Teknoloji ve internet hayatımıza girdikten sonra bir yalan rüzgarı almış başını gidiyor. Nereye kadar gidecek, nerede duracak, kimsenin bir öngörüsü yok…    Bazı kişilerin hayatları komple sahte, kendileri bile sahte…   Konuştukları sahte, isimleri sahte, meslekleri sahte, kimlikleri sahte, üzerindeki kıyafetler sahte…   Sahte olmayan hiçbir şeyleri yok, tepeden tırnağa her şeyleri sahte…    Tek dertleri var; haram paraya sahip olmak…   Ve sonra da o haram parayı zıkkımlanmak…    Onlar için çalışmak yok hükmünde…   Hatta çalışmak komik ve eziklik onlara göre…    Dolandırıcılık ile havadan para kapmanın, sonra da zıkkım şeklinde yemenin derdindeler…    DOLANDIRICILIK MESLEK OLMUŞ    Her gün televizyonlarda, haber sitelerinde ve gazetelerde yığınla dolandırıcılık haberleri  görüyoruz. Okumakla, dinlemekle bitmek bilmiyor…   Telefon dolandırıcılığından tutun…    Kendini polis ve savcı olarak tanıtan mı dersiniz…    Sahte doktorlar mı dersiniz…    Sahte akademisyenler mi dersiniz…    Hayali evi satan mı dersiniz…    Olmayan arsayı satan mı dersiniz…    Aynı daireyi onlarca kişiye aynı anda satan mı dersiniz…    Başkasına ait daireyi kendi malı gibi kiraya veren mi dersiniz…    Ne ararsanız, tüm sahtecilikten bol bol var..    Tek olmayan şey gerçeklik…    KORONA VİRÜSDEN DAHA TEHLİKELİ İNSANLAR    Dünya korona virüs ile mücadele etmek için aşı geliştirdi…    Fakat bu sahtekarlar her geçen gün korona virüs mikrobundan daha hızlı çoğalıyor ve daha hızlı yayılıyor…     Toplumun tüm her yerini, tüm herkesi etkisi altına alıp tehdit eder duruma geldi…    ENVAİ ÇEŞİT DOLANDIRICILIK     Sosyal medya çoğu insanın dolandırıcılık yeri olmuş durumda…    Evlilik vaadi ile dolandırmak popüler mesela…    Hangi tür yalancılık, üçkâğıtçılık, düzenbazlık, sahtekarlık, dolandırıcılık ararsan sürüsüne bereket…   Hepsinden dolu dolu var…    Dolandırıcılığı uyanıklık sanan, karşısındaki insanı saf veya aptal sanan, onu kandırıp oyuna getiren, maddi menfaat sağlayan bir sürü envai çeşit pislik ve insan görünümlü mahlukat ile dolup taşıyor…    ÇÖP İNSANLAR    Hayatında belki de hiçbir kelime dahi doğrusu olmayan, 1 kuruş dahi çalışarak alnının teri ve yüzünün akı ile para kazanmamış, her şeyleri yalan dolan olan, haram hayat sürdüren çöp insanlar…   Çöplük hayat sürenler her geçen gün artarak çoğalıyor…    Kimin kimi dolandırdığı belli bile değil!    Cahil, okumuşu dolandırıyor…    Okumuş, internet üzerinden başkalarını  aldatarak dolandırıyor…    Genç, ihtiyarı…   Dedeleri yaşındaki insanları dolandırıyor…    Kadın, erkeği dolandırıyor..    Sözde erkek müsveddesi de kadını dolandırıyor…   Evli, bekarı dolandırıyor…     Bekar, evliyi dolandırıyor…    Sözde koca, karısını dolandırıyor…    Sözde evli kadın, kocasından habersiz altınları çalıp sevgilisine götürüyor…    Genç kadınlar, evlilik adı altında, dedesi yaşındaki adamlar ile sırf dolandırıcılık yapmak için sahte evlilikler yapıyor…    Dolandırıcılık furyası almış başını depar atmış, tam gaz devam, hiç hız kesmeden, her geçen gün artarak çoğalıyor…   Yeni dolandırıcılar, yeni mağdurlar eklene eklene, kar topu olmaktan çıkmış, büyük bir çığ tehlikesi ile toplumun her ferdini tehdit boyutuna gelmiş durumda…    Öyle insanlar var ki, insan olduklarına bile inanılacak gibi değil…   Eminim kendileri bile insan olduklarına inanmıyorlardır…    O tarz insanları çöpe atsan, çöplük bile kabul etmez…    Benim gözümde bir insan bir insanı dolandırıyorsa…   Bir insan bir insanın hakkını gasp ediyorsa…   Bir insan bir insanı engelliyorsa…   Benim gözümde o insan çöptür ve yeri çöplüktür…    Madem insan olarak bu dünyaya geldik, herkes insan olarak kalmasını bilecek!   Bilmiyorsa, insan olmak için gayret sarf edecek, çaba gösterecek, kimsenin hakkına hukukuna göz dikmeyecek, adaletli olacak…    Ya da çöp insan olmak zoruna gitmeyecek…    Asalak, kan emici mikroptan farkları yok…    Bu gidişat nereye böyle?    Üstadın dediği gibi:   “Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!   Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak   Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden   Çatırtılar geliyor, karanlık kubbemizden”    Durum diye bir laf var, buyurun size; durum!