Son günlerde Şeyh Sait isyanı ve Şeyh Sait gündemdeki yerini aldı. Toplum kesimine baktığımda eğitimli eğitimsiz kimsenin bu konuda doğru bilgisinin olmadığını gördüm.
Osmanlı Devleti Çanakkale Zaferine rağmen müttefiklerinin mağlup olması sonucu mağlup kabul edilip ülkenin her tarafı başta İngiltere ve ortakları tarafından işgal edilmiştir. Bu işgal Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı ile kaldırılıp bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.
ABD Başkanı WİLSON un ilkeleri doğrultusunda gerçekleşti bu işgaller.
Sivas Kongresinde alınan MİSAK I MİLLİ kararları ile kurtulacak vatanın sınırları belirlenmişti. Bu sınırlar 30.Ekim.1918 MONDROS Ateşkesi öncesi sınırlar olarak tespit edilmiş, Karar Osmanlı Meclis i Mebusanın da onaylatılmıştı. Başta İngiltere olmak üzere işgalciler bu karara sert tepki gösterdiler. İngilizler Osmanlı Meclisini basarak kapattılar. Milletvekillerini tutuklayarak Malta ya sürgüne gönderdiler.
İngilizler 30. Ekim.1918 Mondros un 7. Maddesini gerekçe göstererek 15. Kasım.1918 de Musul Bölgesini işgal ettiler. Buradaki asıl amaç PETROL yataklarına el koymaktı.
Kurtuluş Savaşı kazanılıp yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinin Dünya ulusları arasında ki yerini aldığı LOZAN ANTLAŞMASI görüşülmekte idi. Lozan da görüşülecek maddeler çoktu. Osmanlı Devletinden çok sorun kalmıştı geriye. 11.Kasım.1922 tarihinde başladı görüşmeler. İngiltere’nin Musul meselesinde diretmesi üzerine oturum iki ay ertelendi. Delegeler İstanbul’a geri döndüler. İngiltere Musul’daki petrol yatakları konusunda diretiyordu, Türk heyeti geri adım atmadı. Oturum nerede ise son bulacaktı. Araya diğer devletlerin girmesi üzerine bu sorun iki devlet arasında görülmesi gerekçesi ile donduruldu diğer maddelere geçilerek 24. Temmuz 1923 yılında antlaşma imzalandı. 6. Ağustos 1924 te yürürlüğe girdi.
LOZAN ANTLAŞMASININ orijinal metni Fransızca olarak yazılmıştır.
Peki buraya kadar tarihi süreçte ŞEYH Sait in ilgisi ne olaki. İngiltere Barış görüşmelerine Osmanlı Devletini de çağırmıştı. Kurtuluş Savaşı sırasında düşmanla birlik olan otoritenin görüşmelerde olması mümkün değildi. 1. Kasım.1922 tarihinde saltanat, 3.Mar.1924 te Halifelik T.B.M.M tarafından kaldırıldı. İngiltere zamanını kollayarak bu durumu kendine göre değerlendirir. Lozan antlaşması imzalandıktan sonra İngiltere Musul sorununu MİLLETLER CEMİYETİ ne götürdü. İşte bu görüşmeler yapılırken İngilizlerin teşviki ve desteği ile Güney Doğu Anadolu da önce 7. Ağustos- 26. Eylül de NASTURİ AYAYKLANMASI, o bastırılınca 13.Şubat- 15. Nisan 1924 yılında Şeyh Sait ayaklanması başlatıldı. Genç Cumhuriyet bu sorunlarla ilgilenirken İngiltere’nin denetimindeki MİLLETLER CEMİYETİ Musul Bölgesini İngiltere’ nin mandaterliğinde Irak a verdi. Bize de yirmi beş yıllığına petrolün %10 bırakılmıştı. Genç Cumhuriyet Dünyayı kasıp kavuran 1929 Ekonomik bunalımında hakkını beş yüz bin sterline satmak zorunda kalmıştır.
Buraya kadar işin tarihi, sosyal siyasi tarafına baktık. Bu olayların gerçeğinde Musul’daki zengin petrol yatakları vardı. İngiltere SHELL(Deternik) ve ABD Standart Oil Compani (Rockefeller) var tabiki. Rahmetli Emin Değer ağabeyin “OLTADA BALIK TÜRKİYE” isimli kitabında çok detaylı anlatılmaktadır. Dünyanın yer altı ve yer üstü değerlerini denetimi altına almak isteyen uluslar arası sermayedarlar istedikleri gibi oynuyorlar. Kendi ülkelerinde Demokrasi havarisi kesilirlerken geri bıraktırılmış ülkelerin kaderi ile toplumun zayıf halkalarını kaşıyarak denetimlerini kalıcı hale getirmek istiyorlar. Bunun için uygun zamanı kolluyor, ya da uygun zamanı yaratarak harekete geçiyorlar.
Uluslar arası sermaye kendinden başka güç istememekt, bizim gibi ülkelerde kendi insiyatifinden çıkmayan her istediklerini yapan iktidarları iş başına getirmektedirler. Özellikle bu uygulamalarını bin dokuz yüz elli yılandan itibaren ülkemizde başarıyla uygulamaktadırlar. Toplumun en hassas yeri inançları ve etnik kimliğidir. Her zaman bu durum egemenler tarafından kaşınmaya uygundur.
Şeyh SAİT; Zaza asıllı Nakşibendi lideridir. 1865 Palu doğumlu olup 29.Haziran. 1925 yılında Diyarbakır’da ölmüştür. Şeyh Sait ayaklanması nedeniyle Musul- Kerkük bölgesi elimizden çıkmıştır.
İsyandan yargılandığı sırada yargıç Şeyh Sait e neden isyan ettiğini sorar, “Din elden gidiyordu onun için isyan ettik” der. Yargıçta İngilizler bölgeyi işgal ettiğinde din elden giderdi o zaman neden isyan etmediniz deyince ses çıkaramaz.
Siyasal olaylar planlı güdümlü olaylardır. Olgunlaştırılıp zamanı gelince harekete geçirilir. Ülkemizin içinde bulunduğu somut koşullar bu tür olayların ortaya çıkması için uygun zamanlar olmaya başladı. Keşke Yunan kazansa idi diyen birine toplum gerekli tepkiyi göstermeyince bu zaman içinde sindire- sindire olaylar zincir halinde gerçekleşmeye başladı. Eğitim sistemini din eksenli yapıya oturtursanız. Tarikat ve cemaatleri devletin en hassas yerlerine yerleştirirseniz bu tür olayların olması doğaldır. Türkiye toplumu aklını başına toplayıp çağdaş düşünmeye başlayarak duruma tepki göstermesi gerekmektedir.
Bilim ve aklın egemen olduğu, insan haklarına, insanların inanç ve düşüncelerine saygılı tam demokrat toplum dileklerimle saygı ve sevgi içinde mutlulukta kalınız. 14.Aralık.2023
Hüseyin ÇAKICI
Emekli Tarih Öğretmeni
Giresun Ticaret Lisesi Eski Müdürü