Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

HÖMEÇ

Kıvrım, kıvrım toprak yolun hemen kenarında sıra, sıra kocaman, kocaman ağaçlar vardı. Bu ağaçların dalları biri birine girmiş, hangi dal hangi ağaca ait olduğunu anlamak Ustalık isterdi. Bu ağaçlar baharla yemyeşil yaprak açardı. Elden büyük, parmaklar kadar haşmetli. Sonbaharda sararırdı yaprakları. Deli bir rüzgar, bardaktan boşanırcasına yağan deli fırtınalı bir günde dökmeye başlardı yapraklarını bu ağaçlar. Kocaman yapraklar uçurtma gibi uçar, uçar her biri ayrı bir mekana düşerdi. Derelere, yollara,arklara, her yere yapraklar dolar taşardı. O yapraklı yollarda oynarken ayaklarımızın altında ezilen yaprakların feryadını duymamak için kulaklarımı kapatırdım bazı günler. Elimizde kocaman çalıdan yaptığımız bir tomar süpürgeyle yaprakları bir yere biriktirmek için zor bir uğraşı içine girerdik. Yapraklardan kocaman, kocaman ufacık tepelere benzeyen yığınlar yapardık öbek, öbek. Sonra mahalledeki bütün kadınlar ellerinde tentelerle gelirler, kocaman yığınları ustalıkla bohça yaparlardı. Her bohça şimdiki büyük çipler büyüklüğünde olurdu. Dokuma rengarenk dırmaçlarla o kocaman gazel bohçalarını sırtlanırlar, Evlerinin altlarındaki ufacık kapılı ufacık ahırlara taşırlardı. Kış aylarında hayvanlarının altını sıcak tutmak için ahırın altına dökerlerdi. sonrada o yaprak artıklarını hayvanların altından temizler bahçelerde gübre olarak kullanırdık. Gübreyi bilmezdik. Fasulyeyi koymaya yer bulamazdık. Sepet, sepet toplardık. Tuzlar, turşu yapar, fırınlarda kurutur fırın kurusu fasulyeler yapardık. Mısır tarlalarda coşar hararlarla toplanırdı. Geceleri mahallelilerin imece yardımıyla koçanları talaşlarından ayrılır ,köy fırınlarında kurutulur, çöten denen fındık dallarından yapılmış düzeneklerde, kalın bir kötek yardımıyla dövülüp tanelere ayrılırdı. Tanelerinden ayrılan mısır taneleri rüzgarlı bir günde rüzgara karşı küfelerle yerde serili tentelere yavaş yavaş dökülerek rüzgarda pullarının uçması sağlanırdı. Sonra çuvallanır mis kokulu bereket ufacık derelerin kenarında kurulmuş ufacık köy değirmenlerinde öğütülür una dönüşürdü. Bitmezdi mısırın dönüşümü. Un hamura, hamur fırınlarda ekmeğe dönüşürdü. Bilmem hiç yediniz mi sıcak mısır ekmeğine tereyağı şeker karıştırıp yemeği. Hömeç derlerdi bizim köyde bu yemeğe. Ne tadını ne de kokusunu anlata bilirim. İsterseniz Bir mısır ekmeği yapıp tatmanızı öneririm. Ağaçtan yaprağa, yapraktan hayvana, hayvandan toprağa, topraktan insana, Sonrada hömeç lezzetine. Afiyet olsun. Ne güzel demişler ''Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.''....!!! M.yayla-Görele  
Ekleme Tarihi: 23 Ocak 2023 - Pazartesi

HÖMEÇ

Kıvrım, kıvrım toprak yolun hemen kenarında sıra, sıra kocaman, kocaman ağaçlar vardı. Bu ağaçların dalları biri birine girmiş, hangi dal hangi ağaca ait olduğunu anlamak Ustalık isterdi. Bu ağaçlar baharla yemyeşil yaprak açardı. Elden büyük, parmaklar kadar haşmetli. Sonbaharda sararırdı yaprakları. Deli bir rüzgar, bardaktan boşanırcasına yağan deli fırtınalı bir günde dökmeye başlardı yapraklarını bu ağaçlar. Kocaman yapraklar uçurtma gibi uçar, uçar her biri ayrı bir mekana düşerdi. Derelere, yollara,arklara, her yere yapraklar dolar taşardı. O yapraklı yollarda oynarken ayaklarımızın altında ezilen yaprakların feryadını duymamak için kulaklarımı kapatırdım bazı günler. Elimizde kocaman çalıdan yaptığımız bir tomar süpürgeyle yaprakları bir yere biriktirmek için zor bir uğraşı içine girerdik. Yapraklardan kocaman, kocaman ufacık tepelere benzeyen yığınlar yapardık öbek, öbek. Sonra mahalledeki bütün kadınlar ellerinde tentelerle gelirler, kocaman yığınları ustalıkla bohça yaparlardı. Her bohça şimdiki büyük çipler büyüklüğünde olurdu. Dokuma rengarenk dırmaçlarla o kocaman gazel bohçalarını sırtlanırlar, Evlerinin altlarındaki ufacık kapılı ufacık ahırlara taşırlardı. Kış aylarında hayvanlarının altını sıcak tutmak için ahırın altına dökerlerdi. sonrada o yaprak artıklarını hayvanların altından temizler bahçelerde gübre olarak kullanırdık. Gübreyi bilmezdik. Fasulyeyi koymaya yer bulamazdık. Sepet, sepet toplardık. Tuzlar, turşu yapar, fırınlarda kurutur fırın kurusu fasulyeler yapardık. Mısır tarlalarda coşar hararlarla toplanırdı. Geceleri mahallelilerin imece yardımıyla koçanları talaşlarından ayrılır ,köy fırınlarında kurutulur, çöten denen fındık dallarından yapılmış düzeneklerde, kalın bir kötek yardımıyla dövülüp tanelere ayrılırdı. Tanelerinden ayrılan mısır taneleri rüzgarlı bir günde rüzgara karşı küfelerle yerde serili tentelere yavaş yavaş dökülerek rüzgarda pullarının uçması sağlanırdı. Sonra çuvallanır mis kokulu bereket ufacık derelerin kenarında kurulmuş ufacık köy değirmenlerinde öğütülür una dönüşürdü. Bitmezdi mısırın dönüşümü. Un hamura, hamur fırınlarda ekmeğe dönüşürdü. Bilmem hiç yediniz mi sıcak mısır ekmeğine tereyağı şeker karıştırıp yemeği. Hömeç derlerdi bizim köyde bu yemeğe. Ne tadını ne de kokusunu anlata bilirim. İsterseniz Bir mısır ekmeği yapıp tatmanızı öneririm. Ağaçtan yaprağa, yapraktan hayvana, hayvandan toprağa, topraktan insana, Sonrada hömeç lezzetine. Afiyet olsun. Ne güzel demişler ''Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.''....!!! M.yayla-Görele
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

03
Mayıs
01
Mayıs
29
Nisan
27
Nisan
25
Nisan
21
Nisan
17
Nisan
14
Nisan
11
Nisan
08
Nisan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.