Daha önce galdirik kavurması, taflan turşusu. melevcan kavurması, sakarca kavurması, pancar sarması gitmişti; şimdi de pancar çorbası coğrafi işaret alarak komşu ilimiz Ordu'ya gitti. Coğrafi işaret aldıkları ürün sayısı 18 olmuş. Bu ürünlerin çoğu ve yukarıda yazdıklarımız aslında Giresun'da da olan ve yapılan ürünler. Aynı coğrafyadayız ve iç içeyiz. Ancak Giresun coğrafi işaret alamadığı için komşumuz alıvermiş! Ordu yerel medyası habere geniş yer vermiş. Büyükşehir Belediyesi Tarım ve Hayvancılık Hizmetleri Daire Başkanlığı'nın 1 Eylül 2023 tarihli başvurusu üzerine Türk Patent ve Marka Kurumu 5 Kasım 2023 tarihinde 156 sayı numarasıyla coğrafi işaretli ürün olarak pancar çorbasını tescillemiş. Ne diyelim; komşuda pişer bize de düşer! Geçende yazdığımız gibi Görele kemençesini on yıldır tescilletemedik. Anlaşılan o dur ki biz bu işlerden çakmıyoruz. Ya bu tescil işini ciddiye almıyoruz ya da beceremiyoruz. Büyük şehir olmanın bir avantajı var mı bilmiyoruz ama Ordu bu işi iyi beceriyor. Duruma bakılırsa coğrafi işaret alacak bir şey bırakmayacaklar Giresun'a. Taflan tuzlusunu kaptırmışız bari kiraz tuzlusuna coğrafi işaret alaydık! Giresun da boş durmamış; Başta fındık olmak üzere Görele Dondurması, Piraziz Elması, Tamzara Dokuması, Çamoluk Şeker Fasulyesi, Çavuşlu Ekmeği, Şebinkarahisar Dutu'na coğrafi işaret alarak tescillenmesini sağlamış ama yetmemiş. Özellikle doğada kendiliğinden yetişen bitkilerden yapılan yemekleri komşumuz bizden önce davranarak kendi hanesine kaydettirmiş. Gidenler gitmiş, bari kalanlara sahip çıkabilseydik. Bu iş bu kadar zor mudur diye soracak olursanız; Ordu'nun iki ayda bu işi bitirmesine bakarak hiç de zor değilmiş diyebiliriz. O zaman bizim nerede eksiğimiz olduğunu sorgulamalıyız. Coğrafi işaret alacak ürünümüz mü yok? Ürün fakiri miyiz? Değiliz! Yol ve yöntem mi bilmiyoruz derseniz; daha önce bu işi yapmışız ve başarılı olmuşuz. O zaman tembellik mi yapıyoruz? Ya da önemsemiyor muyuz? Yoksa başvurularımız bekletiliyor mu? Hepsinden önemlisi bu ürünlerin bize ait olduğu konusunda ilgili kurumu ikna mı edemiyoruz? Dosyalarımız mı eksik, inandırıcı mı olamıyoruz? Bugün ele alsanız her ilçemizin adıyla anılan bir ya da birçok ürünü vardır. Aynı coğrafyada olduğumuz için bu ürünler geniş bir alanda üretiliyor olabilir ancak il ve ilçe adıyla çağrışım yapan belirgin ürünlerimiz var. Bunlara çalışmalıyız. Komşularımız çalışıyor ve başarıyorlar. Mesela Tirebolu Çayı tescillendi mi? Tescile ne hacet, bütün Türkiye biliyor demek doğru değildir. Kiraz tuzlusu konusunda ısrarcıyız. Hatta acele edilmezse bunu da Ordu tescilletebilir. Taflan tuzlusunda olduğu gibi! Mahalli ve yerel ürünler her zaman dikkat çekici olmuştur. Aynı zamanda birer turizm malzemesidir. Sırf bu lezzetler için o yöreye gelenler vardır. Ya da geldiklerinde mutlaka almak veya yemek istemek durumundadırlar. Bunların üretimi aynı zamanda küçük ölçekli de olsa istihdam demektir. Bu ürünler yöreyi tanıtmada sanıldığından daha etkili malzemeler olarak bilinir. Öyleyse coğrafi işaret alma ve ürün tescili hafife alınamayacak kadar önemli bir girişimdir. Dadaloğlu'nun; Ölen ölür kalan sağlar bizimdir dediği gibi, giden gitmiştir ancak kalan sağlarımız vardır ve bunlar bizimdir. Tabi ki sahip çıktığımız sürece!