Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

ÜRETİMSİZLİK

Benim çocukluk yıllarımda, güneşten önce annelerimiz doğardı gecenin karanlığına. Güneş doğmadan kalkarlardı her sabah. Sanki güneşi onlar davet ederlerdi dünyaya. Yaz kış her sabah sabah uykusu uyuduklarına hiç şahit olmadım. Hep çileli bir hayatın, arap saçına dönmüş düğümlerini çözmek için çabalar dururlardı, sabahtan akşama kadar. Çoğu okumasını yazmasını bilmeyen bu anneler,o kadar donanımlıydılar ki, Ellerinden gelmeyen yoktu. Ama biz aile olarak şanslıydık. Annem okur yazardı. Bir el yazısı yazardı bir görseniz. Harfler sarmaşıklar gibi bir biriyle bağlanır, el ele tutuşur anlamlı cümlelerde raks ederdi. Hele babam,Onun yazısı daha şatafatlıydı. Harfleri harflere bağlaması, harflere çengeller gibi saplar takmasına hayrandım. Hele bir imzası vardı. Kırk kişi bir araya gelse atamazdı. taklit etmek olanaksızdı. O zamanlarda babalar ve anneler, hayatın girdabında yaşamaya çalışırlar, kimselere muhtaç olmamak için savaş verirlerdi. Evin en değerlisi onuru ekmekti. O evin baş köşesinde her zaman tazelenirdi. Tereğin en yüksek yerinde saklanır, yere dökülüp kırıntılarından atlamak,ona basmak çok günah sayılırdı. Her şey değişime uğradı. Zamane denen zalım bir hastalık sardı her yerimizi. Uyku hastaları olduk. Güneşten önce kalkanları yaşamasını bilmeyenler diye eleştirdik. Güzellik uykuları icat ettik. Köyden indim şehre misali geçmişimizi unutup yeni dünyalar kurmaya çalıştık. Geçmişini unutanların yarının kuramaması gibi yarınlarımızı kuramadık. Geçmişimize yabanlaştırıldık. Bunun adına da şehirleşmek dedik. Peki ne oldu. Süt bitti. Ekmek yapmaya buğday yetmedi. Peynir zeytin sofraların lüksü oldu. Biz çocukluğumuzda bir zeytini dört lokmaya katık yapardık. Hiç bütün zeytin atmazdık ağzımıza. Atsak azarlarlardı. Katık et diye. Ama evimizde zeytin on kiloluk kutularda gelirdi. Soğan patates en ucuz yiyecek maddesi idi. Soğanı yumrukla kırar salata niyetine gözlerimizden yaşlar akıta akıta yerdik. Yumurta en ucuz gıdalardandı. Fırınlarda ekmeğe katık satılırdı. Birde soğan kabuğu ile haşlarlar kıpkırmızıya boyarlardı. Yumruk gibi olurdu yumurtalar. Şimdi karga yumurtaları gibi. Süt, yoğurt müzelik oldu. Et tatmak lüks oldu. Çocukluğumda yoğurt sineklenirdi. Süt içerdik çay yerine mis gibi . Süt içerken süt bardaklarının üstünde kaymak tül gibi yalpalanırdı bardağın boşluğunda. Dünyamız renklendi. siyah fotoğraflar renklendi. Çağ atladık da çocukluğumun köylerini bugünlere taşıyamamanın acizliği ile köyün nimetlerinden mahrum kaldık. Yokluğun pençesinde ezildik. Para ne kadar çok olursa olsun gıdaya ulaşmak zorsa ,tedarik zincirleri kırılmışsa para bir yumurtayı bile alamaz. Bir yumurta bir maaş olur desem yok ya demeyin. Yumurta yoksa para geçmez ki.....!!! M.Yayla-Görele      
Ekleme Tarihi: 10 Mart 2023 - Cuma

ÜRETİMSİZLİK

Benim çocukluk yıllarımda, güneşten önce annelerimiz doğardı gecenin karanlığına. Güneş doğmadan kalkarlardı her sabah. Sanki güneşi onlar davet ederlerdi dünyaya. Yaz kış her sabah sabah uykusu uyuduklarına hiç şahit olmadım. Hep çileli bir hayatın, arap saçına dönmüş düğümlerini çözmek için çabalar dururlardı, sabahtan akşama kadar. Çoğu okumasını yazmasını bilmeyen bu anneler,o kadar donanımlıydılar ki, Ellerinden gelmeyen yoktu. Ama biz aile olarak şanslıydık. Annem okur yazardı. Bir el yazısı yazardı bir görseniz. Harfler sarmaşıklar gibi bir biriyle bağlanır, el ele tutuşur anlamlı cümlelerde raks ederdi. Hele babam,Onun yazısı daha şatafatlıydı. Harfleri harflere bağlaması, harflere çengeller gibi saplar takmasına hayrandım. Hele bir imzası vardı. Kırk kişi bir araya gelse atamazdı. taklit etmek olanaksızdı. O zamanlarda babalar ve anneler, hayatın girdabında yaşamaya çalışırlar, kimselere muhtaç olmamak için savaş verirlerdi. Evin en değerlisi onuru ekmekti. O evin baş köşesinde her zaman tazelenirdi. Tereğin en yüksek yerinde saklanır, yere dökülüp kırıntılarından atlamak,ona basmak çok günah sayılırdı. Her şey değişime uğradı. Zamane denen zalım bir hastalık sardı her yerimizi. Uyku hastaları olduk. Güneşten önce kalkanları yaşamasını bilmeyenler diye eleştirdik. Güzellik uykuları icat ettik. Köyden indim şehre misali geçmişimizi unutup yeni dünyalar kurmaya çalıştık. Geçmişini unutanların yarının kuramaması gibi yarınlarımızı kuramadık. Geçmişimize yabanlaştırıldık. Bunun adına da şehirleşmek dedik. Peki ne oldu. Süt bitti. Ekmek yapmaya buğday yetmedi. Peynir zeytin sofraların lüksü oldu. Biz çocukluğumuzda bir zeytini dört lokmaya katık yapardık. Hiç bütün zeytin atmazdık ağzımıza. Atsak azarlarlardı. Katık et diye. Ama evimizde zeytin on kiloluk kutularda gelirdi. Soğan patates en ucuz yiyecek maddesi idi. Soğanı yumrukla kırar salata niyetine gözlerimizden yaşlar akıta akıta yerdik. Yumurta en ucuz gıdalardandı. Fırınlarda ekmeğe katık satılırdı. Birde soğan kabuğu ile haşlarlar kıpkırmızıya boyarlardı. Yumruk gibi olurdu yumurtalar. Şimdi karga yumurtaları gibi. Süt, yoğurt müzelik oldu. Et tatmak lüks oldu. Çocukluğumda yoğurt sineklenirdi. Süt içerdik çay yerine mis gibi . Süt içerken süt bardaklarının üstünde kaymak tül gibi yalpalanırdı bardağın boşluğunda. Dünyamız renklendi. siyah fotoğraflar renklendi. Çağ atladık da çocukluğumun köylerini bugünlere taşıyamamanın acizliği ile köyün nimetlerinden mahrum kaldık. Yokluğun pençesinde ezildik. Para ne kadar çok olursa olsun gıdaya ulaşmak zorsa ,tedarik zincirleri kırılmışsa para bir yumurtayı bile alamaz. Bir yumurta bir maaş olur desem yok ya demeyin. Yumurta yoksa para geçmez ki.....!!! M.Yayla-Görele
 
 
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

03
Mayıs
01
Mayıs
29
Nisan
27
Nisan
25
Nisan
21
Nisan
17
Nisan
14
Nisan
11
Nisan
08
Nisan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.