Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

KAPI

Kapılar vardır yüzlerce yıllık. Her gün sabah güneşiyle uyanan, her akşam ezanla kapanan kapılar.O ufacık derme çatma evlerde korunaklı, o ufacık evleri bir nöbetçi gibi bekleyen, sahibinden başka kimseye açılmayan, Anahtarlarını tanıyan kapılar. Anahtarları şimdilerde olduğu gibi ufacık olmasa da o kocaman tabanca namlusu gibi ucu çengelli demir parçasını nasılda tanırdı. Ne başkasının kapısına uyardı o anahtarlar, nede başka bir kapının anahtarına teslim olurdu. Hep kendi anahtarlarına teslim olurlar ufacık evin gizlerini sahibinden başkasıyla paylaşmazlardı. O tahta kapıların sanki imzası gibiydiler. Kocaman o anahtarların ikinci bir yedeği yoktu.Evden en son çıkan kapıyı kilitler çıkar, Eve ilk gelen ev halkının bildiği zuladan anahtarı alır kapıyı açardı. O zulalar öyle bir şifre taşırdı ki kimseye söylenmezdi. Ya eşiğin altı, Ya da eve yakın kimselerin fark edemediği taşın altıydı. Ben bugün o yüz yıldan fazla yaşamış ve hala yaşamakta olan bir kapının önünde durdum. Tahtaları hala dipdiri duruyordu. Pervazları hala ilk günkü gibi muhteşemdi. Anahtar deliği, Anahtar deliğin altında çenciği biraz paslansa da hala işlevini yitirmemiş şekilde gözlerimin ta içine bakıyordu. O beni bende onu çok iyi tanısam da belki elli yıllık bir gurbet vardı aramızda. Sağa sola baktım Eşiğin altını el yordamı ile yokladım. Kapının hemen yakınında ki nar ağacının kökünde sıkışıp kalmış taşın altına baktım. O kocaman demir parçasından yapılma anahtarı bulamadım. O eskimiş güneş yanıklarıyla renk atmış tahtalarını yumrukladım. belki biri açar deyip bekledim. yumruklarımın sesini ancak ben duydum. Gözlerim eskisi gibi yakını görmediğinden o eski parmak izlerini de göremedim. Kapının hemen önündeki bir basamaklı yeşil otlarla kaplı merdivene oturdum. Kapıya sırtımı dayadım. Nar ağacında üç beş tane nar, Hemen önümde ki babadan kalma limon ağacındaki üç beş limon Nar yeşil, limon yeşil, yeşil yeşil baktılar bana bir gözümde nar bir gözümde limon dalıp gittim. mazinin derinliklerine. Anılarım o kadar çoktu ki; Üç beş yeşil limon kadar ekşi, Üç beş yeşil narın taneleri kadar renkli ve çoktular. Çoktular da Hepsi mazinin karanlıklarında, hafızamda hala canlı ateş böcekleri gibi yanıp yanıp sönüyorlardı. O ufacık ev harabe gibi yaşasa da kapısı hala sağlamsa daha çok seneler ve yüzyıllar yaşacağından eminim. ta ki anahtarı kilidiyle buluşup açılıncaya kadar. Ufacık evlerini sadakatla bekleyen kapılar var oldukça ufacık evlerin, küçük evlerin yaşanmış hikayeleri bitmez. O eski tahta kapılara ve o demir bir karış anahtarlara özlemle....! M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 16 Kasım 2022 - Çarşamba

KAPI

Kapılar vardır yüzlerce yıllık. Her gün sabah güneşiyle uyanan, her akşam ezanla kapanan kapılar.O ufacık derme çatma evlerde korunaklı, o ufacık evleri bir nöbetçi gibi bekleyen, sahibinden başka kimseye açılmayan, Anahtarlarını tanıyan kapılar. Anahtarları şimdilerde olduğu gibi ufacık olmasa da o kocaman tabanca namlusu gibi ucu çengelli demir parçasını nasılda tanırdı. Ne başkasının kapısına uyardı o anahtarlar, nede başka bir kapının anahtarına teslim olurdu. Hep kendi anahtarlarına teslim olurlar ufacık evin gizlerini sahibinden başkasıyla paylaşmazlardı. O tahta kapıların sanki imzası gibiydiler. Kocaman o anahtarların ikinci bir yedeği yoktu.Evden en son çıkan kapıyı kilitler çıkar, Eve ilk gelen ev halkının bildiği zuladan anahtarı alır kapıyı açardı. O zulalar öyle bir şifre taşırdı ki kimseye söylenmezdi. Ya eşiğin altı, Ya da eve yakın kimselerin fark edemediği taşın altıydı. Ben bugün o yüz yıldan fazla yaşamış ve hala yaşamakta olan bir kapının önünde durdum. Tahtaları hala dipdiri duruyordu. Pervazları hala ilk günkü gibi muhteşemdi. Anahtar deliği, Anahtar deliğin altında çenciği biraz paslansa da hala işlevini yitirmemiş şekilde gözlerimin ta içine bakıyordu. O beni bende onu çok iyi tanısam da belki elli yıllık bir gurbet vardı aramızda. Sağa sola baktım Eşiğin altını el yordamı ile yokladım. Kapının hemen yakınında ki nar ağacının kökünde sıkışıp kalmış taşın altına baktım. O kocaman demir parçasından yapılma anahtarı bulamadım. O eskimiş güneş yanıklarıyla renk atmış tahtalarını yumrukladım. belki biri açar deyip bekledim. yumruklarımın sesini ancak ben duydum. Gözlerim eskisi gibi yakını görmediğinden o eski parmak izlerini de göremedim. Kapının hemen önündeki bir basamaklı yeşil otlarla kaplı merdivene oturdum. Kapıya sırtımı dayadım. Nar ağacında üç beş tane nar, Hemen önümde ki babadan kalma limon ağacındaki üç beş limon Nar yeşil, limon yeşil, yeşil yeşil baktılar bana bir gözümde nar bir gözümde limon dalıp gittim. mazinin derinliklerine. Anılarım o kadar çoktu ki; Üç beş yeşil limon kadar ekşi, Üç beş yeşil narın taneleri kadar renkli ve çoktular. Çoktular da Hepsi mazinin karanlıklarında, hafızamda hala canlı ateş böcekleri gibi yanıp yanıp sönüyorlardı. O ufacık ev harabe gibi yaşasa da kapısı hala sağlamsa daha çok seneler ve yüzyıllar yaşacağından eminim. ta ki anahtarı kilidiyle buluşup açılıncaya kadar. Ufacık evlerini sadakatla bekleyen kapılar var oldukça ufacık evlerin, küçük evlerin yaşanmış hikayeleri bitmez. O eski tahta kapılara ve o demir bir karış anahtarlara özlemle....! M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

03
Mayıs
01
Mayıs
29
Nisan
27
Nisan
25
Nisan
21
Nisan
17
Nisan
14
Nisan
11
Nisan
08
Nisan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.