Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

SANDIK

Çocukluğumdan bugüne kadar çok şeyler yitirdik bu dünyada. Hiç farkına varmadan uzaklaşıp gitmişler dünyamızdan. Her gün bizlerin yanında olan, olmazsa olmazlarımız usulca uçup gitmiş dünyamızdan da haberimiz yok. Şöyle bir başımı iki elimin arasına alıp düşlediğim de, şakaklarımda solucana benzeyen damarlar elimin içine vururken, sanki mors alfebesi ile avucumun içine geçmişten mesajlar yazıyordu. Güğümler, mangallar, yayıklar, kocaman ağaçtan oyma kepçeler, şimşirden yapılmış kaşıklar, Ağaçtan oyma hamur tekneleri, dış kapının ardına dayadığımız tenekeden çamaşır leğenleri, Kapı arkalarında küpüsü ile dövüldüğümüz, yelpazesiyle kilimleri süpürdüğümüz süpürkeler, toprak tabanlı aşkanada kocaman laflı terek, Kocaman bakır tencereler, sahanlar, Kapaklı kukilata gibi kapaklı sahanlar, su içtiğimiz kalaylı taslar. Kapının önünde tahta fıçılardan küçük masteleler, Daha neler, neler geçen günler gibi uçup gitmişler. Onların yerine neler icat edilmiş neler. Bu kaybolup gidenlerin içinde biri var ki, onu anlatmak geldi içimden bu akşam size. Bizim kuşak hatırlasa da yeni nesil nereden bilecek. Onlar da okuyarak öğrensinler istedim. Her evin olmasa olmazı olan sandıkların hikayesini anlatacağım. Sandık deyip geçmeyin sandıklar bir evin sır küpleriydi. Her evin en güzel odasında, odanın en güzel yerinde bulunurdu. Annelerimiz kızlarına dokudukları oyaları, yazmaları, düğününden kalma hatıralarını o sandıkta saklarlardı. Ufacık kilitlerin anahtarını evin en bilinmez yerlerine saklarlardı. O sandıkların kapakları açılınca naftalin kokusu sarardı etrafı. Sandıklar asil ağaçlardan yapılırdı. Sandık yapan ustalar genellikle ceviz, kiraz, dut ağacını tercih ederdi sandık yapmak için. Çünkü o ağaçlar sandık yapıldı mı bir başka parlardı. Ceviz kahve, Kiraz çay, Dut ayva renginde parlardı odalarda. Sandık bir evden diğer bir eve taşınıyorsa düğün var demekti. Gelinin çeyizleri onunla taşınır, Damat evinde açılır, görücüye çıkardı. Sandığın rengi, ustalığı, içinden çıkan çeyizle bütünleşir, sandığın cilasından yansırdı. Bir naftalin kokusu dolardı ufacık tahta duvarlı odalara. Sandık açıldı mı bereket saçılırdı etrafa. Nereden geldi bu sandık aklıma biliyor musunuz. Annemin sandığı hala duruyor. Açmaya cesaret edemedim. Açmak istesem de açamazdım. çünkü anahtarı kim bilir nerede saklıdır. Bulmak için sihirbaz olmak gerek. Eğildim anahtar deliğinden bakmak istedim. Anahtar deliğinden sandık mi gözlenir. Burnumu dayadım deliğine naftalin kokusu doldu genzime. Hala taze, hala bugün gibi koktu. Kim bilir içinde nasıl bir göz nurları saklı. Ufacık anahtar neredesin. kulağıma fısıldar mısın....! Şimdiki sandıklar şeffaf ve değersiz. İçinden emek değil sermaye çıkıyor. Emekleyenler o eski sandıklarda küflenip gittiler....! Ne sandık yapan ustalar kaldı. Ne sandığına çeyiz yığanlar kaldı. Bastır parayı al şeffaf oyuncak sandığı. Boş sandık neye yarar. Boş beşikler misali...!!! M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 13 Aralık 2023 - Çarşamba

SANDIK

Çocukluğumdan bugüne kadar çok şeyler yitirdik bu dünyada. Hiç farkına varmadan uzaklaşıp gitmişler dünyamızdan. Her gün bizlerin yanında olan, olmazsa olmazlarımız usulca uçup gitmiş dünyamızdan da haberimiz yok. Şöyle bir başımı iki elimin arasına alıp düşlediğim de, şakaklarımda solucana benzeyen damarlar elimin içine vururken, sanki mors alfebesi ile avucumun içine geçmişten mesajlar yazıyordu. Güğümler, mangallar, yayıklar, kocaman ağaçtan oyma kepçeler, şimşirden yapılmış kaşıklar, Ağaçtan oyma hamur tekneleri, dış kapının ardına dayadığımız tenekeden çamaşır leğenleri, Kapı arkalarında küpüsü ile dövüldüğümüz, yelpazesiyle kilimleri süpürdüğümüz süpürkeler, toprak tabanlı aşkanada kocaman laflı terek, Kocaman bakır tencereler, sahanlar, Kapaklı kukilata gibi kapaklı sahanlar, su içtiğimiz kalaylı taslar. Kapının önünde tahta fıçılardan küçük masteleler, Daha neler, neler geçen günler gibi uçup gitmişler. Onların yerine neler icat edilmiş neler. Bu kaybolup gidenlerin içinde biri var ki, onu anlatmak geldi içimden bu akşam size. Bizim kuşak hatırlasa da yeni nesil nereden bilecek. Onlar da okuyarak öğrensinler istedim. Her evin olmasa olmazı olan sandıkların hikayesini anlatacağım. Sandık deyip geçmeyin sandıklar bir evin sır küpleriydi. Her evin en güzel odasında, odanın en güzel yerinde bulunurdu. Annelerimiz kızlarına dokudukları oyaları, yazmaları, düğününden kalma hatıralarını o sandıkta saklarlardı. Ufacık kilitlerin anahtarını evin en bilinmez yerlerine saklarlardı. O sandıkların kapakları açılınca naftalin kokusu sarardı etrafı. Sandıklar asil ağaçlardan yapılırdı. Sandık yapan ustalar genellikle ceviz, kiraz, dut ağacını tercih ederdi sandık yapmak için. Çünkü o ağaçlar sandık yapıldı mı bir başka parlardı. Ceviz kahve, Kiraz çay, Dut ayva renginde parlardı odalarda. Sandık bir evden diğer bir eve taşınıyorsa düğün var demekti. Gelinin çeyizleri onunla taşınır, Damat evinde açılır, görücüye çıkardı. Sandığın rengi, ustalığı, içinden çıkan çeyizle bütünleşir, sandığın cilasından yansırdı. Bir naftalin kokusu dolardı ufacık tahta duvarlı odalara. Sandık açıldı mı bereket saçılırdı etrafa. Nereden geldi bu sandık aklıma biliyor musunuz. Annemin sandığı hala duruyor. Açmaya cesaret edemedim. Açmak istesem de açamazdım. çünkü anahtarı kim bilir nerede saklıdır. Bulmak için sihirbaz olmak gerek. Eğildim anahtar deliğinden bakmak istedim. Anahtar deliğinden sandık mi gözlenir. Burnumu dayadım deliğine naftalin kokusu doldu genzime. Hala taze, hala bugün gibi koktu. Kim bilir içinde nasıl bir göz nurları saklı. Ufacık anahtar neredesin. kulağıma fısıldar mısın....! Şimdiki sandıklar şeffaf ve değersiz. İçinden emek değil sermaye çıkıyor. Emekleyenler o eski sandıklarda küflenip gittiler....! Ne sandık yapan ustalar kaldı. Ne sandığına çeyiz yığanlar kaldı. Bastır parayı al şeffaf oyuncak sandığı. Boş sandık neye yarar. Boş beşikler misali...!!! M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

03
Mayıs
01
Mayıs
29
Nisan
27
Nisan
25
Nisan
21
Nisan
17
Nisan
14
Nisan
11
Nisan
08
Nisan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.