Seyfullah Çiçek
Köşe Yazarı
Seyfullah Çiçek
 

HAMSİYİ KOYDUK TAVAYA!

Malum, 1 Eylül’de balık mevsimi açıldı. Tezgahları şimdilik istavrit, mezgit ve hamsi süslüyor. Lüferi unutalı zaten yıllar oldu. Çinekop ve sarıkanatı da hakeza… Palamut için umutlarımız henüz tükenmediği için, gözlerimiz ufuklarda! Biz bugün (6 Eylül) hamsiyle “bismillah” dedik! Tüm balıkçılarımıza “rastgele” derken, balık sever tüm dostlarıma balığın sofralarından hiç eksik olmamasını diliyorum. Hele hele Karadenizlilerin asla… Çocukluğumu (1950’li, 60’lı yıllar) düşünüyorum da… Belki 20-30 çeşit balık çıkıyordu, Karadeniz’de, o zamanlar. Hatta karaya vuran hamsileri sepet sepet bir yere istif edip; bir kısmını tuzlayarak kışa saklar,bir kısmını da gübre niyetine fındık ocaklarının dibine dökerdik. Sonra 9 yaşında ver elini İstanbul, dedik. Hem Karadenizli olmamız hem de rahmetli babamın denizci (kaptan) olması nedeniyle, balığın her türü tıpkı ekmek gibi, soframızın demirbaşları arasındaydı. Şimdi nerdeeee?.. Balık mevsiminde (1 Eylül-30 Mart arası); o da nazlanmazlarsa biraz hamsi, istavrit, palamut… Yasak dönemlerinde ise Ege çiftliklerinden gelen çupra ile Perşembe’den gelen deniz alası (somon değil)… Bir de tatlı sularında yetiştirilen alabalık… Mezgit zaten her mevsim emre amade! Diğerlerinin neslini mi tükettik, yoksa bizlere küsüp bir yerlere mi göç ettiler, bilemiyoruz. Kılıcı, kalkanı, gümüşü, toriki, uskumruyu, kefalı, zarganayı,deniz levreğini, barbunu, tekiri, tirsiyi, izmariti…hatırlayan kaç kişi kaldı aramızda? Neyse, arada bir Rusya, Ukrayna, Gürcistan kıyılarına doğru kaçırtsak da… Bizim nankörlüğümüze, vurdumduymazlığımıza, gözümüzün doymazlığına rağmen, yine de en vefalısı hamsi çıktı. Hiç olmazsa az ya da çok bulunabiliyor. Tüm balıklar bir yana, hamsi bir yanadır, biz Karadenizliler için. Onun yeri bambaşkadır. Zaten o bir balık cinsi değil, adı doğrudan doğruya “hamsi”dir! Denizlerin kralı, gönlümüzün maralı, sofralarımızın değişmez kuralıdır, hamsi! “Temel Dursun’a sorar: -Uşağum, zengin olsaydun ne yapardun? Dursun: -Bol bol hamsi yerdum! Ya sen?... Temel: -Pağa pişey pırakmadun çi!” Vatandaşın biri Karadenizli’ye sorar: -Hamsinin 150 çeşit yemeği yapıldığını söylüyorlar, doğru mu? “Doğridur” der, Karadenizli ve saymaya başlar: -Piiir hamsi reçelu, içiii… Adam hemen sözünü keser. -Reçeli de olduğuna göre, gerisini saymana gerek yok. Yani anlayacağınız, her çeşit yemeği yapılan, her derde deva bir nimettir, hamsi. Giresunlu şairimiz, merhum Av.Ahmet Ersöz ustamızın şu dizelerindeki gibi fosforu da cabası: “Kıtlık için üzülme Hamsi yiyip fosfor al. Kilo verip süzülme Hamsi yiyip fosfor al. *** Zengin yoksul fark etmez Kimse onu terk etmez Etse bile o etmez Hamsi yiyip fosfor al. *** Alçak dozda fiatı Dolmaz asla miatı Izgarayla kur çatı Hamsi yiyip fosfor al. *** Pazar yeri sahası Sanki sahra vahası Her şey ateş pahası Hamsi yiyip fosfor al. *** Eti falan boşver sen İşe güce giderken Gıda almak istersen Hamsi yiyip fosfor al *** Ispanakta demir var Vitaminler dert savar Et fiatı canavar Hamsi yiyip fosfor al. *** Paran yoksa yok demez Karnın toksa tok demez İştah miştah dinlemez Hamsi yiyip fosfor al. *** Sözün özü sevgili okurlarım: Hamsili aşınız, ağrısız başınız olsun, kalın sağlıcakla!..  
Ekleme Tarihi: 06 September 2021 - Monday

HAMSİYİ KOYDUK TAVAYA!

Malum, 1 Eylül’de balık mevsimi açıldı.

Tezgahları şimdilik istavrit, mezgit ve hamsi süslüyor.

Lüferi unutalı zaten yıllar oldu.

Çinekop ve sarıkanatı da hakeza…

Palamut için umutlarımız henüz tükenmediği için, gözlerimiz ufuklarda!

Biz bugün (6 Eylül) hamsiyle “bismillah” dedik!

Tüm balıkçılarımıza “rastgele” derken, balık sever tüm dostlarıma balığın sofralarından hiç eksik olmamasını diliyorum.

Hele hele Karadenizlilerin asla…

Çocukluğumu (1950’li, 60’lı yıllar) düşünüyorum da…

Belki 20-30 çeşit balık çıkıyordu, Karadeniz’de, o zamanlar.

Hatta karaya vuran hamsileri sepet sepet bir yere istif edip; bir kısmını tuzlayarak kışa saklar,bir kısmını da gübre niyetine fındık ocaklarının dibine dökerdik.

Sonra 9 yaşında ver elini İstanbul, dedik.

Hem Karadenizli olmamız hem de rahmetli babamın denizci (kaptan) olması nedeniyle, balığın her türü tıpkı ekmek gibi, soframızın demirbaşları arasındaydı.

Şimdi nerdeeee?..

Balık mevsiminde (1 Eylül-30 Mart arası); o da nazlanmazlarsa biraz hamsi, istavrit, palamut…

Yasak dönemlerinde ise Ege çiftliklerinden gelen çupra ile Perşembe’den gelen deniz alası (somon değil)…

Bir de tatlı sularında yetiştirilen alabalık…

Mezgit zaten her mevsim emre amade!

Diğerlerinin neslini mi tükettik, yoksa bizlere küsüp bir yerlere mi göç ettiler, bilemiyoruz.

Kılıcı, kalkanı, gümüşü, toriki, uskumruyu, kefalı, zarganayı,deniz levreğini, barbunu, tekiri, tirsiyi, izmariti…hatırlayan kaç kişi kaldı aramızda?

Neyse, arada bir Rusya, Ukrayna, Gürcistan kıyılarına doğru kaçırtsak da…

Bizim nankörlüğümüze, vurdumduymazlığımıza, gözümüzün doymazlığına rağmen, yine de en vefalısı hamsi çıktı.

Hiç olmazsa az ya da çok bulunabiliyor.

Tüm balıklar bir yana, hamsi bir yanadır, biz Karadenizliler için.

Onun yeri bambaşkadır.

Zaten o bir balık cinsi değil, adı doğrudan doğruya “hamsi”dir!

Denizlerin kralı, gönlümüzün maralı, sofralarımızın değişmez kuralıdır, hamsi!

“Temel Dursun’a sorar:

-Uşağum, zengin olsaydun ne yapardun?

Dursun:

-Bol bol hamsi yerdum! Ya sen?...

Temel:

-Pağa pişey pırakmadun çi!”

Vatandaşın biri Karadenizli’ye sorar:

-Hamsinin 150 çeşit yemeği yapıldığını söylüyorlar, doğru mu?

“Doğridur” der, Karadenizli ve saymaya başlar:

-Piiir hamsi reçelu, içiii…

Adam hemen sözünü keser.

-Reçeli de olduğuna göre, gerisini saymana gerek yok.

Yani anlayacağınız, her çeşit yemeği yapılan, her derde deva bir nimettir, hamsi.

Giresunlu şairimiz, merhum Av.Ahmet Ersöz ustamızın şu dizelerindeki gibi fosforu da cabası:

“Kıtlık için üzülme

Hamsi yiyip fosfor al.

Kilo verip süzülme

Hamsi yiyip fosfor al.

***

Zengin yoksul fark etmez

Kimse onu terk etmez

Etse bile o etmez

Hamsi yiyip fosfor al.

***

Alçak dozda fiatı

Dolmaz asla miatı

Izgarayla kur çatı

Hamsi yiyip fosfor al.

***

Pazar yeri sahası

Sanki sahra vahası

Her şey ateş pahası

Hamsi yiyip fosfor al.

***

Eti falan boşver sen

İşe güce giderken

Gıda almak istersen

Hamsi yiyip fosfor al

***

Ispanakta demir var

Vitaminler dert savar

Et fiatı canavar

Hamsi yiyip fosfor al.

***

Paran yoksa yok demez

Karnın toksa tok demez

İştah miştah dinlemez

Hamsi yiyip fosfor al.

***

Sözün özü sevgili okurlarım:

Hamsili aşınız, ağrısız başınız olsun, kalın sağlıcakla!..

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.