24 Kasım Öğretmenler günü tüm Türkiye de olduğu gibi ilimizde de düzenlenen törenler ve etkinliklerle kutlandı.Öğretmenler günü denilince ilk aklıma gelen isimlerden biride ŞebinKarahisarlı hemşehrimiz eğitimci Hüseyin Hüsnü Tekışık tır. Türkiye de Giresunda dahil 17 ilde 21 okul, kültür, halk eğitim, rehberlik merkezleri ve öğretmen evleri Türk Milli eğitiminin çınarı, efsane öğretmen Tekışık’ı 8 eylül 2014 de Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
Ömrünü Türk eğitimine harcayan Tekışık Giresun üniversitesi senatosunun 9 ekim 2014 tarihli toplantısında Tekışık hocamız’a vefa örneği göstererek eğitim fakültesinin adını “Hüseyin Hüsnü Tekışık eğitim fakültesi” olarak değiştirdiğinde nasıl gururlanmıştım anlatamam. Buradan Giresun üniversitesi senatosuna ve daha önceki rektör Prof. Dr. Sayın. Aygün Attar’a şükranlarımı sunuyorum.
2014 yılında Sosyal Bilimler Dergisinin de “ Öğretmen Hüseyin Hüsnü Tekışık”özel sayısı çıkarması çok anlamlıydı doğrusu…
Sivas Öğretmen okulun’da 1948 yılında mezun olarak Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Bahçe köyüne atandığında yanına Türk Bayrağı ve Atatürk’ün Nutkunu alıp gittiğini burada vurgulamak isterim.
O süreçleri sonrasında ders kitapları yazdı, kazandıklarını eğitime harcamaya başladı.
Yukarıda yazdığım hizmetleri kazandığı paralarla yaptırdı. Ayrıca yüzlerce okula kütüphane kurdu, öğretmen çocuklarına burs verdi. Peki, değerli hocamız Tekışık, Bingöl’de göreve başladığı ve o 6 yıllık süreci nasıl anlatmıştı ?
EVET DEĞERLİ OKUYUCULARIM YILLAR ÖNCESİNE GİDELİM
Okul olarak kullanılan samanlıkta öğrenciler duvarların dibine dizilmiş taşların üzerinde ders yapıyordu. Önce meşe sırıklarını yontup öğrencilerime oturacak yer ve şeker sandığı tahtalarındanda bir yazı tahtası yaptım. Kireç taşlarını ise tebeşir olarak kullandım. 1950’de Karlıova ilçe Milli Eğitim müdürlüğüne atandığımda, Karlıova son derece mahrumiyet içindeydi. Merkez okulu binası tek dershaneli, 70 metrekarelik bir tahta barakadan ibaretti. İki öğretmen vardı. İkili öğretimle öğrencilerin yarısı sabahçı, yarısı öğlenci olarak öğretim görüyordu. İlçede marangoz, kereste ve çivi bulunmuyordu. İl Milli Eğitim Müdürlüğünden kereste ve çivi temin etmiştik. Eşimle ben, usta gibi çalışarak tek dershaneyi ikiye bölüp iki dershane yapmıştık. Bahçe köyünde ve Karlıova merkezinde okul binası sıkıntısı çekerken, eşimle, ‘ Allah bize para nasip etse böyle yerlere okul yaptırsak’ diye düşünür, hayal kurardık… Okudunuz değilmi Tek ışık Hocamızın ve eşinin o dönemde ne zorluklar içinde eğitim verdiklerini ?
Değerli hocamıza Allah'tan Rahmet diliyorum. Bu vesileyle tüm öğretmenlerimizin bu anlamlı gününü en kalbi duygularla kutluyorum.
Türkiye İnternet Gazetecileri Kadınlar Kurulu Başkanı
Nur Kılıç