Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Serdar Kara
Köşe Yazarı
Serdar Kara
 

Güzeldik biz eskiden, ama çok eskiden!...

Güzeldik biz eskiden, çok eskiden… Yürekler iç içeyken… Bir lokma ekmeği bölüşürken… Acıyı, mutluluğu paylaşırken… Komşularımızın yanından selamsız sabahsız geçmezken… Yardımlaşmanın ne demek olduğunun bilincindeyken… Menfaatsiz, çıkarsız sevgiyi yürekten verirken… Sevmek, sevilmek ayaklar altına alınmamışken… Güzeldik biz eskiden, ama çok eskiden!..“ Bu dizelerin kime ait olduğunu bulamadım. Ama şair ne de güzel anlatmış eskiye dostluk, arkadaşlık ve komşuluk özlemimizi… Ne zaman ki teknoloji insanın hayatına girdi her şey kirlendi. Ne zaman ki cep telefonları insanın hayatına girdi her şey tuzak! Ne kibar şarkılarımız vardı, sizli bizli. "Bir bahar akşamı rastladım size." Elinden tutardık dostluğun, İstanbul'un bütün meyhanelerinde dolaştırırdık. "Kadehinde zehir olsa" vız gelir. Agora Meyhane''miz vardı. Dertlerin en şahanesi. Şimdi bakıyorum da, ne "Eski dostlar" var artık, ne eski fasıllar. Zaman; dilimizden sadece şarkıları koparmadı, bizi de birbirimize düşürdü."Ham meyveyi kopardılar dalından" Kim başlattı bu savaşı, kim sürdürüyor? Ve niye bitmiyor? Sahibi ölünce, kapının önüne konan terliklere döndük. Göze mi geldik, biz mi unuttuk? Aynaların eski olması, yeni gerçekleri gizlemeye yetmiyor. Yanarak geçtik yılları, harcanarak. Amele eller yağmacı oldu. Hayatın girdabı içine çekti bizleri. Bizim de suçumuz var elbet. "Kimseye etmem şikayet..." Şimdi, "Ben küskünüm feleğe", siz, biz, hepimiz küskünüz. "Derdimi ummana döksem", kimse dinlemez. Peki durdurabilir miyiz bu gidişi? Eski bütünlüğümüze kavuşabilir miyiz? Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç; Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç. Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile, Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle. Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece. Gurûba karşı bu son bahçelerde, keyfince, Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül. Ya lâle açmalıdır göğsümüzde yâhut gül. Bir unutulmaz sanatçılardan dinledik biz bu eserleri, Müzeyyen Senar ve Zeki Müren, Gönül Akkor gibi... daha nice değerleri ve eserleri var elbette az bi araştırmak okunmak istiyor o kadar. Ne demeli, birşey diyemiyor insan. Yitip gidenler hep değerli unutamadıklarımız hep kıymetli. Ben sadece biraz dokundum dönülmez akşamların olduğu diyarlara, zira şu sıralar ufuklar hep karanlık... Vakit hep geç... Aslında eskiyi hatırlamak, eskiden bahsederken mutlu olmak güzel şeydir ama eskiyi özlemek daha çok şuandaki durumdan kaynaklanan hoşnutsuzluktandır. Her şeye rağmen var olmanın mutluluğunu en yalın haliyle yaşayabilmemiz için biz yine de var edelim yüreğimizdeki sevgiyi, umudu, barışı…
Ekleme Tarihi: 09 Şubat 2024 - Cuma

Güzeldik biz eskiden, ama çok eskiden!...

Güzeldik biz eskiden, çok eskiden… Yürekler iç içeyken… Bir lokma ekmeği bölüşürken… Acıyı, mutluluğu paylaşırken… Komşularımızın yanından selamsız sabahsız geçmezken… Yardımlaşmanın ne demek olduğunun bilincindeyken… Menfaatsiz, çıkarsız sevgiyi yürekten verirken… Sevmek, sevilmek ayaklar altına alınmamışken… Güzeldik biz eskiden, ama çok eskiden!..“

Bu dizelerin kime ait olduğunu bulamadım. Ama şair ne de güzel anlatmış eskiye dostluk, arkadaşlık ve komşuluk özlemimizi… Ne zaman ki teknoloji insanın hayatına girdi her şey kirlendi. Ne zaman ki cep telefonları insanın hayatına girdi her şey tuzak! Ne kibar şarkılarımız vardı, sizli bizli. "Bir bahar akşamı rastladım size." Elinden tutardık dostluğun, İstanbul'un bütün meyhanelerinde dolaştırırdık. "Kadehinde zehir olsa" vız gelir. Agora Meyhane''miz vardı. Dertlerin en şahanesi. Şimdi bakıyorum da, ne "Eski dostlar" var artık, ne eski fasıllar. Zaman; dilimizden sadece şarkıları koparmadı, bizi de birbirimize düşürdü."Ham meyveyi kopardılar dalından" Kim başlattı bu savaşı, kim sürdürüyor? Ve niye bitmiyor? Sahibi ölünce, kapının önüne konan terliklere döndük. Göze mi geldik, biz mi unuttuk? Aynaların eski olması, yeni gerçekleri gizlemeye yetmiyor. Yanarak geçtik yılları, harcanarak. Amele eller yağmacı oldu. Hayatın girdabı içine çekti bizleri. Bizim de suçumuz var elbet. "Kimseye etmem şikayet..." Şimdi, "Ben küskünüm feleğe", siz, biz, hepimiz küskünüz. "Derdimi ummana döksem", kimse dinlemez. Peki durdurabilir miyiz bu gidişi? Eski bütünlüğümüze kavuşabilir miyiz?

Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç; Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç. Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile, Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle. Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece. Gurûba karşı bu son bahçelerde, keyfince, Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül. Ya lâle açmalıdır göğsümüzde yâhut gül. Bir unutulmaz sanatçılardan dinledik biz bu eserleri, Müzeyyen Senar ve Zeki Müren, Gönül Akkor gibi... daha nice değerleri ve eserleri var elbette az bi araştırmak okunmak istiyor o kadar. Ne demeli, birşey diyemiyor insan. Yitip gidenler hep değerli unutamadıklarımız hep kıymetli. Ben sadece biraz dokundum dönülmez akşamların olduğu diyarlara, zira şu sıralar ufuklar hep karanlık... Vakit hep geç... Aslında eskiyi hatırlamak, eskiden bahsederken mutlu olmak güzel şeydir ama eskiyi özlemek daha çok şuandaki durumdan kaynaklanan hoşnutsuzluktandır. Her şeye rağmen var olmanın mutluluğunu en yalın haliyle yaşayabilmemiz için biz yine de var edelim yüreğimizdeki sevgiyi, umudu, barışı…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.