Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler siyah bayrak ayna

Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

GÖZ

Her yolun sonunda bir şehir,Her şehirin sonunda gurbet vardır.Gurbet demek hasret demektir.Düşlerde yaşamaktır hayatı.Özlemin resmini gönül penceresine asmaktır.İnsanın iki yuvarlak penceresinden aydınlığa bakmaktır.Pencere dedim de aklıma geldi evlerin pencereleri vardır.Güneşi odalara doldurmak için.Kimi küçük,kimi şatafatlı çerçeveler.Benim yaşadığım,çocukluğumda ki evimizin dört gözlü pencereleri gibi.Bezden perdelerini akşamları çekerken ufacık gaz lambamız yanardı odamızın içinde titrerdi fitilinde ki alev.Işığımız bile gecenin kasvetine dayanamazdı.İnsanın da Geceye kapanan,güne açılan iki ufacık penceresi var.Rengarenk dünyayı ona sunan yaşamanın tadına vardıran.Ama o iki pencerede Çocukluğumun geçtiği evin ufacık çerçeveleri gibi puslanıyor.Camları kırılıyor.Hele zamanla körleşiyor,Mercekler,lenslerle yaşatmaya çalışıyoruz.Ama faydasız.O ışık pınarlarımızda yaşlandıkça kararıyor.Perde iniyor ışığına.Körlük başlıyor küçük göz bebeklerimizde.Işık arasak da kocaman güneşin aydınlığında iğne ucu kadar aydınlıklara hasret kalıyoruz.kısacası iki yuvarlak zeytin tanesi gözlerimize ihtiyarlık çalı düşüyor.Kirleniyor gaz lambaları gibi isleniyor.Olsun her yolun sonu bir şehire varırsa her aydınlığın da bir gün karanlığa gömüleceğini hesaba katmalı insan.Günün geceye gömüldüğü gibi.Kimseler diyemez ki olmaz.Gün karanlıklara gömülmez.Yine de her gecenin bir sabahı mutlaka varsa,her gününde mutlaka bir gecesi vardır.Ve gerçektir. Hala neyin savaşıdır bu bilinmez.İki göz vardır.Kaparsan gece,açarsan gündür.Ne yazık kı gece kapasan da açsan da göz kapaklarını karanlıktır....! Yanıp tutuşurken kirpiklerin.Hasretlerin gurbetlerin.Aydınlık olsun gözleriniz.Kararmasın.Gözlerimiz ne büyük bir armağan ara sıra ağlayın göz yaşlarıyla yıkayın...Doktor bile ağlamayan kurumuş gözlere göz yaşı yazıyor unutmayın.Saygılarımla...M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 19 Ekim 2021 - Salı

GÖZ

Her yolun sonunda bir şehir,Her şehirin sonunda gurbet vardır.Gurbet demek hasret demektir.Düşlerde yaşamaktır hayatı.Özlemin resmini gönül penceresine asmaktır.İnsanın iki yuvarlak penceresinden aydınlığa bakmaktır.Pencere dedim de aklıma geldi evlerin pencereleri vardır.Güneşi odalara doldurmak için.Kimi küçük,kimi şatafatlı çerçeveler.Benim yaşadığım,çocukluğumda ki evimizin dört gözlü pencereleri gibi.Bezden perdelerini akşamları çekerken ufacık gaz lambamız yanardı odamızın içinde titrerdi fitilinde ki alev.Işığımız bile gecenin

kasvetine dayanamazdı.İnsanın da Geceye kapanan,güne açılan iki ufacık penceresi var.Rengarenk dünyayı ona sunan yaşamanın tadına vardıran.Ama o iki pencerede Çocukluğumun geçtiği evin ufacık çerçeveleri gibi puslanıyor.Camları kırılıyor.Hele zamanla körleşiyor,Mercekler,lenslerle yaşatmaya çalışıyoruz.Ama faydasız.O ışık pınarlarımızda yaşlandıkça kararıyor.Perde iniyor ışığına.Körlük başlıyor küçük göz bebeklerimizde.Işık arasak da kocaman güneşin aydınlığında iğne ucu kadar aydınlıklara hasret kalıyoruz.kısacası iki yuvarlak zeytin tanesi gözlerimize ihtiyarlık çalı düşüyor.Kirleniyor gaz lambaları gibi isleniyor.Olsun her yolun sonu bir şehire varırsa her aydınlığın da bir gün karanlığa gömüleceğini hesaba katmalı insan.Günün geceye gömüldüğü gibi.Kimseler diyemez ki olmaz.Gün karanlıklara gömülmez.Yine de her gecenin bir sabahı mutlaka varsa,her gününde mutlaka bir gecesi vardır.Ve gerçektir.

Hala neyin savaşıdır bu bilinmez.İki göz vardır.Kaparsan gece,açarsan gündür.Ne yazık kı gece kapasan da açsan da göz kapaklarını karanlıktır....! Yanıp tutuşurken kirpiklerin.Hasretlerin

gurbetlerin.Aydınlık olsun gözleriniz.Kararmasın.Gözlerimiz ne büyük bir armağan ara sıra ağlayın göz yaşlarıyla yıkayın...Doktor bile ağlamayan kurumuş gözlere göz yaşı yazıyor unutmayın.Saygılarımla...M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.