NATO zirvesinde hükümet İSVEÇ e yeşil ışık yakarak İSVEÇ in NATO’ya üyeliğini kabul edecek gibi görünüyor. Bu tavrı AB üyeliği için İsveç’in desteğinin olacağı siyasi otorite tarafından açıklandı. Türkiye uluslar arası hangi kulvarda hareket ediyor saptamak mümkün değil. Yakın geçmişte AB ye ateş püsküren bunun sonucu olarak ŞANGAY birliğine yeşil ışık yakan siyasi otoritenin bu değişiminin nedeni ne olmalı ben de merak ediyorum. Uluslar arası ilişkilerde ilkeli duruş göstermek önemlidir. Bu duruş ülkeye saygınlık ve güven kazandırır. Ülkemizin NATO serüveni çok ilginç ve detaylıdır. 1949 yılında zamanın Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ NATO ya başvurmuş bu başvuru başta İSVEÇ olmak üzere Baltık ülkeleri tarafından veto edilmişti. 1950 yılında iktidara gelen DEMOKRAT PARTI KORE savaşına meclisin onayını almadan katılmış, bunun sonucunda 1952 yılında bu bedelin karşılığı olarak bizleri NATO ya kabul etmişlerdir. Ülke olarak parmağımızı, daha sonra kolumuzu emperyalizme kaptırışımızın tarihi alarak anılacaktır.
Asıl kamuoyunda tartışılan olay milletvekili seçilen Cem ATALAY ın hapisten çıkarılmayışı olayıdır. Gezi Parkı olayları adıyla tarihimize geçen olayların devlete karşı yapılan bir eylem olduğunu savunan siyasi iktidar ve onun sözcüleri aslında asıl gerçeği gözden kaçırmaktadırlar. Gezi parkı olayları salt Taksim Gezi parkındaki ağaçların kesilmesi için toplumun verdiği tepki değildir. Siyasi iktidar taksim Topçu Kışlası ile Taksim’ e cami projesini gündeme getirip ağaçları kesmeye başlayınca toplum gezi parkına sahip çıkmaya başladı. Olayların görünüşteki nedeni bu gibi görünüyor ancak asıl neden çok başkadır. Nedense bu göz ardı ediliyor ve tüm yargılamalar bu doğrultuda yapılıyor.
Peki; tarihimizde TOPÇU KIŞLASI nedir. Neden siyasi iktidar tarafından önemlidir. Kısaca tarihini anlatmaya çalışalım.
Osmanlı Devletinde iki tür asker vardır. Birileri Mustafa Kemal Atatürk, Kazım Karabekir Paşalar gibi Harbiye’den mezun olan askerler, diğerleri ise alaylı dediğimiz onbaşılıktan çavuşluğa oradan subaylığa yükselen Kuvayı milliye karşıtı Anzavur Ahmet Paşa gibi alaylı askerlerdir. İkinci gurup askerler o dönem TOPÇU KIŞLASI nda konuşlanmaktadırlar. 1908 yılında ikinci Meşrutiyet ilan edildiğinde, Padişah’ın yetkileri kısıtlanmıştı. Hükümet padişaha değil meclise sorumlu idi. Padişahın meclisi kapatma yetkisi elinden alınmıştı. Bu değişikliği kabul etmeyen şeriat ve padişah yanlısı Topçu Kışlası askerleri Hilafet elden gidiyor diye isyan ettiler. Büyük çatışma çıktı. Selanik’te konuşlanan Mahmut Şevket Paşa (Daha sonra suikastle öldürülecektir) komutasındaki askerler İsyanı bastırdılar. Hareket Ordusu adı verilen bu ordunun kurmay başkanı Mustafa Kemal Atatürk’tü. Topçu kışlası harabeye döndü. İsyanı bastıranlar Padişah 2. Abdülhamit’e giderek padişahım sizi halk istemiyor diyerek Abdülhamit’i tahttan indirerek kardeşi Sultan Reşat’ı Padişah yaptılar. Abdülhamit Selanik e sürüldü. 1912 yılında Selanik Yunanlılar tarafından işgal edilip alınınca İstanbul Beylerbeyi sarayına getirilmiş ve 1918 yılında burada ölmüştür.
İstanbul işgal edildiğinde SENAGALLİ Fransız askerlerini Topçu Kışlasında yatırıldılar. Kurtuluş savaşı sonunda İstanbul işgalden kurtulunca Topçu Kışlası uzun yıllar atıl halde durdu. 1939 yılında zamanın İstanbul valisi Lütfü KIRDAR kışla binasını yıktırıp onun yerini ağaçlandırarak gezi parkına dönüştürdü. Bahçesindeki Taksim futbol sahasında Türk Milli Futbol takımını ilk milli maçını Romanya Milli futbol takımı ile oynamıştır.
Olaylar bu çerçevede değerlendirilirse sanırım doğru tespitler yapılır. Sudan nedenlerle cezaevinde yatan insanlarda bu çileden kurtulurlar.
Son günlerde ülkemiz küresel iklim değişikliği sonucu değişen hava koşulları yüzünden sıcaklık, aşırı yağış ve selle boğuşmaktadır. Gelecek günler hem coğrafi hem siyasi çok önemli olayları içinde barındırmaktadır. Toplum ve siyasi erk olarak bilim ve akıldan yana uzun vadeli tedbirlerin ivedilikle alınması gerekmektedir.
“Yaşadığı coğrafyanın özelliklerini bilmeyen, bu coğrafyada gelişen siyasi ve soysal olayları TARİH biliminin süzgecinden gerip objektif, doğru öğrenmeyen toplumlar bu Coğrafyada özgür ve bağımsız yaşayamazlar.”
Bilimin ve aklın rehberliğinde sağlıcakla, mutluluk ve demokrasi içinde kalınız. 13.07.2023
Hüseyin ÇAKICI
Emekli Tarih Öğretmeni