Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Birsen Bilge
Köşe Yazarı
Birsen Bilge
 

Dereler Geçmişten İzler Taşır!...

Sadece biz Giresunlularin değil Karadeniz'in bir çok bölgesinde kanayan bir yaradir HES projeleri. Akarsularimiza kelepçe vurulup derelerimizde yaşayan canlilarin dereden beslenen yabani hayvanlarin , derenin suyundan faydalanan tabiatın, börtünün, böceğin yaşam hakkını yok sayarak derenin suyunu ,borulara habsederek elektirik uretilmek için santrallere bağlayip, dere yataklarini susuz birakip o bölgenin can damarlarini kurutmaktadir HES ler .Oysa bölgemiz zaten rüzgar gülü ve güneş enersi için paneller kurularak enerji üretimine çok uygun tepelere sahip. Israrla derelerimizin suyunu borulara habsedip derelerimizi kurutmalarini anlamiyorum.Başka bir çok altarnatif varken bir bölgenin yaşam kaynağı olan derelerinin kurutulması, yöre insanlarimizin karşı gelmesine rağmen HES için dayatilmasi, bizleri çok üzmektedir. O dereler bizim hepimizin geçmişinden izler tasiyor .Her köşesinde bir anı , bir hatıra yatıyor.Atalarimiz, dedelerimiz, babalarımız, bizler ve bizden sonraki nesiller , o derenin sahipleriyiz ,bu vatanın sahipleri olduğumuz gibi. Ama insan oğlu işte herkes geçmişine, dağına, deresine gereken önemi vermiyor .Menfati ve çıkarları söz konusu olunca ne daği ne dereyi ne doğayi hiç birseyi gözü görmüyor malesef. Deremizde kırmızı benekli alabaliklar, nesli tükenmekte olan Avrasya su samurlari ve bir çok balık çeşitleri yaşamaktadır.Sadece suda yaşayan hayvanlar değil ,yabani hayvanlarda o dereden su ihtiyacını karşılamaktadır. Doğa sadece insanoğlu için değil bütün canlıların yaşam alanıdır.Bizde haliyle tüm canlıların yaşam haklarını korumak istiyoruz.Derenin suyu çekilirse bolgemiz bütün özelliğini kaybedecek. Sis Dağı`ndan doğup Karadeniz'e kavuştuğu vadinin can damarı kuruyacak, susuz kalan toprakta tuz oranı artacak ve tarıma elverişsiz hale gelecek.Bölgemizdeki insanlarımız bağında bahçesinde yetişen ürünlerinden verim alamayacak, ağaçlar kuruyucak ,ekolojik denge bozulucaktır. Birde duygusal boyutu var tabi. Ben köyüme gidince önce Çanakci Köprüsünden başlarım doyasıya seyretmeye. İlkokulumuzun alt tarafindaki bölgeyi çok merak ederim küçüklüğümden beri.Masal kitaplarında okuduğumuz esrarengiz mağaralar gibi küçük mağaralar vardı sıra sıra. Okulumuzda tam derenin üstündeydi. O derenin kenarindaki okulda geçti cocuklugumuz.Gözümüzü açtık o dereyi gördük biz, tepelerden baksak da dereyi gördük.Vadiye insekte dereyi gördük.Dere bizim hayatımızın bir parçası. Şimdi o dereyi ordan söküp almak, benim çocukluğumu elimden almak gibi.Anılarımı, yasanmisliklarimi , bütün geçmişimi elimden almak kadar acı benim için .Biz duyarlı insanların geçmişine, köklerine aşırı bir bağlılığı olur.Derindir bizim memleket sevgimiz. Yaşam biçimi olmuştur bizde memleket sevdası, memleket hasreti . O Çanakçı Köprüsünden az odun tasimadik kışın. Okulumuzun sobasinda yakıp ısınmak için ya da annelerimizin ellerini tutup az gecmedik o köprüden. Bizim hayatimizin bütün yaşanmışlıklarında deremiz var. Çocukken öyle gür akardiki dere ,sel olduğu zaman suyun sesini dinlerdik sabaha kadar.Tam derenin üstünde olduğu için Çanakci`daki evimiz , sanki su eve kadar yükselecek diye korkardim. Şimdi bırakın eve çıkmayı köprünün altındaki su bile azalmış, kenardaki saylar suyun üstünde kalmış.O eski coşkusu ,o eski gümbür gümbür akışından eser bile yok. Derelerde sular azaldikca su değirmenleri de tarihe karıştı.Dedeminde vardı değirmeni . Köyümüz sakinlerinden Rahmetli Niyazi Amcam değirmenle ilgilenirdi. Bakımını yapar gelenlerin misirlarini öğütür , çuvallar hazırladı.Derenin tam kenarındaydi degirmen .Derenin suyu bend denilen kanallarla değirmenin taşını döndüren düzeneğe akar , suyun gücüyle o kocaman taş dönerdi durmadan . Kimler gelir geçerdi o değirmenden ; yaşlısı, genci ,civar köylerde yasayan herkes mutlaka darısını dedemin değirmenine getirirdi.Bazen Niyazi Amcamın hanımı Esma Ana dokuma siyah çulunu değirmenin üstündeki betona yayar, kepekli olan mısırları rüzgarda savurur, kepeğini temizlerdi.Güzel insanlardi.Değirmenci Amcamla Eşi ,onlarda çocukluğumuzun anilarinda hep güzel anılan hatirarimiz icindeler. Şimdi ne o değirmen, ne değirmenin kapısında sıra bekleyip muhabbet eden insanlarımız nede deremizde degirmenleri çevirecek su kaldı. Çanakci Deresi sadece bir dere değildir bizim için. Ya değirmeninde un öğütmütür analarımız , ya sularında yüzmeyi ogrenmistir dedelerimiz, yada balık yakalarken islanmis kıyafetlerini kenarındaki taşlarda kurutmustur çocuklarimiz, o bizim hayatımızın bir parcasidir Şimdi siz o derenin sularını borularla santrallere akıtıp sadece üc beş kişinin kullanımına vermek istiyorsunuz.Oysa geride o kadar çok insanın hayatından neleri aldığınızı hiç düşünüyormusunuz. Dokunmayin insanların düzenine. Yaşanmışlıklarını, geçmişini, insanların hayatlarından çocukluklarını almayın.siz hiç çocukken sevdiklerinizi kaybetmediniz mi? Ya da bir şehirden bir şehire taşınırken gözünüz yaşlı ardınıza bakıp , için için tukenmediniz mi? Bir kedinizi bir köpeğinizi de mi kaybetmediniz? Ya da şöyle düşünün; ailenizden kalan son hatiralarinizi çocukluğunuz hoyratça çekip elinizden alınsa ne yapardınız? Siz şimdi bize kötülüklerin en büyüğünü yapıyorsunuz.bizim hayatımızın en güzel yasanmisliklarini alıp yok ediyorsunuz. Yapmayın!Bırakın ! Bizim olan bizim kalsın.Paranın alamayacağı şeylerde var, bunu artık öğrenin. Sizin milyon dolarlarıniz, bizim deremizdeki yasanmisliklarimizin bir saniyesine bile bedel olamaz. Derelerimizi bize bırakın.Derelerimiz özgürce aksin 
Ekleme Tarihi: 19 Eylül 2023 - Salı

Dereler Geçmişten İzler Taşır!...

Sadece biz Giresunlularin değil Karadeniz'in bir çok bölgesinde kanayan bir yaradir HES projeleri.
Akarsularimiza kelepçe vurulup derelerimizde yaşayan canlilarin dereden beslenen yabani hayvanlarin , derenin suyundan faydalanan tabiatın, börtünün, böceğin yaşam hakkını yok sayarak derenin suyunu ,borulara habsederek elektirik uretilmek için santrallere bağlayip, dere yataklarini susuz birakip o bölgenin can damarlarini kurutmaktadir HES ler .Oysa bölgemiz zaten rüzgar gülü ve güneş enersi için paneller kurularak enerji üretimine çok uygun tepelere sahip.
Israrla derelerimizin suyunu borulara habsedip derelerimizi kurutmalarini anlamiyorum.Başka bir çok altarnatif varken bir bölgenin yaşam kaynağı olan derelerinin kurutulması, yöre insanlarimizin karşı gelmesine rağmen HES için dayatilmasi, bizleri çok üzmektedir.
O dereler bizim hepimizin geçmişinden izler tasiyor .Her köşesinde bir anı , bir hatıra yatıyor.Atalarimiz, dedelerimiz, babalarımız, bizler ve bizden sonraki nesiller , o derenin sahipleriyiz ,bu vatanın sahipleri olduğumuz gibi. Ama insan oğlu işte herkes geçmişine, dağına, deresine gereken önemi vermiyor .Menfati ve çıkarları söz konusu olunca ne daği ne dereyi ne doğayi hiç birseyi gözü görmüyor malesef.
Deremizde kırmızı benekli alabaliklar, nesli tükenmekte olan Avrasya su samurlari ve bir çok balık çeşitleri yaşamaktadır.Sadece suda yaşayan hayvanlar değil ,yabani hayvanlarda o dereden su ihtiyacını karşılamaktadır.
Doğa sadece insanoğlu için değil bütün canlıların yaşam alanıdır.Bizde haliyle tüm canlıların yaşam haklarını korumak istiyoruz.Derenin suyu çekilirse bolgemiz bütün özelliğini kaybedecek. Sis Dağı`ndan doğup Karadeniz'e kavuştuğu vadinin can damarı kuruyacak, susuz kalan toprakta tuz oranı artacak ve tarıma elverişsiz hale gelecek.Bölgemizdeki insanlarımız bağında bahçesinde yetişen ürünlerinden verim alamayacak, ağaçlar kuruyucak ,ekolojik denge bozulucaktır. Birde duygusal boyutu var tabi. Ben köyüme gidince önce Çanakci Köprüsünden başlarım doyasıya seyretmeye. İlkokulumuzun alt tarafindaki bölgeyi çok merak ederim küçüklüğümden beri.Masal kitaplarında okuduğumuz esrarengiz mağaralar gibi küçük mağaralar vardı sıra sıra. Okulumuzda tam derenin üstündeydi. O derenin kenarindaki okulda geçti cocuklugumuz.Gözümüzü açtık o dereyi gördük biz, tepelerden baksak da dereyi gördük.Vadiye insekte dereyi gördük.Dere bizim hayatımızın bir parçası. Şimdi o dereyi ordan söküp almak, benim çocukluğumu elimden almak gibi.Anılarımı, yasanmisliklarimi , bütün geçmişimi elimden almak kadar acı benim için .Biz duyarlı insanların geçmişine, köklerine aşırı bir bağlılığı olur.Derindir bizim memleket sevgimiz. Yaşam biçimi olmuştur bizde memleket sevdası, memleket hasreti . O Çanakçı Köprüsünden az odun tasimadik kışın. Okulumuzun sobasinda yakıp ısınmak için ya da annelerimizin ellerini tutup az gecmedik o köprüden.
Bizim hayatimizin bütün yaşanmışlıklarında deremiz var. Çocukken öyle gür akardiki dere ,sel olduğu zaman suyun sesini dinlerdik sabaha kadar.Tam derenin üstünde olduğu için Çanakci`daki evimiz , sanki su eve kadar yükselecek diye korkardim. Şimdi bırakın eve çıkmayı köprünün altındaki su bile azalmış, kenardaki saylar suyun üstünde kalmış.O eski coşkusu ,o eski gümbür gümbür akışından eser bile yok.
Derelerde sular azaldikca su değirmenleri de tarihe karıştı.Dedeminde vardı değirmeni . Köyümüz sakinlerinden Rahmetli Niyazi Amcam değirmenle ilgilenirdi. Bakımını yapar gelenlerin misirlarini öğütür , çuvallar hazırladı.Derenin tam kenarındaydi degirmen .Derenin suyu bend denilen kanallarla değirmenin taşını döndüren düzeneğe akar , suyun gücüyle o kocaman taş dönerdi durmadan . Kimler gelir geçerdi o değirmenden ; yaşlısı, genci ,civar köylerde yasayan herkes mutlaka darısını dedemin değirmenine getirirdi.Bazen Niyazi Amcamın hanımı Esma Ana dokuma siyah çulunu değirmenin üstündeki betona yayar, kepekli olan mısırları rüzgarda savurur, kepeğini temizlerdi.Güzel insanlardi.Değirmenci Amcamla Eşi ,onlarda çocukluğumuzun anilarinda hep güzel anılan hatirarimiz icindeler.
Şimdi ne o değirmen, ne değirmenin kapısında sıra bekleyip muhabbet eden insanlarımız nede deremizde degirmenleri çevirecek su kaldı.
Çanakci Deresi sadece bir dere değildir bizim için. Ya değirmeninde un öğütmütür analarımız , ya sularında yüzmeyi ogrenmistir dedelerimiz, yada balık yakalarken islanmis kıyafetlerini kenarındaki taşlarda kurutmustur çocuklarimiz, o bizim hayatımızın bir parcasidir
Şimdi siz o derenin sularını borularla santrallere akıtıp sadece üc beş kişinin kullanımına vermek istiyorsunuz.Oysa geride o kadar çok insanın hayatından neleri aldığınızı hiç düşünüyormusunuz.
Dokunmayin insanların düzenine. Yaşanmışlıklarını, geçmişini, insanların hayatlarından çocukluklarını almayın.siz hiç çocukken sevdiklerinizi kaybetmediniz mi? Ya da bir şehirden bir şehire taşınırken gözünüz yaşlı ardınıza bakıp , için için tukenmediniz mi?
Bir kedinizi bir köpeğinizi de mi kaybetmediniz? Ya da şöyle düşünün; ailenizden kalan son hatiralarinizi çocukluğunuz hoyratça çekip elinizden alınsa ne yapardınız?
Siz şimdi bize kötülüklerin en büyüğünü yapıyorsunuz.bizim hayatımızın en güzel yasanmisliklarini alıp yok ediyorsunuz. Yapmayın!Bırakın ! Bizim olan bizim kalsın.Paranın alamayacağı şeylerde var, bunu artık öğrenin.
Sizin milyon dolarlarıniz, bizim deremizdeki yasanmisliklarimizin bir saniyesine bile bedel olamaz.
Derelerimizi bize bırakın.Derelerimiz özgürce aksin 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.