Kar,
Lapa- lapa
yağıyordu.
Huzurlu bir sessizlik kaplamıştı her yanı.
Deniz korkmuş sinmişti adeta.
Üşümüş bir çocuk gibi,
kımıldamıyordu.
Karıncanın su içtiği örneği.
Çam ağaçları,
Başlarını eğmişti saygıdan,
Bu mükemmel beyazlığa.
Şarap açtım balkonda,
En DOLUCA sından.
Gözü karda kendi kara DENİZ,
Sen de iç bir bardak
Isınırsın.
Durma öyle,
Yakışmıyor sana bu sinmişlik.
Senin parçan,
Meydan okuyor,
Göğsünü yaran gemilere,
Boğazda.
Hızla çarpıyor kenarlara,
Bir daha gelmeyin dercesine,
Kar kadar temiz,
Kuğu kadar beyaz bir gelin,
Şarkı söylüyor.
Dans ediyoruz
Gözlerimiz kapalı.
Dans gelin ve biz,
Kar deniz ve şarap,
Yaşam ,
Anların sentezi değil mi
Sevgilim.
Geçiyor günler,
Ömür doluyor.
Ne kadar da içli söylüyor KEMAN
Beni benden alıyor melodi.
Yok oluyor,
Kar
Şarap ve gelin.
Bitiyor rüya.
Göğsüme koy başını doktor.
Nabzımı bırak.
Gülen gözüme değil,
Ağlayan gönlüme bak.
2011 Anadolu Hisarı İstanbul.