İyi akşamlar dostlar; Bir arkadaşımız Yer bilimci Prof Dr. Celal ŞENGÖR ün sözünü paylaşmış. " TABİATIN DİLİ BİLİMDİR, COĞRAFYA DERSİNİ KALDIRIP YERİNE DİN DERSİ KOYARSANIZ SONUÇ BU OLUR. demiş.
Doğadaki bütün canlı ve cansız varlıklar bir bütünlük içinde birbirleri ile etkileşim halindedirler. Coğrafi koşullarla şekillenirler. Afrika'da yaşayan insanların siyah olmalarının nedini yaşadıkları coğrafyanın özelliğidir. Derideki pigme hücrelerinin aşırı güneşte kararması sonucu siyah derilidirler. Kuzey ülkelerinin sarışın ve beyaz tenli olmalarının nedeni de aynı gerekçedir. Yıllarca yazılarımda ve derslerimde " Yaşadığı coğrafyanın özelliklerini bilmeyen, bu coğrafyada yaşanan sosyal ve siyasi olayları TARİH biliminin objektif süzgecinden geçirip doğru öğrenmeyen toplumlar bu coğrafyada özgür ve bağımsız yaşayamazla". diye yazar söylerim. Ünlü tarihçi ve sosyolog İbn HALDUN coğrafya kaderdir der. Doğrudur coğrafyayı doğru öğrenemezseniz yaşamınızı kolaylaştıramazsınız.
Aktif öğretmenlik yıllarımda derse ilk girdiğim gün öğrencilerime şu soruyu sorardım. "Bilim adamlarının araştırmalarına göre şu ana kadar Dünya dan yüz milyar insan gelmiş geçmiş. şu an Dünya nın nüfusu yaklaşık dokuz milyar bu kadar insan yaşamış ve ölmüş. Her insanı yaşlı çocuk şişman ve zayıf otuz kilo kabul ederseniz dünyanın ağırlığı artmışmıdır, artmamışmıdır diye sorardım." Öğrenciler düşünür hemen hemen hepsi artmıştır öğretmenim diye cevap verir aralarından bir veya iki kişi artmamıştır öğretmenim der çekinerek.
Kendilerine Dünyanın ağırlığı ancak Dünyadan bir peyk uzaya gönderilirse peykin dünyadaki ağırlığı kadar azalır, eğer uzaydan bir meteor düşerse meteorun Dünya üzerindeki ağırlığı kadar artar diye cevap verirdim. Sonra kendilerine biz insanlar da dünya üzerindeki bitki ve minerallerin başkalaşmış şekliyiz diye izah ederdim. Örneğin İnsan kanının ana maddesi demirdir. Görmemizi sağlayan fosfor, kemiklerimiz kalsiyumdur derdim. Kemiklerimizde kalsiyum eksikliği olunca Dr kalsiyum ağırlıklı ilaçlar verdiğin, eğer kansızlık varsa demir ağırlıklı ilaçlar verdiğini hatta ıspanak ta demirini çok olması nedeniyle kansız hastalara ıspanak yenmesinin önerildiğini söyler derse öyle başlardım.
Bilim hayatın gerçeğidir. Hayatı tanımlaya, hayatı öğretendir. Şeker hastalığını İBN SİNA nın bulduğu söylenir. İbn Sina nın çok sevdiği bir arkadaşı vardır. Sürekli ağzı kurumaktadır, bir türlü çaresini bulamamaktadır. Bir gün arkadaşının idrarını bir kapta kaynatır. Sıvı kısmı tamamen buharlaştığında kabın dibinde kalan tortuya diliyle bakınca tortunun şeker olduğunu anlar ondan sonra arkadaşına tatlı meyve yemeyi yasaklar.
Bilim doğanın gizlerini ortaya çıkararak insanlığın hizmetine sunar. Hangi toplum bilime arkasını dönerse yaşamları zorlaştığı gibi aralarında sosyal kargaşalar çıkar.
Ülkemizin içinde bulunduğu sosyal siyasal ve ekonomik çalkantı ve çöküntünün nedeni bilimden uzaklaşmadır.
Sevgili hocamız yer bilimci, aynı zamanda tarihçi Celal ŞENGÖR çok önemli bir gerçeğe parmak basmış. Okullarda matematik, fizik, kimya derslerini azaltır, tarih ve coğrafya derslerini müfredattan çıkarırsanız geldiğimiz durum aynen şekil (A) da görüldüğü gibi olur.
Hem sözün sahibi hocam ve paylaşan arkadaşa teşekkür ediyorum.
Sağlık mutluluk ve esenlik içinde kalınız. ÇAKICI