Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

KORKULU DÜŞLER

Dünya kuruldu kurulalı yağmur yağar, güneş açar. Akşam olur, sabah olur hayat denen ırmak akar gider. Ne yağan yağmura, ne açan güneşe sitem etmeye hakkımız yoktur. Ne doğan güne, ne güneşin batmasına gücümüz yetmez. Kurulu bu düzenleri bozmaya, yıkmaya hatta akışını değiştirmeye gücümüz yeterde artar bile. Öyle bir zamana geliriz ki, bugünlerde de geldik. Yağan yağmurlardan sabah doğan güneşten korkarız. Bir kaç gün güneşe dayanamaz yağmurları ararken, yağmurlar yağmaya başlayınca güneşli havaları ararız. Maymun iştahlı olmak böyle bir şey işte. Oysa yağmur yağmasa, güneş açmasa yaşamak diye bir şey olmaz ki. Bu iki rahmetle bereketlenir dünya. Hiç düşündünüz mü ,su olmasa ne yapardık? Ya gün doğmasa. Şimdi çok eski yıllardan fen dersinden bir esinti geldi aklıma yağmur rüzgarlarıyla. İnce uzun boylu öğretmenimin sesi karıştı yağmurun sesine. Demişti ki; -Çocuklar, yağmur berekettir, güneş berekettir. ikisi bir birini tamamlar. Meyve çiçeğe, çiçek meyveye onlarla durur. Bu ikisi olmazsa dünya hiçtir. Açlıktan ölürüz. Ama şimdi her iki bereket iksirinden korkar olduk. Neden. Şimdi o öğretmenim yaşasaydı koşup gider kapısını çalar sorardım. Ne yazık ki bu olanağım yok. Mezarlar konuşmaz. Bir bilge bulmam gerekir sormak için. Bu korkuların nedenin sormak için. Yine hüsran bilge bulmakta zor bu kadar eğitimin bol, akil insanların bol olduğu dünyada. Akil insanlar bozmuş dünyanın düzenini. Para uğruna bozmuşlar dünyanın mizanını. Cennet dünyayı cehenneme çevirmişler. Dünyanın anasını satmışlar. Solumaya hava, içmeye su bırakmamışlar. Ve bunun adına da medeniyet demişler. Bugünün çocuklarına, yarının büyüklerine kocaman bir yalan bırakmışlar. Meyvelere zehir sıkmışlar, sulara klor katmışlar, Daha fazla üretmek uğruna gübreyi icat edip kanser denen canavarı bedenlerimize saldırmışlar. Elbette ilerlemekten yanayım. Güzelliklerden insanca yaşamaktan yanayım, ama kırmadan dökmeden bozmadan yıkmadan olmasından yanayım. Eskiden de yağmur yağardı. sel olmazdı. Dereye su gelirdi. bir kaç gün sonra sinerdi. Güneş olurdu böyle ateşten olmazdı. Altında ay ışığında ki ki serinlikte oynardık. Yapraklara kar yağmazdı. Meyveler olgunlaşmadan düşmezdi. Ayaklar yolları aşardı. Şimdi ölüyoruz. Soluk alamıyorsak, her şeyden korkuyorsak. bir nedeni olmalı. Gelin tamir edelim diyeceğim ama daha tamir tutmaz bu mekan. Acıyorum. Çocuklara açıyorum. Yarınları olmayan çocuklara. Okumasını unutan, oyun bilmeyen. Bilgisayarın esareti altında ki çocuklara acıyorum. Bilgisayar bilgelik, çağı değiştirmek için olmalı. Ama öyle mi sanal oyunlar, esir etti körpe beyinleri. Yine de umut var. Hayat devam ediyor. Yağmurlar yağıyor, Güneş açıyor. Çürüse de hemen meyveler yeni körpe Ata tohumları toprakla buluşmayı bekliyor. Hayırlı geceler. Korkmayalım. Şiddetli yağmurlar çok sürmez tez diner. Yağmurun sinsi, sinsi yağanından korkalım dostlar...!!!! M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 10 Temmuz 2023 - Pazartesi

KORKULU DÜŞLER

Dünya kuruldu kurulalı yağmur yağar, güneş açar. Akşam olur, sabah olur hayat denen ırmak akar gider. Ne yağan yağmura, ne açan güneşe sitem etmeye hakkımız yoktur. Ne doğan güne, ne güneşin batmasına gücümüz yetmez. Kurulu bu düzenleri bozmaya, yıkmaya hatta akışını değiştirmeye gücümüz yeterde artar bile. Öyle bir zamana geliriz ki, bugünlerde de geldik. Yağan yağmurlardan sabah doğan güneşten korkarız. Bir kaç gün güneşe dayanamaz yağmurları ararken, yağmurlar yağmaya başlayınca güneşli havaları ararız. Maymun iştahlı olmak böyle bir şey işte. Oysa yağmur yağmasa, güneş açmasa yaşamak diye bir şey olmaz ki. Bu iki rahmetle bereketlenir dünya. Hiç düşündünüz mü ,su olmasa ne yapardık? Ya gün doğmasa. Şimdi çok eski yıllardan fen dersinden bir esinti geldi aklıma yağmur rüzgarlarıyla. İnce uzun boylu öğretmenimin sesi karıştı yağmurun sesine. Demişti ki;
-Çocuklar, yağmur berekettir, güneş berekettir. ikisi bir birini tamamlar. Meyve çiçeğe, çiçek meyveye onlarla durur. Bu ikisi olmazsa dünya hiçtir. Açlıktan ölürüz. Ama şimdi her iki bereket iksirinden korkar olduk. Neden. Şimdi o öğretmenim yaşasaydı koşup gider kapısını çalar sorardım. Ne yazık ki bu olanağım yok. Mezarlar konuşmaz. Bir bilge bulmam gerekir sormak için. Bu korkuların nedenin sormak için. Yine hüsran bilge bulmakta zor bu kadar eğitimin bol, akil insanların bol olduğu dünyada. Akil insanlar bozmuş dünyanın düzenini. Para uğruna bozmuşlar dünyanın mizanını. Cennet dünyayı cehenneme çevirmişler. Dünyanın anasını satmışlar. Solumaya hava, içmeye su bırakmamışlar. Ve bunun adına da medeniyet demişler. Bugünün çocuklarına, yarının büyüklerine kocaman bir yalan bırakmışlar. Meyvelere zehir sıkmışlar, sulara klor katmışlar, Daha fazla üretmek uğruna gübreyi icat edip kanser denen canavarı bedenlerimize saldırmışlar. Elbette ilerlemekten yanayım. Güzelliklerden insanca yaşamaktan yanayım, ama kırmadan dökmeden bozmadan yıkmadan olmasından yanayım. Eskiden de yağmur yağardı. sel olmazdı. Dereye su gelirdi. bir kaç gün sonra sinerdi. Güneş olurdu böyle ateşten olmazdı. Altında ay ışığında ki ki serinlikte oynardık. Yapraklara kar yağmazdı. Meyveler olgunlaşmadan düşmezdi. Ayaklar yolları aşardı. Şimdi ölüyoruz. Soluk alamıyorsak, her şeyden korkuyorsak. bir nedeni olmalı. Gelin tamir edelim diyeceğim ama daha tamir tutmaz bu mekan. Acıyorum. Çocuklara açıyorum. Yarınları olmayan çocuklara. Okumasını unutan, oyun bilmeyen. Bilgisayarın esareti altında ki çocuklara acıyorum. Bilgisayar bilgelik, çağı değiştirmek için olmalı. Ama öyle mi sanal oyunlar, esir etti körpe beyinleri. Yine de umut var. Hayat devam ediyor. Yağmurlar yağıyor, Güneş açıyor. Çürüse de hemen meyveler yeni körpe Ata tohumları toprakla buluşmayı bekliyor. Hayırlı geceler. Korkmayalım. Şiddetli yağmurlar çok sürmez tez diner. Yağmurun sinsi, sinsi yağanından korkalım dostlar...!!!! M.Yayla-Görele
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

03
Mayıs
01
Mayıs
29
Nisan
27
Nisan
25
Nisan
21
Nisan
17
Nisan
14
Nisan
11
Nisan
08
Nisan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.