Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

OYUNCAKÇI

Bir varmış, bir yokmuş. köyün birinde bir oyuncakçı amca yaşarmış. Oyuncak yapmakta üstüne yokmuş. Ufacık çakısı, ufacık tezgahında tahtaları yontar, tahtalardan oyuncaklar yapar, haftada bir kasaba pazarına gider çocuklara dağıtırmış. Ama bir şartı varmış. yaptığı oyuncakları dağıtacağı çocukları kendi seçer, Hangi oyuncağı hangi çocuğa vereceğini kendisi karar verirmiş. Oyuncakları dağıttığında hiç bir çocuk memnun olmazmış. Araba isteyene uçurtma, uçurma isteyene araba verirmiş. Hiçbir çocukta ona itiraz etmez, haklarına düşen oyuncakla oynar dururlarmış. Bu böyle yıllarca devam etmiş. Bir gün kasabaya bir başka oyuncakçı daha gelmiş. Bu oyuncakçı oyuncaklarını kasabanın en güzel kaldırımında sergiler, çocuklara oyuncaklarını kendilerinin seçmesini istermiş. Üstelik oyuncaklardan o da parada almazmış. Kasabada iki oyuncakçı olunca, Kasabada ki çocuklar kendi isteklerine göre oyuncak dağıtan oyuncakçı amcayı çok sevseler de, arkasından onun oyuncakları hiç alımlı değil deyip eleştirirlermiş. Bir gün kasaba pazarında iki oyuncakçı karşılıklı pazar açmışlar. Kasabanın çocukları istedikleri gibi oyuncak seçme özgürlüğü olan oyuncakçıya hiç bakmadan, Oyuncakçı tarafından kendilerine heba görülen oyuncakları kapışmışlar. Hep özlem duysalar da, sevdikleri oyuncaklarla değil, İstek duymadıkları oyuncaklarla oynamış durmuşlar. Kasabadan yolu geçen bilge bir adam bu duruma bir anlam verememiş. Karar vermiş çocuklarla konuşmaya. Ve çocukları toplamış yanına. -Çocuklar demiş. Bu karşı ki oyuncakçı size istediğiniz oyuncakları veriyor, siz gidip Kendi istemediğiniz oyuncağı, size verenden neden alıyorsunuz.? Çocuklardan biri atılmış öne çıkmış -Amca. O amcanın oyuncaklarının bir köşesinde altından bir çivi saklıymış. Bilge hayretle -Altın çivi mi. Çocuklar evet demişler Hepsi birden oyuncaklarda ki altın çiviyi bilgeye göstermişler Bilge adam evirip çevirmiş eline aldığı oyuncakları, ve altın çivi dedikleri çiviyi yoklamış ve çocuklara şöyle demiş -Çocuklar ben kuyumcu değilim. Ama Hem oyuncak bedava, hem köşesine bir altın çivi. -Olmaz çocuklar demiş. O çivide bir sır vardır. -Birde Bedava oyuncak satan oyuncakçılardan oyuncak almayın. Umutlarınızı çalarlar. Yarında sizi kendilerine kul köle yaparlar demiş. -Ha bu oyuncakçı, ha diğeri boş verin oyuncaklarınızı kendiniz yapın elleri olan her insan oyuncakçıdır çocuklar demiş. O günden sonra o kasaba da bütün çocuklar kendi oyuncaklarını kendileri yapmışlar. ve kendilerinden emin. Başları dik , alınları açık kasabada en güzel oyunlar oynayıp. yaptıkları oyuncaklarını yarıştırmışlar. Kimseler tarafından da kandırılmamışlar. Onlar ermiş muradına, bizler çıkalım kerevetine. Az gittim, Uz gittim o kasabayı bulamadım...!!!!! M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 15 Mayıs 2023 - Pazartesi

OYUNCAKÇI

Bir varmış, bir yokmuş. köyün birinde bir oyuncakçı amca yaşarmış. Oyuncak yapmakta üstüne yokmuş. Ufacık çakısı, ufacık tezgahında tahtaları yontar, tahtalardan oyuncaklar yapar, haftada bir kasaba pazarına gider çocuklara dağıtırmış. Ama bir şartı varmış. yaptığı oyuncakları dağıtacağı çocukları kendi seçer, Hangi oyuncağı hangi çocuğa vereceğini kendisi karar verirmiş. Oyuncakları dağıttığında hiç bir çocuk memnun olmazmış. Araba isteyene uçurtma, uçurma isteyene araba verirmiş. Hiçbir çocukta ona itiraz etmez, haklarına düşen oyuncakla oynar dururlarmış. Bu böyle yıllarca devam etmiş. Bir gün kasabaya bir başka oyuncakçı daha gelmiş. Bu oyuncakçı oyuncaklarını kasabanın en güzel kaldırımında sergiler, çocuklara oyuncaklarını kendilerinin seçmesini istermiş. Üstelik oyuncaklardan o da parada almazmış. Kasabada iki oyuncakçı olunca, Kasabada ki çocuklar kendi isteklerine göre oyuncak dağıtan oyuncakçı amcayı çok sevseler de, arkasından onun oyuncakları hiç alımlı değil deyip eleştirirlermiş. Bir gün kasaba pazarında iki oyuncakçı karşılıklı pazar açmışlar. Kasabanın çocukları istedikleri gibi oyuncak seçme özgürlüğü olan oyuncakçıya hiç bakmadan, Oyuncakçı tarafından kendilerine heba görülen oyuncakları kapışmışlar. Hep özlem duysalar da, sevdikleri oyuncaklarla değil, İstek duymadıkları oyuncaklarla oynamış durmuşlar. Kasabadan yolu geçen bilge bir adam bu duruma bir anlam verememiş. Karar vermiş çocuklarla konuşmaya. Ve çocukları toplamış yanına.
-Çocuklar demiş. Bu karşı ki oyuncakçı size istediğiniz oyuncakları veriyor, siz gidip Kendi istemediğiniz oyuncağı, size verenden neden alıyorsunuz.?
Çocuklardan biri atılmış öne çıkmış
-Amca. O amcanın oyuncaklarının bir köşesinde altından bir çivi saklıymış. Bilge hayretle
-Altın çivi mi.
Çocuklar evet demişler
Hepsi birden oyuncaklarda ki altın çiviyi bilgeye göstermişler
Bilge adam evirip çevirmiş eline aldığı oyuncakları, ve altın çivi dedikleri çiviyi yoklamış ve çocuklara şöyle demiş
-Çocuklar ben kuyumcu değilim. Ama Hem oyuncak bedava, hem köşesine bir altın çivi.
-Olmaz çocuklar demiş. O çivide bir sır vardır.
-Birde Bedava oyuncak satan oyuncakçılardan oyuncak almayın. Umutlarınızı çalarlar. Yarında sizi kendilerine kul köle yaparlar demiş.
-Ha bu oyuncakçı, ha diğeri boş verin oyuncaklarınızı kendiniz yapın elleri olan her insan oyuncakçıdır çocuklar demiş.
O günden sonra o kasaba da bütün çocuklar kendi oyuncaklarını kendileri yapmışlar. ve kendilerinden emin. Başları dik , alınları açık kasabada en güzel oyunlar oynayıp. yaptıkları oyuncaklarını yarıştırmışlar. Kimseler tarafından da kandırılmamışlar. Onlar ermiş muradına, bizler çıkalım kerevetine. Az gittim, Uz gittim o kasabayı bulamadım...!!!!! M.Yayla-Görele
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

03
Mayıs
01
Mayıs
29
Nisan
27
Nisan
25
Nisan
21
Nisan
17
Nisan
14
Nisan
11
Nisan
08
Nisan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.