Türk Tiyatrosu oluşurken Müslüman kadın oyuncu bulunamayan günlerden çağımızın tik- tok denen hafifmeşrep düzenine nasıl gelindi?
Cumhuriyet'in yüzüncü yılında kadının geldiği nokta bu ve benzeri mecralarda yok olmak mıydı? (başarı arzedenler hariç)
Ses sanatçısı Bergen'in zulüm içinde yaşaması ve hunharca öldürülmesi izleme rekoru kurunca Türk Kadını taltif mi edildi!
Son günlerde konuşulan yine bir kadın cinayeti olan Özge Can'ın hayatı neden film yapılmak istenir? Vurgulamak istenen ne olabilir? Örnek mi teşkil eder, kadının toplumdaki yerini mi belirginleştirir yoksa kadını aşağılamak için midir?!
Gerici düşünce, sapkın tavır ve toplumun suskunluğundan nice Özge Canlar toprağa vermedik mi?!
NEYİN BEDELİNİ ÖDEDİK?!
Suskunluk, yandaşlık, desteklemek, duymamak, görmemektir.
Duymak, görmek her biri beş duyumuzla gerçekleşen eylemler olsa da... diğer yandan her biri beynimizin dışa açılan kapılarıdır. Düşünceler böyle oluşur, şekillenir, dışa yansıtılır.
Kalp ve vicdan ise bu eylemi destekler. Vicdan desteği olmadan düşünce, tavır nasıl yansıtılabilir? Medya diliyle mi?
Yansıtılmayınca neden "susmaya" mahkum olur insanoğlu?
Peki kadın neden yaratmaya, üretmeye, teşhir etmeye yetkinken bunu gayrimeşru yollarla sergilemektedir. Olayın aslında vahim yolu bu değil midir?!
Gelişmiş toplumun içinde kendini neden ya saklamış ya da çirkince ortaya koymaktadır kadın? Bunu da sorgulamak gerekmez mi?
NEDEN korkmaktadır?
Arkasında hissedecek bir güç olmadığı için mi, muhtaç olduğu için mi yoksa kendine çok güvendiğinden mi?!
Hangi tabuyu kırmalı ki kendi benliğinde kalabilsin? Ana, bacı, yâr, eş durumlarında bir bütünlük sağlaması için neye ihtiyacı vardır?
Burada hukuk devreye girmektedir. Toplum bilinci ve toplum yasalarına gitmek gerekir, bu noktada. Yasalar kadın-erkek diye ayırmayın der. "İnsan hakları" bazında neden kadını ötekileştirir? Kadına hak mı değildir, helal mi değildir?
İlk yapılan yasalarda kadın hep geriden gelmiştir, Cumhuriyet'e kadar.
CUMHURİYET Kadının teminatıdır.
Sığındığı yer ve duvar bu olmalıdır. Neden yaptığı göz önünde dururken inanç-din-gelenek-görenek zincirleriyle prangalanır?
KANUN hükmünde kararnameler kadın hakları üzerine kurulamaz. Onlar hayatın içinde çok yer kaplayan hatta hayatı kapsarken bazı kriterlerde kapının arkasında bırakılırlar. Bununla beraber herhangi bir uzvunu teşhir etse neden hemen alkışlanır? Alkışlamak, beğeni midir, takdir midir, saygı mıdır? Bunu hangi kritere koyabilir ve değerlendirebiliriz? Bir hamlesiyle "ahlaka mugayir" deyimi önüne konur!
Kadın hak ve eşitliğin, adaletin temelinde olmalıdır.
Daha üretken daha verimli olacakken önüne engel koyulmamalıdır. Birçok ilki başaran kadın her zaman güçlü ve öncüdür. Sınırı sonsuzdur. Yaşadığı, uyguladığı sorumluluklar toplumun düzeniyle yakından alakalıdır. Bu yüzden yine Ata'mızın engin ve zengin görüşleriyle sahip olduğumuz hakların daha da kolay ve akıcı olmasını istiyorum. Engel yok, sınır yok, düzen var. Hukuki düzen var. "Bu benim hakkım demek," var, diyebilmek var.
Korku emperyalizmi son bulmalı, haklarımız düzenlenmeli.
Geleceğimiz aydınlığımız buna bağlıdır.
Muasır medeniyet seviyesi o ülkenin kadınının yaşamında saklıdır.
19.10.2023
Seher Akar