Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Nihat Öztürk
Köşe Yazarı
Nihat Öztürk
 

ÜÇ AYAK

Deprem bölgesinde bazı müteahhitler tutuklanarak toplumun gazı alınmaya çalışılıyor. Oysa bu felaketin üç ayağı var. Bu üç ayakta yer alanların hepsinin soruşturulması gerekiyor. Bu üç ayağın her birinde kimler mi var? Müteahhitler ayaklardan birisini oluşturuyor. Diğer bir ayağı da siyasiler oluşturuyor. Üçüncü ayakta ise teknik adamlar var. Bizim ülkemizde inşaat sektörü bu üç ayak üzerinde duruyor. Öyleyse yıkılan her inşaattan bu üç ayakta yer alan herkes sorumludur. Sadece müteahhitleri tutuklayarak bu işin altından kalkamazsınız. Diğer ayaklara da bakmalısınız. Sadece bu dar alanda dümdüz bir çizgiyi takip ederek giderseniz büyük bir yanılgıya düşersiniz. Sektörde yer alan diğer birimleri atlamış olursunuz ki bu çok büyük bir hatadır. Yıkılan binaların imar planlarında yerleri ada ve parsel olarak bellidir. O alanı imara açar siyasi kimlikli imar komisyonları, zemin etüdünü yapan jeoloji mühendisi, projeyi kontrol edip inşaat ruhsatı veren imar müdürü, yapım işini denetleyen kontrol mühendisi ve inşaatı yaptıran müteahhittin kim olduğu bellidir. Bu sistem içinde bir birimin yaptığı hata veya ihmal bu binanın yıkılmasına sebep olmuştur. Bir bina yıkılmışsa ve insanlar ölmüşse bu dizinde yer alan her birim yetkilisinin soruşturulması gerekmektedir. Buradan sadece müteahhidi alırsanız bu yanlış olur. Zemin etüdü 1999 depreminden sonra zorunlu hale getirildi. Çok da iyi oldu. Bir binanın yapılacağı zeminin binayı taşıyıp taşıyamayacağı jeoloji mühendisleri tarafından sondajlar yapılarak, zeminden toprak numuneleri alınarak laboratuarlarda incelenerek bir rapora bağlanır. İnşaat mühendisleri binanın demir ve beton hesabını yaparlar. Kaçlık demir kullanılacak, demir aralığı ne kadar olacak, hangi sınıf beton kullanılacak gibi teknik ayrıntıların hesabını yaparak statik projeyi oluşturacak. Bütün bunların öncesinde belediye meclis üyelerinden oluşan –ki bunlar siyasi partilerden seçilen üyelerdir- imar komisyonları o bölgenin tarım alanı mı, yapılaşma bölgesi mi gibi hususlarını görüşerek imara açmıştır. İmar komisyonu bunu karar bağlamıştır. İmar komisyonu önlerine gelen inşaat projelerini de inceleyerek müteahhit firmaya inşaat ruhsatı verecek. Projede gördükleri teknik sorunları düzeltmek için gerektiğinde geri gönderecek. İmar Müdürleri gerektiğinde inşaata ruhsat ve izin vermeyecek. Yapım aşamasında bir yapı denetim firması kontrol mühendisi yönetiminde bir ekiple inşaatın her aşamasını denetleyecek. Daha önce teknik denetimlerden geçmiş projenin bire bir uygulanıp uygulanmadığını kontrol edecek. Elinde metreyle demir aralıkları, kolon ebatlarını, kiriş kalınlıklarını ölçecek ve projeyle uyumuna bakacak. Beton dökülürken başında duracak. Kıvamına bakacak, kalıpta sıkıştırılmasına dikkat edecek. Beton sınıfını kontrol etmek için küp numuneler alıp 28 gün sonra laboratuarda özel makinelerde kırıp dayanımını kontrol edecek. Bunları rapora bağlayacak. Denetim işini eski Türkiye'de devletin veya belediyelerin elemanları yaparken yeni Türkiye'de özel yapı denetim veya müşavirlik firmaları yapıyor. Bunların da yapıları denetlemeleri 99 depreminden sonra zorunlu hale getirildi. Ana başlıklarla yazdığımız bu konuların bir o kadar da mesleki ayrıntıları var. Müteahhitlerin de kendi teknik elemanları her zaman işin başındalar zaten. Böyle bir denetim mekanizması içinde müteahhidin o çok kullanılan ifadeyle, malzemeden çalma ihtimali var mı? Öyle görünüyor ki istese de çalamaz! Şimdi diyorsunuz ki böyle bir denetim mekanizması içinde yapılan binaların yıkılması mümkün değil. Gerçekten mümkün değil. Yıkıldığına göre, enkazında onlarca insan can verdiğine göre bu işte bir iş var! Dünyada bilim diye bir şey var; bizim ülkemizde de kanunlar var, nizamlar var, yönetmelikler var, kurallar var ancak bütün bunların uygulanıp uygulanmadığı konusunda da şüpheler var. Unutmayalım, müteahhitler saç ayağın sadece birisi. Ya ötekiler!
Ekleme Tarihi: 02 Mart 2023 - Perşembe

ÜÇ AYAK

Deprem bölgesinde bazı müteahhitler tutuklanarak toplumun gazı alınmaya çalışılıyor. Oysa bu felaketin üç ayağı var. Bu üç ayakta yer alanların hepsinin soruşturulması gerekiyor.

Bu üç ayağın her birinde kimler mi var? Müteahhitler ayaklardan birisini oluşturuyor.

Diğer bir ayağı da siyasiler oluşturuyor. Üçüncü ayakta ise teknik adamlar var.

Bizim ülkemizde inşaat sektörü bu üç ayak üzerinde duruyor. Öyleyse yıkılan her inşaattan bu üç ayakta yer alan herkes sorumludur. Sadece müteahhitleri tutuklayarak bu işin altından kalkamazsınız. Diğer ayaklara da bakmalısınız.

Sadece bu dar alanda dümdüz bir çizgiyi takip ederek giderseniz büyük bir yanılgıya düşersiniz. Sektörde yer alan diğer birimleri atlamış olursunuz ki bu çok büyük bir hatadır.

Yıkılan binaların imar planlarında yerleri ada ve parsel olarak bellidir.

O alanı imara açar siyasi kimlikli imar komisyonları, zemin etüdünü yapan jeoloji mühendisi, projeyi kontrol edip inşaat ruhsatı veren imar müdürü, yapım işini denetleyen kontrol mühendisi ve inşaatı yaptıran müteahhittin kim olduğu bellidir.

Bu sistem içinde bir birimin yaptığı hata veya ihmal bu binanın yıkılmasına sebep olmuştur. Bir bina yıkılmışsa ve insanlar ölmüşse bu dizinde yer alan her birim yetkilisinin soruşturulması gerekmektedir. Buradan sadece müteahhidi alırsanız bu yanlış olur.

Zemin etüdü 1999 depreminden sonra zorunlu hale getirildi. Çok da iyi oldu. Bir binanın yapılacağı zeminin binayı taşıyıp taşıyamayacağı jeoloji mühendisleri tarafından sondajlar yapılarak, zeminden toprak numuneleri alınarak laboratuarlarda incelenerek bir rapora bağlanır.

İnşaat mühendisleri binanın demir ve beton hesabını yaparlar. Kaçlık demir kullanılacak, demir aralığı ne kadar olacak, hangi sınıf beton kullanılacak gibi teknik ayrıntıların hesabını yaparak statik projeyi oluşturacak.

Bütün bunların öncesinde belediye meclis üyelerinden oluşan –ki bunlar siyasi partilerden seçilen üyelerdir- imar komisyonları o bölgenin tarım alanı mı, yapılaşma bölgesi mi gibi hususlarını görüşerek imara açmıştır. İmar komisyonu bunu karar bağlamıştır.

İmar komisyonu önlerine gelen inşaat projelerini de inceleyerek müteahhit firmaya inşaat ruhsatı verecek. Projede gördükleri teknik sorunları düzeltmek için gerektiğinde geri gönderecek. İmar Müdürleri gerektiğinde inşaata ruhsat ve izin vermeyecek.

Yapım aşamasında bir yapı denetim firması kontrol mühendisi yönetiminde bir ekiple inşaatın her aşamasını denetleyecek. Daha önce teknik denetimlerden geçmiş projenin bire bir uygulanıp uygulanmadığını kontrol edecek. Elinde metreyle demir aralıkları, kolon ebatlarını, kiriş kalınlıklarını ölçecek ve projeyle uyumuna bakacak.

Beton dökülürken başında duracak. Kıvamına bakacak, kalıpta sıkıştırılmasına dikkat edecek. Beton sınıfını kontrol etmek için küp numuneler alıp 28 gün sonra laboratuarda özel makinelerde kırıp dayanımını kontrol edecek. Bunları rapora bağlayacak.

Denetim işini eski Türkiye'de devletin veya belediyelerin elemanları yaparken yeni Türkiye'de özel yapı denetim veya müşavirlik firmaları yapıyor. Bunların da yapıları denetlemeleri 99 depreminden sonra zorunlu hale getirildi.

Ana başlıklarla yazdığımız bu konuların bir o kadar da mesleki ayrıntıları var.

Müteahhitlerin de kendi teknik elemanları her zaman işin başındalar zaten.

Böyle bir denetim mekanizması içinde müteahhidin o çok kullanılan ifadeyle, malzemeden çalma ihtimali var mı? Öyle görünüyor ki istese de çalamaz! Şimdi diyorsunuz ki böyle bir denetim mekanizması içinde yapılan binaların yıkılması mümkün değil. Gerçekten mümkün değil.

Yıkıldığına göre, enkazında onlarca insan can verdiğine göre bu işte bir iş var!

Dünyada bilim diye bir şey var; bizim ülkemizde de kanunlar var, nizamlar var, yönetmelikler var, kurallar var ancak bütün bunların uygulanıp uygulanmadığı konusunda da şüpheler var. Unutmayalım, müteahhitler saç ayağın sadece birisi. Ya ötekiler!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.