Güneşli günlerin biteceğinin işaretini verir, yeşil yapraklar artık sararmaya ve dökülmeye başlar incir zamanı. Okullar açılır ve çocuklar eğitimlerine devam ederler. Yeni bebeler eğitim hayatlarına merhaba derler en heyecanlısından. Evlerde incir reçellerinin kokuları sarar tüm odaları.
Eylül ayı, yani incir zamanı bazı insanların içlerinde bambaşka duygular yaratır. Bende bu insanlardan biriyim. Her incir zamanı hayatımda yepyeni bir dünyaya merhaba der gibi olurdum. Çünkü Sonbahar yeniliklerin, yeni başlangıçların mevsimi idi benim için.Ta ki ülkemizin çehresi her yönden değişene dek. Değiştirilene dek daha doğrusu.! Evet, bu kez incir zamanı değişik. Beni ürperten, içime korku salan bir şeyler var artık bu mevsimde.
Bu gelecek korkusudur kim bilir? Nereye gidiyoruz korkusu, neler yasayacağiz korkusu,..
Her gecen gün, toplumca yitirmeye başladığımız "mutlu toplum" vizyonunu, "endişeli toplum" görüntüsüne bırakıyoruz. Dolayısıyla, geçmişten günümüze kadar bizlere güzel duygular yaşamamızı sağlayan ''incir zamanı'' gibi zamanların yerine üzerimizde korkular bırakan zamanlara geçiş yapıyoruz.
''Aynı toplumu oluşturup farklı amaçlar peşinde olan bireyler çoğaldıkça ister istemez bir anda ''şiddet'' unsurunun oluşumu içinde kalırlar.''
Ve bizler, geçmişten günümüze bizimle gelen ve yaşayan o güzel zamanları gün be gün yitiriyoruz.
Ve bizler, yaşadığımız o güzellikleri geleceğimize taşıyamıyoruz. Umarım bende endişe uyaran bu zamanı yine yaşanması gerektiği gibi yaşar ve atlatırız.Ve bu incir zamanı diğer zamanların aksine en güzel haliyle yaşanır ve öyle de kalır. Hiç umudum olmasa da o mecburi koşulan ve bir zamanlar saltanatın kaldırıldığı o tarihte yapılacak olan tercihler,güzel zamanların yine yaşamaya devam edeceğinin garantisi olur. Tercihlerimizin kaderlerimizi belirleyeceğini unutmazsak.!
En güzel ''İncir Zamanlarını'' yaşamak dileğiyle ..