Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Seyfullah Çiçek
Köşe Yazarı
Seyfullah Çiçek
 

GÜFTELERİN EFENDİSİ MEHMET ERBULAN

(226 şiiri TSM formunda bestelenmiş olup, çoğu TRT Repertuarındadır) Siz de benim gibi iflah olmaz bir Türk Sanat Musıkisi tiryakisi iseniz… Çoğumuz, dinlediğimiz eserlerin bestekarlarının adlarını az çok biliriz. Lakin söz yazarını (güftekar=güfteci) pek de merak etmez, öylesine geçeriz. TSM formunda olup, çoğu TRT Repertuarına girmiş 226 besteye söz yazarı olarak imzasını atmış olan Mehmet Erbulan da bunlardan biridir. Mehmet Erbulan’ı keşfedip ortaya çıkaran da, Türk Sanat Müziği’nde devrim yapmış olan ses sanatçısı ve bestekar İsmet Nedim Saatçi’dir. Mehmet Erbulan’la tanışmasını şu sözlerle anlatıyor, değerli aile dostumuz, ağabeyim İsmet Nedim: “1959 yılında sınavları kazanıp, Ankara Radyosu’nda ses sanatçısı olarak göreve başladığımda beste çalışmalarına da ilk adımımı atmıştım. Ben genellikle önce melodiyi bulur, sonra buna uygun söz ararım. Bulduğum ilk melodiye, sözleri büyük şairimiz Faruk Nafiz Çamlıbel’e ait “Çoban Çeşmesi”ni uyarlayarak muhayyerkürdi makamında ilk bestemi yaptım. Peşinden ikinci melodiyi buldum. Buna uygun güfte ararken, radyonun ses teknisyeni Mehmet Erbulan’la tanıştım. Meğer şairlik ve söz yazarlığı gibi yeteneği de varmış. Ona melodiyi dinlettim, buna uygun söz yazmasını rica ettim. Biraz sonra kaleme aldığı sözlerle yanıma geldi: “Sürmeyi kaştan alır Ufacık yaştan alır Şu zamane güzeli Aklımı baştan alır. Sarı gülüm kokmaz mı Aşkı beni yakmaz mı Kaçıp giden sevgilim Acep bana bakmaz mı Bahar ister yaz ister İşve ister naz ister İnce bele sarılsam Bırak der niyaz ister (Nakarat) Kalbimi verdim sana İsmini ana ana Gel yavru güvercinim Gözün benzer ceylana (Nakarat) Sözler çok hoşuma gitti ve hemen bulduğum melodiye uyarladım. Böylece ikinci bestem de çıkmış oldu ortaya. Bu bestem o günlerde çok büyük sükse yaptı. Gençlerin dilinde adeta marş haline geldi.” (Seyfullah Çiçek’in özel notu: Bu beste aynı zamanda rahmetli eşim Reyhan Çiçek’le bizim de ortak şarkımız olmuştur. Merak eden google’a “Sarı gül-İsmet Nedim” yazıp dinleyebilir.) İsmet Nedim, sözlerine şöyle devam ediyor: “Ne zaman bir melodi bulsam, hemen onu çağırıyor, melodiyi dinletip, buna uygun güfte istiyordum. Yukarı kattaki odasına çıkıyor, en geç bir saat sonra güfteyle yanıma geliyordu. Nitekim “Kalpsiz” (Bir kere baktın, kalbimi yaktın), “Unutmak istiyorum” (Artık senin adını/Zehir saçan aşkını), “Adını anmayacağım”, “Arım balım peteğim”, “benim de canım var”, “Ben kimi seveceğim” gibi bestelerim bu şekilde doğmuştur. Diyebilirim ki, popüler olmuş bestelerimin çoğunda söz yazarı olarak onun imzası vardır. Erbulan’la güfte-beste ortaklığımız ve kardeşten de ileri dostluğumuz, vefat ettiği 15 Mayıs 2006 tarihine kadar devam etti. Allah rahmet eylesin, ruhu şad, mekanı cennet olsun.” Mehmet Erbulan’ın bu yeteneği, diğer bestekarların da dikkatini çeker, kendisinden devamlı güfteler istenir. Böylece değişik bestekarlar tarafından 226 güftesi bestelenir, çoğu da TRT Repertuarına girer. İşte bunlardan gelişigüzel bir sıralama: “Aşkın kanunu yazsam yeniden”, (Sadettin Öktenay) “Gitme güzeller güzeli”, (Ali Şenozan) “Al aşkını çal başına”, (Necdet Tokatlıoğlu) “Adım adım ümit verdiğim yollar”, (Kutlu Payaslı) “Her halinle güzelsin (Günah bende, suç bende)”, (Erol Sayan) “Bahar çiçek çiçek gelince güzel”, (Zekai Tunca) “Madem ki gidiyorsun bırakıp burda beni”, (Muzaffer İlkar) “Mavi dünyam benim ömre bedeldir”, (Hüseyin Gökmen) “Şarkılardan fal tuttum, ikimize kaç kere”, (Erdoğan Berker) “Bu Leyla başka Leyla’dır”, (Rıdvan Tandoğan) “Dinmiyor bu akşam ne gözyaşım ne acım”, (Ziya Taşkent) “İstanbul’u artık hiç sevmiyorum”, (Erol Sayan) “Ömrümce hep adım adım, her yerde seni aradım”, (İrfan Özbakır) “Kapat gözlerini kimse görmesin (Bak yeşil yeşil)”, (Mustafa Seyran) ÖZGEÇMİŞİ Dilerseniz biraz da Mehmet Erbulan’ın özgeçmişinden ve aramızda geçen bir anıdan bahsedeyim. “1934 yılında Çorum’da doğdu. Ankara Ulus Endüstri Meslek Lisesi’nden Elektrik Teknisyeni olarak mezun oldu. Büyük halk ozanımız Aşık Veysel’le tanıştıktan sonra şiire yönelen ve 1959 yılında TRT Ankara Radyosu’nda ses kayıt ve montaj teknisyeni olarak göreve başlayan Erbulan, bu görevini emekliye ayrıldığı 1999 yılına kadar sürdürdü. Milliyet gazetesinin çeşitli yıllarda düzenlediği “Yılın En Çok Sevilen 10 Şarkısı” yarışmalarında söz yazarı olarak yirmi beş kadar ödül aldı. “Usul Usul”(1959) ve “Bak Yeşil Yeşil”(1977) adlı iki şiir kitabı vardır. MEHMET ERBULAN’LA NASIL TANIŞTIM? Kendisiyle tanışmamız şöyle oldu. Muazzez Ersoy’un “Nostalji” albümünde eserleri olan söz yazarları ve bestekarlara ödül vermek üzere 18 Mayıs 1999 tarihinde Maksim Gazinosu’nda bir gece düzenlenmişti. “Adını anmayacağım” ve “Oyun bitti” adlı besteleri için ödül alacağı bu geceye, değerli aile dostumuz TSM Ses Sanatçısı ve Bestekar İsmet Nedim Saatçi beni de davet etmişti. Geceye birlikte gittik. İsmet ağabey beni, bestelerinin çoğunda söz yazarı olarak imzası olan ve bu geceye de “Adını anmayacağım” adlı bestesinin söz yazarı olarak katılan Mehmet Erbulan ile tanıştırdı. O gece bir taraftan onunla sohbet ederken, diğer yandan da bir peçeteye çaktırmadan hemen bir dörtlük yazıp, kendisine hediye etmiştim. Onu çok duygulandıran dörtlüğüm şöyle idi: “Hoş bir seda senden geriye kalan… Şiir, şarkı, sohbet…gayrısı yalan! Selam sana, kucak dolusu selam; Şairler şairi Mehmet Erbulan!” Türk Musıkisine hayat veren onun gibi pek çok söz yazarı ve bestekar birer, ikişer dönülmez akşamın ufkuna doğru yelken açtığından beri… Artık TSM’nin de tadı, tuzu kalmadı. “Baki kalan bu kubbede” ne bırakmışlarsa, onlarla idare edip gidiyoruz işte! 12 Mayıs 2006 tarihinde Ankara’da vefat eden değerli dostum Mehmet Erbulan, Mamak Kızılcaköy’deki ebedi istirahatgahında ebedi uykusunu uyumaktadır. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
Ekleme Tarihi: 03 Eylül 2023 - Pazar

GÜFTELERİN EFENDİSİ MEHMET ERBULAN

(226 şiiri TSM formunda bestelenmiş olup, çoğu TRT Repertuarındadır)
Siz de benim gibi iflah olmaz bir Türk Sanat Musıkisi tiryakisi iseniz…
Çoğumuz, dinlediğimiz eserlerin bestekarlarının adlarını az çok biliriz.
Lakin söz yazarını (güftekar=güfteci) pek de merak etmez, öylesine geçeriz.
TSM formunda olup, çoğu TRT Repertuarına girmiş 226 besteye söz yazarı olarak imzasını atmış olan Mehmet Erbulan da bunlardan biridir.
Mehmet Erbulan’ı keşfedip ortaya çıkaran da, Türk Sanat Müziği’nde devrim yapmış olan ses sanatçısı ve bestekar İsmet Nedim Saatçi’dir.
Mehmet Erbulan’la tanışmasını şu sözlerle anlatıyor, değerli aile dostumuz, ağabeyim İsmet Nedim:
“1959 yılında sınavları kazanıp, Ankara Radyosu’nda ses sanatçısı olarak göreve başladığımda beste çalışmalarına da ilk adımımı atmıştım. Ben genellikle önce melodiyi bulur, sonra buna uygun söz ararım. Bulduğum ilk melodiye, sözleri büyük şairimiz Faruk Nafiz Çamlıbel’e ait “Çoban Çeşmesi”ni uyarlayarak muhayyerkürdi makamında ilk bestemi yaptım. Peşinden ikinci melodiyi buldum. Buna uygun güfte ararken, radyonun ses teknisyeni Mehmet Erbulan’la tanıştım. Meğer şairlik ve söz yazarlığı gibi yeteneği de varmış. Ona melodiyi dinlettim, buna uygun söz yazmasını rica ettim. Biraz sonra kaleme aldığı sözlerle yanıma geldi:
“Sürmeyi kaştan alır
Ufacık yaştan alır
Şu zamane güzeli
Aklımı baştan alır.
Sarı gülüm kokmaz mı
Aşkı beni yakmaz mı
Kaçıp giden sevgilim
Acep bana bakmaz mı
Bahar ister yaz ister
İşve ister naz ister
İnce bele sarılsam
Bırak der niyaz ister
(Nakarat)
Kalbimi verdim sana
İsmini ana ana
Gel yavru güvercinim
Gözün benzer ceylana
(Nakarat)
Sözler çok hoşuma gitti ve hemen bulduğum melodiye uyarladım. Böylece ikinci bestem de çıkmış oldu ortaya. Bu bestem o günlerde çok büyük sükse yaptı. Gençlerin dilinde adeta marş haline geldi.”
(Seyfullah Çiçek’in özel notu: Bu beste aynı zamanda rahmetli eşim Reyhan Çiçek’le bizim de ortak şarkımız olmuştur. Merak eden google’a “Sarı gül-İsmet Nedim” yazıp dinleyebilir.)
İsmet Nedim, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Ne zaman bir melodi bulsam, hemen onu çağırıyor, melodiyi dinletip, buna uygun güfte istiyordum. Yukarı kattaki odasına çıkıyor, en geç bir saat sonra güfteyle yanıma geliyordu.
Nitekim “Kalpsiz” (Bir kere baktın, kalbimi yaktın), “Unutmak istiyorum” (Artık senin adını/Zehir saçan aşkını), “Adını anmayacağım”, Arım balım peteğim”, “benim de canım var”, “Ben kimi seveceğim” gibi bestelerim bu şekilde doğmuştur. Diyebilirim ki, popüler olmuş bestelerimin çoğunda söz yazarı olarak onun imzası vardır. Erbulan’la güfte-beste ortaklığımız ve kardeşten de ileri dostluğumuz, vefat ettiği 15 Mayıs 2006 tarihine kadar devam etti. Allah rahmet eylesin, ruhu şad, mekanı cennet olsun.”
Mehmet Erbulan’ın bu yeteneği, diğer bestekarların da dikkatini çeker, kendisinden devamlı güfteler istenir.
Böylece değişik bestekarlar tarafından 226 güftesi bestelenir, çoğu da TRT Repertuarına girer.
İşte bunlardan gelişigüzel bir sıralama:
“Aşkın kanunu yazsam yeniden”, (Sadettin Öktenay)
“Gitme güzeller güzeli”, (Ali Şenozan)
“Al aşkını çal başına”, (Necdet Tokatlıoğlu)
“Adım adım ümit verdiğim yollar”, (Kutlu Payaslı)
“Her halinle güzelsin (Günah bende, suç bende)”, (Erol Sayan)
“Bahar çiçek çiçek gelince güzel”, (Zekai Tunca)
“Madem ki gidiyorsun bırakıp burda beni”, (Muzaffer İlkar)
“Mavi dünyam benim ömre bedeldir”, (Hüseyin Gökmen)
“Şarkılardan fal tuttum, ikimize kaç kere”, (Erdoğan Berker)
“Bu Leyla başka Leyla’dır”, (Rıdvan Tandoğan)
“Dinmiyor bu akşam ne gözyaşım ne acım”, (Ziya Taşkent)
“İstanbul’u artık hiç sevmiyorum”, (Erol Sayan)
“Ömrümce hep adım adım, her yerde seni aradım”, (İrfan Özbakır)
“Kapat gözlerini kimse görmesin (Bak yeşil yeşil)”, (Mustafa Seyran)
ÖZGEÇMİŞİ
Dilerseniz biraz da Mehmet Erbulan’ın özgeçmişinden ve aramızda geçen bir anıdan bahsedeyim.
“1934 yılında Çorum’da doğdu.
Ankara Ulus Endüstri Meslek Lisesi’nden Elektrik Teknisyeni olarak mezun oldu.
Büyük halk ozanımız Aşık Veysel’le tanıştıktan sonra şiire yönelen ve 1959 yılında TRT Ankara Radyosu’nda ses kayıt ve montaj teknisyeni olarak göreve başlayan Erbulan, bu görevini emekliye ayrıldığı 1999 yılına kadar sürdürdü.
Milliyet gazetesinin çeşitli yıllarda düzenlediği “Yılın En Çok Sevilen 10 Şarkısı” yarışmalarında söz yazarı olarak yirmi beş kadar ödül aldı. “Usul Usul”(1959) ve “Bak Yeşil Yeşil”(1977) adlı iki şiir kitabı vardır.
MEHMET ERBULAN’LA NASIL TANIŞTIM?
Kendisiyle tanışmamız şöyle oldu.
Muazzez Ersoy’un “Nostalji” albümünde eserleri olan söz yazarları ve bestekarlara
ödül vermek üzere 18 Mayıs 1999 tarihinde Maksim Gazinosu’nda bir gece düzenlenmişti.
“Adını anmayacağım” ve “Oyun bitti” adlı besteleri için ödül alacağı bu geceye,
değerli aile dostumuz TSM Ses Sanatçısı ve Bestekar İsmet Nedim Saatçi beni de davet
etmişti.
Geceye birlikte gittik.
İsmet ağabey beni, bestelerinin çoğunda söz yazarı olarak imzası olan ve bu
geceye de “Adını anmayacağım” adlı bestesinin söz yazarı olarak katılan Mehmet Erbulan
ile tanıştırdı.
O gece bir taraftan onunla sohbet ederken, diğer yandan da bir peçeteye
çaktırmadan hemen bir dörtlük yazıp, kendisine hediye etmiştim.
Onu çok duygulandıran dörtlüğüm şöyle idi:
“Hoş bir seda senden geriye kalan…
Şiir, şarkı, sohbet…gayrısı yalan!
Selam sana, kucak dolusu selam;
Şairler şairi Mehmet Erbulan!”
Türk Musıkisine hayat veren onun gibi pek çok söz yazarı ve bestekar birer, ikişer
dönülmez akşamın ufkuna doğru yelken açtığından beri…
Artık TSM’nin de tadı, tuzu kalmadı.
“Baki kalan bu kubbede” ne bırakmışlarsa, onlarla idare edip gidiyoruz işte!
12 Mayıs 2006 tarihinde Ankara’da vefat eden değerli dostum Mehmet Erbulan, Mamak Kızılcaköy’deki ebedi istirahatgahında ebedi uykusunu uyumaktadır.
Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.