Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Hüseyin Çakıcı
Köşe Yazarı
Hüseyin Çakıcı
 

KANAL PROJESİNİ TARİHİ BİR BAKIŞLA DEĞERLENDİRME

Her akşam haberleri izlerken canım sıkılıyor. Dün akşam bir kanalda Sayın Cumhurbaşkanı ile yapılan bir söyleşide Cumhurbaşkanı Kanal İstanbul un Montrö boğazlar sözleşmesi ile ilgisi yoktur deyince, gazeteci Montrö ye göre savaş gemileri boğazlardan geçemez yapılacak bu kanaldan savaş gemileri geçebilecek mi diye sordu. Anlamsız bir gülümseme ile onlarda geçebilir cevabını verdi. Gazeteci Çanakkale boğazını hatırlatınca ona da bir çare buluruz diyerek yine anlamlı bir gülümseme ile cevap verdi. Çok rahatsız oldum. İstanbul ve Çanakkale boğazlarının dünya üzerindeki stratejik durumunu, önemini, tarihsel sorumluluğunu bilmiyor mu diye düşünmeden edemedim. Çok tedirgin oldum. Bu topraklarda emperyalizmin bütün baskılarına rağmen özgür, bağımsız ve barış içinde yaşıyorsak boğazların tüm kontrolünün elimizde olmasındandır. ABD deniz gücü Karadeniz’e çıkmış olsa idi bizim birlik ve beraberliğimiz çoktan bozulur biz de tarihin çöplüğündeki yerimizi alırdık. Tarihe baktığımız zaman bunu doğru olduğunu belirgin bir şekilde görürüz. Bizans Devletinin yaklaşık bin yıl yaşamasının altına yatan gerçek boğazlara olan egemenliğidir. Roma İmparatoru Konstantinus ölmeden önce ülkesini iki oğlu arasında taksim eder. Doğu Roma (Bizans) oğlu Arkadius’a düşer. Bizans (Doğu Roma) İ.S 395 yılından Fatih’in İstanbul’u aldığı yıl olan 1453 yılanı kadar bin yıldan fazla yaşamıştır. Batı Roma İmparatorluğu(Batı Roma) Kavimler göçü sonrası Ostrogotlar tarafından 476 yılında yıkılmıştır. İkiye ayrıldıktan sonra ancak yüz yıl bile yaşayamamıştır. İtalya uzun süre farklı cumhuriyetler tarafından yönetilmiştir. (Napoli, Ceneviz, Venedik….gibi) İtalyan siyasi birliği ancak 19.Yüz Yılın son çeyreğinde kurulabilmiştir. Batı Roma’nın kısa bir zamanda yıkılmasının Doğu Roma (Bizans)nın yaklaşık bin yıl yaşamasının nedeni dünyanın en önemli suyolu olan Boğazların denetimini elinde bulundurmasıdır. Türkiye Boğazları(İstanbul-Çanakkale) Ural Dağlarının batısı Ukrayna stepleri ile Alplerin Doğusundaki Tuna havzasının dünyaya açılan tek kapısıdır. Boğazların yönetim ve denetimini elinde bulunduran devlet bu coğrafyadaki halkları, onların ekonomilerini ve siyasi yapılarını da denetim altında tutar. İstanbul un Fatih tarafından alınması ile boğazların denetimi de Osmanlı Devletinin eline geçmiştir. Osmanlı imparatorluğunun büyük bir cihan imparatorluğu olmasının ve 620 yıl gibi uzun yaşamasının altındaki neden yine boğazların egemenliğini elinde bulundurmasıdır. Çarlık Rusya bütün siyasi yaşamını boğazlardan hak elde etmek ve sıcak denizlere inip ticaret yapma üzerine kurmuştur. 1699 KARLOFÇA Antlaşması ile ilk defa Azak kalesini alarak Karadeniz’e sınır elde etmiştir. 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile de ilk defa İstanbul da bir ticaret elçisi bulundurmak ve Ortodoksların haklarını koruma hakkı elde etmiştir. Birinci Dünya savaşında mağlup olan Osmanlı Devleti Mondros silah bırakışması ve Sevr Antlaşmasını imzalarken boğazların denetimi tamamen İtilaf devletlerine bırakmıştı. Başta LOZAN da ve özellikle 1936 yılında Atatürk ün büyük gayreti ve siyasi dehası sonucu MONTRÖ sözleşmesi ile boğazların denetimi tekrar Türkiye Cumhuriyetinin kesin denetimi altına alınmıştır. Boğazların denetimi bizlerin bekasının garantisidir. Buradan geçecek ticaret gemileri ve özelikle savaş gemilerinin geçişleri yasal kurala bağlanmıştır. Savaş gemileri barış zamanında on beş gün önceden izin almak Karadeniz’deki deniz gücünün üzerinde güce sahip olmamak ve yirmi bir günden fazla kalmamak koşuluyla geçer. Deniz altı ve uçak gemileri hiçbir koşulda geçemezler. Bu Bizim kesin denetimimiz demektir. Montrö Sözleşmesi delinir savaş gemilerinin Karadeniz e çıkışları serbest hale gelirse bağımsızlığımız gittiği gibi kısa zamanda ülkemiz parçalanır. Bunu görmemek için kör olmamak gerek. BOP Adı verilen projenin asıl amacı Ortadoğu’yu bölüp parçalamak küçük- küçük devletlere bölüp sömürmek değil mi. Kanal İstanbul denen bu emperyalist projeye bu gözle bakılması daha sağlıklı olur. Bunun yanında depremsellik, çevre, su kaynaklarının yok olması, faona ve flora yapısının tahrip olması ayrıca çok önemli bir sorun teşkil etmektedir. Buradan çıkacak hafriyatın Karadeniz’e konacağını söyleyen insanların Karadeniz in nasıl oluştuğunu, Karadeniz deki “İZOBAT” eğrilerinin durumunu da bir coğrafyacıya veya yer bilimciye mutlaka sonsunlar. Bir de İBB sinin Kanal İstanbul Çalıştayında saygın bilim adamlarının varlığı beni çok sevindirdi. Ancak yetkin bir tarihçinin olmayışı da bir eksiklik olarak beni üzdü. Aklın ve bilimin egemen olduğu, laik demokrasinin kurum ve kuruluşları ile hayata geçtiği, özgür insanların yaşadığı bil ülke düşüncesi ile saygılar sunuyorum. 07.01.2020 Not: Seçim arifesinde gündeme gelen KANAL İSTANBUL PROJESİ ile ilgili 2020 yılında yazdığım yazım güncelliğini koruduğu için tekrar değiştirmeden yayınlama gereği duydum. Bu konuda birkaç yazı daha yazmışım en güncelini bu yazımı gördüm diğerlerini de takviye ederek gelecek zamanlarda yayınlamayı düşünüyorum. Güzel günler sizlerin olsun. 14.03.2024 ÇAKICI Hüseyin Çakıcı Emekli Tarih Öğretmeni Giresun. Ticaret Lisesi Eski Md.
Ekleme Tarihi: 14 Mart 2024 - Perşembe

KANAL PROJESİNİ TARİHİ BİR BAKIŞLA DEĞERLENDİRME

Her akşam haberleri izlerken canım sıkılıyor. Dün akşam bir kanalda Sayın Cumhurbaşkanı ile yapılan bir söyleşide Cumhurbaşkanı Kanal İstanbul un Montrö boğazlar sözleşmesi ile ilgisi yoktur deyince, gazeteci Montrö ye göre savaş gemileri boğazlardan geçemez yapılacak bu kanaldan savaş gemileri geçebilecek mi diye sordu. Anlamsız bir gülümseme ile onlarda geçebilir cevabını verdi. Gazeteci Çanakkale boğazını hatırlatınca ona da bir çare buluruz diyerek yine anlamlı bir gülümseme ile cevap verdi. Çok rahatsız oldum. İstanbul ve Çanakkale boğazlarının dünya üzerindeki stratejik durumunu, önemini, tarihsel sorumluluğunu bilmiyor mu diye düşünmeden edemedim. Çok tedirgin oldum. Bu topraklarda emperyalizmin bütün baskılarına rağmen özgür, bağımsız ve barış içinde yaşıyorsak boğazların tüm kontrolünün elimizde olmasındandır. ABD deniz gücü Karadeniz’e çıkmış olsa idi bizim birlik ve beraberliğimiz çoktan bozulur biz de tarihin çöplüğündeki yerimizi alırdık. Tarihe baktığımız zaman bunu doğru olduğunu belirgin bir şekilde görürüz.
Bizans Devletinin yaklaşık bin yıl yaşamasının altına yatan gerçek boğazlara olan egemenliğidir.
Roma İmparatoru Konstantinus ölmeden önce ülkesini iki oğlu arasında taksim eder. Doğu Roma (Bizans) oğlu Arkadius’a düşer. Bizans (Doğu Roma) İ.S 395 yılından Fatih’in İstanbul’u aldığı yıl olan 1453 yılanı kadar bin yıldan fazla yaşamıştır. Batı Roma İmparatorluğu(Batı Roma) Kavimler göçü sonrası Ostrogotlar tarafından 476 yılında yıkılmıştır. İkiye ayrıldıktan sonra ancak yüz yıl bile yaşayamamıştır. İtalya uzun süre farklı cumhuriyetler tarafından yönetilmiştir. (Napoli, Ceneviz, Venedik….gibi) İtalyan siyasi birliği ancak 19.Yüz Yılın son çeyreğinde kurulabilmiştir. Batı Roma’nın kısa bir zamanda yıkılmasının Doğu Roma (Bizans)nın yaklaşık bin yıl yaşamasının nedeni dünyanın en önemli suyolu olan Boğazların denetimini elinde bulundurmasıdır.
Türkiye Boğazları(İstanbul-Çanakkale) Ural Dağlarının batısı Ukrayna stepleri ile Alplerin Doğusundaki Tuna havzasının dünyaya açılan tek kapısıdır. Boğazların yönetim ve denetimini elinde bulunduran devlet bu coğrafyadaki halkları, onların ekonomilerini ve siyasi yapılarını da denetim altında tutar.
İstanbul un Fatih tarafından alınması ile boğazların denetimi de Osmanlı Devletinin eline geçmiştir. Osmanlı imparatorluğunun büyük bir cihan imparatorluğu olmasının ve 620 yıl gibi uzun yaşamasının altındaki neden yine boğazların egemenliğini elinde bulundurmasıdır. Çarlık Rusya bütün siyasi yaşamını boğazlardan hak elde etmek ve sıcak denizlere inip ticaret yapma üzerine kurmuştur. 1699 KARLOFÇA Antlaşması ile ilk defa Azak kalesini alarak Karadeniz’e sınır elde etmiştir. 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile de ilk defa İstanbul da bir ticaret elçisi bulundurmak ve Ortodoksların haklarını koruma hakkı elde etmiştir. Birinci Dünya savaşında mağlup olan Osmanlı Devleti Mondros silah bırakışması ve Sevr Antlaşmasını imzalarken boğazların denetimi tamamen İtilaf devletlerine bırakmıştı. Başta LOZAN da ve özellikle 1936 yılında Atatürk ün büyük gayreti ve siyasi dehası sonucu MONTRÖ sözleşmesi ile boğazların denetimi tekrar Türkiye Cumhuriyetinin kesin denetimi altına alınmıştır. Boğazların denetimi bizlerin bekasının garantisidir. Buradan geçecek ticaret gemileri ve özelikle savaş gemilerinin geçişleri yasal kurala bağlanmıştır. Savaş gemileri barış zamanında on beş gün önceden izin almak Karadeniz’deki deniz gücünün üzerinde güce sahip olmamak ve yirmi bir günden fazla kalmamak koşuluyla geçer. Deniz altı ve uçak gemileri hiçbir koşulda geçemezler. Bu Bizim kesin denetimimiz demektir. Montrö Sözleşmesi delinir savaş gemilerinin Karadeniz e çıkışları serbest hale gelirse bağımsızlığımız gittiği gibi kısa zamanda ülkemiz parçalanır. Bunu görmemek için kör olmamak gerek. BOP Adı verilen projenin asıl amacı Ortadoğu’yu bölüp parçalamak küçük- küçük devletlere bölüp sömürmek değil mi. Kanal İstanbul denen bu emperyalist projeye bu gözle bakılması daha sağlıklı olur. Bunun yanında depremsellik, çevre, su kaynaklarının yok olması, faona ve flora yapısının tahrip olması ayrıca çok önemli bir sorun teşkil etmektedir.
Buradan çıkacak hafriyatın Karadeniz’e konacağını söyleyen insanların Karadeniz in nasıl oluştuğunu, Karadeniz deki “İZOBAT” eğrilerinin durumunu da bir coğrafyacıya veya yer bilimciye mutlaka sonsunlar.
Bir de İBB sinin Kanal İstanbul Çalıştayında saygın bilim adamlarının varlığı beni çok sevindirdi. Ancak yetkin bir tarihçinin olmayışı da bir eksiklik olarak beni üzdü.
Aklın ve bilimin egemen olduğu, laik demokrasinin kurum ve kuruluşları ile hayata geçtiği, özgür insanların yaşadığı bil ülke düşüncesi ile saygılar sunuyorum. 07.01.2020
Not: Seçim arifesinde gündeme gelen KANAL İSTANBUL PROJESİ ile ilgili 2020 yılında yazdığım yazım güncelliğini koruduğu için tekrar değiştirmeden yayınlama gereği duydum. Bu konuda birkaç yazı daha yazmışım en güncelini bu yazımı gördüm diğerlerini de takviye ederek gelecek zamanlarda yayınlamayı düşünüyorum. Güzel günler sizlerin olsun. 14.03.2024 ÇAKICI
Hüseyin Çakıcı
Emekli Tarih Öğretmeni
Giresun. Ticaret Lisesi Eski Md.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.