Hayrettin Günay
Köşe Yazarı
Hayrettin Günay
 

FINDIK BAHÇELERİNDE SÖYLENEN TÜRKÜLER (3)

1915 doğumlu babam tam bir türkücüydü. Düdük çalardı. Kimilerde çaldığı düdüğe söy­lerdi türkülerini... İnek yayarken, fındık toplarken... Bahçelerde. Fındık bahçelerinde... 1930'lardan 1980'lere dek söyledi...     Saru gızın evleri Gaşudadur gaşuda Aradım bulamadım Salı günü çaşuda * * * Geddim de binbaşıya Üç gün izin istedim Sen nerelisin dedi Görele'yi gösterdim * * * Saru gız yavan idin Kimden aldın yoğurdu Dedi saru gız bana Bizim inek doğurdu * * * Fadime yengeciğim Bu saçlar sende galsın Asgerden dönemezsem Ateşlere at yansın * * * Ey gidi türkülerim Hep cebimde saglusun Söyle Haşim'im söyle Her ne desen haglusun Babam, "İlimon Ekdim Daşa"yı da çok söylemiştir fındık bahçelerinde... Büyük Erzin­can depreminden kurtulmuştu... Oralarda öğrendiği uzun havaları, deprem türkülerini de çok söylemiştir... Bizim kesme türkülerimizi de... gazeller de söylemiştir... Baraklar da... Mehmet Çavuş ağıtını da... 1930'lu yıllardan neredeyse yatağa bağlı kaldığı yıllara dek... Mehmet Çavuş ağıtını söyledi sürekli... Fındık bahçelerimizde Dere Boyu Kavaklar, Giresun Ova Garibi, Miralay... söylendi durdu yıllarca... Toplanmış Aşiretler, Dadalolular, Nefesin Gül Kokuyorlar, Sana Dil Ver­dimseler, Dil Verme Gönüller, Bakmıyor Çeşmi Siyahımlar... Bizim fındık bahçelerinde söylenenlerden... Fındık bahçelerimizde bu türkülerin, barakların, ağıtların, gazellerin söylendiği yıllarda Malatya'da, kayısı bahçelerinde şu türkü söylenmiştir belki de:   Ben gidiyom Rüştü Bey'im ağlama Köz koyup da ciğerimi dağlama Alay gitti beni burda eyleme Yemen'e de benim ağam Yemen'e Endi m'ola Mihrali Bey Yemen'e Kurdu m'ola çadırları çimene oy oy oy oy Oğul Köz düştüğü yeri yakar kime ne Dert benim vallah kime ne
Ekleme Tarihi: 18 October 2022 - Tuesday

FINDIK BAHÇELERİNDE SÖYLENEN TÜRKÜLER (3)

1915 doğumlu babam tam bir türkücüydü.

Düdük çalardı. Kimilerde çaldığı düdüğe söy­lerdi türkülerini...

İnek yayarken, fındık toplarken... Bahçelerde. Fındık bahçelerinde... 1930'lardan 1980'lere dek söyledi...

 

 

Saru gızın evleri

Gaşudadur gaşuda

Aradım bulamadım

Salı günü çaşuda

* * *

Geddim de binbaşıya

Üç gün izin istedim

Sen nerelisin dedi

Görele'yi gösterdim

* * *

Saru gız yavan idin

Kimden aldın yoğurdu

Dedi saru gız bana

Bizim inek doğurdu

* * *

Fadime yengeciğim

Bu saçlar sende galsın

Asgerden dönemezsem

Ateşlere at yansın

* * *

Ey gidi türkülerim

Hep cebimde saglusun

Söyle Haşim'im söyle

Her ne desen haglusun

Babam, "İlimon Ekdim Daşa"yı da çok söylemiştir fındık bahçelerinde... Büyük Erzin­can depreminden kurtulmuştu... Oralarda öğrendiği uzun havaları, deprem türkülerini de çok söylemiştir...

Bizim kesme türkülerimizi de... gazeller de söylemiştir... Baraklar da... Mehmet Çavuş ağıtını da... 1930'lu yıllardan neredeyse yatağa bağlı kaldığı yıllara dek... Mehmet Çavuş ağıtını söyledi sürekli...

Fındık bahçelerimizde Dere Boyu Kavaklar, Giresun Ova Garibi, Miralay... söylendi durdu yıllarca...

Toplanmış Aşiretler, Dadalolular, Nefesin Gül Kokuyorlar, Sana Dil Ver­dimseler, Dil Verme Gönüller, Bakmıyor Çeşmi Siyahımlar... Bizim fındık bahçelerinde söylenenlerden...

Fındık bahçelerimizde bu türkülerin, barakların, ağıtların, gazellerin söylendiği yıllarda Malatya'da, kayısı bahçelerinde şu türkü söylenmiştir belki de:

 

Ben gidiyom Rüştü Bey'im ağlama

Köz koyup da ciğerimi dağlama

Alay gitti beni burda eyleme

Yemen'e de benim ağam Yemen'e

Endi m'ola Mihrali Bey Yemen'e

Kurdu m'ola çadırları çimene oy oy oy oy

Oğul Köz düştüğü yeri yakar kime ne

Dert benim vallah kime ne

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.