Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Seyfullah Çiçek
Köşe Yazarı
Seyfullah Çiçek
 

30 AĞUSTOS’UN ANLAMI!

(Celal Özkaya dostum hatırlattı. Bu yazımı, geçen yıl 28 Ağustos’ta kaleme almıştım. Birkaç ilave ve düzeltmeden sonra yeniden paylaşıyorum. S.Ç.) *** İki gemi düşünün! Birincisinde; Tek ve ebedi Başkomutanımız Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk vardı. Mareşal Fevzi Çakmak vardı. İsmet Paşa (İnönü) vardı. Fahrettin Paşa vardı. Sakallı Nurettin Paşa vardı. Kazım Karabekir vardı. Rauf Bey vardı. 47.Giresun Gönüllü Alayı Komutanı Milis Piyade Yarbay Topal Osman Ağa vardı. 42.Giresun Gönüllü Alayı Komutanı Binbaşı H.Avni Alparslan vardı. Yörük Ali Efe vardı. İpsiz Recep vardı. Sütçü İmam vardı. İngiliz Kemal vardı. Şerife Bacı vardı. Halide Onbaşı vardı. Giresunlu Gülpembe Hatun vardı. Kara Fatma vardı. Gördesli Makbule vardı. Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi vardı. Denizli Müftüsü Hulusi Hoca vardı. 47.Giresun Gönüllü Alayı Müftüsü Kurdoğlu Hacı Hafız Zeki Mustafa Efendi vardı. Türk Papa Eftim vardı. Var oğlu vardı! *** Ya öteki gemide?.. Sayayım mı, birkaçını? Sakarya’da oluk oluk Türk kanı akarken, 20 yaşındaki bir kızı dillere destan bir düğünle 5.karısı olarak koynuna atan, Kurtuluş Savaşı zaferle bitince de İngilizler’e sığınıp Malaya zırhlısı ile arkasına bile bakmadan tüyen vatan haini Vahidüddin Efendi vardı. Damat Ferit şerefsizi vardı. Ali Kemal imansızı vardı. Nemrut Mustafa soysuzu vardı. İskilipli Atıf Efendi Allahsızı vardı. Mustafa Sabri Efendi kitapsızı vardı. Aznavur Ahmet puştu vardı. Çapanoğlu, Delibaş, Alişan, Haydar satılmışları vardı. Var oğlu vardı! “Geldikleri gibi giderler” diyen… Birinci gemidekiler kazandı… “Gelenler dostumuzdur. Onlara karşı silaha sarılanların katli vaciptir” diyen ikinci gemidekiler kaybetti! Kimi vatan hainliğinin bedelini canıyla ödedi; Ali Kemal ve İskilipli gibi… Kimi İngiliz’in merhametine sığındı; Vahidüddin gibi… Kimi Yunan’a sığındı; “Ben Türklük’ten istifa ettim tövbe, tövbe!” diyen Mustafa Sabri gibi… Lakin… Neyzen Tevfik’in dediği gibi; "Geldikleri gibi gitmediler; Kimi i..ni bıraktı, kimi b...ni.” Nitekim ikinci gemidekilerin torunları, birinci geminin süvarisi ve yardımcısı için “İki Ayyaş” mı demedi! Adlarını statlardan, meydanlardan mı silmediler! Onların kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni “İki reklam arası” olarak mı ilan etmediler! TC’yi tabelalardan mı indirmediler! “Andımız”’ı okullardan mı kaldırmadılar! Türklüğü ayakları altına mı almadılar! 10 kasımlarda "Kenefe gidin" diye hakaret mi etmediler! Bu kelamı eden ve “Keşke Yunan galip gelseydi” diyen vatan haini bir şerefsizi şeref sofralarında mı ağırlamadılar, cenazesinde saf mı tutmadılar! Onların kurduğu fabrikaları, tesisleri üç otuz paraya mı satmadılar! Uzun sözün kısası, onlar ve yaptıkları için demediklerini mi, yapmadıklarını mı bıraktılar! Bu nedenledir ki, 30 Ağustos Zafer Bayramı; kazananların yani Türk Milleti’nin, dolayısıyla da bizim bayramımızdır. Son 20 yıldır diğer milli bayramlarımızda olduğu gibi, 30 Ağustos Zafer Bayramımız’ı da türlü bahanelerle sönük kutlamalarının altında yatan gerçeğin bir de bu açıdan değerlendirilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Bu vesileyle, 30 Ağustos Zafer Bayramınızı yürekten kutluyor… Bize bu büyük zaferi armağan eden başta ebedi Başkomutanımız ve Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarını bir kez daha minnet, şükran ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun!
Ekleme Tarihi: 28 Ağustos 2021 - Cumartesi

30 AĞUSTOS’UN ANLAMI!

(Celal Özkaya dostum hatırlattı. Bu yazımı, geçen yıl 28 Ağustos’ta kaleme almıştım. Birkaç ilave ve düzeltmeden sonra yeniden paylaşıyorum. S.Ç.)

***

İki gemi düşünün!

Birincisinde;

Tek ve ebedi Başkomutanımız Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk vardı.

Mareşal Fevzi Çakmak vardı.

İsmet Paşa (İnönü) vardı.

Fahrettin Paşa vardı.

Sakallı Nurettin Paşa vardı.

Kazım Karabekir vardı.

Rauf Bey vardı.

47.Giresun Gönüllü Alayı Komutanı Milis Piyade Yarbay Topal Osman Ağa vardı.

42.Giresun Gönüllü Alayı Komutanı Binbaşı H.Avni Alparslan vardı.

Yörük Ali Efe vardı.

İpsiz Recep vardı.

Sütçü İmam vardı.

İngiliz Kemal vardı.

Şerife Bacı vardı.

Halide Onbaşı vardı.

Giresunlu Gülpembe Hatun vardı.

Kara Fatma vardı.

Gördesli Makbule vardı.

Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi vardı.

Denizli Müftüsü Hulusi Hoca vardı.

47.Giresun Gönüllü Alayı Müftüsü Kurdoğlu Hacı Hafız Zeki Mustafa Efendi vardı.

Türk Papa Eftim vardı.

Var oğlu vardı!

***

Ya öteki gemide?..

Sayayım mı, birkaçını?

Sakarya’da oluk oluk Türk kanı akarken, 20 yaşındaki bir kızı dillere destan bir düğünle 5.karısı olarak koynuna atan, Kurtuluş Savaşı zaferle bitince de İngilizler’e sığınıp Malaya zırhlısı ile arkasına bile bakmadan tüyen vatan haini Vahidüddin Efendi vardı.

Damat Ferit şerefsizi vardı.

Ali Kemal imansızı vardı.

Nemrut Mustafa soysuzu vardı.

İskilipli Atıf Efendi Allahsızı vardı.

Mustafa Sabri Efendi kitapsızı vardı.

Aznavur Ahmet puştu vardı.

Çapanoğlu, Delibaş, Alişan, Haydar satılmışları vardı.

Var oğlu vardı!

“Geldikleri gibi giderler” diyen…

Birinci gemidekiler kazandı…

“Gelenler dostumuzdur. Onlara karşı silaha sarılanların katli vaciptir” diyen ikinci gemidekiler kaybetti!

Kimi vatan hainliğinin bedelini canıyla ödedi; Ali Kemal ve İskilipli gibi…

Kimi İngiliz’in merhametine sığındı; Vahidüddin gibi…

Kimi Yunan’a sığındı; “Ben Türklük’ten istifa ettim tövbe, tövbe!” diyen Mustafa Sabri gibi…

Lakin…

Neyzen Tevfik’in dediği gibi;

"Geldikleri gibi gitmediler;

Kimi i..ni bıraktı, kimi b...ni.”

Nitekim ikinci gemidekilerin torunları, birinci geminin süvarisi ve yardımcısı için “İki Ayyaş” mı demedi!

Adlarını statlardan, meydanlardan mı silmediler!

Onların kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni “İki reklam arası” olarak mı ilan etmediler!

TC’yi tabelalardan mı indirmediler!

“Andımız”’ı okullardan mı kaldırmadılar!

Türklüğü ayakları altına mı almadılar!

10 kasımlarda "Kenefe gidin" diye hakaret mi etmediler!

Bu kelamı eden ve “Keşke Yunan galip gelseydi” diyen vatan haini bir şerefsizi şeref sofralarında mı ağırlamadılar, cenazesinde saf mı tutmadılar!

Onların kurduğu fabrikaları, tesisleri üç otuz paraya mı satmadılar!

Uzun sözün kısası, onlar ve yaptıkları için demediklerini mi, yapmadıklarını mı bıraktılar!

Bu nedenledir ki, 30 Ağustos Zafer Bayramı; kazananların yani Türk Milleti’nin, dolayısıyla da bizim bayramımızdır.

Son 20 yıldır diğer milli bayramlarımızda olduğu gibi, 30 Ağustos Zafer Bayramımız’ı da türlü bahanelerle sönük kutlamalarının altında yatan gerçeğin bir de bu açıdan değerlendirilmesi gerektiği düşüncesindeyim.

Bu vesileyle, 30 Ağustos Zafer Bayramınızı yürekten kutluyor…

Bize bu büyük zaferi armağan eden başta ebedi Başkomutanımız ve Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarını bir kez daha minnet, şükran ve rahmetle anıyorum.

Ruhları şad, mekanları cennet olsun!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.