’de 12 Eylül’de Gemlik’teyim darbe oldu, 80 darbesini genç olarak yaşadık. 23 yaşındaydım bizim devrimizde olanlar erken olgunlaştı.

Safranbolu, 15.000 kadar nüfus vardı, çok şirin bir ilçeydi, evlerin güzellikleri vardı 3,5 yıldır bu şehri geziyorum bitiremedim, hissetmek lazım.

Hayatımda keşke yok, hayatımın acılı kısmını anlattım. Mesela Gemlik’in dereleri vardı boyumuzu aşan, orada öğrendik yüzmeyi, boğulan arkadaşlarımız oldu, balık tutardık. Bahçelerde tuttuğumuz balıkları kızartır evden getirdiğimiz domatesle yerdik, o kadar neşeli bir hayatımız vardı bizim. Her türlü sebze ve meyveyi dalından koparıp yemişliğimiz vardır. Her türlü meyve ve sebzenin ağacını da dalını da tanıyan insanlarız. Bugünkü nesil bundan mahrum, yumurtayı, sütü, tereyağını ki bunu ben yapardım, zeytin, zeytinyağı kendimizindir.

Ben 10 yaşındaydım annemin dikiş makinesinde dikiş dikmeyi öğrendim. Çelik çomak, yakan top bizim oyunumuzdu, uzuneşek, birdirbir. Korucular kovalardı bahçelerden bir şeyler toplardık, çocukluğumuzda doya doya yaşadık, keşke o günlere dönme imkânı olsa, bozulmamış otantik arkadaşlıklar, çevre. Bugün çocuklar sanal bir ortam yaşıyor, bizim evlerimiz tek katlıydı. Oturur sohbet ederdik, bütün evler hepimizin evi gibiydi, herhangi bir evin sofrasında yer içerdik, bize o evin çocuğu gibi bakarlardı, şimdiki dönemde kıyaslayamıyorum bile. Kavga ettiğimiz olur muydu? Olurdu.  Hiç kuş öldürmedim, sapanla hayvanlara zarar vermek istemezdim, kedi köpek bakmak için ya zengin ya fakir olacaksın. Bizlerin ağaç, yeşil, bitki sevgisi sonsuzdur. Babasız büyüdük, duygusal bir adamım, yetim kelimesi zordur. O zaman bizim adımız yetimdi. Gücü olmayan öğrencilere bazı okullarda yardım ederler, bana gömlek alınacak, annemde olurdu ama yandaki bizim adımıza pazarlık yapmaya kalkar, birisine yetimdir diye üç kuruş indirmek isterdi, yetimliği terazinin bir kefesine koymak, o beni çok üzmüştür.

İnşaatlarda çalıştım, günlük yevmiyem yedi buçuk liraydı. 1967’de inşaatlarda 10 lira gibi paraya, 15 yaşındaydım depolarda hamal olarak yaz tatilinde, bugün okuldan gelmişimdir Gemlik’e, yarın hamal olarak çalışmaya başlamışımdır, aldığım parayı anneme vermişimdir. O da okumamız için bize gönderirdi.bursagiresunhavadis

Adana kapalı escort Çukurova kapalı escort Seyhan kapalı escort Ankara kapalı escort Mamak kapalı escort Etimesgut kapalı escort Polatlı kapalı escort Pursaklar kapalı escort Haymana kapalı escort Çankaya kapalı escort Keçiören kapalı escort Sincan kapalı escort Antalya kapalı escort Kumluca kapalı escort Konyaaltı kapalı escort Manavgat kapalı escort Muratpaşa kapalı escort Kaş kapalı escort Alanya kapalı escort Kemer kapalı escort Bursa kapalı escort Eskişehir kapalı escort Gaziantep kapalı escort Şahinbey kapalı escort Nizip kapalı escort Şehitkamil kapalı escort İstanbul kapalı escort Merter kapalı escort Nişantaşı kapalı escort Şerifali kapalı escort Maltepe kapalı escort Sancaktepe kapalı escort Eyüpsultan kapalı escort Şişli kapalı escort Kayaşehir kapalı escort Büyükçekmece kapalı escort Beşiktaş kapalı escort Mecidiyeköy kapalı escort Zeytinburnu kapalı escort Sarıyer kapalı escort Bayrampaşa kapalı escort Fulya kapalı escort Beyoğlu kapalı escort Başakşehir kapalı escort Tuzla kapalı escort Beylikdüzü kapalı escort Pendik kapalı escort Bağcılar kapalı escort Ümraniye kapalı escort Üsküdar kapalı escort Esenyurt kapalı escort Küçükçekmece kapalı escort Esenler kapalı escort Güngören kapalı escort Kurtköy kapalı escort Bahçelievler kapalı escort Sultanbeyli kapalı escort Ataşehir kapalı escort Kağıthane kapalı escort Fatih kapalı escort Çekmeköy kapalı escort Çatalca kapalı escort Bakırköy kapalı escort Kadıköy kapalı escort Avcılar kapalı escort Beykoz kapalı escort Kartal kapalı escort İzmir kapalı escort Balçova kapalı escort Konak kapalı escort Bayraklı kapalı escort Buca kapalı escort Çiğli kapalı escort Gaziemir kapalı escort Bergama kapalı escort Karşıyaka kapalı escort Urla kapalı escort Bornova kapalı escort Çeşme kapalı escort Kayseri kapalı escort Kocaeli kapalı escort Gebze kapalı escort İzmit kapalı escort Malatya kapalı escort Manisa kapalı escort Mersin kapalı escort Yenişehir kapalı escort Mezitli kapalı escort Erdemli kapalı escort Silifke kapalı escort Akdeniz kapalı escort Anamur kapalı escort Muğla kapalı escort Bodrum kapalı escort Milas kapalı escort Dalaman kapalı escort Marmaris kapalı escort Fethiye kapalı escort Datça kapalı escort Samsun kapalı escort Atakum kapalı escort İlkadım kapalı escort Adıyaman kapalı escort Afyonkarahisar kapalı escort Ağrı kapalı escort Aksaray kapalı escort Amasya kapalı escort Ardahan kapalı escort Artvin kapalı escort Aydın kapalı escort Balıkesir kapalı escort Bartın kapalı escort Batman kapalı escort Bayburt kapalı escort Bilecik kapalı escort Bingöl kapalı escort Bitlis kapalı escort Bolu kapalı escort Burdur kapalı escort Çanakkale kapalı escort Çankırı kapalı escort Çorum kapalı escort Denizli kapalı escort Diyarbakır kapalı escort Düzce kapalı escort Edirne kapalı escort Elazığ kapalı escort Erzincan kapalı escort Erzurum kapalı escort Giresun kapalı escort Gümüşhane kapalı escort Hakkari kapalı escort Hatay kapalı escort Iğdır kapalı escort Isparta kapalı escort Kahramanmaraş kapalı escort Karabük kapalı escort Karaman kapalı escort Kars kapalı escort Kastamonu kapalı escort Kırıkkale kapalı escort Kırklareli kapalı escort Kırşehir kapalı escort Kilis kapalı escort Konya kapalı escort Kütahya kapalı escort Mardin kapalı escort Muş kapalı escort Nevşehir kapalı escort Niğde kapalı escort Ordu kapalı escort Osmaniye kapalı escort Rize kapalı escort Sakarya kapalı escort Siirt kapalı escort Sinop kapalı escort Sivas kapalı escort Şanlıurfa kapalı escort Şırnak kapalı escort Tekirdağ kapalı escort Tokat kapalı escort Trabzon kapalı escort Tunceli kapalı escort Uşak kapalı escort Van kapalı escort Yalova kapalı escort Yozgat kapalı escort Zonguldak kapalı escort
Adana eskort Çukurova eskort Seyhan eskort Ankara eskort Mamak eskort Etimesgut eskort Polatlı eskort Pursaklar eskort Haymana eskort Çankaya eskort Keçiören eskort Sincan eskort Antalya eskort Kumluca eskort Konyaaltı eskort Manavgat eskort Muratpaşa eskort Kaş eskort Alanya eskort Kemer eskort Bursa eskort Eskişehir eskort Gaziantep eskort Şahinbey eskort Nizip eskort Şehitkamil eskort İstanbul eskort Merter eskort Nişantaşı eskort Şerifali eskort Maltepe eskort Sancaktepe eskort Eyüpsultan eskort Şişli eskort Kayaşehir eskort Büyükçekmece eskort Beşiktaş eskort Mecidiyeköy eskort Zeytinburnu eskort Sarıyer eskort Bayrampaşa eskort Fulya eskort Beyoğlu eskort Başakşehir eskort Tuzla eskort Beylikdüzü eskort Pendik eskort Bağcılar eskort Ümraniye eskort Üsküdar eskort Esenyurt eskort Küçükçekmece eskort Esenler eskort Güngören eskort Kurtköy eskort Bahçelievler eskort Sultanbeyli eskort Ataşehir eskort Kağıthane eskort Fatih eskort Çekmeköy eskort Çatalca eskort Bakırköy eskort Kadıköy eskort Avcılar eskort Beykoz eskort Kartal eskort İzmir eskort Balçova eskort Konak eskort Bayraklı eskort Buca eskort Çiğli eskort Gaziemir eskort Bergama eskort Karşıyaka eskort Urla eskort Bornova eskort Çeşme eskort Kayseri eskort Kocaeli eskort Gebze eskort İzmit eskort Malatya eskort Manisa eskort Mersin eskort Yenişehir eskort Mezitli eskort Erdemli eskort Silifke eskort Akdeniz eskort Anamur eskort Muğla eskort Bodrum eskort Milas eskort Dalaman eskort Marmaris eskort Fethiye eskort Datça eskort Samsun eskort Atakum eskort İlkadım eskort Adıyaman eskort Afyonkarahisar eskort Ağrı eskort Aksaray eskort Amasya eskort Ardahan eskort Artvin eskort Aydın eskort Balıkesir eskort Bartın eskort Batman eskort Bayburt eskort Bilecik eskort Bingöl eskort Bitlis eskort Bolu eskort Burdur eskort Çanakkale eskort Çankırı eskort Çorum eskort Denizli eskort Diyarbakır eskort Düzce eskort Edirne eskort Elazığ eskort Erzincan eskort Erzurum eskort Giresun eskort Gümüşhane eskort Hakkari eskort Hatay eskort Iğdır eskort Isparta eskort Kahramanmaraş eskort Karabük eskort Karaman eskort Kars eskort Kastamonu eskort Kırıkkale eskort Kırklareli eskort Kırşehir eskort Kilis eskort Konya eskort Kütahya eskort Mardin eskort Muş eskort Nevşehir eskort Niğde eskort Ordu eskort Osmaniye eskort Rize eskort Sakarya eskort Siirt eskort Sinop eskort Sivas eskort Şanlıurfa eskort Şırnak eskort Tekirdağ eskort Tokat eskort Trabzon eskort Tunceli eskort Uşak eskort Van eskort Yalova eskort Yozgat eskort Zonguldak eskort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.