İsviçre' nin Stockholm kentinde 1972 yılında düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansından günümüze, her yıl 5 Haziran' da, çevrenin korunması konusunda dünya çapında farkındalık yaratılması ve eylemde bulunulması amacıyla kutlanmaya devam etmektedir.
Aslında, kendi yuvasında temiz ve koruyucu olan her birey çevresinde de aynı duyarlılığı göstermesi beklenir.
Çevreyi korumak nasıl olur?
* tükettiğimiz suyu tasarruflu harcayarak,
* Geri dönüşümü olan tüm ambalajlı atıkları ayrıştırarak,
* Kimyasal atıkların içme sularına karışmasını önleyerek,
* Yakıtların olması gerektiği gibi yakılmasını sağlayarak,
* Alışveriş torbalarının bez veya file şeklinde kullanarak,
* Tarım arazilerinde doğal gübre kullanarak kimyasal ilaçlardan uzak durarak çevremizi korumuş oluruz.
Ayrıca; yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak da çevre korumaya destek verilebilir.
Hidro, jeotermal, güneş, rüzgar gibi doğal kaynaklardan elde edilen enerji ile de çevre koruma açısından önemli yer tutmaktadır.
En büyük yenilenebilir enerji kaynağı güneşten elde edilen olup, paneller yardımı ile toplanır.
Çevremizi koruyarak sağlıklı ve yaşanabilir bir dünya da yaşamayı da hedeflemiş oluruz.
Bunun için de;
Ormanlarımızı koruyarak oksijeni bol bir ortam,
Denizlerimizi temiz tutarak, sağlıklı beslenmenize yardımcı olan balık ve su canlılarını korumak,
Temiz bir hava ortamını yaratmak için de filtreli bacalar kullanarak kimyasal gazlardan imtina edilebilir.
Doğal olmayan yollarla çevrenin kirlenmesi, bozulması nasıl olur?
Hızlı nüfus artışı,
Plansız kentleşme,
Plansız endüstrileşme,
Sanayileşme,
Artan enerji ihtiyacı,
Yoğun kimyasal kullanılması,
Şehirlere yoğun göçlerin yaşanması,
Doğal kaynakların ölçüsüz kullanılması.
Doğal yollarla ise;
Depremler, aşırı yağan yağmur, heyelanlar, volkanik patlamalardır.
Yalnız şunu da özellikle belirtmek gerekir ki, dere yataklarına yapılan yanlış yerleşmeler, ruhsatsız ve plansız yapılan binalar, tarım arazilerine konulan evler, doğal afetlerin yapay afetler olarak dönüşümüne yol açmaktadır.
Doğal afetler gerekli önlemler alındığı takdirde felaket olmaktan çıkar ve can kayıpları da olmaz.
Çevre kirliliği ile ortaya çıkan hastalıklar, son yıllarda yeniden görülmeye başlayan kolera, mantar hastalıkları, kanser, ishal ve dizanteri olarak sayabiliriz.
Daha sağlıklı ve nefes alınabilir bir dünya da yaşmak için öncelikle yöneticilerin çevre koruyucu politikalar geliştirmeleri ve destek vermesi gerekir.
Sağlıklı ve yaşanabilir bir dünyada yaşamak için toplum olarak çevremizi korumaya özen göstermeli ve elimizden geldiği kadar bu konu üzerine çalışmalar yapmalıyız.
Daha sağlıklı ve yaşanır bir dünya dileğiyle.
Nihal YEŞİLBAŞ