Doyumsuzluk. tembellik öylesine prim yapıyor ki. Fakir kömürleri kasabaya ulaşmaya başladı. Köylere ,dağıtım başlamış. Adam çay ocağının kapısına oturmuş kömür almaya geldim diyor.Dedim ki odunun yerin yok mu dedim, bana bir baktı. Odunu kim yapacak deyince eridim. kömür kestim. Adamlar kömürü alıyor 40 çuval çatır çatır satıyor. Tuttura bildiğine. arabası var, dairesi var, Maaşı var. Bu talana kim dur diyecek. Sistem çalışmaya pas geçiyor. Çalışmayan çalışandan daha çok kazanıyor. Bu değirmenin suyu nereden dersiniz. bir bilen varsa söylesin. Adamın lafı hala kulaklarımda -Oduna kim gidecek Yazık ettik bir kilo peynir 150 lira, bir kilo zeytin 100 lira. Badalı da zeytin 20 lira alan yok .Tereyağ 200 lira O da üç kağıtçı kadınların karma yağları. Adamlar yağı ayrana sokup çıkarıyor tereyağ diye sevkiyat yapıyor parayı götürüyorlar. Yazık ettik. Başı boşluk . Hangi çağdayız. analiz denen bir şeyler yok mu. Adam haklı pahalısı olsun iyisi olsun diyor. aldanıyor. Bir tek yumurtanın hilesi yok. Yakında onunda kolayını bulurlarsa şaşmayın. Yalan yapışınca ticarete, kurtuluşu olmaz bu pahalılığın. Gezmekle hava atmakla olmuyor. Üretmeden tüketirsen bunlar da normal hani. Neyse benim gücüm yazmak öteye gitmez. unutmadan yazayım üç beş sene sonra tamirci bulamayacağız.Berber bulmak karaborsa olacak. İyi pazarlar. Aldanmayın...!M.Yayla-Görele