Nedir bu insanlığın başına gelenler.İki yıldır gözle göremediğimiz bir virüs yüzünden milyonlarca insanı kaybettik.Yetmedi şimdi de savaşın ateşine düştük.Yine ölüyoruz bu kez füzelerle mermilerle,şarapnelle.Sıcak yataklarında yatacak insanları soğuk sığınaklara doldurup bin bir emekle elde ettiğimiz değerleri bombalarla yok etmek bu asrın insanının kitabında yazmamalı..Çocuklarına mutlu yarınlar açmak varken onlara kurşun sıkmak,onları yetim evsiz bırakmak açlığa mahkum etmek,ilim yollarını kapatmak.Vahşettir.Koca koca adamlar böyle kararlar almazlar.Barıştan yana olurlar.Kararan dünyaya ışık olmanın yolunu ararlar. Kendini saltanat salıncağına bindiren insanlara eziyet etmezler.Ne oldu şimdi.Yüzyıllık emekler bir anda yok oldu.Açlık kapıya dayandı.Sevgiyle sahiplendiğimiz araba sevdalarımız bitti.Araba lüks oldu.Benzin altın oldu.Ayranımız yoktu içmeye,tranwaya bindik.Gökdelenlerden kuş bakışı bakmayı marifet saydık.Köyleri sattık.İsraf israf.Bir günlük ekmekleri çöpe attık.Birkaç adımlık yollara nam olsun deyip arabayla gittik.Hor kullandık,azdık.Annem derdi ki ''Azmayın azınlığın sonu yıkımdır''. Üretmedik tarlaları çöle,ahırları viraneye,kümesleri tilkiye teslim ettik.''Elin atına binen tez iner'' misali Çuvalladık.Yüksekten uçtuk.Yüksekten uçmak güzeldir de,ehemniyetli iniş yapmak biraz zordur.Virüs,savaş,kıtlık lüks hayatları korkutur.Ben hiç korkmuyorum.Neden mi ben idmanlıyım. Vur patlasın çal oynasın diyenler sizlerde korkmayın.Zor oluyor ama alışıyor insan.Sıkın dişinizi biraz da yürüyün.Şatafatınızdan taviz verin.Bu kadar çaka satmak yeter.Her rahmetin bir tufanı vardır. Aslında kazandıklarınızı değil gelecek nesillerin hakkını yediniz. Bunu da iyi bilin.Günahı boynunuza...! M.Yayla-Görele