Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Hayrettin Günay
Köşe Yazarı
Hayrettin Günay
 

HAYAT'TAN AKTARMA (2)

alem... Yassı bir burunla ikiye bölünen denizin her iki yanında kıvrım kıvrım uzanan ha­fif köpüklü kıyı parçalarını buradan bütün genişliğiyle görebiliyorsunuz. Hele arada bir; adacık var ki, ilerde bu güzelim yerler bir turistler cenneti olarak işletileceği zamanlarda, Karadeniz'in Kaprisi olmaya namzettir. Trabzon'a on saat gecikme ile gece karanlığında varabildik. Tek avuntumuz, geminin limandaki rıhtıma yanaşabilmesi oldu. Bunun ne demek olduğunu Karadeniz'in fırtınalı günlerinde, yolcuları ve malları boşaltmadan bir sığınak aramak veya dalgaların üzerinde havalanıp, havalanıp yuvarlanan takaların içine vapurun o sarsak merdiveninden atlamak zo­runda kalanlara sorun. Trabzon'da dört gün geçirdik. Sabahların yeşiller arasına kattığı kehribar ve bakır renkli satıhlarla yer yer lekeli ormanlar, içinde alabalıkların oynaştığı pırıl pırıl sulardan geçerek, masmavi bir gök altında, her dönemeçte art arda dizilmiş yeni yeni dağlar­la karşılaşarak Zigana'ya çıktık. Hasi köyünün ahçı dükkanında Abdullah efendinin lokan­tasındaki kadar leziz yemekler yedik. Meskila köyünde kemençeci Ferhat Özyakup'un kahve­sinde, horan tepen delikanlıları seyrettik. Karadenizi'in isterik hırçınlıklarını, balıkla­rın olta ucunda ve ağ içinde silkinip çırpınışlarını canlandıran horan, bu tığ gibi, sinirleri işlek ve çevik insanlara ne kadar yaraşıyor... Yollarda, sırtlarında fındık dallarından örülmüş yassı uzun küfeleri, nar kırmızısı, mor sarı yollu peştemallarıyla baştan aşağı sımsıkı sarılı, tek gözlerinden başka güneşe ve dış aleme her yanları kapalı narin kadınlar gördük. Yiğit çalışmaz, diye tarladan pazara ! kadar bütün işleri yüklenen bu sessiz ve çileli kadınların karşısında, insan utançla karışık bir hayranlık duyuyor. Trabzon'dan Rize'ye otomobille gittik. Yollar çok düzelmiş, gittikçe de düzelmekte. Trabzon'la Rize arası, bir yeşiller senfonisi. Sanki bir parktan geçiyorsunuz. Sivil mimarimizin en güzel örneklerini bu yol üzerinde gördüm. Keşke bu eski evler bozulmasa. Yenileri de hep bu geleneğe uyularak yapılsa diye dua ettim. Bu havaliyi İsviçre'ye veya Tirollere benzetenlerin aklına şaşayım. Evet, buralar İs­viçre ve Tiroller gibi dağlık, yeşillik, ama üstelik İsviçre ve Tirollerde olmayan şeyler de var buralarda: Liman var, mandalina var, kızmemesi var, fındık var, çay var, bir de kö­pük köpük deniz var. Şu helva yapmasını ne zaman öğreneceğiz, bilmem ki..."
Ekleme Tarihi: 06 Mayıs 2023 - Cumartesi

HAYAT'TAN AKTARMA (2)

alem... Yassı bir burunla ikiye bölünen denizin her iki yanında kıvrım kıvrım uzanan ha­fif köpüklü kıyı parçalarını buradan bütün genişliğiyle görebiliyorsunuz. Hele arada bir; adacık var ki, ilerde bu güzelim yerler bir turistler cenneti olarak işletileceği zamanlarda, Karadeniz'in Kaprisi olmaya namzettir.

Trabzon'a on saat gecikme ile gece karanlığında varabildik. Tek avuntumuz, geminin limandaki rıhtıma yanaşabilmesi oldu. Bunun ne demek olduğunu Karadeniz'in fırtınalı günlerinde, yolcuları ve malları boşaltmadan bir sığınak aramak veya dalgaların üzerinde havalanıp, havalanıp yuvarlanan takaların içine vapurun o sarsak merdiveninden atlamak zo­runda kalanlara sorun.

Trabzon'da dört gün geçirdik. Sabahların yeşiller arasına kattığı kehribar ve bakır renkli satıhlarla yer yer lekeli ormanlar, içinde alabalıkların oynaştığı pırıl pırıl sulardan geçerek, masmavi bir gök altında, her dönemeçte art arda dizilmiş yeni yeni dağlar­la karşılaşarak Zigana'ya çıktık. Hasi köyünün ahçı dükkanında Abdullah efendinin lokan­tasındaki kadar leziz yemekler yedik. Meskila köyünde kemençeci Ferhat Özyakup'un kahve­sinde, horan tepen delikanlıları seyrettik. Karadenizi'in isterik hırçınlıklarını, balıkla­rın olta ucunda ve ağ içinde silkinip çırpınışlarını canlandıran horan, bu tığ gibi, sinirleri işlek ve çevik insanlara ne kadar yaraşıyor...

Yollarda, sırtlarında fındık dallarından örülmüş yassı uzun küfeleri, nar kırmızısı, mor sarı yollu peştemallarıyla baştan aşağı sımsıkı sarılı, tek gözlerinden başka güneşe ve dış aleme her yanları kapalı narin kadınlar gördük. Yiğit çalışmaz, diye tarladan pazara ! kadar bütün işleri yüklenen bu sessiz ve çileli kadınların karşısında, insan utançla karışık bir hayranlık duyuyor.

Trabzon'dan Rize'ye otomobille gittik. Yollar çok düzelmiş, gittikçe de düzelmekte. Trabzon'la Rize arası, bir yeşiller senfonisi. Sanki bir parktan geçiyorsunuz. Sivil mimarimizin en güzel örneklerini bu yol üzerinde gördüm. Keşke bu eski evler bozulmasa. Yenileri de hep bu geleneğe uyularak yapılsa diye dua ettim.

Bu havaliyi İsviçre'ye veya Tirollere benzetenlerin aklına şaşayım. Evet, buralar İs­viçre ve Tiroller gibi dağlık, yeşillik, ama üstelik İsviçre ve Tirollerde olmayan şeyler de var buralarda: Liman var, mandalina var, kızmemesi var, fındık var, çay var, bir de kö­pük köpük deniz var. Şu helva yapmasını ne zaman öğreneceğiz, bilmem ki..."

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.