Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort

ctwpaa.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

Hüseyin Çakıcı
Köşe Yazarı
Hüseyin Çakıcı
 

DEMOKRASİ VE BİR DEĞERLENDİRME

Demokrasi mi? Yok yaaa, öyle bir kavram var mı? Kitaplarda halkın kendini yönetecek kişileri kendi özgür iradeleri ile seçebildiği yönetim şeklinin adıdır yazıyor. Biz Tarih öğretmenleri de böyle öğrendik böyle öğrettik. Aristokratik Demokrasinin ilk uygulandığı eski Yunan’ da PLATON (EFLATUN) o dönemlerde bir tanım yapmış, “ Demokrasi birey olan toplumların yönetim şeklidir. Demokrasinin esas prensibi halkın egemenliğidir, ancak milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. Eğer bu sağlanmazsa demokrasi otokrasiye geçebilir, çünkü halk övülmeyi sevdiği için güzel sözlü ama kötü demagoglar, idarenin başına geçebilirler. Oy toplamasını bilen herkesin, devlet idare edebileceği zannedilir, ama demokrasi ile eğitim ikiz kardeştirler. O nedenle eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse o idare oligarşi olur. Sonunda diktatörlük ortaya çıkar.” İki kez üst üste hem milletvekilliği ve hem Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yaşadık. Halk kitlelerinin siyasi düşüncelerini özgürce ifade edebildiklerini söylemek mümkün değildir. Demokrasinin ülkemizde oturmaya başladığı günlerde seçimlerde topluma direkt temas eden bakanlıkların tarafsız olması ilke olarak kabul edilirdi. Örneğin Güvenlik güçlerinden sorumlu İç işleri Bakanlığı, Ulaşım işlerinden sorumlu Ulaştırma Bakanlığı ve en önemlisi ADELETİ ve hukuku koruyan, uygulayan tarafsız olan Adalet bakanlıkları görevlerinden ayrılırlar yerlerine tarafsız kişiler atanırdı. Vatandaş özgürce oy kullandığına emin olurdu. İç işleri bakanlığının her olaya müdahale ettiği, ulaştırma bakanının devletin bütün araçlarını adayların birinin hizmetine sunduğu ve özellikle yargıç ve savcıların taraflı olduğu bir sistemde yapılan seçimin tarafsız demokrasi ilkeleri ile bağdaştığını söylemek mümkün değildir. Bu olumsuzluğu anlayıp tepki göstermesi gereken halk kitlelerinin bu yaşam ve uygulama biçimini bilmesi bu doğrultuda eğitimli olması gerekmektedir. Buraya kadar genel anlamda düşüncemi tarihi gerçekler içinde yazmaya çalıştım. Bu yazıya karar vermemin asıl nedeni benim ülkemde olmayan benim ülkem ve insanlarımla hiç bağı ve ilgisi olmayan insanların benim çocuklarım ve torunlarımın geleceği için oy kullanmış olmalarıdır. Yurt dışında yaşayanlar beni bağışlasınlar yaşadıkları ülkelerin ekonomik ve sosyal koşullarından yararlanan memleketlerine gelip birkaç gün kaldıklarında orada kazandıkları birkaç dolar ile gününü gün eden insanların burada yaşananları dikkate almadan verdikleri kararlardır. Suriye’de Suriye Milli Ordusu adına kendine göre savaşan adı her ne ise birinin benim çocuklarımın ve torunlarımın geleceği hakkında karar vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz. Oy kullanırken fotoğrafını gördüğün andan beri beynim bir türlü sakinleşmedi. Bu kişiye bu yetkiyi kim neden hangi gerekçe ile verir. Vatandaşlık hakkı elde edebilmek için yasalarımıza konan Türkçe bilme becerisinin olmasına rağmen Türkçe bilmeyen bir Arap vatandaşının benim çocuklarım ve torunlarımın geleceği hakkında karar verme yetkisi nasıl izah edilebilir. Bu yetkiyi kim neden, nasıl, hangi hakla verir. Benim geleceğim için karar verme yetkisi bu kadar ucuz mu? Atı alan Üsküdar’ı geçemez bu dönem o dönem değil. O tekerlemenin tarihçesini de yazmıştım. Osmanlı döneminde bazı suçlular Üsküdar’daki Kız Kulesine hapsediliyormuş. Bazı suçlular dışarı ile temas kurup yüzerek karaya çıkıp atla kaçıyorlarmış, sayımda hükümlünün kaçtığı anlaşılınca oradakiler Atı alan Üsküdar’ ı geçti diyorlarmış. Anadolu’yu vatan tutanlar Kız kulesinde tutuklu değil atı alıp Üsküdar’ı Pardon Anadolu’yu geçmezler. Bu vatan bizlere torunlarımıza bırakmamız için atalarımız tarafından emanet edilen topraklardır. Bizlerin canları ve kanlarıdır. Bu adil olmayan güdümlü göstermelik demokrasi mücadelesi kolay bitmez bence gerçek anlamda şimdi başladı. Şu ana kadar olayları tahlil edemeyen insanlarımız ekonominin altında ezilirken mutlaka işin gerçek yanını öğreneceklerdir. Anadolu tarihinde bunun çok sıcak örnekleri vardır. Halk katmanlarının, bu toprakları vatan tutup çocuklarına ve torunlarına bırakacak olan asıl sahipleri gerçeği er geç öğrenip bu kötü gidişe dur diyecektir. Tarihsel süreçte elli ve yüzyıllık süreçler çok kısa süreçlerdir. Aydınlık, emeğin ve demokrasinin egemen olduğu, insanlık değerlerinin, her düşüncenin kendini özgürce ifade edebildiği bir yaşam dileklerimle saygı ve sevgi ile kalınız. 29.05.2023 Hüseyin ÇAKICI Emekli Tarih Öğretmeni Giresun Ticaret Lisesi Eski Müdürü.
Ekleme Tarihi: 29 Mayıs 2023 - Pazartesi

DEMOKRASİ VE BİR DEĞERLENDİRME

Demokrasi mi? Yok yaaa, öyle bir kavram var mı?
Kitaplarda halkın kendini yönetecek kişileri kendi özgür iradeleri ile seçebildiği yönetim şeklinin adıdır yazıyor. Biz Tarih öğretmenleri de böyle öğrendik böyle öğrettik.
Aristokratik Demokrasinin ilk uygulandığı eski Yunan’ da PLATON (EFLATUN) o dönemlerde bir tanım yapmış, “ Demokrasi birey olan toplumların yönetim şeklidir. Demokrasinin esas prensibi halkın egemenliğidir, ancak milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. Eğer bu sağlanmazsa demokrasi otokrasiye geçebilir, çünkü halk övülmeyi sevdiği için güzel sözlü ama kötü demagoglar, idarenin başına geçebilirler. Oy toplamasını bilen herkesin, devlet idare edebileceği zannedilir, ama demokrasi ile eğitim ikiz kardeştirler. O nedenle eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse o idare oligarşi olur. Sonunda diktatörlük ortaya çıkar.”
İki kez üst üste hem milletvekilliği ve hem Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yaşadık. Halk kitlelerinin siyasi düşüncelerini özgürce ifade edebildiklerini söylemek mümkün değildir. Demokrasinin ülkemizde oturmaya başladığı günlerde seçimlerde topluma direkt temas eden bakanlıkların tarafsız olması ilke olarak kabul edilirdi. Örneğin Güvenlik güçlerinden sorumlu İç işleri Bakanlığı, Ulaşım işlerinden sorumlu Ulaştırma Bakanlığı ve en önemlisi ADELETİ ve hukuku koruyan, uygulayan tarafsız olan Adalet bakanlıkları görevlerinden ayrılırlar yerlerine tarafsız kişiler atanırdı. Vatandaş özgürce oy kullandığına emin olurdu.
İç işleri bakanlığının her olaya müdahale ettiği, ulaştırma bakanının devletin bütün araçlarını adayların birinin hizmetine sunduğu ve özellikle yargıç ve savcıların taraflı olduğu bir sistemde yapılan seçimin tarafsız demokrasi ilkeleri ile bağdaştığını söylemek mümkün değildir. Bu olumsuzluğu anlayıp tepki göstermesi gereken halk kitlelerinin bu yaşam ve uygulama biçimini bilmesi bu doğrultuda eğitimli olması gerekmektedir.
Buraya kadar genel anlamda düşüncemi tarihi gerçekler içinde yazmaya çalıştım. Bu yazıya karar vermemin asıl nedeni benim ülkemde olmayan benim ülkem ve insanlarımla hiç bağı ve ilgisi olmayan insanların benim çocuklarım ve torunlarımın geleceği için oy kullanmış olmalarıdır. Yurt dışında yaşayanlar beni bağışlasınlar yaşadıkları ülkelerin ekonomik ve sosyal koşullarından yararlanan memleketlerine gelip birkaç gün kaldıklarında orada kazandıkları birkaç dolar ile gününü gün eden insanların burada yaşananları dikkate almadan verdikleri kararlardır.
Suriye’de Suriye Milli Ordusu adına kendine göre savaşan adı her ne ise birinin benim çocuklarımın ve torunlarımın geleceği hakkında karar vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz. Oy kullanırken fotoğrafını gördüğün andan beri beynim bir türlü sakinleşmedi. Bu kişiye bu yetkiyi kim neden hangi gerekçe ile verir. Vatandaşlık hakkı elde edebilmek için yasalarımıza konan Türkçe bilme becerisinin olmasına rağmen Türkçe bilmeyen bir Arap vatandaşının benim çocuklarım ve torunlarımın geleceği hakkında karar verme yetkisi nasıl izah edilebilir. Bu yetkiyi kim neden, nasıl, hangi hakla verir. Benim geleceğim için karar verme yetkisi bu kadar ucuz mu?
Atı alan Üsküdar’ı geçemez bu dönem o dönem değil. O tekerlemenin tarihçesini de yazmıştım. Osmanlı döneminde bazı suçlular Üsküdar’daki Kız Kulesine hapsediliyormuş. Bazı suçlular dışarı ile temas kurup yüzerek karaya çıkıp atla kaçıyorlarmış, sayımda hükümlünün kaçtığı anlaşılınca oradakiler Atı alan Üsküdar’ ı geçti diyorlarmış. Anadolu’yu vatan tutanlar Kız kulesinde tutuklu değil atı alıp Üsküdar’ı Pardon Anadolu’yu geçmezler. Bu vatan bizlere torunlarımıza bırakmamız için atalarımız tarafından emanet edilen topraklardır. Bizlerin canları ve kanlarıdır.
Bu adil olmayan güdümlü göstermelik demokrasi mücadelesi kolay bitmez bence gerçek anlamda şimdi başladı. Şu ana kadar olayları tahlil edemeyen insanlarımız ekonominin altında ezilirken mutlaka işin gerçek yanını öğreneceklerdir. Anadolu tarihinde bunun çok sıcak örnekleri vardır.
Halk katmanlarının, bu toprakları vatan tutup çocuklarına ve torunlarına bırakacak olan asıl sahipleri gerçeği er geç öğrenip bu kötü gidişe dur diyecektir. Tarihsel süreçte elli ve yüzyıllık süreçler çok kısa süreçlerdir.
Aydınlık, emeğin ve demokrasinin egemen olduğu, insanlık değerlerinin, her düşüncenin kendini özgürce ifade edebildiği bir yaşam dileklerimle saygı ve sevgi ile kalınız. 29.05.2023
Hüseyin ÇAKICI
Emekli Tarih Öğretmeni
Giresun Ticaret Lisesi Eski Müdürü.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve goreleden.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.