Bu haykırış Çanakçı vadisinden yükseldi geçtiğimiz hafta. Çanakçı vadisinde bulunan köyler bir araya gelerek Dereme Dokunma diye haykırdılar. Çanakçı Dersi'nin toplam uzunluğu 35 Km. Bu dere üzerine dört tane hidro elektrik Santrali (HES) yaptılar. Şimdi beşincisini yapmaya çalışıyorlar. Bölge insanı da buna karşı çıkıyor. Bu karşı çıkışlarını bir eylemle duyurmaya çalıştılar. Çanakçı Deresi- Çanakçı Vadisi Çevre Koruma Platformu adıyla oluşturulan birliktelikte; Akköy Köyü, Kuzcaköy Köyü, Derekuşçulu Köyü, Ege Köyü, Gölbaşı ve civar köyler, Karabörk Beldesi dernekleriyle, Ümraniye Çanakçı Derneği ve Çanakçı- Çevre Köyleri Derneği yer aldı. Vadide yapılan etkinliğe katılım oldukça fazlaydı. Geçmişte yapılan HES'lere de karşı çıkılmıştı ancak bu boyutta değildi. Yöre insanı her şeyi yaşayarak öğrendi. Dediler ki; Bu HES'ler üretime başlayınca ülkemizin elektrikte dışa bağımlılığı azalacak ve elektrik daha ucuz olacak. Ama olmadı. Dediler ki; Suyun tamamını tünele almayacağız, bu dererlerde yaşayan her türlü canlının hayatını sürdürebilmesi için can suyu bırakacağız ama yeterli suyu bırakmadılar. Dediler ki; bu tesislerde onlarca personel çalıştıracağız ve bu yöreden alacağız, çalıştırmadılar ve almadılar. Çevreye verdiğimiz tüm zararı ziyanı karşılayacağız dediler ama karşılamadılar. Tünelden çıkan malzemeleri dere yatağına döktüler. Taşkınlara sebep oldular. Bunları gören yöre insanı artık hiçbir söze inanmıyor. Bunun için de tepki büyüktü. Bazı siyesi partiler de yöre insanının yanındaydı. Özellikle CHP ve İYİ Parti'nin yerel teşkilatları destek için Çanakçı vadisindeydi. Ellerde taşınan pankartlarda; Çanakçı Deresi Çöl Olmasın, Çanakçı Deresi Hür Aksın, Çanakçı Dersi Çanakçı Halkınındır Asla Satılamaz, Doğamızdan Deremizden Ellerinizi Çekin, HES'ler Yatırım Değil Doğa Katliamıdır, Çanakçı İş İstiyor Aş İstiyor HES İstemiyor gibi tepki sözleri yer almıştı. Yapılan tepki eyleminde bir de basın bildirisi okundu. Platform Başkanı Harun Şahin'in okuduğu bildiride çevresel gerçeklere dikkat çekilerek yapılacak HES'in çevreye ve doğaya vereceği olumsuzluklar dile getirildi. Toplam uzunluğu 35 Km. olan dere yatağına 5 HES yaptığınızda her HES için 7 Km. lik bir tünel yapmak zorundasınız. Nerdeyse derenin tamamı tünele alınacak. Dere yatağındaki doğal göller kuruyacak. Bu alan beton ve çakıl santrallerinin hedefi haline gelecek. Çanakçı Deresi'nde, bölgeye özgü ve nesli tükenmekte olan ancak Çanakçı Kaymakamlığınca üç bin adet yavru bırakılan kırmızı benekli alabalıkların yaşamı son bulacak. Bu dere üzerinde varlığını yüzlerce yıldır koruyan ve Giresun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü kayıtlarına geçmiş tescilli kültür ve tabiat varlıklarından sayılan tarihi kemer köprülerin hiçbir anlamı kalmayacak. Yine 2017 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınan yöreye has kuşdilinin yaşaması ve yaşatılmasının bir özelliği kalmayacak. Yörede yetişen çok özel bitkilerin yaşama alanları ortadan kalkacak. Proje için her ne kadar olumlu ÇED Raporu verilse de raporun hazırlanmasında bölgesel özelliklerin dikkate alınmadığı ifade ediliyor. Yöre halkının bu ön çalışmalardan haberdar edilmediği öne sürülüyor. Geçmişten bugüne yapılan HES'ler ortada. Bu kadar doğa katliamına karşı üretilen elektrik de orta da. Elektrik fiyatları da ortada…. Öyleyse yöre insanının sesine kulak verin! Ve derelere dokunmayın.