Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

SAAT VE ZAMAN

Nereden başlayacağım yazmaya hiç bilmiyorum. Bende sizler gibi Beyaz sayfaya klavyeden neler damlayacak merak ediyorum. Kulaklığımdan kulağıma fısıldayan nağmeler beni alıp bakalım nereye götürecek. Göksel Baktagir'in dilrüba kanun resitali çınlıyor kulaklarımda şimdi bitti. Ağlama isimli esinti başladı. Yanık , bazen bahar, bazen kış kokan notalarda gezinirken akıp giden zamana duvarda ki kocaman saate takıldı gözlerim. Saliseler uçarken, saniyeler biraz daha yavaş, dakikalar biraz daha yavaş ilerlerken, saat başları altmış dakika sayıyor. Yelkovan yavaş yavaş beş on sayarken, akrep inatçı keçiler gibi yelkovana direniyor saatte bir atlıyordu. Ama hiç durmuyordu. Devamlı dönüyordu. Duvarda bir insan yapısı gezegen gibi. Birden bir bire acizliğimiz düştü saate karşı aklıma. Zamanı nasıl durduramıyorsak bir saat kadar akan zamanı tılsımlı vaktini de saatsiz bilemiyorduk.Tartı yapan terazi gibi, Ölçü yapan metre gibi. Hep bir şeylere muhtaçtık. Ne kadar akıllı olursak olalım. Ölçüyü, tartıyı ayarlama yeteneğimiz yoktu aletsiz. Bir ufacık bal arısı gibi hassas peteklerimizi öremiyor, Bal toplayıp bal mumlarının peteklerine dolduramıyorduk. Günü, sıcaklığı, yazın bitip kışın geldiğini üç aylık ömrü olan bir arı kadar tahmin edemiyorduk. Ama biz insan kainatın en yüce varlığı olarak övünüyor sadece sömürüyoruz. Arının balını ,Ağacın meyvesini, ineğin sütünü. Kendi kendimizi avutup kibirle sonumuzun yok oluşuna doğru saatleri,günleri,ayları,yılları sayarak ilerliyoruz. Kalpleri kırarak, Kendi neslimizi kendi icat ettiğimiz ölüm makineleriyle. Yaşamak için geldiğimiz dünya denen gezegenden bir an önce nasıl alır başımızı gideriz onun hesaplarını yapar dururuz. Yaşamak güzel şey deriz de yaşamı güzelleştirmek için hiç bir öz veride bulunmayız. Varsa yoksa kıskançlıklar, sinsice kurulan tuzaklar. Peki sonu var mı bu tuzakların. Güzel yarınlar inşa etmek varken insanlık adına. savaşlardan uzak. Bereketle ve bollukla yarıştırmak varken dünya denen gezegeni. Diğer gezegenleri merak edip oralara gideceğimize,Yaşadığımız dünyamıza yatırım yapsak. Açlarımızı doyurup, çıplaklarımızı giyindirsek, Ömür denen hayatı biraz daha uzatıp yaşamın tadına varsak daha güzel olmaz mıydı. Yazık ettik. Saat deli atlar gibi kişneyerek ilerliyor. Günleri,ayları, yılları önüne katarak. Aralık geldi yarın ikisi, Ben karar verdim saatin pilini çıkardım. öldürdüm saati. Yarın yine olacak .Saat dursa zaman durmaz ki. Saat sadece zamanın nerede olduğunu ölçer. Günün neresindeyiz,gecenin neresindeyiz. Ama ben bu gece hep saat 6.30 deyip yarının 6.30'u bekleyeceğim. kestiremesem de o vakti. Ne dersiniz dostlar. iyi geceler. Yarına ne kaldı ki şunun şurasında. Ben saati durdursam da... M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 01 Aralık 2022 - Perşembe

SAAT VE ZAMAN

Nereden başlayacağım yazmaya hiç bilmiyorum. Bende sizler gibi Beyaz sayfaya klavyeden neler damlayacak merak ediyorum. Kulaklığımdan kulağıma fısıldayan nağmeler beni alıp bakalım nereye götürecek. Göksel Baktagir'in dilrüba kanun resitali çınlıyor kulaklarımda şimdi bitti. Ağlama isimli esinti başladı. Yanık , bazen bahar, bazen kış kokan notalarda gezinirken akıp giden zamana duvarda ki kocaman saate takıldı gözlerim. Saliseler uçarken, saniyeler biraz daha yavaş, dakikalar biraz daha yavaş ilerlerken, saat başları altmış dakika sayıyor. Yelkovan yavaş yavaş beş on sayarken, akrep inatçı keçiler gibi yelkovana direniyor saatte bir atlıyordu. Ama hiç durmuyordu. Devamlı dönüyordu. Duvarda bir insan yapısı gezegen gibi. Birden bir bire acizliğimiz düştü saate karşı aklıma. Zamanı nasıl durduramıyorsak bir saat kadar akan zamanı tılsımlı vaktini de saatsiz bilemiyorduk.Tartı yapan terazi gibi, Ölçü yapan metre gibi. Hep bir şeylere muhtaçtık. Ne kadar akıllı olursak olalım. Ölçüyü, tartıyı ayarlama yeteneğimiz yoktu aletsiz. Bir ufacık bal arısı gibi hassas peteklerimizi öremiyor, Bal toplayıp bal mumlarının peteklerine dolduramıyorduk. Günü, sıcaklığı, yazın bitip kışın geldiğini üç aylık ömrü olan bir arı kadar tahmin edemiyorduk. Ama biz insan kainatın en yüce varlığı olarak övünüyor sadece sömürüyoruz. Arının balını ,Ağacın meyvesini, ineğin sütünü. Kendi kendimizi avutup kibirle sonumuzun yok oluşuna doğru saatleri,günleri,ayları,yılları sayarak ilerliyoruz. Kalpleri kırarak, Kendi neslimizi kendi icat ettiğimiz ölüm makineleriyle. Yaşamak için geldiğimiz dünya denen gezegenden bir an önce nasıl alır başımızı gideriz onun hesaplarını yapar dururuz. Yaşamak güzel şey deriz de yaşamı güzelleştirmek için hiç bir öz veride bulunmayız. Varsa yoksa kıskançlıklar, sinsice kurulan tuzaklar. Peki sonu var mı bu tuzakların. Güzel yarınlar inşa etmek varken insanlık adına. savaşlardan uzak. Bereketle ve bollukla yarıştırmak varken dünya denen gezegeni. Diğer gezegenleri merak edip oralara gideceğimize,Yaşadığımız dünyamıza yatırım yapsak. Açlarımızı doyurup, çıplaklarımızı giyindirsek, Ömür denen hayatı biraz daha uzatıp yaşamın tadına varsak daha güzel olmaz mıydı. Yazık ettik. Saat deli atlar gibi kişneyerek ilerliyor. Günleri,ayları, yılları önüne katarak. Aralık geldi yarın ikisi, Ben karar verdim saatin pilini çıkardım. öldürdüm saati. Yarın yine olacak .Saat dursa zaman durmaz ki. Saat sadece zamanın nerede olduğunu ölçer. Günün neresindeyiz,gecenin neresindeyiz. Ama ben bu gece hep saat 6.30 deyip yarının 6.30'u bekleyeceğim. kestiremesem de o vakti. Ne dersiniz dostlar. iyi geceler. Yarına ne kaldı ki şunun şurasında. Ben saati durdursam da... M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

03
Mayıs
01
Mayıs
29
Nisan
27
Nisan
25
Nisan
21
Nisan
17
Nisan
14
Nisan
11
Nisan
08
Nisan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.