Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Serdar Kara
Köşe Yazarı
Serdar Kara
 

VİCDAN VE MERHAMET

Vicdan aynı zamanda adalet duygusudur “Hak verme” duygusudur. İnsanlar kötülüğü; vicdanları zayıf olduğundan dolayı yaparlar. Ne şekilde yazılırsa yazılsın.. Ne şekilde okunursa okunsun fark etmiyor. Vicdan her dilde, her millette, her anlayışta vicdan. Ve öyle bir kelime ki aslında kalbi anlatıyor. İnsan olmayı, belki de “olabilmeyi” anlatıyor. Yüreğe dokunmuyorsa bir şeyler, sızlatmıyorsa içimizi ve dökmüyorsa gözlerden inci tanelerini eksik kalanlar sorgulanmalı. Neler yitti, neler yitip gidecek diye. *Rengi, siyaseti, dili, dini, ırkı ne olursa olsun hayatımızda vicdan sahibi insanlara yer vermeliyiz. Onlara şans tanımalıyız. Ahlak ve vicdan sahibi nesiller yetiştirmeliyiz. Sonrasında; sosyal devleti, hukukun üstünlüğünü, adaleti, demokrasiyi, cumhuriyeti, Atatürk´ümüz, çağdaşlığı, sosyal barışı, eşitliği-özgürlüğü temin eden yönetimler kendiliğinden gelir. Sorunların aşılması için birazcık vicdan sahibi olmak yeterlidir. Vicdanlı olan kişi, doğaya ve her renkten insan ile her türlü düşünceye saygı duyar, para ve kar uğruna değerlerinden vazgeçmez, komşusu aç iken kendisi tok yatmaz, adil olur, hukuka saygılı olur, haksızlığa-mafya ve çetelere yer vermez, kadın-erkek ayrımı yapmaksızın odağına insanı alır, değerlere saygılı olur. İçinde bulunduğumuz dönem insan olabilmenin, empatinin, vicdanın, egoistliğin, diğergamlığın ve daha bir çok kavramın tartışıldığı hatta kimi zaman anlamını yitirdiği bir dönem… Vicdan kelimesi köken olarak “bulmak, sevmek, üzülmek” anlamlarını taşıyan -vecd- kelimesine dayanmaktadır. Sözlük anlamı ise; “kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma halini yükleyen içsel güç” şeklindedir. Peki bu güç her insanda aynı şekilde mi işler? Bu gücü bastıracak ya da değiştirebilecek başka itkiler, başka güçler de var mıdır? Dini açıdan bakıldığında vicdan, “kalp gözü” ya da sadece “kalp” olarak nitelendirilir çoğu zaman. Yaradan'ın ruha koyduğu insaf ve merhamet hislerinin yöneticisidir o. Kişiyi doğru olana, insani olana yönlendirir. Haksızlık karşısında içten gelen sızı ve hak olanı bulma yolundaki ilk adımdır. Günümüzde yitip gitmeye yüzünü dönmüş olan bu özelliğin tamamen yok olmaması ve canlı kalabilmesi için gerekli olan şey “iman”dır belki de. Bu açıdan bakıldığında vicdan, ruhun manevi bir kuvettidir. İnsanı iyiyi kötüden hayrı da şerden ayırt etmeye vakıf kılar Vicdan aynı zamanda adalet duygusudur “Hak verme” duygusudur.   İnsanlar kötülüğü; vicdanları zayıf olduğundan dolayı yaparlar.   Özellikle çıkarlarını düşünen insanların çoğaldığı, fedakarlığın azaldığı yerlerde ''hile, ahlaksızlık'' bu kadar artarken ve insanlar iki yüzlü olurken, paranın saltanatı ''merhameti ve vicdanı susturmak için'' her türlü hilekarlığa baş vururken !   Nasıl; adalet ile zulüm bir yerde barınmaz ise vicdanın çalışmadığı yerde de merhamet barınamaz.   Nasıl; hak, hukuk ve doğruluğun bulunduğu yerde zulüm olamaz, zalimler bulunamaz ise ''vicdanın olduğu yerde'' merhamet, hak yemeye, sömürüye karşı çıkar, insan iradesini etkin kılar.   Bunun yanında vicdan tek başına yetmiyor.   Vicdan edilgendir lakin merhamet etkendir. İnsanların başına bir şey geldiği zaman üzülürsünüz bu sizin vicdanınızı sızlatır fakat hiç bir şey yapmayıp sadece üzülürsen ne faydalı nede yararlı olabilirsin.   Seyretmekle,üzülmekle yetinmeyip olaylara, kişilere yardım etmeye başladığın zaman eyleme de geçmiş oluyorsun buda merhametin dönen çarkıdır, merhamet eylemdir, durağan değildir.   Vicdan duygusu içimizde sesiz ve sedasız durursa hiç bir anlam ve geçerlilik kazanmaz. Bir insanın vicdanı merhametle birlikte ''eyleme geçmiyorsa'' ne ahlaktan nede dürüstlükten bahsedebiliriz.   Merhamet bir erdemdir; ne haksızlığı bilir nede haksızlığa uğratır. Zorlama, kin, nefret gibi haris duygular onunla birlikte yaşayamaz.   Merhamet ve vicdanın olduğu her yer de barış, kardeşlik olur.   Günümüz kapitalizmin yaşam biçimi ile toplumda insanlar bencil, kıskanç , hırsız, yalancı çıkarcı olmaya başladılar.   İnsanlar neden bu kadar vicdansız ve merhametsiz duruma geldi sorusu akla geliyor.   Kapitalizm; her zaman insanların ortak değerlerini inceden inceye törpüleyip yok eder.   Özellikle; insanı insan yapan en önemli vicdan ve merhamet değerlerini tiye alır. İnsanlar üzerinden, bu duyguyu zayıflıkmış gibi empoze eder.   Vicdanın ve merhametin birlikte olduğu yerde yalanın,talanın yaşamayacağını,insanların satın alınamayacağını çok iyi bilir.   Vicdan; kişinin kendi ahlaki değerleri ile yapmış olduğu veya yapmak istediklerini sorgulayan kişilik özelliğidir, bir iç sestir.   Ruhun gelişimi ile birlikte görgü ve bilginin toplamından elde edilen bir yetenektir..   Bunu bilen kapitalizm; vicdanı ve merhameti saf dışı bırakmak için bütün hile baz oyunlarını seferber etmiştir.   Ahlak, vicdan ve merhamet olmadan, ne insan hayatı ne de aile korunabilir.   Özellikle son günlerde ülkemizde ve dünyada yaşananlar klasik tabirle tarih bir kez daha tekerrür ediyor.
Ekleme Tarihi: 22 Eylül 2022 - Perşembe

VİCDAN VE MERHAMET

Vicdan aynı zamanda adalet duygusudur “Hak verme” duygusudur. İnsanlar kötülüğü; vicdanları zayıf olduğundan dolayı yaparlar. Ne şekilde yazılırsa yazılsın.. Ne şekilde okunursa okunsun fark etmiyor. Vicdan her dilde, her millette, her anlayışta vicdan. Ve öyle bir kelime ki aslında kalbi anlatıyor. İnsan olmayı, belki de “olabilmeyi” anlatıyor. Yüreğe dokunmuyorsa bir şeyler, sızlatmıyorsa içimizi ve dökmüyorsa gözlerden inci tanelerini eksik kalanlar sorgulanmalı. Neler yitti, neler yitip gidecek diye.

*Rengi, siyaseti, dili, dini, ırkı ne olursa olsun hayatımızda vicdan sahibi insanlara yer vermeliyiz. Onlara şans tanımalıyız. Ahlak ve vicdan sahibi nesiller yetiştirmeliyiz. Sonrasında; sosyal devleti, hukukun üstünlüğünü, adaleti, demokrasiyi, cumhuriyeti, Atatürk´ümüz, çağdaşlığı, sosyal barışı, eşitliği-özgürlüğü temin eden yönetimler kendiliğinden gelir. Sorunların aşılması için birazcık vicdan sahibi olmak yeterlidir. Vicdanlı olan kişi, doğaya ve her renkten insan ile her türlü düşünceye saygı duyar, para ve kar uğruna değerlerinden vazgeçmez, komşusu aç iken kendisi tok yatmaz, adil olur, hukuka saygılı olur, haksızlığa-mafya ve çetelere yer vermez, kadın-erkek ayrımı yapmaksızın odağına insanı alır, değerlere saygılı olur. İçinde bulunduğumuz dönem insan olabilmenin, empatinin, vicdanın, egoistliğin, diğergamlığın ve daha bir çok kavramın tartışıldığı hatta kimi zaman anlamını yitirdiği bir dönem… Vicdan kelimesi köken olarak “bulmak, sevmek, üzülmek” anlamlarını taşıyan -vecd- kelimesine dayanmaktadır. Sözlük anlamı ise; “kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma halini yükleyen içsel güç” şeklindedir. Peki bu güç her insanda aynı şekilde mi işler? Bu gücü bastıracak ya da değiştirebilecek başka itkiler, başka güçler de var mıdır? Dini açıdan bakıldığında vicdan, “kalp gözü” ya da sadece “kalp” olarak nitelendirilir çoğu zaman. Yaradan'ın ruha koyduğu insaf ve merhamet hislerinin yöneticisidir o. Kişiyi doğru olana, insani olana yönlendirir. Haksızlık karşısında içten gelen sızı ve hak olanı bulma yolundaki ilk adımdır. Günümüzde yitip gitmeye yüzünü dönmüş olan bu özelliğin tamamen yok olmaması ve canlı kalabilmesi için gerekli olan şey “iman”dır belki de. Bu açıdan bakıldığında vicdan, ruhun manevi bir kuvettidir. İnsanı iyiyi kötüden hayrı da şerden ayırt etmeye vakıf kılar

Vicdan aynı zamanda adalet duygusudur “Hak verme” duygusudur.

 

İnsanlar kötülüğü; vicdanları zayıf olduğundan dolayı yaparlar.

 

Özellikle çıkarlarını düşünen insanların çoğaldığı, fedakarlığın azaldığı yerlerde ''hile, ahlaksızlık'' bu kadar artarken ve insanlar iki yüzlü olurken, paranın saltanatı ''merhameti ve vicdanı susturmak için'' her türlü hilekarlığa baş vururken !

 

Nasıl; adalet ile zulüm bir yerde barınmaz ise vicdanın çalışmadığı yerde de merhamet barınamaz.

 

Nasıl; hak, hukuk ve doğruluğun bulunduğu yerde zulüm olamaz, zalimler bulunamaz ise ''vicdanın olduğu yerde'' merhamet, hak yemeye, sömürüye karşı çıkar, insan iradesini etkin kılar.

 

Bunun yanında vicdan tek başına yetmiyor.

 

Vicdan edilgendir lakin merhamet etkendir. İnsanların başına bir şey geldiği zaman üzülürsünüz bu sizin vicdanınızı sızlatır fakat hiç bir şey yapmayıp sadece üzülürsen ne faydalı nede yararlı olabilirsin.

 

Seyretmekle,üzülmekle yetinmeyip olaylara, kişilere yardım etmeye başladığın zaman eyleme de geçmiş oluyorsun buda merhametin dönen çarkıdır, merhamet eylemdir, durağan değildir.

 

Vicdan duygusu içimizde sesiz ve sedasız durursa hiç bir anlam ve geçerlilik kazanmaz. Bir insanın vicdanı merhametle birlikte ''eyleme geçmiyorsa'' ne ahlaktan nede dürüstlükten bahsedebiliriz.

 

Merhamet bir erdemdir; ne haksızlığı bilir nede haksızlığa uğratır. Zorlama, kin, nefret gibi haris duygular onunla birlikte yaşayamaz.

 

Merhamet ve vicdanın olduğu her yer de barış, kardeşlik olur.

 

Günümüz kapitalizmin yaşam biçimi ile toplumda insanlar bencil, kıskanç , hırsız, yalancı çıkarcı olmaya başladılar.

 

İnsanlar neden bu kadar vicdansız ve merhametsiz duruma geldi sorusu akla geliyor.

 

Kapitalizm; her zaman insanların ortak değerlerini inceden inceye törpüleyip yok eder.

 

Özellikle; insanı insan yapan en önemli vicdan ve merhamet değerlerini tiye alır. İnsanlar üzerinden, bu duyguyu zayıflıkmış gibi empoze eder.

 

Vicdanın ve merhametin birlikte olduğu yerde yalanın,talanın yaşamayacağını,insanların satın alınamayacağını çok iyi bilir.

 

Vicdan; kişinin kendi ahlaki değerleri ile yapmış olduğu veya yapmak istediklerini sorgulayan kişilik özelliğidir, bir iç sestir.

 

Ruhun gelişimi ile birlikte görgü ve bilginin toplamından elde edilen bir yetenektir..

 

Bunu bilen kapitalizm; vicdanı ve merhameti saf dışı bırakmak için bütün hile baz oyunlarını seferber etmiştir.

 

Ahlak, vicdan ve merhamet olmadan, ne insan hayatı ne de aile korunabilir.

 

Özellikle son günlerde ülkemizde ve dünyada yaşananlar klasik tabirle tarih bir kez daha tekerrür ediyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.