İyi akşamlar dostlar. TV izlerken ya da kitap okurken yazmak için o kadar çok konu insanın aklına geliyor ki inanın kendimi klavyenin başında buluyorum. Yıllar önce AKBABA DERGİSİ nin bir çok sayısını biriktirmişim. Akbaba Türk Mizah geleneğinin baş yapıtıdır. Şimdi aklıma gelmedi dergilerim İstanbul'daki kütüphanemde bir karikatür sanatçısına sormuşlar bu kadar konuyu nereden buluyorsunuz dediklerinde bizim toplum öyle bir toplum ki karikatür yapmak ya da mizah yazmak çok kolay yolda yürürken bile bir kaç mizahi konuya rastlayabilirsiniz cevabını vermişti.
Televizyonda yetkili ev sahipleri kiraya fahiş fiyat yapınca sizde vicdan yok mu diye serzenişte bulundu. Sanki ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik çıkmaz ve yoksulluktan kendisi sorumlu değilmiş gibi.
Ben de GOOGLE amcaya vicdanı sordum, aynen şöyle yazıyor;
VİCDAN; Vicdan ya da Duyunç, kişinin kendi niyeti veya davranışları bakımından kendi ahlaki değerlerini temel olarak yaptıklarını veya yapacaklarını ölçüp biçtiği bir kişilik özelliğidir. vicdan bir çok dinde bir çok felsefi oluşumda, mistisizimde önem verilen bir davranıştır.
Yani VİCDAN ahlakın dışa vurumudur. Bu değerlendirme dikkate alınarak uygulanan ekonomik politika ve bu politikalar sonucunda halkın içine düşürüldüğü yoksulluk ve bu yoksulluğu siyasi otoritenin tepkisini nasıl karşılayacaksınız. Açlık sınırı ve yoksulluk sınırı dikkate alındığında asgari ücretinin belirlenme politikasını vicdanın hangi kategorisine koymak gerekir.
Yazımı Ziya Paşa nın şu sözüyle bitirmeyi uygun buldum.
"Ayinesi iştir kişinin,lafa bakılmaz.
şahsın görünür rütbe-i aklı eserinden.
Güzel sağlıklı mutlu akşamlar sizlerin olsun sevgi ve sağlıcakla kalınız.
Sürç ü lisan ettikse af ola. ÇAKICI